onedio
20’lerinin Sonuna Gelen Kimselerin Yakınen Tanıdığı 14 Hal
Her yaşın ayrı bir güzelliği var mı bilemesek de şimdiye kadarkilerin o kadar da fena olmadığından eminiz… Ne genç, ne de orta yaşlı sayılabilecek dönemden bahsediyoruz. Hayatınızın en hızlı değiştiği dönemdi 20’li yaşlarınız, geçen günlerin iyisi kötüsü olmaz; anlattıkları olur ne de olsa. Şöyle bir dönüp baktık da neler geldi, neler değişti toparlamaya çalıştık...
Ve Dolar 2,62'yi Aştı
Doların yükselişi sürüyor, 1 dolar 2.62 TL'yi geçerek tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2.6211'i gördü . Altının gramı da 101 TL'yi geçti. Borsa İstanbul ise 17 Aralık 2014'ten bu yana en düşük seviyeye geriledi.Güne 2.5630 seviyelerinde başlayan dolar,öğle saatlerinde ise kur 2,5997'ye ulaştı, sonrasında da 2.60'ı aşarak rekor tazeledi. Dolar, akşam saatlerinde ise 2.62'yi geçerek tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2.6211'i gördü.Doların aralıksız yükselişi üzerine Merkez Bankası döviz satış ihalesinde miktarı artırdı. Merkez Bankası 'minimum 40 milyon dolar' olarak ilan ettiği döviz satış ihalesini '60 milyon dolar' seviyesine çıkardı.Borsa hızla düşüyorBorsa İstanbul'da güne ciddi kayıplarla başladı. 81.010 puandan açılan endeks 80.183'e kadar düştü. Bu, 17 Aralık 2014'ten bu yana Borsa İstanbul'un gördüğü en düşük seviye. Öğlen saatlerinin verilerine göre borsada 47 hisse senedinin değeri arttı, 75'inin değeri değişmedi, 335'inin ise değeri düştü.Gram altın 101 TL'yi geçtiDolar'daki yükselişe bağlı olarak altın fiyatları da yükseliyor. Sabah saatlerinde 99,54 kuruş olan bir gram altın 101,15 Türk Lirasına kadar çıktı. Çeyrek altın ise 163,92 TL'den satılıyor.Dolar endeksi zirvedeDolar bu hafta altı önemli para biriminden oluşan sepet karşısında 95,636 ile 11 yılın zirvesini gördü.Yılın başından bu yana yüzde 6 yükselen dolar endeksini, diğer gelişen ülke ekonomilere kıyasla ABD ekonomisinin daha hızlı büyümesi ve ABD'de görece daha yüksek olan faizler destekliyor. ABD'de Cuma günkü tarım dışı istihdam verisi de doların yönünde etkili olacak.ABD ne zaman faiz artıracak?Chicago Fed Başkanı Charles Evans, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 2016'nın ilk yarısından önce gitmemesi gerektiğini söyledi. Fed'in para politikasını belirleyen Açık Piyasa Kurulu'nda bu yıl oy hakkı olan Evans, yapacağı bir konuşma için hazırlanan metinde, 'Rahatsız edici düzeyde düşük enflasyon ve küresel ortamdaki belirsizlik göz önüne alındığında faizleri zamanından önce artırmanın getireceği risklerin büyük, faydanın ise az (olduğu görülür)' dedi.Evans, Fed'in, faizleri bulunduğu sıfıra yakın seviyede gelecek yıla kadar tutsa bile enflasyonun büyük ihtimalle yüzde 2 hedefine 2018 sonundan önce ulaşmayacağını belirtti. Evans, Fed Açık Piyasa Kurulu'nda faizlerin sıfıra yakın düzeyde bir yıl daha kalmasını savunan ender üyelerden biri.Kaynak: Reuters
Geçtiğimiz Haftanın Mutlaka İzlemeniz Gereken 10 Videosu
Geçtiğimiz haftanın en çok izlenilen, tartışılan ve dikkat çeken videoları karşınızda. İyi seyirler...  Daha fazla eğlenceli video için videolar butonunu ve her videonun üzerine gelince solunda açılan paylaş kısmını kullanabilirsiniz!
Çeyrek Altın Takarken Tam Altın Çalan Teyze
Düğüne gelen teyze önce gelini sonra damadı tebrik ettikten sonra sıra takıya geliyor. Ablamız çeyrek altın takmak için önce tam altını alıyor. Sonuç olarak takı merasiminden karlı olarak çıkıyor.
Milli Piyango Büyük İkramiyesi Görüntülendi
Milli Piyango İdaresi'nin yılbaşı özel çekilişinde vereceği 50 milyon liralık büyük ikramiye görüntülendi.Büyük ikramiye, 500 bin adet 100 liradan oluşuyor. 1 destenin ağırlığının bin 130 gram olduğu hesaplandığında, 100 liralık 500 deste, 550 kilogram ağırlığa karşılık geliyor.Sözkonusu 100 liralık banknotlar, uç uca eklendiğinde ise 77 kilometre uzunluğa ulaşılıyor.50 MİLYON LİRAYA NELER ALINIR?Büyük ikramiye olan 50 milyon lirayla yaklaşık 90 bin adet Cumhuriyet altını, 178 bin adet yarım altın ve 375 bin adet çeyrek altın alınabiliyor.Söz konusu ikramiye ile dünyanın en pahalı arabası olarak gösterilen ve 7 milyon liralık satış fiyatı olan Lübnan yapımı LykanHyperspot'tan 7, 13 milyon liradan satılan Falcon 2000 uçağından 3 tane alınabiliyor. Ayrıca 250 bin lira değerinde 200 lüks daire, 500 bin lira değerinde 100 villa ya da 10 milyon liradan 5 yalıya sahip olunabiliyor.İkramiye bankaya yatırılmak istendiğinde ise ortalama yüzde 8,7 faiz oranı ile günlük yaklaşık 10 bin lira, aylık 330 bin lira ya da yıllık 4 milyon lira faiz geliri elde edilebiliyor.BÜYÜK İKRAMİYE ÇEYREĞE ÇIKIYORMilli Piyango İdaresi tarafından her yılbaşında düzenlenen ''Özel çekiliş'', son 10 yılda 40 kişiyi zengin etti. Milli Piyango İdaresi verilerine göre, bu yıl 50 milyon lira olan büyük ikramiye, son 10 yılda büyük artış gösterdi. Büyük ikramiye, 2005 ve 2006 yıllarında 20 milyon lira, 2007 ve 2008 yıllarında 25 milyon lira olmuştu. Bu rakam 2009'da 30 milyon lira, 2010'da 35 milyon lira, 2011'de 40 milyon lira, 2012'de 45 milyon lira, geçen yıl 50 milyon lira olarak belirlenmişti. Çekilişlerde büyük ikramiyelerin tamamı çeyrek bilete çıkarken, 10 yılda 40 kişi büyük ikramiye sayesinde zengin oldu.EN ŞANSLI İL İSTANBULSon 10 yıldır yapılan çekilişlerde dörde bölünen büyük ikramiyeyi en çok kazanan il İstanbul oldu. 14 kez büyük ikramiyeye ortak olan İstanbul'u, 4'er kez ikramiye çıkan Ankara ve Adana ile 3 kez ikramiye çıkan İzmir takip etti. Son 10 yılda yılbaşı çekilişlerinde en çok çıkan rakam ise '3' oldu. Toplam 12 kez çıkan '3' rakamını, 10 kez çıkan '2', 9 kez çıkan '1', 7 kez çıkan '7' ve 6 kez çıkan '4', '5' ve '6' takip etti. AA
"Öğretmenlerin Yüzde 69’u Mesleğini Bırakmayı Düşünüyor"
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası’nın (Eğitim-İş) 38 ilde 1165 öğretmenle yüz yüze görüşerek yaptığı 'Öğretmenlerin gelirlerine ilişkin öğretmen görüşleri” adlı araştırma sonuçları, öğretmenlerin ekonomik sorunları ortaya koydu. Araştırmada öğretmenlerin mutsuz ve borçlu olduğu, mesleğin itibarsızlaştırıldığı, yüzde 69’unun öğretmenliği bırakmayı düşündüğü saptandı.Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde, bugün öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, Cumhuriyet döneminden bugüne geçen yıllar içinde sürekli gerilediğine dikkat çekerek, özellikle AK Parti iktidarı döneminde eğitim sisteminde yaşanan köklü değişikliklerin, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği’ne vurulan darbenin, okul dönüşümlerinin, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama hevesinin, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesinin öğretmenlerin yaşadığı sorunları daha da derinleştirdiğini kaydetti. Öğretmen yetiştirme sürecinin siyasallaştırılarak çökertildiği, öğretmenliğin saygınlığının da bundan büyük zarar gördüğünü dile getiren Veli Demir, son yıllarda siyasi iktidar tarafından öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen söylem ve tutumların süreklilik kazanmasının, Alo 147 gibi isimsiz ihbar hatlarının kurulmasının, öğretmene yönelik şiddet eylemlerini artırdığını belirterek, 'Bu tür olaylar sonucunda hayatını kaybeden ya da ciddi sağlık problemleri yaşayan öğretmenler bulunmaktadır.' dedi.'TOPLU SÖZLEŞMELER ÖĞRETMENİ OLUMSUZ ETKİLEDİ'Veli Demir, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana öğretmenlerin alım gücünde çok fazla bir düşüş olduğunun bilinen bir gerçek olduğunu saptayarak, '2002 yılında mesleğe yeni başlayan bir öğretmen maaşı ile 24 çeyrek altın alırken, 2014 yılında sadece 14 çeyrek altın alabilmektedir. Bu hesaba göre 2002 yılından bu yana öğretmenlerin maaşlarındaki alım gücü yüzde 41,6 oranında düşmüştür. Yetkili ama etkisiz sendika, Memur-Sen ile Hükümet arasında 2014 yılında imzalanan ihanet sözleşmesi nedeniyle enflasyon farkının ödenmeyecek olması da öğretmenleri olumsuz etkilemektedir.' izahında bulundu.Eğitim-İş’in 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, 38 ilde 1165 öğretmenle yüz yüze görüşerek yaptığı 'Öğretmenlerin gelirlerine ilişkin öğretmen görüşleri' adlı araştırma sonuçları öğretmenlerin karşı karşıya olduğu ekonomik sorunları ortaya koydu. Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle mesleğine motive olamadığını, yüzde 61’i gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını, yüzde 69’u ise daha çok para kazanacağı bir iş imkanı olursa öğretmenliği bırakacağını belirtti.ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 93’Ü MESLEĞİNDEN ELDE ETTİĞİ GELİRLERİ YETERSİZ BULDUAraştırmanın dikkat çeken sonuçları şöyle:Araştırmaya katılan kişilerin yüzde 42’sinin erkek, yüzde 58’inin ise kadın olduğu belirlenmiştir.Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 77’sinin hiçbir sendikaya üye olmadığı, sadece yüzde 23’ünün herhangi bir sendikaya üye olduğu tespit edildi.Öğretmenlerin yüzde 93’ü mesleğinden elde ettiği gelirleri yetersiz buldu.Öğretmenlerin yüzde 91’i eğitim öğretime hazırlık ödeneğini yetersiz buldu.Öğretmenlerin yüzde 84’ü gelirindeki yetersizliğin mesleki verimini düşürdüğünü belirtti.Öğretmenlerin yüzde 91’i verilen çocuk yardımının yetersiz olduğunu belirttiÖğretmenlerin yüzde 91’i ek ders ücretlerinin yetersiz olduğunu belirtti.Öğretmenlerin yüzde 87’si ek ders ücretlerinin kesilmemesi için hasta raporlarını işleme koydurmak istemediklerini belirtti.Öğretmenlerin yüzde 73’ü gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerle benzer çalışma koşullarına sahip olmadıklarını belirttiÖğretmenlerin yüzde 68’i kazandığım para ile çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılayamadığını, yüzde 22’si ise kısmen karşıladığını belirtti.Öğretmenlerin yüzde 73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle mesleğine motive olamadığını belirtti.Öğretmenlerin yüzde 61’i gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını belirtti.Öğretmenlerin yüzde 69’u daha çok para kazanacağı bir iş imkanı olursa öğretmenliği bırakacağını belirtti.Öğretmenlerin yüzde 89’u gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle öğretmenlik mesleğinin saygınlığının azaldığını belirtmiştir.Öğretmenlerin yüzde 86’sı öğrencilerine örnek olabilecek şekilde giyinemediğini belirtti.Öğretmenlerin yüzde 85’i son on yılda alım gücünün düştüğünü belirtti.'EĞİTİM HER AŞAMASINDA PARASIZ OLMALI'Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir sorunun çözümü için ise yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:'Eğitimin ulusal, bilimsel, laik ve kamusal esaslara dayandırılmasını, her aşamasında parasız olmasını,Öğretmenlerin sosyo-ekonomik statülerini yükseltecek önlemler alınmalı,Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmeli,Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılması yönündeki söylem ve uygulamalara son verilmeli,Gerici, ırkçı ve bölücü kadrolaşmanın önlenmesini, eğitim yöneticiliği için nesnel ölçütlerin geçerli kılınmalı,Eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının gerçekçi bir biçimde belirlenerek, yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmeli,Okullarda ‘kölelik sistemi’ veya ‘mevsimlik işçi’ olarak adlandırılan ücretli öğretmen uygulamasına son verilmeli,Ülkemizin koşulları göz önünde bulundurularak, yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi geliştirilmeli,Eğitimde etnik kimlik ve mezhep-tarikat gibi kimlikleri öne çıkartacak ithal müfredat programları yerine, ulusal, laik, bilimsel ve halktan yana programlar uygulanmalı. Eğitim çalışanları ve tüm kamu çalışanlarının örgütlenme haklarının önündeki bütün engellerin kaldırılıp, grev ve toplu sözleşme hakkının tanınmasını istiyoruz.'Cihan
Reklam
Altın 4 Yılın En Düşüğünde
Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı 1172,52 dolara kadar geriledi. Bu düşüşle birlikte altın fiyatı ons bazında son dört yılın en düşük seviyesine gerileyerek Ağustos 2010'daki değerine geriledi.Serbest piyasada dolar 2,1966 lira, euro 2,7592 lira seviyesinde işlem görüyor.Altının gram fiyatı serbest piyasada dolardaki düşüşle de birlikte 82,86 liraya kadar geriledi.Saat 11:30 itibariyle altın fiyatları Kapalıçarşı'da düşüşünü sürdürüyor.Altının gramı 83,20 lira, çeyrek altın 136 lira ve Cumhuriyet altını ise 559 liradan el değiştiriyor.ALTINDA YENİ HEDEFLERTurkishFX, altın piyasasının durumuyla ilgili olarak hazırladığı günlük raporunda şu yorumu yatırımcılarla paylaştı:Altın dün Asya oturumunda en yüksek 1215.70$ seviyesini görse de ABD tarafında gelen 3.çeyrek büyüme verisinin beklentilerden iyi gelmesi ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) beklenmedik şekilde parasal genişlemeyi 70 trilyon yen'den 80 trilyon yen'e çıkarmasıyla, gün boyu ve Asya oturumunda görülen sert satışlarla en düşük 1184.13$ seviyesine kadar indi.
Anneler Dikkat Meme Önemli
Kimse bize bir ay boyunca iki meme dışarıda ateşler basarak zombi gibi evin içinde dolaşacaksın dememişti. Ama gerçek bu sevgili anne adayları…Gecelerce dua ettim “Allah’ım nooooolursun yardım et!” diye… Hadi benim günahım çoktur belki kucağımdaki daha yeni doğmuş bebenin hatırına belki kabul eder diye de düşünmedim değil. Şimdi bunun her yanında melekler var di mi? Zaten kendi melek… O zaman duanın ulaşma süresi kısalır, zaten aylardan Ramazan, duanın kabul olma oranı çarpı iki point falan… Hep bunlar geçti işte aklımdan… Niye? Memelerim iyileşsin diye. Sonunda Allah kabul etti dualarımı ve akıl fikir ihsan etti de bir dermatoloğa gitmeyi düşünebildim.Vallaha da billaha da evlenen arkadaşlarıma bundan sonra çeyrek altın yerine meme bakım kremi takacağım. Kesinlikle. İlk gün… Bebem mememle buluştu. Dünyanın en kutsal duygusu! Mu bilmiyorum. Çünkü o anın heyecanı, hastane odasındaki yaklaşık 20 kişi, aman da aman tamam da tamam tamtamlamaları falan derken an geçip gidiyor. Ulvi bir duygudan öte şaşkınlıktı hissettiğim. Karnımdan çıkan canlı şimdi kucağımdaydı ve ikimiz de ne yapacağımızı bilmiyorduk. Daha doğrusu o biliyormuş, lönk diye yapıştı mememe ve daha önce 3 ay emme kursuna gitmiş gibi çekmeye başladı sütü. O an tek düşündüğüm küçücük burnuydu. Ya o minnoş burun göğsüme yapışırsa ve nefes alamazsa. Aman tanrım! 3 gün sonra tek düşündüğüm ise emzirmemekti.“Ay ben hiç yaşamadım” diyen anne görmedim şimdiye kadar. Olsa olsa “Evet oldu ama hemen geçti” demişlerdir. Bu meme ucu çatlak ve yaraları… Henüz hamileydim. 20 günlük bebeğini ziyarete gittiğim arkadaşım da dediydi, “Canım gitti, memene bak” dediydi ama bir kulağımdan girdi öbüründen çıktı. Sonrasında da canım çıktı.Benim göğüslerimde mantar oluşmuş. Nedeni bebeğin ağzındaki pamukçuk imiş. 12 gün sabredebildim. Önce internetten okuyup lanoninli kremler kullandım. Olmadı. Kadın doğum uzmanı şöyle bir gözünün ucuyla bakıp Garmastan Pomat yazdı, kullandım, olmadı. Silikon meme ucu aldım, bebem kabul etmedi, emmedi. Makine ile sağdım daha beter oldu. Banyoda su değdi, ölüyorum sandım, çıktığımda göz yaşları içinde “Ben emzirmiyorum” dedim ama yine gözyaşları içindeki bebeme kıyamayarak can vere vere yine emzirdim. Sonunda yok böyle olmayacak deyip eve en yakın hastanedeki dermatoloğa attım kendimi. Şanslıydım. Tek bakışta mantar teşhisi koyan doktorum beni kurtardı. İki şişe izotonik sodyum klorür serumu her emzirme sonrası memelerime sürdüm, iki tane mantar kremi kullandım, bir antibiyotik bitirdim, tek dozluk mantar ilaçları içtim, ağrı kesici kullandım ve bu toplu tedavinin ardından gerçekten kırkıncı gün acımın artık dayanılır boyutta olduğunu fark ettim. Beş günde bir ilerlemeyi görmek için kontrole çağırdı doktorum. Her seferinde emzirmeye devam mı diye soruyordu. Yavrumun adını küçük fare takmıştı. Nedenini son kontrolde söyledi. Meğer meme uçlarımdaki yaralar fare kemirmiş gibiymiş. Uçları kopmuştu zaten. Kanlar içindeydi. Ancak bir buçuk ayın ardından rahat edebilmiştim.Emzirmek acı demekti, emzirmemek de acı demekti. Çünkü memeler süt doluyor, o da vücutta ateş basması, sıtma dedikleri şeyi yapıyordu. Bu sefer böğrün yanıyor ama üşüyorum diye battaniyeler altında kabuslar göre göre yatıyordum. İçeride bebe ağlıyor, yakınlar hadi gel emzir kızım diye abanırken, ben evin içinde kaçacak delik arıyor, bazen yarım saat boyunca tuvaletten çıkmıyordum. Ama işte zaman her şeyin ilacı… Bir de dermatolog J (Benimki Hisar Intercontinental Hospital’dan uzman doktor Funda Ataman idi. Çok tatlı kadın.)Demem o ki, annelik benim için eşittir “meme” olmuştu. Sütyenin içine göğüs kalkanı (Philips Avent göğüs kalkanı, meme ucunu koruyor) taktım ve ancak bir buçuk ay sonunda bebeğimi kucağıma alabildim. Yüzüne bakarak “Barıştık mı kızım?” diye sordum. O da gözlerini şaşı yaptı, ağzını açtı, kafasını sağa sola çevirip, “heh eh heh eh” diye sesler çıkarmaya başladı. Hadi uğraştırma karnım aç demekti bu. İki dakika anne duygusallığı yapayım demiştim ve kızım içine etmişti anlayacağınız.Şimdi doğurdum diyen herkese memelerin nasıl diye soruyorum, hamileyim diyen herkese memelerine iyi bak diyorum. Bu travmayı geçirmek istemeyen tüm anne adaylarına da yaşadıklarımın küpe olmasını temenni ediyor, meme bakımlarını ihmal etmemelerini öğütlüyorum.Annelerin hayal kırıklıklarını yazmayı sürdüreceğim.Sağlık, sevgi…Yazar: Anayım BenYazarın diğer yazılarını okumak için tıklayın...
Reklam
Lana Del Rey'den Şarap Açtırmalık Yeni Şarkı
Kim Kardashian ve Kanye West'in düğününde şarkı söyleyen, bununla yetinmeyip Kim'e iki çeyrek altın takan Lana Del Rey'in hafta sonu oldukça yoğun geçmişe benziyor. Ama her şeye rağmen yorgunluk nedir bilmeyen kendisi de sesi de estetik Lana Del Rey, yeni haftaya taze bir başlangıç yapmayı başarıyor. 13 Haziran'da yayınlanacak yeni albümü Ultraviolence'la aramıza tekrar hoş gelecek Lana Del Rey, retro'lu ilk single West Coast'un ardından yeni bir single'la daha karşımızda. Shades Of Cool ismini taşıyan şarkıda bir Lana Del Rey şarkısından bekleyebileceğiniz romantizm ve melankoli fazlasıyla mevcut. Şöyle güzelinden bir kırmızı şarap açın, sevgilinizle şöminenin başına geçin, açın Lana Del Rey - Shades Of Cool'u.Play Tuşu