onedio
article/comments
article/share
Haberler
Burcuna Göre Ne Kadar Kırgınsın?

Burcuna Göre Ne Kadar Kırgınsın?

Bazı insanlar vardır, kırıldığını bile belli etmez… Ama o kırgınlık, içinde koca bir dağ gibi durur. Bazılarıysa canı acır acımaz gözyaşlarına boğulur. Peki sen? Burcunun kırgınlık haritası ne söylüyor?

Hadi teste!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Burcunu seçer misin?

Sen %40 kırgınsın!

Bir hırçınlık fırtınası gibisin, öfkeni dışa vurur, bağırır, çağırır, tüm enerjini bu şekilde boşaltırsın. Ancak bu öfken, kırıklıkla karışık değildir. İçinde bir yıkım yoktur, sadece bir patlama... Bir volkan gibi... 'Kırıldım' demek yerine, öfkenin sesini yükseltmeyi tercih edersin. Bu senin doğanıdır, bu senin tarzındır. Ama unutma, senin de bir gururun var. Ve bu gururun, bir çizgisi... Eğer biri bu çizgiyi aşarsa, sen de durmazsın. İşte o zaman, öfkenin yerini bir başka duygu alır. Gururun çiğnendiğinde, sen de durmaz, hemen harekete geçersin. Çünkü senin için gurur, her şeyden önce gelir. Bu yüzden, seni tanıyanlar bilir ki, seninle uğraşmak, bir volkanın lavlarına karşı koşmak gibidir. Öfkenin ardından sakinleşir, unutursun ama gururun çiğnendiğinde, işte o zaman gerçek sen ortaya çıkar. İşte o zaman, sen de durmaz, hemen harekete geçersin. Çünkü senin için gurur, her şeyden önce gelir. Bu yüzden, seni tanıyanlar bilir ki, seninle uğraşmak, bir volkanın lavlarına karşı koşmak gibidir. Öfkenin ardından sakinleşir, unutursun ama gururun çiğnendiğinde, işte o zaman gerçek sen ortaya çıkar.

Sen %80 kırgınsın!

Bir çırpıda kırılır ve sessizliğe bürünürsün. Belki dışarıdan bakıldığında affetmiş gibi görünürsün, ama aslında o anı hiçbir zaman unutmazsın. Sözler, davranışlar derinlerine işler, kalbinin en kuytu köşelerine yerleşir. Ve işte o noktadan sonra seni yeniden kazanmak neredeyse imkansız bir hale gelir. Çünkü senin için güven, kırıldığı an her şeyin bittiği yerdir. Kırılan bir kalbin, kırılan bir vazonun aksine, yapıştırılamaz. Her parçası birbirine tam oturmaz, arada kalan boşluklar, çatlaklar kalır. İşte sen de böylesin. Kırıldığında, içinde bir boşluk, bir çatlak oluşur ve bu çatlak zamanla daha da büyür. İşte bu yüzden, seni yeniden kazanmak, o çatlakları tamir etmek çok zordur. Ve nihayetinde, güvenin kırılması senin için her şeyin sonu demektir. Çünkü senin için güven, her ilişkinin temel taşıdır. Güven kırıldığında, ilişki de kırılır ve onarılması neredeyse imkansız hale gelir. Bu yüzden, senin için güvenin kırılması, her şeyin sonu demektir.

Sen %30 kırgınsın!

Seninle tanışanlar, senin hızlı kırılan ama aynı hızda unutan biri olduğunu hemen fark ederler. Duyguların adeta bir deniz feneri gibidir, sürekli yanıp sönen, değişken ve belirsiz. Bu yüzden, bir kırgınlık senin kalbinde uzun süre barınmaz, hızla silinip gider. Ancak, biri senin kalbini kırmaya cesaret edip, aynı hatayı tekrar yaparsa, işte o zaman durum değişir. Bir daha asla aynı yerden kırılmazsın... Çünkü orada artık sen yoksundur. Senin yerini sadece boşluk ve sessizlik alır. Bu, senin duygusal dünyanın karmaşık ama aynı zamanda çarpıcı bir portresidir.

Sen %100 kırgınsın!

Bir bakışınızla dünyayı durdurabilirsiniz, bir gülümsemeyle tüm dikkatleri üzerinize toplayabilirsiniz. Ancak, bu sakin yüzeyin altında, derinlerde fırtınalar kopuyor. Her kelime, her bakış, her jest, iç dünyanızda büyük bir etki yaratıyor. Her biri birer tohum olup, kalbinizin en derin köşelerinde filizleniyor. Affetmek sizin için kolay olabilir, ama unutmak? İşte orası biraz karmaşık. Bir kez yaralandığınızda, o iz kalıcı oluyor. Kalbiniz, bir sanat eserine dönüşüyor; her çatlak, her yara, bir hikayenin izlerini taşıyor. Ve belki de en önemlisi, bir kez kırıldığınızda, aynı şekilde sevmeniz neredeyse imkansız oluyor. Sevginiz, bir kelebek kadar hassas ve bir okyanus kadar derin. Bir kez kanatları kırılan bir kelebek nasıl uçabilir ki? Ancak unutmayın, kırılan bir kalp, sevgisini daha da derinleştirir. Her yara, sevginizi daha da kuvvetlendirir.

Sen %60 kırgınsın!

Hayatın zorlu dalgaları karşısında, sen, olağanüstü bir direnç gösterirsin. Gururunla birlikte, kırıldığın anları bile saklamayı başarırsın. İçinde bir volkanın lavları gibi yanarken, dışarıya karşı dimdik duruşunu korursun. Bir yandan içinden 'Bana bunu nasıl yapabilir?' diye haykırırken, diğer yandan ona karşı asla bir zayıflık göstermezsin. İçinde fırtınalar koparken, dışarıya karşı sanki hiçbir şey olmamış gibi davranırsın. İçindeki bu parçalanma hissi, seni daha da güçlendirir. Dışarıdan bakıldığında, duruşun hiç değişmez. Her zaman olduğu gibi güçlü ve kararlı bir şekilde yoluna devam edersin. Bu, senin en büyük özelliğindir. Kırıldığın anlarda bile, her zaman dimdik durmayı başarırsın.

Sen %70 kırgınsın!

Sessizliğin içinde bir fırtına kopar seninle. İçinden kopan bu fırtınayı dışarıya yansıtmak yerine, içine atmayı tercih edersin. Kırıldığında, aklın ve kalbin arasında bir köprü kurmaya çalışırsın. Mantığınla, olayları çözümlemeye, anlamaya çalışırsın. Ama bazen, mantığınla kalbin arasında bir uçurum oluşur ve mantıklı açıklamalar bulamazsın. Bu durumda, içinde bir soğukluk hissedersin. İçinden içinden soğursun, sanki bir buzdağı yavaş yavaş büyüyor ve kalbini kaplıyor gibi. Bu soğukluk, belki de kırgınlığının en belirgin hali. Bu kırgınlığı karşındakine doğrudan yüzleştirmek yerine, onu yavaşça hayatından silmeyi tercih edersin. Bu, belki de en acımasızca intikamın. Onu hayatından silmek, onunla olan tüm bağlarını koparmak. Bu kırgınlık, detaylıdır ve kalıcıdır. Her detayı aklında canlanır ve kalbinde bir iz bırakır. Bu iz, zamanla silinmez, aksine daha da derinleşir. Bu yüzden, sen sessizce küsenlerdensin. Kırıldığında, içinden içinden soğur ve o insanı yavaşça hayatından silersin.

Sen %50 kırgınsın!

Bir çoğumuz gibi sen de, kırıldığın zamanları dile getirmekten kaçınanlardansın. Sanki bir nevi süper kahraman gibi, her zaman huzuru ve mutluluğu koruma görevini üstlenmişsin. Ancak bu süper kahramanlık görevin, seni içten içe yaralıyor, küskün bırakıyor. Bir nevi diplomatik bir duruş sergileyerek, her durumda alttan alıyorsun. İçinde biriken bu duygular, zamanla bir volkan gibi büyüyor ve sonunda patlama noktasına geliyor. İşte o an, etrafındakiler senin neden bu kadar kırıldığını anlamakta zorluk çekiyor. Belki de bu durum, senin kırılganlığını ve hassasiyetini gizleyen bir maske. Belki de bu, senin kendi duygularını koruma yöntemin. Ancak unutma ki, herkesin bir sınırı vardır ve bu sınır aşıldığında patlamalar kaçınılmaz olur. Bu yüzden, duygularını ifade etmekten çekinme. Çünkü kırıldığın zamanları dile getirmek, aslında senin en doğal hakkın.

Sen %90 kırgınsın!

Senin kırgınlığın, bir zehir gibi sinsice işleyen, yavaşça yakıp yıkan, ama dışarıdan bakıldığında hiçbir belirti vermeyen bir duygu. Kimi zaman bir gülümseme arkasında, kimi zaman bir bakışın derinliklerinde gizlenir. Ama sen, dışarıdan bakıldığında, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranmayı başarırsın. Fakat içinde, kalbinin en derin köşelerinde, bir karar vermişsindir. Bir seçim yapmışsındır ve bu seçim, senin için oldukça ağırdır. Ya affetmeyeceksin, ya da intikamını alacaksın. İçinde bir yerlerde, belki de en kırılgan yanın, affetmeyi düşünürken; öte yandan, gururun ve hırsın, intikam almayı fısıldar kulağına. Sana göre, bazı şeyler var ki, affedilmez. Belki bir söz, belki bir hareket, belki de bir bakış... İşte bu yüzden, senin kırgınlığın, bir zehir gibi yavaşça işler ve acıtır. Ama sen, her zaman olduğu gibi, bunu kimseye belli etmezsin. Sadece içinde bir yerlerde, bir karar vermişsindir: ya affetmeyeceksin, ya da intikamını alacaksın.

Sen %20 kırgınsın!

Bir çelik kadar sağlam, bir elmas kadar parlak birisin sen. Hayatın zorlu dalgaları seni kolay kolay kıramaz, çünkü senin içindeki güç, karşılaştığın her zorluğa meydan okur. Her zaman dik durursun, omuzlarında taşıdığın yük ne kadar ağır olursa olsun. Kırıldığında bile, yüzünde bir tebessüm, kalbinde umutla hayatına devam edersin. 'Beni üzene üzülmem' felsefesiyle ilerlersin, çünkü senin kalbinde kin tutmak için yer yoktur. Herkesin hataları olabilir, sen de bunun farkındasın ve bu yüzden affetmeyi seçersin. Ancak, biri seni gerçekten kalpten yaralarsa, işler değişir. Bir anda, seninle olan bağlarını koparırsın. Uzaklaşırsın, sessizce ve hızla. Kimse ne olduğunu anlayamaz, çünkü senin yaraların sessizce kanar. Belki de bu, senin en büyük savunma mekanizman... Kalbindeki yaraları sarıp sarmalayarak, kendini korumak. Bu senin hikayen, bu senin gücün... Ve kimse seni tam olarak anlamasa da, sen kendi yolunda ilerlemeye devam edersin.

Sen %60 kırgınsın!

Senin kırgınlığın, sessiz ama etkili bir fırtına gibi, içinde hızla büyür. Her ne kadar dışarıdan bakıldığında her şey yolunda gibi görünse de, içinde bir hesap defteri saklarsın. Bu defter, bir nevi kalbinin siyah kutusu gibidir. Kim ne yaptıysa, ne söylediyse, ne bıraktıysa hepsi orada, satır satır kaydedilmiştir. Sessizce biriktirirsin, sabırla beklersin. Her ne kadar dışarıdan bakıldığında sakin ve huzurlu bir göl gibi görünsen de, içindeki dalgalar giderek büyür. Ve bir gün, bu dalgalar taşar, içindeki fırtına dışarı çıkar. İşte o gün geldiğinde, geriye dönüş olmaz. Affetmek, bir dağın zirvesine tırmanmak kadar zor gelir sana. Çünkü senin için güven, her şeyden daha önemlidir. Güven, bir kaledir senin için. Ve bu kale bir kez yıkıldı mı, onu yeniden inşa etmek neredeyse imkansızdır. Bu yüzden, kırgınlığın sessiz ama derindir. Çünkü sen, güvenin değerini bilenlerdensin.

Sen %40 kırgınsın!

Bir duygu sırt çantası taşıyorsun, içinde herkesin duymasını istemediğin duyguların saklı. Her kırıldığında, kalbindeki bu yaraları uzun süre düşünür, üzerine titizlikle eğilirsin. Ancak, duygusal tepkiler vermekten kaçınır, hislerini dışa vurmayı reddedersin. Kendi içindeki bu kırgınlığı sessizce taşırsın, dışarıya yansıtmadan, kimse fark etmez. Ama sen, sen unutmazsın. O anılar, o duygular, o kırgınlıklar hafızanda taze kalır. Ve sonra, belki de en acımasızca olanı yaparsın; soğuyarak silersin. Bu, senin sessiz, ama etkili savunman. Kendini korumak için kullandığın bir mekanizma. Çünkü sen, duygularını içine atanlardansın.

Sen %100 kırgınsın!

Kalbin pamuk kadar yumuşak, hassas ve narin... İşte bu yüzden, en ufak bir rüzgar bile seni derinden etkileyebiliyor, canını acıtabiliyor. Bir bakış, bir söz, belki de bir hareket; seni günlerce düşünmeye itebiliyor. Kendi iç dünyanda bir yankı oluşturuyor ve bu yankı, seni derin düşüncelere sürüklüyor. Ne yazık ki, bu hassasiyetin seni incitme potansiyeli de oldukça yüksek. İçine attığın her duygu, her hayal kırıklığı, seninle baş başa kaldığında, kalbinde bir yara oluşturuyor. Bu yaralar, zamanla seni daha da hassas bir hale getiriyor. Ve belki de en acı verici kısmı, seni üzen kişiye, hala kıyamaman... Onun hatalarını, kusurlarını görmemezlikten gelmen, belki de onu affetme eğiliminde olman. Bu durum, senin kalbinin ne kadar büyük ve anlayışlı olduğunu gösteriyor. Ancak unutma ki, kırılan kalbinin de bir sınırı var. Kendine de biraz merhamet göstermeyi unutma.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İlginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
3
2
2
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın