Ferahlatacak Test! Sen Ne Kadar İstifçisin?
Evde kullanılmayan eşyalar biriktikçe içimiz daralır, atmaya kalksak “Lazım olur belki” cümlesi devreye girer.
Sen gerçekten minimal mi yaşıyorsun yoksa gizli bir istifçi misin? Hadi öğrenelim!
1. Dolabında kaç tane hiç giymediğin kıyafet var?
2. Marketten eve geldin. Aldığın poşetleri ne yaparsın?
3. Kullanılmayan defter, ajanda ya da boş kalem koleksiyonun var mı?
4. Ev taşıma fikri seni…
5. Evinde en çok biriktirdiğin şey hangisi?
6. Alışverişte “2 al 1 öde” kampanyası gördüğünde…
7. Mutfağında aynı işlevi gören 3-4 farklı alet var mı?
8. Dijital tarafta nasılsın? Telefonunda gereksiz uygulama ya da silmediğin binlerce fotoğraf var mı?
Minimalistsin!
Senin için eşya bir araç, asla amaç değil. “Az eşya, çok huzur” mottosunu gerçekten benimsemişsin. Evinde fazlalıklara yer yok; işine yaramayan her şeyden kolayca vedalaşabiliyorsun. Bir kutu boş kavanoz görsen bile içinden “Bunu saklayayım, lazım olur” geçmiyor. Çünkü biliyorsun ki, hayatı taşıması kolaylaştıran şey aslında fazlalıklardan kurtulmak. Çevrendekiler senden ilham alıyor, belki farkında değilsin ama bir arkadaşın evini toplamak istese önce seni arıyor.
Dengeli toplayıcı!
Sen aslında istifçiliğin tam ortasında bir yerdesin. Bir yandan fazla eşyaların seni yormasını istemiyorsun, diğer yandan “Belki bir gün lazım olur” hissinden de tam kopamıyorsun. Dolabında hiç giymediğin bir gömlek var ama bir köşede durmasından da rahatsız değilsin. Yani sen hem “ferah bir ev” hissini seviyor hem de anılarınla bağ kurmayı bırakmıyorsun. Bir bakıma dengeli yaşıyorsun. İstifçilik hayatını ele geçirmemiş ama biraz daha dikkat etmezsen poşet çekmecesi bir gün patlama noktasına gelebilir.
Gizli istifçi!
İtiraf edelim: Senin evinde “lazım olur” cümlesi en çok kullanılan şey olabilir. Çekmecelerde kayıp çoraplar, dolaplarda eski defterler, kenarda bozuk elektronikler… Hepsi senin “ileride belki kullanırım” diye sakladığın eşyalardan. Aslında bu durum bazen sana keyif de veriyor; geçmişi hatırlatan anılarla bağını koruyorsun. Ama bir noktadan sonra bu eşya kalabalığı seni de yorabilir. Çözüm ne biliyor musun? Bazen oturup tek tek bakmak ve “Gerçekten lazım mı?” diye sormak. Çünkü senin için hafiflemek, yeni anılara yer açmak demek.
İstifçisin!
Sen tam anlamıyla “eşyaların insanı” olmuşsun! 😅 Evdeki her şeyin bir anısı, bir anlamı, bir ihtimali var. Boş kavanozlar, yıllardır açılmayan kutular, asla çalışmayacak eski telefonlar… Hepsi senin küçük ordun gibi. Bazen farkında olmadan bu kalabalıkla kendini koruduğunu hissediyorsun; sanki eşyalardan ayrılmak geçmişten de kopmak gibi geliyor. Ama gel bir düşün: Belki de senin hafiflemen, gerçekten daha çok ferah hissetmeni sağlayacak. Şimdi bir kutu açıp “Buna ihtiyacım yokmuş” demek, sandığından daha özgürleştirici olabilir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın