Geçmişle Aranda Bitmeyen Bir Hesap mı Var?
Her insan zaman zaman geçmişe döner. Eski günleri, yaşanmışlıkları, artık hayatında olmayan insanları düşünür. Ama bazıları için bu bir hatırlamadan ibaretken, bazıları için geçmiş bir türlü kapanmayan bir defterdir. Peki sen hangisisin? Aşağıdaki davranışlardan kaç tanesi seni anlatıyor? İşaretle ve geçmişle arandaki o bağı ortaya çıkaralım!
Aşağıdaki davranışlardan hangilerini zaman zaman veya sık sık yapıyorsun?
Eğer seçmek istediğin tüm şıkları seçtiysen.
Sonucu görmek için yandaki butona tıkla!
Geçmişe Dair Hafif Bir Esinti
Sen geçmişe dönüp bakanlardan çok, önü açık olanlardansın. Arada bir eski bir şarkı duyunca ya da eski bir dostla karşılaşınca o günleri hatırlıyorsun ama bu seni yavaşlatmıyor. Hafif bir tebessümle geçmişi uğurlayıp şimdinin tadını çıkarıyorsun. Anılar senin için değerli ama bugünü yaşamaktan, geleceği kucaklamaktan geri durmuyorsun. Ayakların yere sağlam basıyor. Geçmiş senin için sadece bir öğretmen gibi: ara sıra hatırlatıyor, ama yönünü değiştirmiyor. Senin için nostalji bir tuzak değil, tatlı bir durak. Duygularının ipini geçmişe kaptırmıyorsun. Hafıza kutunu nadiren açıyor, içindekileri şöyle bir süzüp hayatına devam ediyorsun. Hayatında geçmiş değil, bugün söz sahibi.
Geçmişi Özleyen ama Dengede Tutanlardan
Evet, sen geçmişi özlüyorsun ama kendini kaptırmıyorsun. Bazen bir müzik, bazen bir fotoğraf seni o günlere götürüyor ama oraya takılıp kalmıyorsun. İçinde ince bir sızı, tatlı bir hasret var. Eski günler gözlerinde bir film şeridi gibi geçiyor ama sen bugünü de seviyorsun, geleceğe dair umutların da var. Zaman zaman iç geçiriyorsun, “ne güzeldi” diyorsun, ama sonra toparlanıp bugünün gerçeklerine dönüyorsun. Bu denge seni güçlü kılıyor. Ne geçmişi silmişsin ne de hayatını onunla doldurmuşsun. Sen duygularıyla barışık bir yolcusun; hem anılara selam veriyorsun, hem de ileriye yürümekten vazgeçmiyorsun.
Geçmişe Takılı Kalmış Bir Kalp
Senin yüreğin geçmişte bir yerde durmuş gibi. Yaşanmışlıkların, unutulmayan insanlar, bitmemiş hikayeler hâlâ içinde yaşıyor. Geceleri kafanı yastığa koyduğunda geçmişin yankıları kulaklarında çınlıyor. Bir şarkı, bir mesaj, eski bir eşya seni anında yıllar öncesine götürebiliyor. Hafızanda anılar değil, yaşanmış hayatlar dönüp duruyor. Bazen şimdiki zaman sana yabancı geliyor çünkü kalbin eski bir zamana takılı kalmış. Geçmişle yüzleşmek, vedalaşmak ya da yeniden anlamlandırmak belki de sana iyi gelecek. Çünkü senin anılarla kurduğun bağ, geleceğini gölgelemeye başlamış olabilir. Geçmişi sevmek güzel, ama onun içinde yaşamak yorucu. Kalbinin yükünü hafifletmenin zamanı gelmiş olabilir.
Geçmişin İçinde Yaşayan Bir Ruhsun
Sen sadece geçmişi özlemiyorsun, onunla yaşıyorsun. Zihninde sürekli aynı hatıralar dönüyor, kalbin o eski günlerde atmaya devam ediyor. Belki bir ayrılık, belki bir kayıp ya da sadece çocukluk saflığı… Her ne ise, seni bugününden daha çok etkiliyor. Hayatının ritmini, enerjini, kararlarını bile geçmiş belirliyor olabilir. Anılar senin için bir sığınak ama aynı zamanda bir hapishane gibi. Yeniye açık değilsin çünkü eskiden kopamamışsın. O günlerde kalmak sana güvenli geliyor belki ama bu durum seni bugünden uzaklaştırıyor. Belki de artık vedalaşman gereken bazı şeyler var. Hatırlamak elbette güzel ama unutmamak başka bir yük… Hafiflemek istiyorsan geçmişi bırakman değil, onunla barışman gerek.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Geçmişi özleyen ama denemede tutan! Dogru söyledi valla. Geçmişe dair hafif hasret ve tatlı bir sızı var içimde. Sürekli geçmişim aklıma geliyor ama bugünün ... Devamını Gör