onedio
article/comments
article/share
Haberler
Psikolojik Teste Göre Senin Çocukluk Travman Ne?

Psikolojik Teste Göre Senin Çocukluk Travman Ne?

Bazı yaralar zamanla silinir, bazılarıysa sessizce içimizde yaşamaya devam eder. Çocuklukta yaşadığımız duygusal deneyimler, bugün kim olduğumuzu, nasıl ilişkiler kurduğumuzu ve kendimizi nasıl gördüğümüzü büyük ölçüde şekillendirir. Bu testte, bilinçli ya da bilinçsiz olarak hayatını etkileyen çocukluk travmanı keşfetmeye bir adım atacaksın. Unutma, farkındalık iyileşmenin ilk adımıdır.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

1. En çok hangi duygudan kaçarsın?

2. Aileni düşündüğünde hangi kelime seni en iyi yansıtır?

3. Bir ilişkide seni en çok ne yaralar?

4. Duygusal olarak zorlandığında ilk tepkilerin ne olur?

5. En çok hangi cümleyi kendine söylersin?

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

6. Küçükken seni en çok ne üzerdi?

7. Kendini en çok ne zaman değersiz hissedersin?

8. Bugün hayatında en çok zorlandığın alan ne?

9. İnsanlara nasıl yaklaşma eğilimindesin?

10. En sık yaşadığın içsel çatışma hangisi?

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Senin çocukluk travman terk edilmek!

Bazen en derin yaralar, beklediğimiz kişilerin yanımızda olmamasından kaynaklanır. Küçükken belki birileri hayatımızdan çıktı, belki de bizi terk etmiş gibi hissettirdiler. Bu durum, bir çocuğun kalbine kazınan bir iz gibi kalır ve büyüdüğümüzde de bu izi taşırız. Bu yüzden bugün, hala biri hayatımızdan çıktığında, sevgiye mesafe koyduğunda, içimizdeki o çocukluk alarmı çalmaya başlar. 'Beni hep terk ederler.' düşüncesi zihnimizi ele geçirir ve kalbimizi sıkı sıkıya sarar. Bu durum, yakınlık ve bağlılık korkusunu beraberinde getirir. İnsanlarla yakın olmak, onlara bağlanmak, onları hayatımızın merkezine koymak... Bu düşünceler bile bizi korkutur. Ancak aynı zamanda, bu durumun ironisi, yakınlık ve bağlılığın da en çok arzuladığımız şeyler olmasıdır. Bir yandan korkarız, bir yandan da özlem duyarız. İçimizdeki bu çelişki, bizi hem korkutan hem de çekim hissettiren bir labirentin içine sürükler.

Senin çocukluk travman değersiz hissettirilmek!

Bir çocukluk hikayesi, belki de senin hikayen... Yeterince görülmediğin, sevilmeyeceğin ya da belki de sadece koşullu bir sevgiyle yetinmek zorunda kaldığın bir çocukluk... Belki de kimse bu durumu kötü bir niyetle yaratmadı, belki de farkında olmadan seni bu duygularla baş başa bıraktılar. Ancak sonuçta, içinde büyüyen o küçük çocuk, 'Ben yeterli değilim.' duygusuyla büyüdü. Bu duygu, seni öyle bir sarıp sarmaladı ki, bugün biri sana değer verse bile, bunu tam olarak kabul etmekte zorlanıyor olabilirsin. Belki de başkalarının onayına, sevgisine muhtaç olduğunu düşünüyorsun. Ancak belki de asıl mesele, başkalarının onayını ya da sevgisini aramaktan vazgeçip, kendi iç değerini yeniden bulmak. Belki de asıl mesele, kendi içindeki o küçük çocuğa, 'Sen yeterlisin.' demek. Belki de asıl mesele, kendi içindeki o küçük çocuğa, 'Sen değerlisin.' demek. Ve belki de asıl mesele, kendi içindeki o küçük çocuğa, 'Sen sevilesisin.' demek. Evet, belki de asıl mesele, kendi içindeki o küçük çocuğa, 'Sen yeterlisin, değerlisin ve sevilesisin.' demek. Ve belki de asıl mesele, kendi içindeki o küçük çocuğa, 'Sen yeterlisin, değerlisin ve sevilesisin.' demeyi başarabilmek. Çünkü belki de asıl mesele, kendi içindeki o küçük çocuğa, 'Sen yeterlisin, değerlisin ve sevilesisin.' demeyi başarabildiğinde, kendi iç değerini yeniden bulmak.

Senin çocukluk travman yetersiz hissettirilmek!

Hayatın boyunca hep 'daha fazlasını' yapman gerektiği söylendi sana. Her zaman mükemmel olmalı, düzenli olmalı, başarılı olmalıydın. Ne yaparsan yap, sanki bir şeyler hep eksikmiş gibi hissettirildin. Bu durum o kadar derinlerine işlemiş ki, bugün bile başarı, senin için adeta bir varlık sebebi haline gelmiş. Ancak içinde, derinlerde bir yerlerde, birinin seni olduğun gibi kabul etmesini, seni olduğun gibi takdir etmesini istiyorsun. Bu sürekli mükemmeliyetçilik hali, her zaman en iyisini yapma baskısı, içinde bir yerlerde sürekli 'Yeterince iyi miyim?' sorusunu sormana neden oluyor. Bu soru, belki de dışa vurmadığın, ama seni sürekli yoran, içten içe kemiren bir cümle olabilir. Bu, belki de senin en büyük sırrın, en büyük korkun. Ama unutma, herkesin olduğu gibi kabul edildiği, olduğu gibi sevildiği bir yer var. Kendine karşı dürüst ol, kendini olduğun gibi kabul et ve bu sorunun cevabını içinde bul. Çünkü sen, olduğun gibi, yeterince iyisin.

Senin çocukluk travman kontrol altında tutulmak!

Hayatının bir döneminde, belki çocukluk yıllarında, belki de gençliğinde, etrafındaki dünya ya tam bir kaos içindeydi ya da aşırı derecede sert ve katı bir düzene sahipti. Bu dönemde belki bir yetişkinin duygusal iniş çıkışlarına, hatta belki de patlamalarına tanık olmuş olabilirsin. Ya da belki de her şeyin ağırlığı, senin genç omuzlarında hissedilir bir baskı oluşturuyordu. Bu tür bir atmosfer, seni kontrolü elinde tutmaya, her durumu yönetmeye ve her şeyi kontrol altında tutmaya itmiş olabilir. Duygularını bastırmayı öğrendin çünkü aksi halde, kendini savunmasız ve korumasız hissederdin. Bu nedenle, duygusal bir zırh oluşturmayı ve duygusal tepkilerini kontrol altında tutmayı öğrendin. Şimdi, biri sana yaklaştığında bile, içten içe kontrolün kimde olduğunu takip ediyorsun. Kimin kontrolde olduğunu, kimin güç sahibi olduğunu ve kimin üstün olduğunu anlamaya çalışıyorsun. Bu, senin için bir savunma mekanizması haline gelmiş olabilir. Rahatlamak için önce 'güvende' hissetmen gerekiyor. Kendini güvende hissetmeden rahatlamak, kendini serbest bırakmak ya da savunmasız hissetmek senin için zor olabilir. Bu, belki de geçmişte yaşadığın zorluklardan ve deneyimlerden kaynaklanıyor olabilir. Ancak unutma, kontrolü bırakmak da bazen bir güç göstergesi olabilir. Kendini güvende hissettiğin bir ortamda, kontrolü bırakmayı denemek, belki de senin için yeni bir başlangıç olabilir.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İlgini çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın