Sen Hayatta Kazanan mısın Kaybeden mi?
Hayat herkes için eşit başlasa da herkes aynı rotada ilerlemiyor. Kimileri erken uyanıp gününü verimli planlarken, kimileri alarmı beş kere erteleyip neyse yarın başlarım demeyi tercih ediyor. Peki sen, bu karmaşık oyunda nerede duruyorsun?
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. Sabah alarmın çaldığında ne yaparsın?
4. E-posta gelen kutun kaç mesaj içeriyor?
5. Düzenli misin?
6. Sosyal medyada seni tanımayan biri hakkında ne düşünür?
7. Kötü bir olay yaşadığında nasıl tepki verirsin?
8. Para yönetimi konusunda nasılsın?
9. Yeni bir şeyi öğrenmek istediğinde ne yaparsın?
10. Kendini seviyor musun sorusuna cevabın?
Sen gerçek bir kazanansın!
Senin hayatla kurduğun ilişki, kendine inanan bir kaptanın gemisi gibi. Her fırtınada yönünü kaybetmeden ilerlemeyi biliyorsun. Plan yapmayı seviyorsun, ama esnek kalmayı da... Hem disiplinli hem yaratıcı, hem kararlı hem de anlayışlısın. Bu dengeyi kurabilmek zaten başlı başına bir başarı. Birçok kişi sabahları uyanmak için alarma savaş açarken, sen hayatla barış içinde yeni bir günle uyanıyorsun. Zorluklardan korkmuyorsun çünkü senin için her engel bir sonraki versiyonunun kilidini açan bir kapı gibi. Sürekli kendini güncelliyorsun. Günün sonunda kimseye bir şey kanıtlamaya çalışmıyorsun; sen zaten kendi potansiyelini en iyi sen biliyorsun. Ama işin en güzel yanı şu: Başarı senin için sadece “dışarıdan görünen” bir şey değil. Kendine dürüst olmak, hayatla barışmak ve iç huzuru yakalamak senin en büyük kazanımın. Ve bu yüzden, senin başarı tanımın çok daha derin. Sen gerçek bir kazanan olduğun kadar, gerçek bir rehbersin de. Hayat senden yana.
Sen ne kazanansın ne kaybeden!
Sen hayatta zaman zaman kazanan oluyorsun ama sürdüremediğin için kendini bir türlü öyle hissetmiyorsun. Bazen müthiş motive bir şekilde güne başlıyorsun; listeler, planlar, hedefler... Ama sonra bir anda hepsi siliniyor. Ve sen de nedenini anlayamadan yine eski döngünün içine düşüyorsun. Bunda yalnız değilsin. Senin gibi gel-gitli ruhlar, derin hisseder. Sıradanlığı sevmez. Ama ne yazık ki tutarlılık olmadan kalıcı başarı da pek mümkün olmuyor. Bu yüzden kaybolmuş gibi hissediyorsun. Fakat iyi haber şu: Sen hala arıyorsun.Ve arayan biri, asla tamamen kaybolmaz. Kendine karşı biraz daha anlayışlı, planlarına karşı biraz daha sabırlı olursan… zinciri kırabilirsin. Belki de ihtiyacın olan şey büyük bir hedef değil, küçük ama istikrarlı adımlar. Ve o adımlar seni, hayal bile etmediğin yerlere taşıyabilir. Unutma, kaybolmak bazen yeni bir harita çizmeye ilk adımdır.
Sen kaybedensin!
Şu an bu testi çözüyor olman bile büyük bir adım. Çünkü hayatla olan bağın bir süredir zayıflamış gibi. Ne zaman başladın bilmiyorsun ama uzun zamandır “hiçbir şey yolunda gitmiyor” hissi içinde büyümüş. Sanki herkes ilerliyor, sen yerinde sayıyorsun gibi geliyor. Ve bu düşünceler seni biraz daha geri çekiyor, biraz daha izleyici yapıyor. Ama işin acı-tatlı tarafı şu: Bu bir son değil. Bu bir alarm. Ruhsal bir “şarj kablosu” arıyorsun belki. Ve o kablo senin içinde. Şu an yorgun, motivasyonsuz, amaçsız gibi hissedebilirsin ama senin içinde yeniden ayağa kalkacak bir versiyon var. Sadece hatırlamaya ihtiyacı var. Bu kadar uzun süre güçlü kalmaya çalıştığın için tükenmiş olman çok normal. Belki de artık “kendin için” bir şey yapma zamanı gelmiştir. Gecikmiş değilsin. Her gün yeniden başlamak için bir fırsat. Şu an olduğun yer, çıkış için ilk basamak olabilir. Unutma, en karanlık an, şafaktan hemen öncedir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
İlginizi çekebilir:
Evet/Hayır Testine Göre Ne Kadar Çılgınsın?
Arkandan Kaç Kişi Üzüldü?
Sen Kendini Nereye Ait Hissediyorsun?
Yorum Yazın