Senin Mutluluğunu Ne Engelliyor?
Hayat bazen istediğimiz gibi akmaz; her şey yolundaymış gibi görünse de içten içe bir şeyler hep eksik gibidir. Peki bu his gerçekten nedensiz mi? Yoksa mutluluğunu gölgeleyen bazı fark etmediğin sebepler mi var?
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. Sabah uyanınca hissettiğin ilk şey genellikle ne oluyor?
4. Bir şey seni mutlu ettiğinde aklından geçen ilk düşünce hangisi olur?
5. İnsanlarla ilişkinde en çok ne seni yorar?
6. Hayal kurduğunda en çok neyle ilgili olur?
7. En son ne zaman gerçekten kahkaha attın?
8. Bir sorunun olduğunda ilk kiminle konuşursun?
9. Sana en iyi gelen şey hangisi?
10. Şu an hayatında tek bir şeyi değiştirme şansın olsa neyi değiştirirdin?
Senin mutluluğunu geçmişin engelliyor!
Bir film şeridi gibi kafanın içinde dönüp duran geçmişe ait sahneler, adeta bir nostalji rüzgarı estiriyor. Ancak bu rüzgar, biraz hüzünlü, biraz buruk... 'Keşke'lerin, 'neden böyle oldu'ların girdabında, sanki bir denizde boğulmuş gibi hissediyorsun kendini. Affedemediğin hatalar, kendine karşı koyduğun aşırı eleştiriler, şimdiki mutluluğunu bir gölge gibi sarıp sarmalıyor. Ama unutma, geçmişi değiştiremezsin. Ancak, geçmişin seni tanımlamasına, bugününü ve yarınını etkilemesine izin vermek zorunda da değilsin. Kendini geçmişin zincirlerinden kurtar, bugününe ve geleceğine odaklan. Çünkü hayat, yaşadığın şu anın ta kendisi. Geçmişteki hataların, bugünkü seni daha güçlü ve daha bilinçli yapar. Kendine karşı daha anlayışlı ol, çünkü herkes hata yapar ve önemli olan bu hatalardan ders çıkarabilmektir. Kendine olan inancını kaybetme, çünkü sen, geçmişin değil, geleceğin yıldızısın.
Senin mutluluğunu sevilmemek engelliyor!
Hayatın karmaşası içinde belki de en çok ihtiyaç duyduğun şey, yüzeydeki sahte ilişkilerden öteye geçip gerçek bağlar kurmak ve derin bir anlam bulmak. Gündelik hayatta karşılaştığın ilgisizlik, umursanmama ya da anlaşılmama duygusu, belki de farkında olmadan, seni içten içe kırıyor, yıpratıyor. Bu durum, adeta bir kara bulut gibi üzerinde dolaşıp duruyor ve seni mutsuzluğa sürüklüyor. Ama dur bir dakika! Kendine biraz zaman ayır ve aynaya bak. Orada gördüğün kişi, sevilmeye değer biri. Evet, belki bazı hataların olmuştur, belki bazıları seni anlamıyor ya da değerini bilmiyor olabilir. Ama senin değerin, başkalarının sana bakış açısıyla belirlenmez. Senin değerin, içindeki ışıkla, kalbindeki sevgiyle, ruhundaki derinlikle belirlenir. Kendine biraz daha yakınlaş, içindeki değeri fark et. Kendini sev, çünkü sen sevilmeye değersin. Kendini anla, çünkü sen anlaşılmayı hak ediyorsun. Kendine değer ver, çünkü sen değerlisin. Kendi değerini fark ettiğinde, mutluluğun da kapıları ardına kadar açılacak. Kendine yönel, içindeki değeri keşfet ve hayatın sana sunduğu tüm güzellikleri kucakla.
Senin mutluluğunu beklentiler engelliyor!
Daha büyük, daha parlak, daha iyi... Bu, bir motivasyon kaynağı gibi görünebilir, ancak bazen kendini eksik, yetersiz ve başarısız hissetmene neden olabilir. Hedeflerin, hayallerin ve beklentilerin sürekli büyüyor ve bu durum, hayatın tadını çıkarmak için sana pek az zaman bırakıyor. Sürekli daha fazlasını istemek, bazen hayatın küçük zevklerini göz ardı etmene neden olabilir. Mutluluğun, başarıya endeksli olmadığını unutma. Elbette, hedeflerini küçültmeni söylemiyoruz. Ancak, sürekli ileriye koşarken, etrafına bakmayı unutmaman gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Belki de aradığın mutluluk, hedefine vardığında değil, yolculuğun sırasında bir yerlerde seni bekliyor. Belki de gerçek mutluluk, hedeflerine ulaşmakta değil, onlara ulaşma sürecinde saklıdır. Yolculuğunun her anını takdir etmeyi öğren ve hayatın küçük zevklerini bulmak için biraz zaman ayır. Belki de aradığın mutluluk, tam da burada, şu anda, seninle birlikte.
Senin mutluluğununu hayatın karmaşası engelliyor!
Bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorsun, değil mi? Ancak ne olduğunu tam olarak belirleyemiyorsun. Hayatın renklerini yitirdiğini, her şeyin biraz daha solgun ve anlamsız göründüğünü düşünüyorsun. Ama dur bir dakika, bu duygunun seni tamamen ele geçirmesine izin verme. Belki de ihtiyacın olan şey, bir terapi süreci. Evet, belki de bir uzmana danışmak ve duygularını, düşüncelerini paylaşmak sana iyi gelebilir. Ya da belki de hayatında küçük ama düzenli değişiklikler yapman gerekiyor. Belki de yeni bir hobi edinmek, yeni bir kitap okumak, belki de yeni bir spor dalına merak sarmak... Kim bilir belki de bu değişiklikler, hayatına yeni bir soluk getirebilir ve seni yeniden yaşama bağlayabilir. Unutma, bazen en büyük boşluklar, aslında içimizde değil; yönümüzü kaybettiğimizde, nereye gideceğimizi bilmediğimizde ortaya çıkar. Belki de ihtiyacın olan şey, biraz durup nereye gitmek istediğini belirlemek. Belki de biraz durup, hayatında nelerin eksik olduğunu, neleri değiştirmek istediğini düşünmek... Kim bilir belki de bu, seni yeniden hayata bağlayacak olan şeydir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın