Senin Ruhuna Hitap Eden Ev Eşyası Hangisi?
Evde hepimiz bir köşeye daha çok çekiliriz ya hani… Kimimiz koltuğa yayılıp saatlerce hayal kurar, kimimiz mutfağın köşesindeki kahve bardağı gibi sabahları ayıltıcı rolündedir. Peki hiç düşündün mü, evdeki hangi eşya aslında senin ruh halinle birebir örtüşüyor olabilir?
Hazırsan, tozları sil, kahveni al, iç sesini dinle ve başla!
1. Sabahları seni en çok motive eden şey ne?
2. Sana “kendi köşeni yarat” desek, aşağıdakilerden hangisini oraya kesin koyarsın?
3. Kendi haline bırakıldığında en çok bunu yaparsın…
4. Renklerden biriyle özdeşleşeceksen, hangisi olurdu?
5. Evin bir ruhu olduğuna inanıyor musun?
6. Eşyaların arasında “drama queen” kim?
7. Evde en çok zaman geçirdiğin alan hangisi?
8. Son sorumuz! Diyelim ki hava yağmurlu ve dışarısı gri... Evde ne yapıyorsun?
Sen Bir Koltuksun!
Senin ruhun, insanların üstüne oturup “hayat ne garip” diye dertleştiği o yumuşak, içine gömülünce kalkılamayan koltuklardan. Hem konforlusun hem güvenli bir alan gibisin. İnsanlar sana geldi mi kalkmak istemez. Biraz yorgun, biraz da nostaljik bir havan var. Üzerine örülmüş battaniye, sehpanın üstünde bir fincan çay… İşte tam o sahnedesin. Senin enerjin “gel, biraz otur ve hiçbir şey yapma” diyor. En iyi sohbetler, en içli ağlamalar seninle olur.
Sen Bir Kupa Bardaksın!
Senin ruhun, içi boş kalınca eksik hissedenlerden. Biraz çay, biraz kahve, belki de sıcak bir süt... Ama mutlaka içinde bir şey olacak. Çünkü sen paylaştıkça var oluyorsun. Eline alındığında sıcaklık veriyorsun, fazla dolarsan taşacak kadar coşkulu bir tarafın da var. Bazen desenlisin, bazen sade ama hep kişilikli. Birinin en yakınında duransın, kitap okurken, dizi izlerken, sabah güne başlarken… Sen küçük ama ruhu kocaman bir eşyasın.
Sen Bir Ayna Gibisin!
Derin, sessiz, gözlemci ve çoğu zaman anlaşılması zor biri… İnsanlar sana baktığında kendilerini görür ama seni göremezler. Sen yansıtırsın ama az konuşursun. Herkesin hikâyesine bir pencere olursun, ama kendi hikâyeni içine saklarsın. İyi bir sırdaşı, müthiş bir analizcisindir. İnsanlar sana baktıkça düşünür, sorgular, bazen de kendilerinden kaçar. Ama sen hep oradasındır. Ruhunun duruşu net ama içi çok katmanlı. Kırılgansın belki ama seni kırmak isteyen kendisi de dağılır. Parçalandığında bile iz bırakırsın.
Sen Bir Kitaplıksın!
Senin içinde saklananlar saymakla bitmez. Kitaplar, notlar, hatıralar, belki eski bir mektup ya da saklanmış bir bilet... Ruhunun rafları düzenli gibi görünse de içine bakıldığında duygusal patlamalarla dolusun. Sessizsin ama çok şey anlatıyorsun. Kimi zaman toz tutmuş bir roman gibi unutuluyorsun, ama biri elini uzattığında yeniden hayata dönüyorsun. Seninle bir şey paylaşmak demek, küçük bir sır fısıldamak gibi. Kalabalıklar içinde bile yalnızlığı bilenlerdensin.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Koltuk çıktı. Berjer koltuğuma bayılırım. Teşekkürler.
Sen Bir Koltuksun!...