Yargıtay Daire Başkanı "Yeni Şafak Çetesi" Demişti: Davanın Tarafından Hakim Abdullah Yaman’a Cevap Geldi
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman, kendisi hakkında Yeni Şafak’ta çıkan FETÖ imalı habere sert tepki göstermiş ve “Yeni Şafak Çetesi” açıklamasında bulunmuştu. Yeni Şafak ile yüksek hakim arasındaki kavgaya neden olan haberde geçen şirketin ortaklarından Kamil Darbaz sosyal medyada yaptığı açıklamada Abdullah Yaman’a tepki gösterdi. Yaman’a “İki çocuğunuz FETÖ bağlantısı nedeniyle kamudan ihraç edildi mi?” diye soran Darbaz, “Bazı yargıtay üyeleri ve başkanlarının mal varlıkları araştırıldığında her şey ortaya çıkacaktır.” ifadelerini kullandı.
Yargıtay hakimi Abdullah Yaman ile Yeni Şafak arasında başlayan kavgaya neden olan haberin öznelerinden Kamil Darbaz da kavgaya dahil oldu.

Sosyal medya hesabından açıklamada bulunan ve 20 yıldır hukuk mücadelesinin sürdüğünü ifade eden Darbaz, “Çok net bir soru sormak istiyorum, hem de tüm kamuoyunun kafasındaki soru işaretleri giderilmiş olsun: İki çocuğunuz FETÖ bağlantısı nedeniyle kamudan ihraç edildi mi? O dönemde eviniz polisler tarafından arandı mı? Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef gösterip sosyal medyada paylaşım yaptınız mı? Hâlâ bir evladınız yurtdışında yaşıyor mu?” İfadelerini kullandı.
Darbaz ayrıca “Bazı yargıtay üyeleri ve başkanlarının mal varlıkları araştırıldığında, sahip oldukları gayrimenkullerin ekspertizleri yapılırsa, borsa hisseleri değerlemesi yapıldığında her şey ortaya çıkacaktır. Temiz adamlarla kirli olanlar net biçimde anlaşılacaktır.” diyerek yüksek yargıda yolsuzluk iddiasında da bulundu.
Kamil Darbaz’ın yaptığı açıklamaların tamamı 👇

'Herkese güzel pazarlar diliyorum.
Yaklaşık 20 senedir süren hukuk mücadelemle ilgili Yargıtay 11. Daire Başkanı Abdullah Yaman Bey bir açıklama yapınca, bana da doğal olarak cevap hakkı doğdu. Bu nedenle bir sosyal medya hesabı açarak hem kendimi hem de kamuoyunu bilgilendirmek istedim.
Açıkçası konunun artık halkın ve basının önünde konuşulması beni sevindirdi. Çünkü ben yıllardır bu adalet mücadelesini verirken hep sessiz kaldım. Şimdi kıymetli vatandaşlarımızın, aklı selim insanların, hukukçuların, gazetecilerin ve akademisyenlerin bu konuyu tartışması benim için gurur verici.
Zamanla tüm süreci, tüm mahkeme kararlarını buradan paylaşacağım.
ABDULLAH YAMAN’A SORULARIMDIR
1) 2023 yılında sizin ve daire üyelerinizin tarafsızlığını yitirdiğinizi belirterek Cumhurbaşkanlığı’na, HSK’ya, Yargıtay Başkanlığı’na, Adalet Bakanlığı’na resmi olarak Reddi Hâkim talebinde ve Cumhuriyet Başsavclığı’na suç duyurusunda bulundum. Ayrıca bu şikâyet dilekçem dava dosyamın içerisinde mevcut. Dilekçemde çocuklarınızın FETÖ’den ihraç edildiğini de yazmıştım. Madem bu iftiraydı, neden 2,5 sene bekleyip bana dava açmadınız da bugün konuşuyorsunuz? Ne değişti?
2) Siz gerçekten onurlu, şerefli bir hukuk adamı olsaydınız, hakkınızdaki Reddi Hâkim talebine resmi yanıt verirdiniz. Neden vermediniz? Sanırım cevap verseydiniz davaya bakamayacaktınız, bunu biliyordunuz. Çünkü cevap verdiğiniz anda resmi hasım ilişkisi doğacağından, 2,5 sene boyunca şikâyet dilekçemi sümen altı ettiniz. Bu yüzden sessiz kaldınız. Şimdi çıkıp bize ahkâm kesiyorsunuz. Tüm Ankara sizin kim olduğunuzu biliyor. Şimdi tüm Türkiye öğrenecek.
3) Hakkınızda pek çok resmi makama 2023 yılından beri şikayetlerim olduğunu çok iyi bildiğiniz halde hangi usul ve etik kurallara dayanarak Hukuk Genel Kurulu’nda müzakeresi yapılan dosyama iştirak ettiniz? Bağımsız HGK üyelerini aleyhime etkileme çabasına girdiniz mi?
4) Dosyada muhalefet görüşü olduğunu bildiğiniz Sayın Adem Aslan neden HGK müzakeresine davet edilmedi? Muhalefete tahammül edemediğiniz için mi? Sayın Adem Aslan’ı muhalefet yazdığı için mi dairenizden gönderdiniz?
5) Yayınladığınız mesajda tek bir hukuki gerekçe, tek bir içtihat yok. Başkanlığını yaptığınız Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin “Bir limited şirketin tek bir varlığı genel kurul kararı olmadan satılamaz.” şeklindeki yerleşik içtihadına rağmen ve bu konuda verilmiş Anayasa Mahkemesi kararı da ortadayken, sizin tam tersine karar verme mücadelesinde olduğunuzu görüyoruz. Bu çelişkinin hukuki gerekçesi nedir? Açıklar mısınız?
6) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.09.2023 tarihli ve 2022/11-1004 Esas, 2023/860 Karar sayılı kararında çıkan sonuca baktığımızda siz ve Yargıtay Genel Kurulu acaba kişiye göre mi karar veriyorsunuz? Eğer kişiye göre karar vermiyorsanız, bu dosya ile benim dosyam arasındaki farkı hukuki olarak tüm kamuoyuna açıklar mısınız?
7) Çok net bir soru sormak istiyorum, hem de tüm kamuoyunun kafasındaki soru işaretleri giderilmiş olsun: İki çocuğunuz FETÖ bağlantısı nedeniyle kamudan ihraç edildi mi? O dönemde eviniz polisler tarafından arandı mı? Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef gösterip sosyal medyada paylaşım yaptınız mı? Hâlâ bir evladınız yurtdışında yaşıyor mu?
8) Tüm metin boyunca Allah, Kuran, helal, haram diyorsunuz. Siz din adamı mısınız, yoksa hâkim misiniz? Yoksa söyleyecek tek bir hukuki sözünüz kalmadığı için mi dini kavramların arkasına sığınıyorsunuz?
9) “Haram yoldan birilerinin malına çökmelerine izin vermedik.” diyorsunuz. Neyin helal, neyin haram olduğuna siz mi karar veriyorsunuz? Böyle bir yetkiniz mi var? Ben 20 yıldır bu ülkede hukuk mücadelesi veriyorum, bu uğruda tüm servetimi kaybettim; sizden ve bu çirkin üsluplarınızdan asla çekinmeyeceğim. Bunlar daha başlangıç.
10) “Hayatımız bu neviden alçak, şerefsiz, namussuz müfterilerle mücadele içinde geçti.” diyorsunuz. Burada kimden bahsediyorsunuz? Bu üslup, suçüstü yakalanmanın verdiği panik mi, yoksa gerçekten hukuki bir açıklamanız mı var?
Son olarak ifade ettiğiniz “Allah’ın laneti cümlesinin üzerine olsun.” ve “Yarın hesap gününde görüşmek üzere, şimdilik şeytanınıza emanet olun.” gibi sözleriniz bana FETÖ elebaşı, alçak, vatan haini, namussuz herifin bedduasını hatırlattı. O da gebermeden önce böyle beddualar ediyordu, sonu hepimizin malumu.
Son 20 senesini mahkeme koridorlarında geçiren birisi olarak takdir edersiniz ki birçok insana ve olaya şahitlik ettim. Hangi mahkeme başkanı kiminle ilişki içerisinde, hangi hâkimin veya üyenin kimlerle nasıl işler yaptığını, hangi Yargıtay üyelerinin çocuklarının hukuk bürosu olduğunu, kimlerin İngiltere’deki kaçak FETÖ’cü hukuk bürolarıyla temasta olduğunu, kimlerin FETÖ abilerinden talimatla iş yaptığını, kimlerin kimlerle ne ilişkiler içinde olduğunu, hangi başkanların kimlerin locasında maç izlediğini, hangi başkanın çocuğunun villalar sahibi olduğunu, hangi villada babasının davalarını pazarladığını hepsini zamanla ve belgeleriyle, ihtiyaç halinde anlatacağım.
Bazı yargıtay üyeleri ve başkanlarının mal varlıkları araştırıldığında, sahip oldukları gayrimenkullerin ekspertizleri yapılırsa, borsa hisseleri değerlemesi yapıldığında her şey ortaya çıkacaktır. Temiz adamlarla kirli olanlar net biçimde anlaşılacaktır.
Kamuoyuna saygılarımla arz eder, bunların daha başlangıç olduğunu bildirmek isterim.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!






Yorum Yazın