onedio
ÖSYM'den KPSS Açıklaması: 'Talimat Alınması Söz Konusu Değil'
ÖSYM tarafından yapılan açıklamada, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) puan üstünlüğüne ve mezuniyet alanı uygunluğuna göre yapılan KPSS yerleştirme işlemlerinin, yüzde 100 doğruluk ve şeffaflık prensibi ile gerçekleştirildiğine işaret edilerek, 'Hiçbir aday, mezuniyet alanı uyuşmazlığından dolayı atamasının yapılamayacağı bir kadroya yerleştirilmemekte ve hiçbir aday puanı yetmediği bir kadroya asla yerleştirilmemektedir' denildi.Bu sebeple yerleştirmesi yapılan adayların atanmaları için ilgili kadroya tanımlanmış özel şartları sağlamalarının gerektiğinin kaydedildiği açıklamada, bununla ilgili olarak tercih kılavuzlarında 'Dikkat: Koşullarından herhangi birini karşılamadığınız bir kadro ya da pozisyona tercihleriniz arasında yer vermeniz ve yerleştirilmeniz halinde ilgili kurum tarafından atamanızın yapılmayacağını göz önünde bulundurunuz. Mağduriyete uğramamanız ve diğer adayları mağdur etmemeniz için tercihlerinizi internetle ÖSYM'ye göndermeden önce tüm tercihlerinizin durumunuza uygun olduğundan mutlaka emin olunuz' ifadelerinin bulunduğuna vurgu yapıldı.Açıklamada, 'Bu sebeple tamamen KPSS puan üstünlüğüne ve mezuniyet alanı uygunluğuna göre yapılan KPSS yerleştirme işlemleri yüzde 100 doğruluk ve şeffaflık prensibi ile gerçekleştirilmektedir. Hiçbir aday mezuniyet alanı uyuşmazlığından dolayı atamasının yapılamayacağı bir kadroya yerleştirilmemekte ve hiçbir aday puanı yetmediği bir kadroya asla yerleştirilmemektedir. Yerleştirmesi yapılan her aday emeğinin karşılığı olarak hakkı olan sonucu elde etmektedir' denildi.ÖSYM'nin internet sitesinde yer alan açıklamada, 7 Aralık 2014'te bazı basın yayın kuruluşlarında yayımlanan haberlerde bir siyasi parti genel başkan yardımcısı ve parti sözcüsü milletvekilinin, KPSS uygulamalarına ilişkin iddialarıyla ilgili olarak açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.Açıklamada KPSS,  657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye dayanılarak çıkarılan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kamu kurum ve kuruluşları tarafından, açıktan atama yapacakları B grubu kadrolar için ilgili mevzuatı uyarınca yetkili makamlardan izin alındıktan sonra, bu kadroların koşullarının belirlenmesi amacıyla yükseköğretim kurumları ile yükseköğretim üst kuruluşlarının, YÖK Başkanlığına başvurduğu anlatıldı.Bunların dışında kalan diğer kamu kurum ve kuruluşlarının Devlet Personel Başkanlığına başvurduğu ve KPSS'nin usul ve esasları, içeriği, yapılacağı yer ve zamanı, sınavın duyurulması, KPSS'de yer alacak konular ile testler ve bunların ağırlıkları, puan türleri ve hesaplama yöntemi, başvuru yapacakların öğrenim düzeyi, adayların başvurusu, sınavdan elde edilecek puan türlerinin yerleştirmede ve giriş sınavına çağrıda kullanılmasına ve KPSS sonuçlarının adaylara ve kurumlara bildirilmesine ilişkin esasların, Devlet Personel Başkanlığı (DPB) ve ÖSYM tarafından müştereken belirlendiği kaydedildi.'Talimat alınması söz konusu değildir'KPSS'nin, mevzuatla veya DPB ile belirlenen kurallar dışında gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığına işaret edilen açıklamada, '6114 sayılı kanun gereği ÖSYM, bu kanunla ve diğer mevzuatla verilen görev ve yetkilerini kendi sorumluluğu altında, bağımsız olarak yerine getirip kullanmakta olup, yürüttüğü iş ve işlemlerin yerine getirilmesinde, hiçbir organ, makam, merci veya kişi tarafından talimat alınması söz konusu değildir' ifadesine yer verildi.Açıklamada, 31 Ekim 2010'da gerçekleştirilen ve ardından iptal edilmek zorunda kalınan 2010-KPSS Lisans Eğitim Bilimleri testinin ardından yeni bir kuruluş kanunu ile yeniden yapılanan ÖSYM'nin özellikle sınav güvenliği ve gizliliği hususlarında ciddi önlemler almak durumunda kaldığı ve bu doğrultuda konulan kuralların taviz vermeden titizlikle uygulandığı ifade edildi.Açıklamada, şunlar kaydedildi:'ÖSYM bu kapsamda; görev, yetki ve sorumluluk alanına giren konularda idari düzenlemeler yapmak ve kılavuzlar hazırlamak yetkisine sahip olup, sınav uygulamalarına ilişkin kurallar gerek idari düzenlemeler, gerek kılavuzlar ve gerekse adaylara yapılan duyurular ve ayrıca sınava giriş uyarılarında defalarca ilanetmektedir. Her aday ÖSYM'ye önceden bildirdiği kişisel durumları dikkate alınarak kendisine özgü engel durumlarına uygun şekilde sınava alınmaktadır.Ancak genel kurallara istisna şeklinde tanınması istenen diğer bireysel talepler, sınava giren tüm adaylar arasında fırsat eşitliğini zedeleyici olmamalıdır. ÖSYM, hakkaniyet ölçülerine uygun, adil ve fırsat eşitliğini gözeten sınavlar yapmak durumundadır ve yapmaktadır. Münferit bir takım haklı olmayan taleplerin öne çıkarılarak, önceden belirlenip defalarca duyurulan kurallara aykırı olarak istisna uygulanması gerektiği şeklinde ortaya çıkan ve kamu vicdanına haklı talep olarak sunulmaya çalışılan durumlar asla kabul edilemez.''Yerleştirme işlemi tamamen şeffaf'Açıklamada, DPB adına yapılan merkezi yerleştirme işlemlerinde adayların tercihleri alınırken adayların mezuniyet bilgileri ile DPB tarafından belirlenen kadro niteliklerinin kontrol edildiği ve kadro niteliklerine uymayan mezuniyet bilgisine sahip adayların tercihlerinin alınmadığı belirtildi. Bu şekilde her adayın sadece mezuniyetinden dolayı yerleşebileceği kadrolar için tercih yapabildiğinin anlatıldığı açıklamada, 'Yerleştirme işlemi tamamen şeffaf bir şekilde yapılmaktadır. Yerleştirme sonuçları ile birlikte her kadro için oluşan en küçük ve en büyük yerleştirme puanları yayınlanmakta ve adaylar tercih ettikleri kadrolara en son kaç puanla yerleştirme yapıldığını görebilmektedirler' ifadesi kullanıldı.Kadroların yerleştirme sonrası oluşan en küçük yerleştirme puanı değerlerinde kadroların niteliklerinin etkili olduğu, belirli alan mezunlarının tercih yapabildiği kadroların en küçük yerleştirme puanı değerlerinin bütün adayların tercih yapabildiği kadrolara göre daha küçük olduğunun anlatıldığı açıklamada, bu konuya örnek olarak 'KPSS-2014/2 yerleştirmesinde 'Sosyal Çalışmacı' kadrosuna sadece Sosyal Hizmet Lisans Programı mezunları başvurabildiği için en küçük yerleştirme puanı 62,63277 olarak gerçekleşirken bütün lisans mezunu adayların başvurabildiği 'Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni' kadrosunun en küçük yerleştirme puanı 88,27254 olarak gerçekleşmiştir. Bu sebeple sadece KPSS Puanının yüksek olması bir kadroya yerleşmek için yeterli değildir' açıklaması yapıldı.Merkezi yerleştirme işleminin ÖSYM tarafından yapıldığı, fakat atama işlemlerinin yerleştirme yapılan ilgili kurumlar ve DPB tarafından gerçekleştirildiğine işaret edilen açıklamada, kadrolar için tanımlanan mezuniyet nitelikleri ile birlikte bilgisayar sertifikası, ehliyet, yabancı dil puanı, cinsiyet gibi adayların atanmaları için gerekli olan özel şartların da belirlendiği aktarıldı.DHA
"Einstein Bu Atamaları Görse İntihar Ederdi"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, yoksulluk baş planda olmak üzere en büyük sorunun işsizlik olduğunu, Türkiye'nin son yıllarda ekonomide yeterli büyümeyi sağlayamadığını kaydetti. Koç, AK Parti iktidarının, kamuya personel seçmeyi kadük ettiğini, hakkaniyeti çiğnediğini, siyasi himayenin devlet memuru olma noktasına getirdiğini savundu.İŞTE HALUK KOÇ'UN AÇIKLADIĞI O LİSTEErdoğan'ın teyzesinin oğlu İbrahim Er ilköğretim müfettişi iken, AK Parti'nin iktidara gelmesinin ardından MEB ilköğretim Genel Müdür Yardımcılığı'na sonrasında da ilköğretim Genel Müdürlüğü görevine getirildi. 2011 yılında ise Danıştay tarihinde belki de bir ilk olarak bir ilkokul öğretmeni Danıştay üyesi yapıldı.Erdoğan'ın teyzesinin diğer oğlu da Recep Ali Er sınıf öğretmeni iken 2013 yılında da KYK Genel Müdür Yardımcısı yapıldı.Erdoğan'ın 2 yıllık itfaiyecilik mezunu olan akrabası Recep Ali Erdoğan şu anda KOSGEB İnsan Kaynakları Dairesi Başkanı olarak görev yapıyor.Erdoğan'ın Avukatı Muammer Cemaloğlu'nun eşi Berna Cematoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda memur olarak çalışıyor.Erdoğan'ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan'ın yeğeni Burhan Doğan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda uzman yardımcısı yapıldı.Erdoğan'ın AKP Genel Başkanlık Makamındaki Özel Kalem Müdürü Fatih Can'ın kardeşi, Ömer Faruk Can, sınavsız olarak Telekomünikasyon iletişim Başkanlığı'nda (TİB) işe alındı ve uzman yapıldı.Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın Kartal İmam Hatip Lisesi'nden arkadaşı İbrahim Eren ATV'den Başbakanlığa alınıp istisnai kadrodan memur yapıldıktan sonra TRT Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirildi.TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in oğlu Ahmet Çağrı Çiçek, 2000 yılında TBMM Dış ilişkiler ve Protokol Müdürlüğü'nde işe başladı, SPK'da Sermaye Piyasaları Daire Başkanı oldu, Mayıs 2012'dede EPDK üyeliğini getirildi.Başbakan Bülent Arınç'ın danışmanı Metin Karadağ, TİB'e kaydırılarak uzman yapıldı.Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Akif Büyükergene Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda uzman olarak çalışıyor.Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in amcasının oğlu Mehmet Veysi Şimşek, Batman'da tarım işleri uğraşan bir kişi idi. Veysi Şimşek önce Hazine Müsteşarlığında gayrı resmi danışman yapıldı. Mehmet Şimşek Maliye Bakanı olduktan sonra ise Veysi Şimşek Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda başkan müşaviri yapıldı.Şimşek'in baldızı Coğrafya Öğretmeni Esin Kara herhangi bir sınava girmeden TOKİ'de göreve başlatıldı. Baldızının eşi Avrupa Birliği Bakanlığı'na müşavir olarak alındı.Milli Savunma Bakanı ismet Yılmaz'ın abisinin bacanağı Mustafa Yaman, sınavsız olarak TİB'de işe alındı ve uzman yapıldı.Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın yeğeninin eşi Ahmet Onur Ak, KOSGEB'te işe başlatıldı. Hâlihazırda Bakan Danışmanı olarak görev yapıyor.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Faruk Çelik'in yeğeni Ahmet Toraman, Diyanette imam iken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda işe başlatıldı.Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli'nin bacanağı Orhan Öğe, Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nda Müsteşar Yardımcılığı görevine atandı.İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın kız kardeşi Elif Ala sınavsız olarak Şırnak Valiliği'ne Özel Kalem Müdürü yapıldı. Hiç bekletilmeksizin önce memleketi Erzurum'a, sonrasında Ankara'da Gençlik ve Spor Bakanlığı'na memur olarak atandı.Ala'nın erkek kardeşi Atıf Ala öğretmen iken Bakan kardeşinin torpilleri sayesinde 3 yıl içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı görevine kadar yükseltildi.Efkan Ala'nın Başbakanlık Müsteşarlığı görevi esnasında Özel Kalem Müdürü olan Serap Akınoğlu, maaşı yükselsin diye kadrosu TİB'e kaydırıldı.İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş'in kızı Nurdan Güneş şimdiki Bakan Ala Batman Valisi iken sınavsız olarak Valiliğe Özel Kalem Müdürü yapıldı. Nurdan Güneş eşinin yanına Ankara'ya tayin edildi. Güneş'in oğlu Abdülhamit Güneş önce Şırnak Valiliği'ne Özel Kalem Müdürü olarak atandı. Ardından da bir gün bile Şırnak'a gönderilmeden Başbakanlığa memur olarak alındı. Başbakanlık Güvenlik işleri Genel Müdürlüğü'nde Daire Başkanı yapıldı.Bilim ve Sanayi Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'ın yakın arkadaşı Arif Koyuncu bir belediyede özel kalem müdürlüğü verilerek, istisnai kadrodan memur yapıldıktan sonra önce TRT'de müşavir, ardından TÜBİTAK'ta Genel Sekreter yapıldı.Eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay kızının arkadaşı olarak tanıttığı Melabat Çelebiözü, önce sınavsız olarak çok yüksek ücretle Bakanlık Müşavirliği'nde göreve başlatıldı. Sonrasında da Atom Enerjisi Kurumu'na uzman olarak atandı.Eski içişleri Bakanı Muammer Güler'in bateristlik ve barmenlik yapan yeğeni Hakan Güler, önce sınavsız olarak özel kalem müdürlüğüne atanıp memur yapıldı. Sonrasında da Avrupa Birliği Uzmanlığına atandı.Eski Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler'in kayınbiraderi Mehmet Akif Okur, önce Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nde Daire Başkanı, sonrada Gençlik ve Spor Bakanlığı'nda Genel Müdür Yardımcısı yapıldı.Gaziantep Belediye Başkanı ve eski Bakan Fatma Şahin'in erkek kardeşi Ünal Kıymık, açıktan Muş Valiliği Özel Kalem Müdürlüğü'ne atanarak devlet memuru olması sağlandı.CHP genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Haluk Koç, hak edenin o görevlere gelmesi için konulmuş bir sınav olduğunu, AK Parti iktidarı döneminde bunun da tarumar edildiğini ifade etti. Koç, ' 'Saray dalkavuksuz, siyaset yalakasız olmaz.' Bunun tersini de düşünebilirsiniz.' ifadelerini kullandı. AK Parti'nin kendi yakınlarına, kendi yandaşlarına kadro ulufesi dağıtmayı kendisine görev bilmiş durumdu olduğunu savunan Koç, '20 milyon kişi KPSS'ye girdi. Bunun 610 bini devlet memuru olarak atanabiliyor. Bunun 370 bini öğretmen kadrosu. Devlete hak ederek bir kadroya girme şansını bu sınavlara bağlayanlar, yüzde 97 yurttaşımız hayal kırıklığı yaşıyor.' dedi.'AKP'li olmayıp sade vatandaş olursanız bazıları sınava alınmıyor. Saç renginden dolayı Pelin Derya Çetinkaya sınava alınmıyor.' diyen Koç, KPSS'ye girip atanamayan 20 gencin intihar ettiğini ve bunların yerine AK Parti'nin yakınlarının, hile yapılarak sınavsız kadroya taşındığını vurguladı.'Bin odalı değil 5 bin 500 odalı olsa ne olur? Nasıl yatıyorsun yatakta?' diyen Koç, devlet memuru olma, yer değiştirme, istifa sonrası geri dönüşte, işçi alımında, Adalet Bakanlığı'nda memur alımında, ek ödeme veren kurumlara geçişte torpil yapıldığını savundu. 'Varsa AKP yakından, ampullü bir kartvizit varsa bu işlemleri yapman için senin için bir sorun yok.' diyen Koç, eğer bunlar yoksa liyakatle sınavla yükselmenin unutulması gerektiğini ifade etti.Organize işlerin sadece bir film adı olmadığını belirten Koç, AKP'nin siyaset karnesinin adının da organize işler olduğunu iddia etti. 'Vatandaş soruyor; KPSS varsa neden torpil var, torpil varsa neden KPSS yapıyorsunuz?' diyen Koç; İçişleri Bakanı Efkan Ala, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başta olmak üzere bazı bakanların akrabalarının atama işlemlerini anlattı. 'Eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, kızının arkadaşı olarak tanıttığı Melahat Çelebiözü, önce sınavsız olarak çok yüksek ücretle bakanlık müşavirliğinde göreve başlatıldı. Sonrasında da ATOM Enerjisi Kurumu'na uzman olarak atandı.' diyen Koç, 'Einstein bile intihar ederdi herhalde görse.' ifadelerini kullandı.'Hem çalıyorlar hem de iş yapıyorlar.' diyen Koç, 'Bu vicdan sorunudur, bu ahlak sorunudur. İnançlı bir insanın yüreğinin kaldırmayacağı, hukuka saygılı bir yurttaşın kabul edemeyeceği bir durumdur.' şeklinde konuştu.Bu konuda mağdur olanlara seslenen Koç, 'Bu namertlerden, bu vicdansızlardan hesap sorulacak. Hiçbirinizin hakkı bunların yanına bırakılmayacak. Sıkıntılı bir durum. Bunların anlatılması lazım. AK troller istediği kadar yazsın, bu AKP döneminin en acı gerçeklerinden birisi.' dedi.Zaman
Makul Şüphe Düzenlemesinin de Yer Aldığı Yargı Paketi Kabul Edildi
'Yargı paketi'nin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde, Adalet Bakanlığı'na 4 bin hakim adayı alınmasını öngören kanun teklifi kabul edilerek yasalaştı.TBMM Genel Kurulu'nda, hakim ve savcı ücretlerinde artış, aramalarda kuvvetli şüphe yerine makul şüphe, Danıştay ve Yargıtay'da üye ve daire sayısı artışı ile 4 bin hakim adayı alınmasını öngören kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.Kamuoyunda 'yargı paketi' olarak bilinen Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre, boşalan, açılan veya dördüncü sınıftan üçüncü sınıfa geçirilen noterlikler Resmi Gazete'de ilan olunacak. Mevcut düzenlemede, bu noterlikler Resmi Gazete'nin yanısıra bulunduğu yerde, İstanbul'da, Ankara'da ve Adalet Bakanlığı'nca uygun görülecek diğer yerlerde çıkan birer gazetede ilan ediliyor.Noterlere, Türkiye Noterler Birliği'nce verilen kimlik kartı, tüm resmi ve özel kuruluşlarca kabul edilecek resmi kimlik hükmünde olacak.Atama yapılırken, aynı sınıftan noterlerin meslekteki kıdemleri esas alınacak. Kıdemde eşitlik halinde Adalet Bakanlığı'nca verilen noterlik belge sıra numarası önce olan tercih edilecek.Noterlerin hastalıkları nedeniyle izinli sayılmalarında, cumhuriyet savcılığı kanalı ile hükümet tabiplerinden veya devlet hastanesi doktorlarından rapor alma şartı kaldırılıyor.Noterlerin işlemlerini elektronik ortamda yapabilmeleri için uyum düzenlemesi yapılıyor. Buna göre işlemler, elektronik ortamda güvenli elektronik imza kullanılarak da yapılabilecek. Ancak, düzenleme şeklinde yapılması zorunlu tutulan işlemler ile irade beyanlarının alınmasına ilişkin işlemlerde güvenli elektronik imza kullanılabilmesi için ilgililerin noter huzurunda olmaları gerekecek.Noterlik işlemlerine ilişkin tüm bilgi ve belgeler, güvenli elektronik imzayla elektronik ortamda işlenebilecek, saklanabilecek ve gerektiğinde kişi ve kurumlara elektronik ortamda gönderebilecek. Yapılan tüm işlemlere dair bilgi ve belgeler, Türkiye Noterler Birliği'nin bilişim sisteminde kaydedilecek ve saklanacak. Elektronik ortamda yapılabilecek bir noterlik işleminin bir belgeye dayanması halinde, belge sureti taraflar, vekilleri veya temsilcileri tarafından güvenli elektronik imza ile imzalanarak elektronik ortamda notere gönderilebilecek.Danıştay ve Yargıtay üyesi seçilebilmek için hakimlik ve savcılık mesleğinde 20 yıllık kıdem şartı, 17 yıla düşürülüyor.HSYK Genel Sekreterleri de Danıştay üyesi seçilebilecekHakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Genel Sekreterleri de Danıştay üyesi seçilebilecek.Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu ile İdari Dava Daireleri Kurulu, ayrıntılı olarak yeniden yapılandırılıyor. Dava daireleri arasındaki iş bölümü karar tasarısı Başkanlık Kurulu tarafından hazırlanacak.Danıştay'da İdari Dava Daireleri Kurulu için toplantı ve görüşme yeter sayısı 25 olacak.Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun, düzenleme yürürlüğe girdikten itibaren 3 yıl olarak belirlenen görevine devam etme süresi 31 Aralık 2016'ya çekiliyor.Düzenleme yürürlüğe girdikten itibaren 15 gün içinde, 39 yeni Danıştay üyeliği için seçim yapılacak. Seçimin ardından Danıştay daireleri arasındaki iş bölümüyle daire başkanları, üyeler ve tetkik hakimlerin hangi dairede görev yapacağına ilişkin süreç işleyecek.Yargıtay'a 8 yeni daireYargıtay'daki daire sayısı 38'den 46'ya çıkarılıyor. Bu dairelerin 23'ü hukuk, 23'ü ceza dairesi olacak. Her dairede bir başkan ile yeteri kadar üye bulunacak.Yargıtay'da yeteri kadar tetkik hakimi bulunacak. Tetkik hakimleri, meslekte en az 5 yılını fiilen dolduran adli yargı hakim ve Cumhuriyet Savcıları arasından HSYK tarafından atanacak.Adli yıl açılış töreni kaldırılıyorYargıtay Kanunu'nun 'adli yılın açılışını' düzenleyen maddesi yürürlükten kaldırılıyor. Madde, 'Her adli yıl Ankara‘da bir törenle açılır. Yargıtay Birinci Başkanı bir konuşma yapar. Açılış konuşmasının metni ve tören gündemi üzerinde daha önceden Başkanlar Kurulunun düşüncesi alınır' hükmünü düzenliyordu.Mesleğinde en az 3 yıl fiilen çalışmış avukatların hakimlik ve savcılık adaylığı sınavına girebilmelerine imkan tanınıyor. Bu konuda 5 yıllık fiili çalışma süresi kısaltılıyor.Adalet Müfettişlerinin yanısıra, HSYK müfettişlerine ve Adalet Bakanlığı iç denetçilerine de brüt aylık tutarlarının yüzde 5'i oranında ek ödemede bulunulacak.Yargıtay Birinci Başkanı, Danıştay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay Bavşsavcısı, Yargıtay Birinci Başkanvekilleri, Danıştay Başkanvekilleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay ve Danıştay daire başkanları, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, birinci sınıf hakim ve savcılar, birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar ile diğer hakim ve savcılara (15 bin) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenecek. Düzenlemeye göre hakim ve savcı maaşlarında bin 154 lira artış olacak.Hakim ve savcılara disiplin affı geliyorAdli yargı hakim ve savcılar ile idari yargı hakim ve savcılara, 14 Şubat 2005 tarihinden 1 Eylül 2013 tarihine kadar verilen uyarma, aylıktan kesme cezaları bütün sonuçları ile affedilecek. Kınama ve kademe ilerleme cezaları için ise HSYK Genel Kurulu'na başvurma imkanı getirildi.Af kapsamına giren disiplin cezalarının verilmesini gerektiren fiillerden dolayı, ilgililer hakkında disiplin inceleme, soruşturma ve kovuşturması yapılmayacak; devam eden disiplin inceleme, soruşturma ve kovuşturmaları işlemden kaldırılacak, kesinleşen disiplin cezaları uygulanmayacak.14 Şubat 2005 tarihinden 1 Eylül 2013 tarihine kadar işlenen ve kesinleşen disiplin cezaları hakkında yapılacak başvuru, 60 gün içinde HSYK Genel Kurulu'nca incelenecek. Genel Kurul başvurunun reddine karar verebileceği gibi, önceki kararın kaldırılmasına veya eyleme uyan alt disiplin cezasına karar verebilecek.Disiplin cezalarının affı, ilgililere geçmiş süreler için özlük hakları ve parasal yönden herhangi bir talep hakkı vermeyecek.Kanunla, Adalet Bakanlığı Yurtdışı Teşkilatı kuruluyor. Adalet Bakanlığı teşkilatı; merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatı ile bağlı kuruluşlardan meydana gelecek. Yurt dışı teşkilatında yer alan Adalet Müşavirliği kadrolarına, hakimlik ve savcılık mesleğinde fiilen en az 5 yıl görev yapan ve üstün başarısı ile yurt dışı hizmetlerinde yararlı olacağı anlaşılmış bulunanlar arasından atama yapılacak. Misyon şefleri; adalet müşavirlerinin sicil amiri olmayacak.Yurtdışı teşkilatına atanan adalet müfettişlerinin bu görevde geçirdikleri süreler, hakimlik ve savcılık mesleğinde geçmiş sayılacak. Adalet müfettişleri hakkındaki siciller, Adalet Bakanlığı Müsteşarı tarafından verilecek.Türkiye'deki veya Yükseköğretim Kurulu tarafından denkliği kabul edilen yurt dışındaki üniversitelerin lisans düzeyinde eğitimini başarıyla bitirenlerden ilgili ülke vatandaşlığına sahip olanlar ile süresiz oturma ve çalışma izni bulunanlar, Bakanlıkça mahallinden sözleşmeli statüde istihdam edilebilecek.Bu düzenlemenin yürürlüğü girdiği tarihte, dış temsilciliklerde adalet müşaviri olarak görevli olanlar, temsilcilik için tahsis edilen adalet müşavirliği kadrolarına atanmış sayılacak.Hakim ve savcı adaylarına verilen meslek öncesi eğitimi sonunda yapılan yazılı sınavlarda başarı gösteremediği için genel idare hizmetleri sınıfında bir kadroya atanan veya adaylığına son verilenler; düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde, yeni yazılı sınava alınmaları talebiyle Türkiye Adalet Akademisi'ne başvurabilecek.Ceza Muhakemesi Kanunu'nun, 'şüpheli veya sanıkla ilgili arama' maddesinde yapılan değişiklikle, 'yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, iş yeri veya ona ait diğer yerler aranabilir' ifadesindeki 'somut delillere dayalı kuvvetli' ibaresi, 'makul' olarak değiştiriliyor.El koymanın kapsamı genişletiliyorTaşınmazlara, hak ve alacaklara el koymanın kapsamı genişletiliyor. TCK'da 'Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar' başlığında sayılan 'silahlı örgüt' veya 'örgüte silah sağlama' suçundan el koyma kararı verilirken; 'Anayasayı ihlal', 'yasama organına karşı suç', 'hükümete karşı suç', 'Hükümete karşı silahlı isyan', 'silahlı örgüt', 'silah sağlama' ve 'suç için anlaşma' soruşturmalarında da el koyma kararı verilebilecek.Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, ağır ceza mahkemesi veya savcının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilecek, kayda alınabilecek, sinyal bilgileri değerlendirilebilecek, ancak tespit edilemeyecek.Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimin tespiti; soruşturma aşamasında hakim, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılacak. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkan veren kodu ve tedbirin süresi belirtilecek.'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak' ile 'Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan' teknik takip yapılabilecek.Avukatın dosyayı inceleme yetkisi kısıtlanabilecekAvukatların soruşturma dosyalarının içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek almasına kısıtlama getiriliyor. Avukatın dosyanın içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alma yetkisi soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecekse savcının isteğiyle hakim kararıyla kısıtlanabilecek. Bu kısıtlama ancak; 'kasten öldürme, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, devlet suçlarına karşı suçlar ve casusluk, silah kaçakçılığı, zimmet, kaçakçılıkla mücadele' kapsamındaki suçlara ilişkin soruşturmalarda geçerli olacak.Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında kısıtlama uygulanmayacak.Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilecek; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilecek.31 Aralık 2019 tarihine kadar, asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda savcı bulunmayacak ve katılma hususunda savcının görüşü alınmayacak.Hakim ve savcı adaylığı dönemi sonunda yapılan yazılı sınavda başarılı olduğu halde Kurul tarafından mesleğe kabul edilmeyenler, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içinde, mesleğe kabul edilmeleri talebiyle Kurulun ilgili dairesine başvurabilecek.Adalet Bakanlığı'na yurtdışı teşkilatı için Adalet Müşaviri olarak 30 kadro tahsis edilecek.Danıştay'da Başkanlık Kurulu'na yeni yetkilerDanıştay tetkik hakimlerinin görev yerlerini, Başkanlar Kurulu değil Başkanlık Kurulu belirleyecek.Danıştay; 15'i dava, ikisi idari daire olmak üzere 17 daireden oluşacak.Danıştay üyeleri, Başkanlık Kurulu'nun kararıyla dairelere ayrılacak ve hizmetin icaplarına göre aynı usulle değiştirilebilecek.Danıştay dava dairelerinde görev yapacak üyelerin yükseköğrenimlerini, hukuk veya hukuk bilgisine programlarında yer veren siyasal bilimler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanlarında yapmış olması şartı aranmayacak.Danıştay İdari İşler Kurulu, idari dairelerin başkanlarıyla her takvim yılı başında Başkanlık Kurulu'nca, her idari daireden seçilecek bir üye ve her dava dairesinden seçilecek bir başkan veya üyeden oluşacak. Kurulun seçimle belirlenen üyeliklerinde boşalma olması halinde, Başkanlık Kurulu'nca 30 gün içinde seçim yapılacak.İdari uyuşmazlıklar ve davaları inceleyecek ve karara bağlayacak daireler arasına 16. daire de ekleniyor. Görevlendirilen dairedeki dosyaların vergi ve idari uyuşmazlıklara ilişkin görev ayrımı gözetilerek hangi daireye ve nasıl devredileceği, görevlendirilen daireye görevlendirildiği alan içinde hangi daire işlerinin verileceği hususları Başkanlık Kurulu kararıyla belirlenecek.Başkanlık Kurulu, iş yükü bakımından zorunluluk doğması halinde vergi dava daireleri, idari dava daireleri veya idari dairelerin görev alanlarını değiştirebilecek.İdari işlere ilişkin idari uyuşmazlıklar ve görevler, Birinci Daire ve İdari İşler Kurulu'nun yanı sıra Onyedinci Daire'de de görülecek.Danıştay Başkanlar Kurulunun görevleri arasında sayılan; 'üyelerin görev yerlerini belirlemek, zorunlu hallerde daire başkanı ve üyelerin dairelerini değiştirmek ve tetkik hakimlerinin çalışacakları daireleri, kurulları ve görecekleri işleri belli etmek, gerektiğinde yerlerini değiştirmek, daireler arasında iş bölümü karar tasarısını hazırlamak' şeklindeki görevler Başkanlık Kurulu'na devrediliyor.Başkanlar Kurulu'nun, görevlerine ilişkin kararları kesin olacak. Bu kararlara karşı başka bir yargı merciine başvurulamayacak.Danıştay Başkanlık Kurulu, üyelerin görev yerlerini, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını göz önünde tutarak belirleyecek, zorunlu hallerde daire başkanı ve üyelerin dairelerini değiştirebilecek, daireler arasındaki iş bölümünü belirleyecek, tetkik hakimlerinin çalışacakları daireleri, kurulları ve görecekleri işleri belli edecek ve gerektiğinde yerlerini değiştirecek, yetkili mercinin neresi olduğu belirtilmemiş yönetim işlerini belli edecek veya bu işleri yapacak. Başkanlık Kurulu'nun, görevlerine ilişkin kararları kesin olacak.Düzenleme yürürlüğe girdikten itibaren 15 gün içinde Yargıtay üyeliği için HSYK tarafından seçim yapılacak. Seçimden sonra Birinci Başkanlık Kurulu'nun belirlenmesi ve dairelerin iş bölümüne ilişkin süreç işleyecek.Hakim ve savcılar, Emniyet Genel Müdürlüğü'nce Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun uyarınca temin edilen yerli veya ithal tabancaları yasal şartlar uyarınca zati silah olarak satın alabilecek.Hakim ve savcılarla yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleki kimlik kartı, tüm resmi ve özel kuruluşların iş ve işlemlerinde resmi kimlik hükmünde olacak.Birden fazla ilk derece ceza mahkemesi bulunan yerlerde, özel kanunlarda başka hüküm yoksa ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı HSYK tarafından belirlenebilecek. HSYK'nın iş dağılımı yaptığı tarih itibariyle görülmekte olan davalarda mahkemeler, iş bölümü gerekçesiyle dosyaları başka mahkemeye gönderemeyecek.Yargıtay'a 129 üye seçilecek. Danıştay'a 39 üyenin yanı sıra, 23 savcı ve 50 tetkik hakimi alınacak.Adalet Bakanlığı'na 4 bin hakim adayı alınacak.AA
Son 4 Yılda 150'den Fazla Yayın Yasağı
TBMM'de 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonları çerçevesinde oluşturulan, dört bakanın soruşturulduğu komisyonun çalışmalarına getirilen yayın yasağı, Türkiye'de son dönemde birbiri ardına gelen yayın yasaklarını gündeme taşıdı.Hürriyet'ten Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre, son dört yıl içinde 150'den fazla olayda yayın yasağı getirildi.Yayın yasağına ilişkin en net rakamları Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç verdi.Arınç, Temmuz 2014'te CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye'de son 4 yılda 149 konuda mahkemelerin yayın yasağı getirdiğini açıkladı. Arınç, mahkemelerce 2010’da 4, 2011’de 36, 2012’de 43, 2013’te 42 ve 2014 yılının ilk altı aylık döneminde 24 olmak üzere toplam 149 adet yayın yasağı kararı alındığını bildirdi. Ancak Arınç'ın verdiği bu bilginin ardından da mahkemeler, Bingöl saldırısı, Yüksekova saldırısı gibi çok sayıda konuda yayın yasağı vermeyi sürdürdü.17 Aralık soruşturmasında İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıklardan Reza Zarrab'ın başvurusu üzerine, dosyayla ilgili her türlü haber, röportaj, eleştiri ve dosya içerikleriyle ilgili olarak soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yasağı getirdi.BİNGÖL SALDIRISI10 Ekim'de Bingöl Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ile Başkomiser Hüseyin Hatipoğlu’nun şehit oldukları saldırı konusundaki haberlere de yayın yasağı geldi. Yasak kararı Bingöl Sulh Ceza Hakimliği tarafından alındı.ADAPAZARI'NDA KIZ ÇOCUĞUNA TECAVÜZ DAVASIAdapazarı'nda 14 yaşındaki kız çocuğu Ö.C.'ye tecavüz ettikleri gerekçesiyle, aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 34 sanığın yargılandığı davada da mahkeme gizlilik kararı verdi.YÜKSEKOVA SALDIRISIHakkari'nin Yüksekova ilçesinde terör örgütü mensuplarınca düzenlenen silahlı saldırıda 3 asker şehit edilmişti. Yüksekova Sulh Ceza Hakimliği 26 Ekim 2014'te aldığı kararla, saldırıya ilişkin yayın yasağı koydu. Karar gerekçesi şöyle açıklandı; 'Yüksekova Sulh Ceza Hakimliği'nin 26.10.20014 tarih ve 2004/227 D.İş No'lu kararıyla 25.10.2014 tarihinde ilçemiz Yüksekova'da gerçekleşen 3 askerimizin şehit edilmesiyle ilgili olarak; olay yeri ve olay yerinde şehitlerin cenaze görüntülerini her türlü görüntülü, sesli, yazılı ve görsel medyadaki yayınlar ile internet ortamında yayınlanmasının yasaklanmasına karar verilmiştir.'ULUDERE28 Aralık 2011 akşamı Türk Hava Kuvvetleri, Şırnak Uludere ilçesi yakınlarında F-16 savaş uçaklarıyla kaçakçılık yapan sivil vatandaşları bombaladı. Bombardıman sonucu 35 sivil hayatını kaybetti, 1 kişi yaralı olarak kurtuldu.DÜŞEN UÇAK20 Haziran 2012 tarihinde Türkiye-Suriye sınırında keşif görevi yaparken, Suriye tarafından düşürülen TSK'ya ait savaş uçağı konusundaki haberlere de yayın yasağı getirildi.REYHANLI OLAYIHatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013 tarihinde meydana gelen terör saldırısında 52 kişi hayatını kaybetti. 146 kişinin de yaralandığı saldırı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör eylemi olarak kayıtlara geçti. Olayın ardından Reyhanlı Sulh Ceza Mahkemesi, saldırıya ilişkin yayın yasağı getirdi.MİT TIRLARIAdana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ile ilgili davaya bakan Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi, dosya içerisinde devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelerin yanı sıra, duruşmalarda devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belgeler konusunda konuşmaların olacağı gerekçesiyle duruşmaların gizli yapılmasına ve yayın yasağı konulmasına karar verdiIŞİD'İN ELİNDEKİ REHİNELERAnkara 9. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Haziran'da Musul Başkonsolosluğu’ndan kaçırdığı 49 Türk vatandaşıyla ilgili haberlere yayın yasağı koydu. Mahkeme yasağa gerekçe olarak 'rehinelerin hayatının riske edilmesini engellemeyi' gösterdi.BÖCEK DAVASIRecep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde çalışma ofisinde ve Keçiören’deki evinde bulunan ve 'böcek' olarak adlandırılan dinleme cihazına ilişkin yürütülen soruşturmayla ilgili de yayın yasağı konuldu. Yasağa, 'Basın-yayın organlarında gerçeğe aykırı, belli kişi ve grupları hedef gösterir şekilde, soruşturmanın gizliliğini ihlal eder nitelikte yayınlar yapıldığı, daha ileriki aşamada bu yayınların, soruşturmanın sağlıklı yürümesi yönünde ciddi tehlike teşkil edeceği” gerekçe olarak gösterildi.SURİYE TAPELERİDışişleri Bakanlığı’ndaki güvenlik zirvesine ait ses kayıtlarıyla ilgili haberlere 28 Mart 2014 tarihinde Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından yayın yasağı koyuldu. Mahkeme gerekçeyi şöyle açıkladı; ', milli güvenliğin, kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması, devlet sırlarının ifasının önlenmesi amacıyla soruşturma tamamlanıncaya kadar, soruşturma dosyası kapsamı hakkında, yazılı, görsel ve internet medyasında her türlü haber, röportaj, eleştiri v.b. yayın yapılmasının 5187 Sayılı Kanun’un 3/2. Maddesi gereğince yasaklanmasına karar verilmiştir.”2012 KPSS SORULARININ ÇALINMASI2012 yılında KPSS sorularının çalınmasına ilişkin haberler konusunda da yayın yasağı söz konusu oldu. ÖSYM, mahkemeden 2012 KPSS kopya iddiaları konusunda yayın yasağı getirilmesini istedi.AKTÜTÜN SALDIRISIGenelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi, Taraf gazetesinin 14 Ekim 2008 tarihli sayısında yayımlanan 'Aktütün'ü itiraf edin demiştik... Biz açıklıyoruz' başlıklı haberine yayın yasağı koydu. Yasağa, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nin, 'devletin güvenliğine ilişkin bilgileri açıklamak suçuna vücut verebilme ihtimali' gerekçe olarak gösterildi.ŞİKE DAVASIAralarında Fenerbahçe Başkanı Azil Yıldırım'ın da bulunduğu futbol kulüplerinin çok sayıda aktif yöneticisi ve futbolcunun gözaltına alınmasıyla başlayan Temmuz 2011 tarihli Şike soruşturmasının ardından açılan davada da yayın yasağı uygulandı.. 22 Ağustos 2011'de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davada yargılanan Eskişehirspor teknik direktörü Bülent Uygun'un talebi üzerine yayın yasağı koyuldu. Yayın yasağı gerekçesini mahkeme şöyle açıkladı;'Soruşturmada gizlilik kararı bulunmasına rağmen, dosyada yer aldığı iddia edilen telefon görüşmeleri ve ifade tutanakları kamuoyuna aktarılmıştır. Haklarında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmamamasına rağmen şüphelilerin şöhret ve hakları, aile düzenleri ve toplum sağlığı tehlikeye düşürülmüştür:'Yurt
Kaymakam Adayına KPSS Yok
Kaymakam adayları artık ''Kamu Personel Seçme Sınavı''na (KPSS) girmeyecek.Resmi Gazetede bugün yayınlanan kararla kaymakam adaylığı için KPSS'ye girmek gerekmeyecek.Kaymakam adalarının, Kamu Personel Seçme Sınavı'na (KPSS) girme şartı kaldırıldı. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayınlanan karar göre, 18/3/2002 tarihli ve 2002/3975 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin 3. maddesine, “Askeri Adalet Teftiş Kurulları” ibaresinden sonra gelmek üzere “kaymakam adayları” ibaresi eklendi.Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin 3. maddesine göre, Adalet Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı ile İçişleri ve Dışişleri bakanlıklarının Bakanlık Teftiş Kurulları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Askeri Adalet Teftiş Kurulları ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasında sayılanlar ile Devlet senfoni orkestraları ve Devlet Klasik Türk Müziği Korosu sanatçıları KPSS kapsamı dışındaydı.KPSS'DEN 80 ALAN BAŞVURABİLİYORDUİçişleri Bakanlığı Ağustos ayında yaptığı ve 60 adayın alınacağını ilan ettiği son duyurusunda, Kaymakamlık sınavına girilebilmesi için KPSS'den en az 80 puan alma şartı aramıştı. Eylül ayında yapılan son sınava da bu şartı taşıyan adaylar başvurmuştu.Türkiye
Erdoğan: 'Ekmek Almaya Gitti' Diyorlar, Yalan...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bezmialem Vakıf Üniversitesi 2014- 2015 Akademik Yıl Açılış Töreni'ne katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada Berkin Elvan'a yönelik açıklamalarda bulundu ve 'Ekmek almaya gitti dediler. Yalan.. Ne ekmek alması. Sapanlarla maskelerle resmi var.' dedi. BM Genel Sekreteri Ban'ın verdiği yemekte Sisi ile aynı masaya oturmamasıyla ilgili ise 'Geçen BM genel kurulunda Sisi'yi bizim masaya oturtacaklardı. Ben dedim bu yemeğe katılmam. Çünkü o adama meşruiyet kazandıracak kadar meşruiyetini kaybetmiş bir lider değilim. Benim sandalyem orada boş kaldı. Bizim izzetimiz onurumuz var' açıklamasını yaptı.ERDOĞAN'IN KONUŞMASINDAN SATIRBAŞLARI:Bezmialem farkını ortaya koymaya başladı. Bu sene 2 bin öğrencisiyle önemli işlere imza atıyor. Bezmialem'in dev bir kampüs haline gelmesi tıp alanında çok değerli araştırmalar yapılacak.'EĞİTİME BÜYÜK KATKI SAĞLADIK'İktidara geldiğimizden beri eğitime büyük katkı sağladık. Eksiklerimiz fazla. 12 yıl öncesini düşünün. Bugüne bakmayın. Vakıf Gureba'nın öğrencilik yıllarımdaki halini bilirim. Nereden nereye? Yarınlar daha iyi olacak. Türkiye'nin her yerinde okul açtık. Eğitimi fiziki olarak engelleri ortadan kaldırdık.'DOKTORLAR KONUSUNDA AÇIĞIMIZ VAR'Ben 75 kişilik sınıflarda okudum. Şimdi 30 kişilik sınıflar var. Maddi imkansızlıkları kaldırdık. Çocuklarını okutan ailelere maddi destek sağladık. 175 üniversite var. Akademisyeniniz var mı? dediler. O da olacak dedik. Hocalarımız yetiştirecek biz de onları istihdam edeceğiz. Üniversitelerimiz bir yarış halinde olmalı. Tıp'ta açığımız var mı? Var! Gelin Sağlık Bilimleri Üniversite'sini kuralım. İlk adımı Bezmialem'le attık. Şimdi Sağlık Bilimleri Üniversitesi kuruluyor. Doktor konusunda açığımız var.'GEÇEN SİSİ'Yİ BİZİM MASAYA OTURTACAKLARDI'Geçen BM genel kurulunda Sisi'yi bizim masaya oturtacaklardı. Ben dedim bu yemeğe katılmam. Çünkü o adama meşruiyet kazandıracak kadar meşruiyetini kaybetmiş bir lider değilim. Benim sandalyem orada boş kaldı. Bizim izzetimiz onurumuz var. Ben haktan yanayım.'NE EKMEK ALMASI'Gezi'de hayatını kaybeden bir çocuğu reklam malzemesi yaptılar. Ekmek almaya gitti dediler. Yalan.. Ne ekmek alması. Sapanlarla maskelerle resmi var. Bunun için kıyamet koparanlar Diyarbakır'da vahşice öldürülen Yasin'le ilgili konuyu asla gündeme getirmediler. Yasin Börü ve arkadaşlarını görmediler. Niye? Çünkü Yasin Börü inancını yaşayan bir delikanlıydı. Yani bu anlayışı anlamak mümkün değil.'İÇERİDE 100 TANE GAZETECİ FALAN YOK'Batı medyasında Türkiye'ye karşı yalan haberlerle örülmüş bir psikolojik savaş var. İçeride 100 tane gazeteci falan yok. İçerdeki gazeteci sayısı 7'dir. Bunlar terörist. Gazeteci kimliği olan terörist. Öbürü kaçak silahla yakalanmış. Kimisi asker öldürmüş, kimisi banka soymuş. Bunlar gazeteci kimliğiyle bunları yapmış.'HENDEK ATLATTILAR BUNLAR BİZE YA!'Türkiye içinden de bir takım siyasiler ve bir takım medya bu algı operasyonunun değirmenine su taşıyor. ABD'de Türkiye'yi sürekli imam hatip okulları açıyor, yasaklama yapıyor diye iftira atan ihanet yapan zavallı hainler var. Niye Tayyip Erdoğan imam hatip mezunu... Ben hem imam hatip hem Eyüp Lisesi mezunuyum. Niye çünkü almadınız... Hendek atlattılar bize bunlar ya. Yapmadıları kalmadı ki. Aynı şeyi yavrularımıza da yaptılar. Katsayı dediler. Bu zulümler bu ülkede yaşandı. Ama şimdi hamdolsun serbestçe herkes yarışa giriyor.Bizim için DEAŞ'a destek veriyor dediler.Amerika laf dinlemedi uçaklarla silah attı. Bir kısmı DEAŞ'ın eline geçti.haberler.com
Reklam
Maliye Bakanlığı Gelir Uzmanlığı Alımlarını 'Sözlü Sınav' ile Yapacak
Maliye Bakanlığı, yeni vergi uzmanlarını sözlü sınav yaparak seçecek...Maliye Bakanlığı bu kez de, personel alımı yönetmeliğinde yaptığı değişik ile tartışmaların odağı haline geldi. Taraf gazetesinden Hüseyin Özay'ın haberine göre, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, binlerce üniversite mezunu işsizin merakla beklediği “gelir uzmanı” alımı sınavlarında değişikliğe gitti. Değişiklik Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayınlandı. Yönetmelikte yapılan değişiklik ile, gelir uzmanlığı alımlarında yazılı sınav şartı kaldırıldı. Böylece, sadece sözlü sınav ile idare gelir uzmanı alabilecek. Bu durum, milyonlarca memur adayının tepkisine neden oldu. Mevcut sistemde, Gelir İdaresi Başkanlığı KPSS sınavında belirli puanı tutturan memur adayları için uzmanlık sınavı düzenliyordu. Bu sınavda başarılı olanlar ise yeniden sözlü sınava alınıyordu. Yani üçlü sınav sistemi ile adaylar, gelir uzmanı olma hakkı elde ediyorlardı. Yeni düzenleme ile idare isterse, KPSS’de belirli bir puanı tutturan adayları sözlü sınav ile gelir uzmanı olarak atayabilecek.Kaynak: Taraf
ÖSYM'ye 350 Bin Liralık Dava
ADANA'da, KPSS giriş belgesindeki saç rengi ile nüfus cüzdanındaki saç renginin farklı olması nedeniyle gözaltına alınan ve bu nedenle öğretmen olma şansını kaçıran 24 yaşındaki Pelin Derya Çetinkaya, ÖSYM ve Hazine hakkında 350 bin liralık tazminat davası açtı.Üniversite mezunu olan Pelin Derya Çetinkaya, geçen 5 Temmuz'da Danişment Gazi Anadolu Lisesi'nde sınava girdi. Ancak kimliğindeki fotoğrafı daha önce girdiği sınavda sisteme kaydedilen haline benzemeyince, sınav sonunda gözaltına alındı bu yüzden de aynı gün öğleden sonra öğretmen adaylarının gireceği ikinci oturuma giremedi. Resmi belgede sahtecilik iddiasıyla gözaltına alınıp hakkında işlem yapıldıktan sonra serbest bırakılan Pelin Derya Çetinkaya, avukatı aracılığıyla da sınav görevlileri ve polisler hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.TAKİPSİZLİK KARARI VERİLDİPelin Derya Çetinkaya hakkında sınava girdiği belgede sahtecilik yaptığı iddiasıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı, Çetinkaya'nın kimlik ve belgelerinin sahte olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.Pelin Derya Çetinkaya, avukatı Vedat Özkan aracılığıyla ÖSYM hakkında sınav görevlilerinin tutumu nedeniyle 1 yıllık çalışması ve emeğinin boşa gittiği gerekçesiyle İdare Mahkemesi'ne 50 bin TL maddi, 200 bin TL manevi tazminat davası ve sınav sonrası gözaltına alınması sonucu çevresinde sahip olduğu itibar ve imajının kötü yönde zedelendiği gerekçesiyle de Hazine'ye 100 bin TL manevi olmak üzere toplam 350 bin TL tazminat davası açtı. Vedat Özkan, müvekkilinin 2015 yılında yapılacak olan KPSS'ye hazırlandığını belirtirken, Çetinkaya'nın uğradığı hak kayıplarının alınması için de konunu sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi.DHA
Reklam
KPSS Gerçeği İle Yaşayanların Hayatını Özetleyen 21 Komik Paylaşım
KPSS sonuçları her açıklandığında dertlere derman mı oluyor yoksa atanamayanlar kulübüne yeni üyeler mi katılıyor onu tam bilemiyorum. Bildiğim tek şey; sistem garip olsa da beyin açıyor. KPSS ile ilgili yapılan bu komik paylaşımların tek açıklaması bu olsa gerek: KPSS kafa yapmış, bir sonraki aşamada zaten kafayı yakıyorsunuz.
KPSS Sonuçları Açıklandı
ÖSYM, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS), ortaöğretim ve ön lisans sonuçlarını açıkladı. Adaylar, sonuçlarını ÖSYM'nin internet sayfasından, T.C kimlik numaralarıyla öğrenebilecek.Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ortaöğretim ve ön lisans sınav sonuçları açıklandı.ÖSYM, 27-28 Eylül'de yapılan KPSS ortaöğretim ve ön lisans sınavlarının değerlendirme işlemlerini tamamladı.Adaylar sonuçlarını ÖSYM'nin https://sonuc.osym.gov.tr adresinden T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile öğrenebilecek. Sınav sonuç belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecek.Sınav sorularının yüzde 10'undan oluşturulan temel soru kitapçıkları da ÖSYM'nin internet sitesinden yayımlandı.SONUÇLARI ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYINIZ...Yenişafak
Reklam
2 Milyon 655 Bin Kişiyi İlgilendiren Sınav Geldi Çattı
KPSS sınavı ne zaman?Birçok gencin, birçok kişinin uzun süredir çalışarak beklediği KPSS artık geldi çattı. KPSS ile ilgili ne zaman, nerede yapılacak, KPSS sınavına giriş şartları gibi birçok soru mevcut ancak geçtiğimiz gün ÖSYM başkanı Ali Demir bu konu ile ilgili bir açıklama yaptı ve sınav hakkında bilinmeyenleri bir bir sıraladı.Sınavda on binlerce kamera olacakKPSS sınavları salonlarda yapılırken, duvarlarda 50 binin üzerinde kameranın sınav anını kaydedeceğini söyleyen Ali Demir, sınavlarda kopya çekme, yerine başkasını sokma gibi konularda problem yaşanmaması ve genel adaletin sağlanabilmesi adına bunu yapacaklarını söyledi.2 milyon 655 bin aday sınava giriyorKPSS’ye hem orta öğretim hem de yüksek öğretim düzeyinde bu sene tam 2 milyon 655 bin aday girecek, yoğun bir çalışma temposunun ardından gelen sınav ile adaylar zorlu bir maratona girecek. Sınav sonrası ise ÖSYM merkezlerinde 40 kişilik bir grubun sınavı koordine etmek için çalışacağı bildirildi.
KPSS'de 55 Bin Kamera Kayıtta Olacak
ÖSYM Başkanı Ali Demir, KPSS sınavlarında duvarlara asılacak saatlerde kamera olacağını ve 54 bin 896 kameranın sınavları kayda alacağını açıkladı.ÖSYM Başkanı Ali Demir, Kamu Personel Seçme Sınavı'nda (KPSS) 54 bin 896 entegre kamerayla kayıt yapılacağını bildirdi.ÖSYM Başkanı Demir yaptığı açıklamada, KPSS'nin ortaöğretim ve lisans düzeyinde cumartesi ve pazar günü Bişkek hariç 170 sınav merkezlerinde yapılacağını anımsattı.Adayların ön lisans düzeyinde 27 Eylül Cumartesi, ortaöğretim düzeyinde ise 28 Eylül Pazar günü sınava gireceklerini hatırlatan Demir, 3 milyona yakın adayın katılacağı sınavların sorunsuz olarak yürütülebilmesi amacıyla, hazırlık çalışmalarının ÖSYM merkezinde oluşturulan sınav koordinasyon kurulu tarafından masaya yatırıldığını ifade etti.Bununla birlikte Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile matbaa yöneticisi, sınav hizmetlerinden sorumlu birim yetkilileriyle toplantı yapıldığını kaydeden Demir, 'Toplantı sonrasında tüm hazırlıkları yaptık. Sınav binalarının hazır olması için girişimleri tamamladık ve sınavların sorunsuz yürütülebilmesi, sağlıklı bir sınav ortamının oluşturulması için her türlü önlemi aldık. Endişe edilecek herhangi bir durum yok. Adayların huzur ve sükunet içerisinde sınava girmelerini bekliyoruz' dedi.Demir, KPSS'nin yapıldığı tüm illerde de il koordinasyon kurullarının oluşturulduğunu ve gerekli toplantıların yapıldığını söyledi.İllerde toplanan sınav koordinasyon kurullarında, pazar yerleri ile inşaat alanlarında oluşabilecek gürültünün önlenmesi amacıyla da belediyelerle ilgili yazışmaların yapılması kararının alındığını ifade eden Demir, il sınav koordinasyon kurullarında alınan tüm kararların ilçe sınav koordinatörlerine de tebliğ edildiğini ve uygulanacağını belirtti.Sınav günleri nüfus müdürlüklerinin de açık olacağını anımsatan Demir, Milli Eğitim Bakanlığında yeni eğitim ve öğretim yılı hazırlıkları kapsamında çok sayıda okulun ya isminin ya da yerinin değiştiğini anımsatarak bu konuda da il koordinasyon kurullarının gerekli önlemleri aldığını söyledi.ÖSYM Başkanlığında ise sınav günü yaklaşık 40 kişilik bir grubun görev yapacağını belirten Demir, şunları kaydetti:'Sınav günü, bina girişlerinde görevliler dahil herkesin üst araması uygulamasına devam edilecek. Sorunların ivedi çözümü amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü ve ÖSYM'de oluşturulacak sınav masaları aktif olarak çalıştırılacak ve işbirliği halinde çözümler üretilecek.Bu sınavın çok büyük bir aday kitlesi var. KPSS'ye önlisans düzeyinde 827 bin 230, ortaöğretim düzeyinde 1 milyon 828 bin 53 olmak üzere 2 milyon 655 bin 283 aday girecek. Sınavlar 9 bin 157 bina ve 136 bin 726 salonda gerçekleştirilecek. Sınavlarda 362 bin 366 sınav görevlimiz, 35 bin 189 da güvenlik görevlisi çalışacak. Güvenilik önlemlerinden taviz vermemek adına yine saate entegre kamerayla sınav salonlarında kayıt yapmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda KPSS önlisansta 17 bin 570, ortaöğretimde ise 37 bin 326 olmak üzere 54 bin 896 entegre kamera kullanacağız.'Demir, sınav günü 444 67 96 (ÖSYM) numaralı çağrı merkezininde de görev yapacak personel sayısını artırdıklarını söyledi.AA
ÖSYM'nin 2015 Sınav Takvimi Açıklandı
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nce (ÖSYM), 2015 yılında yapılacak sınavlara ilişkin takvim belirlendi. ÖSYM'nin internet sitesinde yer alan duyuruda, 2015 yılında yapılacak sınavların tarihleri yer aldı. Takvimin güncel gelişmelere göre yenilenebileceği belirtilen duyuruda, ilgililerin takvim bilgilerini sık sık kontrol etmeleri istendi. Duyuruya göre, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) 15 Mart 2015, Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) ise 13-14 Haziran ve 20-21 Haziran 2015'de gerçekleştirilecek. 2015 yılında yapılacak bazı sınavların tarihleri şöyle:-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) : 15 Mart 2015 -Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS İlkbahar dönemi): 5 Nisan 2015 -Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS İlkbahar Dönemi): 12 Nisan 2015 -Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES İlkbahar Dönemi) :10 Mayıs 2015 -Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)-4 Sosyal Bilimler: 13 Haziran 2015 -Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)-1 Matematik: 14 Haziran 2015 -Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)-5 Yabancı Dil: 14 Haziran 2015 -Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)-2 Fen Bilimleri: 20 Haziran 2015 -Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS)-3 Edebiyat-Coğrafya: 21 Haziran 2015 -Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS A Grubu ve Öğretmenlik): 4-5 Temmuz 2015 -KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi (ÖABT): 12 Temmuz 2015 -Dikey Geçiş Sınavı (DGS): 26 Temmuz 2015 -Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS Sonbahar Dönemi): 13 Eylül 2015 -Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS Sonbahar Dönemi): 20 Eylül 2015 -Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES Sonbahar Dönemi): 22 Kasım 2015AA
Reklam
DHBT Sınavından Sonra Sözlü Sınav Olacak mı?
Eymen Nezir /Ankara /Dinihaberler.comDiyanet İşleri Başkanlığı  ilgili mevzuatında İmam-Hatip, Müezzin Kayyım ve Kur'an Kursu Öğreticisi kadrolara 15 Ekim 2014 tarihinden sonra atanacaklar için yeterlik şartı kaldırılarak; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan protokol ile KPSS'ye Başkanlık din hizmetleri sınıfına ait kadrolara atanmak isteyenlerin mesleki bilgilerinin ölçüleceği Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi (DHBT) ekledi. Bu doğrultuda okurlarımızdan farklı yorumlar ve bildiri mailleri alıyoruz. İşte  onlardan biri; 'DHBT sınavından sonra sözlü sınav olacak mı?'Okurlarımız bu kanıya nereden vardı?, Bazı kamu kurum ve kuruluşlar KPSS'den sonra sözlü sınav yapmadan KPSS'den almış olduğu puan ve puanlarla kur'a usülü bünyelerine atama yapılmaktadır. Okurlarımız bu sistem acaba Diyanet'te de olur mu beklenti içerisine girdiler.Öncelikle belirtelim ki, Diyanet İşleri Başkanlığı diğer kurumdan hem farklı hem de özel bir kurumdur. Bazı kurumlarda sözlü sınav o kurumun olmazsa olmazıdır. İşte o kurumların başında Diyanet işleri Başkanlığı gelmektedir.
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Geçen salı gecesi CNNTürk ’te katıldığım bir programda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’de ahlaki çöküş yaşandığını ve halkın bir kısmının sorgulama yeteneğine sahip olmadığını savundu. Kılıçdaroğlu düşüncelerini şu sözlerle ifade etti: “ Bir kitle var ki bu yüzde 25 ile 35 arasında değiştiği söyleniyor... Bu kitle hiç bir şeyi sorgulamıyor. ” Ben de bu görüşüne cevaben dedim ki: “ Bunu Türkiye’de, bir Müslüman ülkesinde beklemek biraz zor değil mi? Çünkü neticede İslam, merkezine bireyi değil cemaati alan bir din. ” Bu cümlem üzerine yazar Levent Gültekin ’in lügatimize kazandırdığı “ Erdoğanistler ” bir linç kampanyası başlattılar. Kendilerine dindar diyen bu kişiler ağza alınamayacak küfür, hakaret ve tehdidi üzerime yağdırdılar. Kimi hemcinslerim dâhil. Yeni Şafak konuyu dün manşetine taşıdı. Fotoğrafımı basmayı da ihmal etmedi. Beni açıkça hedef gösterdi. Başbakan dün koroya katıldı. Meydanlarda beni yuhalattı.
Reklam
KPSS Sonuçları Açıklandı
2014 Kamu Personel Seçme Sınavı'nın (KPSS) sonuçlarını açıkladı. ÖSYM , öğretmenlik ve kamudaki A ve B grubu kadrolar için yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'nın (KPSS) sonuçlarını açıkladı. KPSS SONUCUNU ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYINIZ ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, 5-6 Temmuz'da yapılan 2014- KPSS , dört oturum halinde 81 il merkezi ve KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da gerçekleştirildi. 5 Temmuz Cumartesi günü sabah oturumundaki genel yetenek ve genel kültür testine katılacak 1 milyon 117 bin 696 aday için; aynı gün öğleden sonra oturumundaki eğitim bilimleri testine katılacak 325 bin 418 aday için; 6 Temmuz Pazar günü sabah oturumundaki Alan Bilgisi (Hukuk, İktisat, İşletme, Maliye, Muhasebe) Testine katılacak 172 bin 484 aday için ve öğleden sonra oturumundaki Alan Bilgisi (Çalışma Ekonomisi ev Endüstri İlişkileri, Ekonometri, İstatistik, Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler) Testine katılacak 107 bin 712 aday için sınav organizasyonu yapıldı. Sınav 5 bin 500 bina ve 85 bin 209 salonda, 259 bin 367 sınav görevlisiyle gerçekleştirildi. KPSS tüm sınav merkezlerinde büyük bir titizlikle uygulandı, huzur içerisinde sorunsuz tamamlandı ve sınav bittikten hemen sonra sınav evrakı geciktirilmeden ÖSYM’ye geri ulaştırıldı. ÖSYM'ye ulaşan sınav evrakının ayrıştırılması, taranması, optik okuyuculardan geçirilmesi ve değerlendirilmesi çalışmaları da aynı titizlikle yürütülerek sonuç açıklama aşamasına gelindi. Sınav sonuçları, www.sonuc.osym.gov.tr adresinden adayların erişimine açıldı. Sonuç belgelerinde KPSS P1-P120 arası puanlar yer alıyor. Öğretmen Alan Bilgisi Testi (ÖABT) ve Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testinin (DHBT) sonuçlarını içeren P121-P124 arası puanlar ise ilgili sınavlar yapıldıktan sonra ayrı bir sonuç belgesi ile açıklanacak.TRTHaber
"Atatürk" KPSS'den Gitti!
Ka­mu Per­so­nel Seç­me Sı­na­vı­’nın (KPSS) li­sans me­zun­la­rı için dü­zen­le­nen oturumu dün ya­pıl­dı. Yak­la­şık 2 mil­yon ki­şi­nin gir­di­ği sı­nav­ın tarih bölümünde her yıl yer alan Ata­türk il­ke ve in­kılap­la­rına da­ir so­ru­lar dünkü sı­nav­da yer almadı. Ata­tür­k’­e iliş­kin adaylara hiçbir so­ru yö­nel­til­me­zken sı­nav­da dikkat çeken bir diğer nokta da Fa­lih Rıf­kı Ata­y’­ın, 'Zey­tin­da­ğı' isim­li ese­riy­le il­gi­li so­ru oldu. Baş­ba­kan Tay­yip Er­do­ğan, ge­çen ay yap­tı­ğı grup top­lan­tı­sın­da “Or­ta­do­ğu­’yu an­la­tı­yo­r” di­ye­rek genç­le­re bu ki­ta­bı oku­ma­la­rı­nı tav­si­ye et­miş­ti. Er­do­ğan, ko­nuş­ma­sı sı­ra­sın­da önce ese­rin ya­za­rı­nı ka­rış­tı­rıp “Ya­kup Kad­ri Ka­ra­os­ma­noğ­lu­” de­miş an­cak da­ha son­ra ha­ta­sı­nı dü­zelt­miş­ti. 'Atatürk'süz KPSS Meclis gündeminde Öte yandan CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, her yıl sorulan Atatürk İlke ve İnkılapları'na dair sorulara bu yılki KPSS sınavında yer verilmemesini TBMM gündemine taşıdı. Dibek, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın yazılı cevap vermesi için TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Dibek, 'Hafta sonu yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı KPSS'nin cumartesi günü yapılan Genel Kültür ve Genel Yetenek testlerinde adaylara hiç Türkiye Cumhuriyet Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili soru yöneltilmemiştir. Her sene tarih bölümünde sorulan Atatürk İlke ve İnkılapları'na dair sorular da bu yıl sınavda yoktu' dedi. Dibek, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın yanıtlaması için şu soruları sordu; KPSS sınavlarında Atatürk ile ilgili neden hiç soru sorulmamıştır? Her sene Atatürk İlke ve İnkılapları ile ilgili sorulan soruların da bu sınavda yer almamasının gerekçesi nedir? Sınavda başarılı olanların devletin çeşitli kademelerinde görev alacağıgöz önünde bulundurulduğunda, yeni memur olacak adayların Atatürk'ü, ilke ve devrimlerini bilmelerine gerek yok mudur? Kaynak: Radikal
"Hesap Sormak İçin 34 Yıl Beklemeyeceğiz"
Başbakan Erdoğan, 'Kimse Türkiye'den korkmasın, çekinmesin. Tam tersine AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı vardır, bu ihtiyaç bugün artmıştır' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Biz gerek Fransa'da, gerekse diğer Avrupa ülkelerinde bu tür konuların (1915 olayları) iç politika malzemesi yapılmasının tehlikesini her fırsatta vurguladık. İç politikada istismarla oy kazanmak uğruna, ırkçılığa, ayrımcılığa, özellikle de İslamofobi'ye kapı aralanmasının Avrupa için, Avrupa değerleri için tehdit oluşturacağını defalarca dile getirdik' dedi.Başbakan Erdoğan, Fransa'nın Lyon kentinde, Avrupalı Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) 10. yıl etkinliğindeki Lyon Buluşmasında misafirperverlikleri için Fransa'daki yetkililere ve UETD yöneticilerine teşekkürlerini iletti.UETD'nin etkinlikleri kapsamında Almanya'nın Köln şehrinde 24 Mayıs'ta yaptığı konuşmasını hatırlatan Erdoğan, önceki gün de Viyana'da yaşayan binlerce kişiyle bir araya geldiklerini söyledi.Başbakan Erdoğan, Türkiye ile Fransa'nın diplomatik ilişkilerinin 16. yüzyıla, Kanuni Sultan Süleyman dönemine dayandığını belirterek, Osmanlı cihan devleti ile Fransa'nın birçok alanda işbirliği yaptığını, 400 yıldan fazla bu coğrafyada irtibat halinde olduklarını dile getirdi.Fransa'nın zor zamanlarında Osmanlı'nın Fransa'ya yardıma koştuğunu vurgulayan Erdoğan, 'Osmanlı ile Türkiye'ye, Fransa birçok alanda katkı vermiş, destek vermiştir. Asırlardır devam eden dostluğumuz buradaki vatandaşlarımızla artık çok farklı bir boyut kazandı. Şu anda Fransa'da 620 bin civarında vatandaşımız bulunuyor. Vatandaşlarımızın yarısı çifte vatandaş olarak Türkiye ve Fransa Cumhuriyetleri vatandaşları olarak hayatlarını idame ettiriyor. İşçi olarak geldiğiniz Fransa'da on yıllar boyunca bütün sıkıntılara tahammül ettiniz, sabrettiniz, direndiniz. Allah'a hamdolsun, emeklerinizin karşılığını alır hale geldiniz. 30 bin kardeşimiz burada kendi işini kurdu. 50 bin kişiyi istihdam eder konuma ulaştı. Son yerel seçimlerde 194 kardeşimiz çeşitli kademelerde belediye yönetimlerine seçildi. Sanatta, sporda, siyasette Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları artık ağırlıklarını hissettirmeye, 'Fransa'da biz de varız' demeye başladı' diye konuştu.'Sizlerle iftihar ediyoruz'Başbakan Erdoğan, 'Türkiye'de sizin hasretinizi çektiğimiz kadar sizin başarılarınızla da gurur duyduk. 77 milyon her birimiz sizlerle gururlanıyor, sizlerle iftihar ediyoruz' dedi.Bütün zorluklara rağmen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın, Türkiye'nin bir evladı olmanın asaletini yere düşürmediklerine dikkati çeken Erdoğan, onu daha da yüksek burçlara taşıdıkları için kendisini dinleyen kalabalığa şükranlarını iletti.'Engeller hakkaniyetle uyuşmuyor'Başbakan Erdoğan, Fransa ve Türkiye ile ilgili konuların iç siyasette kullanılması sebebiyle zor günler yaşadıklarına değinerek, şöyle konuştu:'Türkiye üzerinden, 1915 olayları üzerinden, buradaki vatandaşlarımız üzerinden birileri iç politikada prim sağlama gayretine girişti. Biz gerek Fransa'da, gerekse diğer Avrupa ülkelerinde bu tür konuların iç politika malzemesi yapılmasının tehlikesini her fırsatta vurguladık. İç politikada istismarla oy kazanmak uğruna, ırkçılığa, ayrımcılığa, özellikle de İslamofobi'ye kapı aralanmasının, Avrupa için, Avrupa değerleri için tehdit oluşturacağını defalarca dile getirdik. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği önüne çıkarılan engeller hakkaniyetle uyuşmuyor, ahde vefa ilkesine uymuyor. Bizim sadece Fransa'da 620 bin vatandaşımız var. Bütün Avrupa'da sayıları 6 milyona yaklaşan vatandaşımız var.''Kimse Türkiye'den korkmasın'Erdoğan, 50 yıldır Avrupa'da bulunan, çalışan, ter döken, iş kuran, hayatlarını burada büyüten vatandaşların Avrupa Birliği'ne (AB) üye olacak bir Türkiye'nin öncüleri olduğunu söyledi.'Kimse Türkiye'den korkmasın. Kimse Türkiye'den çekinmesin' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:'Tam tersine şunu herkesin bilmesini istiyorum; AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç bugün daha fazla artmıştır. AB'nin güçlü ekonomisinin Türkiye'ye ihtiyacı var. AB'nin genç, dinamik nüfusundan dolayı Türkiye'ye ihtiyacı var. AB'nin ırkçılıkla, ayrımcılıkla, antisemitizim ve İslamofobia ile mücadele için Türkiye'ye ihtiyacı var. En önemlisi de AB'nin İslam dünyasıyla, tüm Müslümanlar'la, Doğu, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar'la daha sağlıklı irtibat kurabilmesi için Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye, ilelebet kapıda bekletilecek ülke değildir. Hele hele son 12 yılda gerçekleştirdiğimiz reformlarla, büyüyen ekonomisiyle aktif dış politikasıyla Türkiye AB'nin kapısında ilelebet bekleyecek bir ülke hiç değildir.''Artık eski Türkiye yok'Reformları kararlılıkla yaptıklarını, demokratik standartları yükselttiklerini, ekonomiyi istikrarla büyüttüklerini anlatan Erdoğan, 'Yıllık ortalama yüzde 5 büyüyen bir ekonomiyle şu anda Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi konumundayız. Bunu daha da ileriye taşıyacağız. Bölgemizde ulaşabileceğimiz her yerde en güçlü şekilde hakkı savunuyor, adaleti savunuyor, mazlumların elinden tutuyor, zulme karşı onurlu bir mücadele veriyoruz. Artık eski Türkiye yok. Türkiye çok değişti. Türkiye hızla değişiyor' şeklinde konuştu.'İnsanlar, sermaye, şirketler renklere ayrıldı' Erdoğan, milletin güçlü iradesi doğrultusunda son derece sağlam temeller üzerinde artık yeni Türkiye'nin yükseldiğini dile getirerek, şöyle devam etti:'1960 yılında bir askeri darbe yapıldı. Bu darbenin ardından ekonomi altüst oldu. Türkiye daha da fakirleşti. Sizler, babalarınız, dedeleriniz işte o darbenin ardından ekmek parası için, helal rızık için kalktınız buralara geldiniz. Ardından 1980 yılında bir başka darbe yapıldı. Yine demokrasi askıya alındı. Ekonominin dengeleri yine altüst oldu. Özgürlükler bir kez daha kısıtlandı. Baskı, zulüm, zorbalık bir kez daha arttı. İşte o dönemde de başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerine bir çok vatandaşımız kaçmak, sığınmak zorunda kaldı. Şairlerimiz, yazarlarımız, sanatçılarımız, akademisyenlerimiz vatanlarını terk edip gurbete gelmek zorunda kaldı. Ardından 28 Şubat darbesi geldi. Bir kez daha devlet kendi öz vatandaşına zulm etmeye, vatandaşının haklarını kısıtlamaya başladı. Kızlarımız inançlarının gereği başörtüleriyle okullarına gidemediler. Meslek liseleri kapatıldı, imam hatip okulları kapatıldı, kapılarına adeta kilitler vuruldu. Kuran öğrenmek bir keza daha zorlaştırıldı. İnsanlar, siyasi partiler, sermaye, şirketler, sivil toplum örgütleri renklere ayrıldı. Aralarında ayrımcılık yapıldı. İşte o dönemde de başörtülü kızlarımız, imam hatipli gençlerimiz, çok sayıda vatandaşımız bir kez daha vatanını terk etti.''Ahmet Kaya o dönemin lincine uğradı''Değerli dostum, değerli sanatçımız Ahmet Kaya işte o dönemin, o atmosferin lincine uğradı' ifadesini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:'Geldi Paris'te, gurbette, vatan hasreti içinde hayata gözlerini yumdu. Şimdi o çok sattığını iddia eden gazetelerin köşelerinde yazan birileri İstanbul'daki ödül töreninde Ahmet Kaya'ya neler yaptıklarını bizler biliriz. Tarih buna şahit ama bunlarda utanma yok, bunlarda ar yok. 'Sanatçıdan yanayız' derler ve o dönemde neler yaptıklarını gördük. Çatalları, tabakları nasıl ona fırlattıklarını gördük ve o salondan nasıl kaçırıldığını gördük. Şu anda bunlar hala bu ülkede güya özgürlük mücadelesi veriyorlar. Güya ülkemizde bunlar hala demokrasiyi konuşuyorlar. Bunların demokrasiyi konuşmaya hakkı yok. Biz bunların cemaziyel evvelini biliriz.''Makbul-makbul olmayan vatandaş ayrımı'Erdoğan, Türkiye'de on yıllar boyunca makbul-makbul olmayan vatandaş ayrımı yapıldığını vurgulayarak, standart vatandaş üretmek istediklerini söyledi.Kendi kriterlerine uymayanların dışlandığına ve horlandığına dikkati çeken Erdoğan, inançların, değerlerin, kimlikleri ve kültürleri yok saydıklarını aktardı.'Ret, inkar ve asimilasyon politikalarını biz sonlandırdık'Erdoğan, insanlara kendi vatanlarını zindan haline getirdiklerine işaret ederek, şunları kaydetti:'İnsanımızı öz yurdunda garip, öz vatanında parya haline getirdiler. İşte biz en başta buna son verdik. Her türlü ayrımcılığı elimizin tersiyle ittik. Her türlü yasağı, baskıyı, kısıtlamayı kaldırmanın mücadelesini verdik. Ret, inkar ve asimilasyon politikalarını biz sonlandırdık. Kardeşliğimizin, birliğimizin, tek millet oluşumuzun önündeki engelleri tek tek biz kaldırdık. Anneler evlatlarıyla kendi ana dillerinde konuşamıyorlardı. Yasaktı, horlanma sebebiydi. Buna biz son verdik. Farklı dil ve lehçelerde yayınların, propagandanın, okulların önünü biz açtık. Yıllarca ihmal edilmiş Doğu'yu, Güneydoğu'yu, Karadeniz'i, Orta Anadolu'yu yollarla okullarla, hastanelerle, üniversitelerle, yurtlar, barajlar konutlarla biz buluşturduk. İnsanımıza insan olduğunu hatırlattık. Devletle millet arasındaki mesafeyi kaldırdık. Başörtüsü üzerindeki zulme son verdik. Sadece üniversitelerde değil, artık kamuda başörtüsüne özgürlük sağladık. İmam hatip okullarının, meslek liselerinin kapılarındaki kilitleri biz kaldırdık. Artık katsayı diye bir zulüm yok. Artık eşit olarak bu yarışa girmek var. Şimdi düz liseli hangi haklara sahipse meslek lisesi mezunu da aynı hakka sahip imam hatipli de aynı hakka sahip. Bunları biz getirdik.''Vatan toprakları üzerinde operasyon yaptırmayız'Erdoğan, özellikle yurt dışına çıkarken pasaportu, parası farklı olarak değerlendirilen vatandaşların artık yurt dışına çıkarken başı öne eğik çıkmadığını, gururla 'Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım' diyebildiğini söyledi.Afyonkarahisar'dan yola çıkarken 'bu ülkede ayrımcılığa son vereceğiz' dediklerini anımsatan Erdoğan, tek bayrak, tek devlet ve tek millet vurgusunu yaptı.Türkiye'yi birleştiren en önemli unsurun bayrak olduğunu ifade eden Erdoğan, 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen vatandır' dedik. Yola böyle çıktı' diye konuştu.Erdoğan, 780 bin kilometrekareyle vatan toprakları üzerinde operasyon yaptırmayacaklarına işaret ederek, 'tek devlet' dediklerini ve bu topraklarda ikinci bir devleti hayal edenlerin boşuna hayal kurduğunu dile getirdi.'Böyle bir hayalin içine kimse girmesin' ifadesini kullanan Erdoğan, 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' dediklerini ve yola böyle çıktıklarını söyledi.Türkiye'de bir kısmının siyasal Kürkçülük, bir kısmının siyasal Türkçülük, bir kısmının da 'şuculuk, buculuk' yaptığını ifade eden Erdoğan, 'Bir kısmı da bakıyorsunuz ki o da kumsallarda dolaşıyor. Bir siyasi parti diyor ki 'ben Kürtlerin temsilcisiyim', öbürü 'ben Türklerin partisiyim, temsilciyim', öbürü de diyor ki 'ben kumsalların, sahillerin partisiyim'. AK Parti ne diyor 'Biz 77 milyonun partisiyiz'. Aramızdaki fark bu' diye konuştu.Alanda bulunanlardan bir ricası olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:'Fransa'da 620 bin Türk var. Tamamı çifte vatandaşlık anlayışından hareketle niye müracaatını yapıp aynı zamanda Fransa vatandaşı olmuyor? Diyorum ki Fransa vatandaşı olmamış olan Türk vatandaşlarıma sesleniyorum, kesinlikle aynı zamanda Fransız vatandaşı olun. Fransa'daki siyasi hakları aynen sizler de kullanmalısınız. Bunun size faydası var zararı yok. Kim size farklı bir şey söylüyorsa, bilin ki size zarar veriyor. Siz bizim Fransa’daki elçilerimizsiniz, bunu böyle biliniz. Niye bu elçilerin sayısı 300 bin olsun. Ben istiyorum ki bu elçilerin sayısı 620 bin olsun.”3 çocuk tavsiyesini de hatırlatan Erdoğan, bu mücadelede vatandaşlarla el ele, omuz omuza vererek, Türkiye’yi çok daha farklı yerlere getireceklerini ifade etti.'34 yıl bekleyerek değil hemen hesabı sorulacak'Bu arada önemli bir şey yaptıklarını kaydeden Erdoğan, eski Türkiye’nin kapıların kapattıklarını, darbeler dönemini artık tarihe mahkum ettiklerini dile getirdi.Erdoğan, şunları kaydetti:'Darbe yapanlardan hesabının sorulması için önemli bir adım attık. 12 Eylül 2010’da Anayasayı değiştirdik ve 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına imkan sağladık. İşte yargı süreci bitti.  34 yıl sonra da olsa geç de olsa darbenin sorumluları mahkum edildi. Gençleri yaşlarını büyüterek, denge olsun diye idam ettirmişlerdi. Binlerce vatandaşa ülkelerini dar etmiş, gurbete gitmelerine sebep olmuşlardı. Yıllarca baskı rejimiyle ülkeyi yönettiler, demokrasiye, ekonomiye zarar verdiler. Yıllarca kendilerini Anayasayla korudular ama işte o dönemler geride kaldı. Darbe yapanın yanına kar kalmayacağı, artık görülmüş oldu. Geç de olsa darbe yapanlardan nihayet hesabı soruldu.Elbette bu iş burada sona ermeyecek. Bu ülkede tekrar darbe olması için, hiç kimsenin darbeye teşebbüs etmemesi için ne gerekiyorsa yapacak, mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Şu hususun altını çiziyorum. 17 ve 25 Aralık’ta milletin seçilmiş iktidarına yargı yoluyla darbe yapmaya yeltenenlerden de bunun hesabı sorulacak. Üstelik 34 yıl bekleyerek değil hemen hesabı sorulacak.'AA
Ve KPSS Kaldırılıyor...
Hükümet, devlete memur alımında uygulanan merkezi sınav KPSS'yi kaldırmaya hazırlanıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile yapılan çalışma kapsamında, merkezi sınav sistemi yerine bakanlıklara kendi sınavlarını yapma hakkı verilecek.  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, son Bakanlar Kurulu toplantısında bakanlık çalışmaları ve Meclis'e sevk edilmek üzere hazırlanan yasa taslakları hakkında bilgi verdi. Sunumdaki en önemli konulardan birini KPSS ile ilgili yapılan hazırlık oluşturdu. Mevcut sisteme göre, devlete alınacak personel ile ilgili ÖSYM tarafından belirli aralıklarla sınav yapılıyor. Atamalar bu sınavda en yüksek puanı alandan aşağıya doğru sıralanarak gerçekleştiriliyor. SÖZLÜ SINAV DA YAPILABİLECEK Cumhuriyet'in haberine göre, Başbakan Erdoğan'ın isteği doğrultusunda başlayan çalışma kapsamında KPSS kaldırılacak. Bakanlıklar ve diğer kamu kurumlarının ÖSYM tarafından yapılan tek bir sınav ile personel alması dönemi sona erecek. Yapılan çalışmaya göre; merkezi sınav sistemi yerine tüm bakanlık ve kurumlara kendi ihtiyaçlarına göre alacakları personel için sınav yapma hakkı verilecek. Üzerinde çalışılan sisteme göre, her kurum alacağı personel için kendi sınavını açıklayacak. Alınacak personel için duyuru yapılacak. Başvuranlar, kurumun ihtiyaç duyduğu kadroya uygun soruların yer aldığı yazılı sınava girecek. Gerek duyulursa sözlü sınav da söz konusu olacak. EN AZ 3 YIL KALACAK Takvim'in haberine göre; memur olarak göreve alınanların özlük hakları ve çalışma şekilleri ile ilgili de bazı düzenlemeler gündeme gelecek. Sınav kazanıp ataması yapılan bir kişi, atandığı yerde en az 3 yıl çalışmak zorunda olacak. Örneğin; Milli eğitim Bakanlığı'nın sınavı ve gerekli eğitim programlarından geçip öğretmen olarak Güneydoğu başta olmak üzere ülkenin herhangi bir yerine atanan kişi burada en az 3 yıl kalacak. Bu süreden önce tayin isteyemeyecek.  Cumhuriyet
Reklam