Seni Kendine Getirecek Şey Ne?
Hayat bazen öyle bir döngüye sokar ki, kendini unutur hale gelirsin. İş, okul, ilişkiler, sorumluluklar derken asıl sen kimdin, neye ihtiyacın vardı, ne sana iyi gelirdi... Hepsi flu olur. Peki, seni yeniden uyandıracak, silkelenmeni sağlayacak o şey ne?
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. Şu anki ruh halini en iyi tanımlayan kelime ne?
4. En son ne zaman içinden geldiği gibi dans ettin ya da zıpladın?
5. Aşağıdaki manzaralardan hangisine gözünü dikmek sana huzur verir?
6. Sana biri “Hadi kalk, gidiyoruz!” dese, ne yapmak istersin?
7. Son zamanlarda seni en çok ne yoruyor?
8. Kendini şımartmak için bir şeyler yapar mısın?
9. En son ne zaman gerçekten içten güldün?
10. Kendinle baş başa kalmak sana ne hissettiriyor?
Seni kendine getirecek şey olduğun yerden uzaklaşmak!
Hayatın hızlı temposu karşısında ruhun adeta bir labirentin içerisinde kaybolmuş gibi hissediyor. Artık hiçbir şey seni neşelendiremiyor, hatta nefes almanın bile zaman zaman zor geldiği anlar oluyor. Bu dünyadan tamamen kopmadan, fakat bir yandan da bir nebze uzaklaşarak, tıpkı bir feniks kuşu gibi küllerinden yeniden doğuşa ihtiyacın var. Bu yeniden doğuşu sağlayacak olan şey; ıssız ve kimsesiz bir sahil, saçlarını okşayan hafif rüzgar, yüzüne çarpan tuzlu deniz havası ve sadece 'olmak'. Bu sahilin üzerinde hiçbir görev, zorunluluk ya da performans beklentisi yok. Sadece sen, doğanın muhteşem güzellikleri ve sonsuz bir huzur var. Belki ayaklarını serin deniz suyuna sokup gökyüzünün eşsiz manzarasına dalarsın, belki de rüzgarın hışırtısıyla derin bir sohbet içine girersin. İşte tam o anda bir şeyi fark edeceksin: Aslında hayat senden çok şey istemiyor. Sadece bir an durmanı, nefes almanı ve yeniden hissetmeni bekliyor. Laptopunu kapat, bildirimlerini sustur. Çünkü ruhun şu an sadece bir şey için çırpınıyor: Gerçek, huzur dolu bir mola.
Seni kendine getirecek şey müzik!
Bir enerji var içinde, ama sanki bir tür susturulmuş, bastırılmış bir enerji. Dışarıya karşı güçlü, sağlam ve kararlı bir görüntü çizmeye çalışıyorsun. Ancak içinde, ruhunun derinliklerinde, bir şeylerin eksik olduğunu, bir şeylerin tam olarak yerli yerinde olmadığını hissediyorsun. Duyguların karmakarışık, bazen hangi duygunun neye tepki olarak ortaya çıktığını, hangi sevincin hangi olaydan kaynaklandığını bile çözemiyorsun. İşte tam bu noktada, tam bu karmaşanın ortasında seni kendine getirecek, seni yeniden bulmana yardımcı olacak bir şey var: Müzik. Çünkü müzik, notaların ve melodilerin taşıdığı anlamı, bazen kelimelerin, cümlelerin, hatta uzun uzun yazılmış metinlerin bile taşıyamadığı bir güce sahip. Bir şarkının içinde kaybolabilir, kendini ritmin ve melodinin kollarına bırakabilirsin. Geçmişe dönebilir, eski anıları canlandırabilir, geleceğe ise umut dolu bir bakışla bakabilirsin… Müzikle, her şey mümkün. Kendin için özel bir liste yap. Bu liste, seni ağlatan, seni güldüren, seni düşündüren, seni hayata dair yeni bir perspektif kazandıran şarkılardan oluşsun. Ruhunun sesini bastırma, aksine onu yükselt, onu duyur. Belki de o ilk notayla birlikte hatırlayacaksın: Sen hâlâ buradasın. Ve hâlâ ritmini bulabilirsin, hâlâ hayatın melodisine ayak uydurabilirsin.
Seni kendine getirecek şey bir şeye tutkuyla bağlanmak!
Bir boşluk var içinde, koca bir boşluk... Dışarıdan bakıldığında her şey tıkırında gibi görünüyor belki, ama senin gözlerinde o eski parıltıyı bulmak ne mümkün. Çünkü artık hiçbir şey seni heyecanlandırmıyor, içindeki çocuğu gıdıklayacak bir şeyler yok. Her gün aynı şeyler, aynı yüzler, aynı döngü... Bir tekrarın içinde sıkışıp kalmışsın. Ama unutma, seni kendine getirecek şey, içini kıpır kıpır edecek bir tutku. Belki bir hayal, belki uzun zamandır ertelediğin bir proje, belki de 'yapamam' dediğin o şey... Sana neyin iyi geleceğini tam olarak söyleyemeyiz ama bir şeyi çok iyi biliyoruz: Senin yeniden alev alman lazım. İçindeki ateşi bastırmayı bırak. Korkma, yanmaktan değil, donmaktan kork. Bir şeye kaptır kendini. Hissederek, yanarak, yorularak... Bir şeyler yap, harekete geç. Kendini bir tutkuya, bir hayale, bir projeye adayarak içindeki ateşi yeniden canlandır. Kendini o kadar kaptır ki, o şeyin seni tüketmesine izin ver. Çünkü biliyoruz ki, yanmak, donmaktan daha iyidir. İçindeki ateşi bastırmayı bırak ve kendini bir şeye kaptır. Hissederek, yanarak, yorularak... İşte o zaman gerçekten 'kendin' olacaksın. Kendine geri döneceksin, içindeki boşluğu dolduracak, gözlerindeki parıltıyı yeniden yakalayacaksın.
Seni kendine getirecek şey paylaşmak!
Düşüncelerinle dolu bir iç dünyan var, zengin ve karmaşık bir evren. Duyguların derinlerde yankılanıyor, düşüncelerin ise her yöne yayılıyor. Ancak, bu zenginlik ve karmaşıklığı dış dünyaya aktarmakta sıkıntı yaşıyorsun. Belki etrafında seni anlamak için gereken hassasiyeti gösteren biri yok, belki de içindekileri anlatmak için mükemmel anın gelmesini bekliyorsun. Ancak artık bekleme, çünkü seni kendine döndürecek olan şey: İfade etmek. Yazmak, çizmek, anlatmak, içinde biriktirdiklerini dışa vurmak... Kendine bir defter al ve içindekileri dök. Kendine mektuplar yaz, iç dünyanı kağıda dök. Ya da güvendiğin bir dostunla derin bir sohbet et, kalbinden geçenleri paylaş. İçindekilerle yüzleşmek ilk başta biraz acı verebilir, ama sonrasında öyle bir hafiflersin ki... Çünkü kelimeler, ağırlığı taşımaz, aksine ağırlığı alır. İçinde tuttuğun her şey seni aşağı çekerken, ifade etmek seni yüzeye çıkarır. Artık yüzeye çıkmak üzeresin. Sadece ilk kelimeyi yazman, ilk cümleyi kurman yeterli. Gerisi zaten kendiliğinden akıp gider. Bu, senin hikayenin başlangıcı olabilir, belki de bir dönüm noktası. Kendine izin ver, içindeki düşünceleri ve duyguları serbest bırak. Kendi hikayenin yazarı ol ve kendi kelimelerinle anlat. İçindeki zenginlik ve karmaşıklığı dış dünyaya aktarmanın zamanı geldi.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
İlginizi çekebilir:
Kalbin Ne Kadar Yaralı?
Senin Fikirlerin Önemseniyor mu?
Tahammül Seviyen Ne?
Yorum Yazın
Seni kendine getirecek şey bir şeye tutkuyla bağlanmak! Bir boşluk var içinde, koca bir boşluk... Dışarıdan bakıldığında her şey tıkırında gibi görünüyor be... Devamını Gör
Korkma, yanmaktan değil, donmaktan kork. Bir şeye kaptır kendini. Hissederek, yanarak, yorularak... Bir şeyler yap, harekete geç. Kendini bir tutkuya, bir ha... Devamını Gör