Bizde "Hızır" Olarak da Bilinen Üçüncü Adam Sendromu Nedir?
Hayatta en çaresiz anlarımızda yanımızda hissettiğimiz görünmez yoldaş: Modern bilimde ‘Üçüncü Adam’, inançta Hızır. İkisi arasında bir paralellik var mı?
Detaylar 👇
Bilim dünyasında “Third Man Syndrome” olarak adlandırılan "Üçüncü adam sendromu", genellikle hayatta kalma sınırında olan insanların deneyimlediği olağanüstü bir durumdur.

Dağcılar, kutup kaşifleri ya da okyanusta kaybolan denizciler veya enkaz altında kalanlar... Çaresiz ve yalnız kaldıklarını düşündükleri anda birden yanlarında görünmez bir yoldaşın varlığını hissettiklerini anlatır. Bu “üçüncü adam” çoğu zaman kişiye moral verir, doğru yolu gösterir ya da yaşama tutunmasına yardımcı olur.
Psikolojik açıdan bakıldığında bu, aşırı stres, yorgunluk, açlık, susuzluk ya da oksijen yetersizliği gibi koşulların beyni olağan dışı algılar üretmeye zorlamasının bir sonucu kabul edilir. Yine de bu hissi deneyimleyenler, onu yalnızca bir hayal değil, adeta hayat kurtaran bir rehber olarak tanımlar.
İslam kültüründe Hızır, darda kalanlara yetişen, yol gösteren ve koruyucu bir figür olarak bilinir.

Kur’an’da doğrudan adı geçmez, ancak Kehf Suresi’ndeki Musa kıssasında bahsi geçen bilge kulun Hızır olduğuna inanılır.
Tasavvuf geleneğinde ise Hızır, zorda kalanlara yardım eden, doğru yolu işaret eden ve Allah’ın lütfuyla insanlara görünüp onları koruyan bir veli olarak tasvir edilir. Türk-İslam kültüründe Hıdırellez geleneği de bu inancın halk arasındaki yansımalarından biridir.
Üçüncü Adam Sendromu ile Hızır inancı arasında aslında güçlü bir paralellik vardır.

Her ikisinde de, insan en çaresiz anında görünmez bir yol göstericinin desteğini hisseder. Bilim bunu beynin hayatta kalma mekanizmasıyla açıklarken, inanç dünyası ilahi bir yardım olarak yorumlar. Farklı bakış açıları olsa da, ikisi de insanın zor anlarda yalnız olmadığını hissetme ihtiyacına karşılık gelir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın