Sosyal Medyada Akıl Sağlığınızı Yitirmemek İçin Yapmanız Gerekenler
Sabah uyanır uyanmaz telefonunuza bakmak, gün boyunca her boş anınızı ekran başında geçirmek ve gece yatmadan önce “son bir kontrol” demek… Eğer bunlar size tanıdık geliyorsa, modern çağın en yaygın bağımlılıklarından biri olan sosyal medya bağımlılığına sahipsiniz demektir.Peki sosyal medyanın ve gündemin hayatımızı ele geçirmesine izin vermeden, akıl sağlığımızı yitirmeden dengede kalmak mümkün mü?Buyrun detaylara 👇
'Yalnızım' Diye Üzülmeyin: Mutluluğun Anahtarı Elinizde Olabilir
Yalnız kurtlara müjde: Mutluluğun sırrı aslında yalnızlığınız olabilir. Çoğu kişi yalnızlığı olumsuz bir durum gibi görse de, araştırmalar bilinçli yalnızlığın mutluluğu artırabileceğini gösteriyor. Yani, sandığınızın aksine yalnızlık sizi güçlendirebilir. Nasıl mı? Buyurun detaylara...👇
Sıkça Duymaya Başladığımız Bir Taciz Yöntemi Olan "Grooming" Tam Olarak Nedir?
Çocuk istismarı, toplumların en hassas sorunlarından biri. Ancak faillerin bu suçu işlerken kullandıkları en tehlikeli yöntemlerden biri olan grooming, çoğu zaman göz ardı ediliyor. Grooming yalnızca basit bir manipülasyon değil, sistemli bir şekilde ilerleyen bir istismar süreci. Fail, önce güven kazanıyor, ardından çocuğu yavaş yavaş kendi kontrolü altına alıyor. Çoğu zaman mağdurlar ne yaşadıklarını uzun yıllar boyunca anlayamıyor, çevreleri de failin güvenilir görünen kimliği sebebiyle şüphelenmiyor. İşte bu yüzden grooming’i tanımak ve erken fark etmek hayati önem taşıyor.Kaynak 1, Kaynak 2
Zihnin Kafesinde Sonsuz Döngü: OKB
Bir adam vardı; adı yoktu, çünkü adını hep zihninde unuturdu. Unutmak değil aslında, emin olamamaktı derdi. Adını, kapıyı kilitleyip kilitlemediğini, ellerinin temiz olup olmadığını… Zihninin içinde paslı bir saat vardı; akrep ve yelkovan, aynı saniyede takılıp kalmıştı. Ne kadar kurarsa kursun, hep aynı “tik” ve “tak” yankılanıyordu.
Modern Ailede Yakınlık İllüzyonu
Her aile fotoğrafı gülümsemelerle doludur. Ama fotoğraf karesi dağıldığında çoğu zaman ortaya çıkan gerçek, sessiz odalar, birbirine değmeyen bakışlar ve içten içe büyüyen yalnızlıklardır. Bu durum yalnızca bireylerin değil, aile sisteminin de sağlığını tehdit eder. Bir evin içinde fiziksel olarak yan yana olmak, duygusal anlamda yakın olmayı garantilemez.Teknoloji, iş temposu, bireyselleşme… Hepsi aile bağlarını görünmez şekilde zayıflatıyor. “Birlikte yemek yiyoruz, aynı evde yaşıyoruz” diyen birçok aile aslında birbirine mesafe koymuş durumda. Çünkü asıl mesele, yan yana olmak değil; birbirini hissetmek, dinlemek ve anlamaktır. Bu noktada aile danışmanlığı, aile bireylerine fark ettirmeden kaybettikleri bu bağı yeniden kurmaları için yol gösterir.
Tatil Yaparken Bile Yoruluyorsan Bu Yazı Senin İçin!
Zihinsel yorgunluk, sadece işe gitmeyince geçen bir şey değildir. Sürekli plan yapma, beklentileri karşılama ve “iyi vakit geçirmeliyim” baskısı seni tatilde bile yorabilir. “mükemmel bir plan yapma”, “her anı dolu yaşama” baskısı seni de yoruyorsa, bu yazı tam sana göre. Bu içerikte, yazın ortasında neden tükenmiş hissedebileceğini, sosyal medyanın nasıl manipüle ettiğini ve aslında nasıl dinlenmen gerektiğine dair bir yol haritası hazırladım. Çünkü gerçekten iyi gelen bir tatil; dışarıdan değil, içeriden başlar…
Başarıdan Sonra Neden Hüzünleniyoruz?
Başarı, toplumda çoğu zaman bir varış noktası, bir ödül ya da “son” olarak sunulur. Ama gerçek hayatta bazı insanlar için bu an, beklenen sevinçten çok boşluk ve hüzün duygusuyla gelir.Psikolojide bu duyguya “başarı sonrası hüzün” deniyor. Kulağa tuhaf gelse de, aslında oldukça insani bir durum. Uzun yıllar süren mücadele, fedakarlıklar ve çabalar sonunda gelen başarı, kişide hem kimlik hem de anlam krizine yol açabiliyor.
Tribünlerde Küfür Etmek de Böyle Demek…
Yaz sıcağına aldırmadan içtiğim sıcak kahveme Selçuk Şirin’in Bakışımızı Değiştirecek 10 Deney’i eşlik ediyor. Sürü psikolojisi, mahalle baskısı, herkesle iyi geçinme bedelini ödemek hakkında düşünüp duruyorum.
Zamanın Sisi: Her şey Yolunda Giderken Bu Boşluk ve Eksiklik Hissi de Nereden Çıktı?
“Hayatımda her şey yolunda gidiyor. Ama sanki bir yerlerde bir eksiklik var.”“İçimde tanımlayamadığım bir huzursuzluk hissediyorum.”“Kendimi bir yere ait hissetmiyorum.”Bu cümleler tanıdık geliyor mu?Daha önce Sfumato Tekniğini duymuş muydunuz? Bunu duymadıysanız da Leonardo da Vinci’yi hepiniz bilirsiniz. Sfumato İtalyanca kökenli bir kelime olup, 'duman gibi' veya 'sis gibi' anlamına gelir. Resimde Sfumato, belirli bir teknik olarak, yumuşak geçişler ve belirsiz sınırlar oluşturarak detayların bulanıklaştırılmasını ifade eder. Resme sis perdesinin arkasından bakılıyormuş imajı verir. 15. yüzyılın sonlarından ortaya çıkan teknik, Rönesans döneminde Leonardo da Vinci tarafından geliştirilmiş ve mükemmelleştirilmiş. Biz de tıpkı bu teknikte olduğu gibi içimizdeki zaman yolcusuyla sis perdesinin ardındakini görmeye çabalıyoruz. Ancak geçmiş ve gelecek arasındaki savruluşumuz bizi kendimize, içinde bulunduğumuz ortama ve zamana yabancılaştırıyor.
Çocuklarda Gelişen Zihin Yapısı
Kişilerin mevcut olan potansiyellerini, yaşamları süresince istedikleri zaman ortaya çıkarabilmesi ya da gerçekleştirebilmesi mümkün müdür?
Psikoloğa Göre Çocuklukta Dışlanmış Çocuklar Yetişkinlikte Bu Özellikleri Taşıyor
Çocukluk hepimiz için zorlu bir dönemdir. Arkadaşlarımız tarafından dışlanmak ise bu zorlukların en yıpratıcılarından biridir. Hepimiz yeni okullarda ya da ortamlarda dışlanma korkusunu bir şekilde tatmışızdır. Fakat bazıları için bu his sadece geçici bir deneyim değildir. İşte bu kalıcı dışlanmalar, yetişkinlikte kişiliğin yapıtaşlarını bile etkileyebilir.Kaynak
Kabuslarımızda Neden Hep Okul Yıllarımızı Görürüz?
Bazı geceler eski sınıflarımıza dönmüşüz gibi hissederek uyanıyoruz. Bazen bir sınavı unuttuğumuzu, bazen mezun olamadığımızı rüyamızda görüyoruz. Üstelik bu rüyalar yıllar geçse de peşimizi bırakmıyor. Aslında bu durumun altında yatan çok tanıdık sebepler var. Gelin sebeplerini bi' tık inceleyelim keza yıllar geçse de okulu ardımızda bırakamayacakmışız gibi görünüyor!Kaynak