Sen Kendini Ne Kadar Yıpratıyorsun?
Hayat bazen bizi öyle bir döngüye sokar ki, kendi ihtiyaçlarımızı görmezden geliriz. Başkalarını düşünmekten, sorumlulukların ağırlığı altında ezilmekten ya da geçmişin yükünden kurtulamamaktan kendimize en büyük zararı biz veririz. Peki sen, farkında olmadan kendini ne kadar yıpratıyorsun?
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. Bir hata yaptığında kendine nasıl davranırsın?
4. Hayır demek senin için nasıldır?
5. Başkaları için fedakarlık yaparken sınırını koruyabiliyor musun?
6. Kendine vakit ayırmak sana nasıl hissettiriyor?
7. Ben de önemliyim demeyi ne kadar sık söylersin?
8. Geçmişte yaşadığın olumsuzlukları hala hatırlar mısın?
9. İyilik yaptığında karşılık görmeyince nasıl hissedersin?
10. Duygularını nasıl yaşarsın?
Sen kendini %90 yıpratıyorsun!
Hayatın karmaşasında, başkalarının mutluluğunu kendi iç huzurunun önüne koyan biri varsa, o sensin. Kendini adeta bir şövalye gibi görüyorsun, herkesin dertlerini omuzlarına yükleyip, onları mutlu etmek için kendi ruhunu ateşe atıyorsun. Bu durum, senin için bir yaşam biçimi haline gelmiş. Ancak bu sürekli kendini ihmal etme durumu, seni yavaş yavaş tüketiyor. Bir bakıyorsun ki, içinde adeta bir fırtına kopuyor. Ancak sen, bu fırtınanın etkisini dışarıya yansıtmamak için gülümsemeyi tercih ediyorsun. Bu durum, dışarıdan bakıldığında sanki her şey yolundaymış gibi bir izlenim yaratıyor. Ancak unutma ki, bu durum sürdürülebilir değil. İçinde kopan bu fırtınayı dindirmenin yolu, kendine bir dur demekten geçiyor. Kendine bir dur de ve biraz nefes al. Kendine 'Ben ne istiyorum?' diye sormayı öğren. Kendi isteklerini, kendi mutluluğunu düşünmeyi öğren. Çünkü unutma ki, sen de en az herkes kadar değerlisin. Senin de mutluluğun, huzurun önemli. Kendini ihmal etmeyi bırak ve kendi mutluluğunu da düşünmeye başla. Bu hayatta sen de en az herkes kadar kıymetlisin ve bunu unutmamalısın.
Sen kendini %65 yıpratıyorsun!
Hayatın karmaşası içinde sürekli olarak güçlü bir görüntü sergilemeye çalışıyorsun. Sorunlarını ve sıkıntılarını içine atıyor, onlarla yüzleşmek yerine onları bir kenara itiyorsun. 'Ben böyle olmak zorundayım' diye kendini ikna etmeye çalışıyorsun. Ancak bu durum, içten içe seni tüketiyor, enerjini alıp götürüyor. Belki de farkında bile değilsin ama ruhun, bedenin kadar yorulmuş durumda. Zaman zaman durup, kendine bir nefes alma fırsatı vermelisin. Hayatın hızına ayak uydurmak, her zaman güçlü olmak zorunda olmadığını hatırlamalısın. Duygularını bastırmak yerine onları yaşamayı denemelisin. Kendini suçlamaktan vazgeçmeli, hatalarının da seni sen yapan parçalar olduğunu kabullenmelisin. Ruhunun da, tıpkı bedenin gibi, ilgiye ve bakıma ihtiyacı var. Kendine vakit ayırmalı, ruhunu beslemeli ve ona gereken özeni göstermelisin. Kendiyle barışık, huzurlu bir yaşam sürmenin anahtarı da aslında tam olarak bu: Kendine zaman ayırmak, duygularını yaşamak ve ruhunu beslemek. Unutma, sen her şeyden önce kendine karşı sorumlusun. Kendine iyi bak, çünkü sen bunu hak ediyorsun.
Sen kendini %40 yıpratıyorsun!
Bazen kendini adeta bir maraton koşucusu gibi hissediyorsun; sınırlarını zorluyor, durmaksızın ilerliyorsun. Ancak bir yandan da içindeki sesi dinlemeyi ihmal etmiyorsun. Kendi üzerine düşünen, hislerini ve düşüncelerini göz ardı etmeyen biri olduğun için, kendini aşırıya kaçmadan durdurmayı başarıyorsun. Kendini dinlemek için gösterdiğin çaba, adeta bir zen uygulaması gibi. Kendi iç dünyanı keşfetmek, sınırlarını anlamak ve korumak için sessizce ve sabırla çalışıyorsun. Bu, senin için bir öz-bilinç yolculuğu, bir içsel keşif gezisi. Elbette, bu yolculukta zaman zaman yorgun düştüğün, enerjini tükettiğin anlar oluyor. Ancak sen, bu yorgunlukları bir mola olarak görüyorsun. Kendi iç sesinle olan bağını koparmadığın sürece, bu yorgunlukların üstesinden gelmeyi ve dengeyi tekrar kurmayı başarıyorsun. Sonuçta, senin hikayen bu: Kendi sınırlarını zorlayan, ama aynı zamanda kendini dinleyen ve koruyan biri olmak. İç sesinle olan bu güçlü bağı koruduğun sürece, hayatın tüm zorluklarına karşı dengeyi korumayı başaracak güçte olduğunu biliyorsun.
Sen kendini %10 yıpratıyorsun!
Hayatın hızına kapılmadan, sakin bir şekilde yaşamak gerçekten de büyük bir sanat. Sen bu sanatı başarıyla icra edenlerdensin. Kendine gereken değeri veriyor, duygularını bastırmadan, onları kabul ederek yaşıyorsun. Üzüntülerini ve sevinçlerini aynı ölçüde hissetmeyi biliyorsun. Bu, senin iç dünyanın zenginliğini ve duygusal derinliğini gösteriyor. Ruh sağlığını korumak senin için sadece bir seçenek değil, bir yaşam biçimi. Kendi duygusal sınırlarını tanıyor ve onları koruyorsun. Bu da seni, hayatın zorlukları karşısında daha güçlü kılıyor. Çünkü sen, kendi değerini biliyor ve bunu herkese hissettiriyorsun. Kendine iyi bakmayı bilen, kendi değerini anlayan ve bunu hayatına yansıtan nadir insanlardansın. Bu özelliklerin, seni diğerlerinden farklı kılıyor. Kendine olan bu özenin ve sevginin, hayatının her alanına yansıdığını görmek mümkün. Böyle zarif ve özgün bir kişiliğe sahip olduğun için seni kutluyorum. Umarım kendine olan bu değerini ve sevgini hiç kaybetmezsin. Kendine iyi bakmayı bilen, kendi sınırlarını koruyan ve duygularını bastırmadan yaşayan biri olarak, hep böyle kal. Kendi ışığınla parlamaya devam et.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın