Başakşehir Çam Ve Sakura Şehir Hastanesi'nde İlk Kez İntraoperatif Radyoterapi Tedavisi Yapıldı
İSTANBUL (AA) - HİKMET FARUK BAŞER - Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde ilk kez bir hastaya, cerrahi tedavi sırasında intraoperatif radyoterapi tedavi yöntemi başarıyla uygulandı.Ekibi tarafından yapılan ameliyatla ilgili AA muhabirine konuşan hastanenin Radyasyon Onkolojisi Klinik Sorumlusu Doç. Dr. Didem Karaçetin, meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunu söyledi. Meme kanseri tedavisinde geçmişten günümüze birçok önemli adım atıldığını belirten Karaçetin, 'Bugün artık hastalığın erken evrede tespit edilebilmesiyle meme koruyucu tedavilerin önemi arttı.' dedi.Karaçetin, meme koruyucu tedavi yöntemleriyle hastalara uygulanan cerrahi yöntemlerle modern radyoterapi teknikleriyle hastalığın kontrolü ve sağ kalım sürelerinin arttığını belirtti.'Bu önemli cihaz, hastanemizde de bulunuyor'Bunun yanı sıra tedaviye bağlı yan etkilerin azaldığını anlatan Karaçetin, 'İntraoperatif radyoterapi cihazı İstanbul'da nadir hastanelerde bulunuyor. Bu önemli cihaz, hastanemizde de bulunuyor. Bugün ilk defa hastanemizde bir hastamıza intraoperatif radyoterapi tedavi yöntemini kullandık. Hastamızın ameliyatı oldukça başarılı geçti. İntraoperatif radyoterapiyi, cerrahi olarak tümör çıkarıldıktan sonra tümör kavitesine bir aplikatör yardımıyla uyguladık. Bu çok kısa ve başarıyla sonuçlanan tedavi yöntemi.' ifadelerini kullandı.Doç. Dr. Didem Karaçetin, tedavi yönteminin kozmetik sonuçlarının da çok başarılı olduğunu kaydetti.Hastanın lokal tedavisini hemen tamamladığını, böylece hastalığın tekrar etme şansını da ortadan kaldırdıklarını ifade eden Karaçetin, 'Bir grup hastada intraoperatif radyoterapi ile hastanın yaklaşık 4-6 hafta süren onkolojik tedavisini de sadece bir günde ve tek seansta tamamlıyoruz.' değerlendirmesini yaptı.Karaçetin, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin yeni açılan bir hastane olarak, ciddi bir teknolojik donanıma sahip olduğunu, nadir yapılan tedavileri kısa sürede yapabilecek konuma geldiklerini sözlerine ekledi.
Efsane Kaleci Varol Ürkmez Hayatını Kaybetti! Yıldız Futbolcu Varol Ürkmez Kimdir?
Bir süredir kanser tedavisi gören Türk futbolunun değerli ismi Varol Ürkmez geçirdiği kalp krizi ile hayatını kaybetti. 1937 doğumlu olan efsane kaleci Ürkmez fenalaşarak hastaneye kaldırılması üzerine yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata döndürülemedi. Peki Varol Ürkmez kimdir? Sağlık durumu nasıldı? Detayları haberimizde sizler için derledik...
Türk Futbolunun Efsane Kalecisi Varol Ürkmez Hayatını Kaybetti! Varol Ürkmez Kimdir?
Bir süredir kanser tedavisi gören Türk futbolunun değerli ismi Varol Ürkmez geçirdiği kalp krizi ile hayatını kaybetti. 1937 doğumlu olan efsane kaleci Ürkmez fenalaşarak hastaneye kaldırılması üzerine yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata döndürülemedi. Peki Varol Ürkmez kimdir? Sağlık durumu nasıldı? Detayları haberimizde sizler için derledik...
Koronavirüs İlk Sırada Değil! 2020 Yılında İnsanlar En Çok Hangi Nedenlerden Dolayı Öldü?
Koronavirüs 2020'ye damgasını vurdu kuşkusuz. Ama dünyada bambaşka nedenler hala milyonlarca insanın ölümüne sebep oluyor. 2020 yılında dünyada insanlar en çok hangi nedenden öldü merak etmiş miydiniz? Wordlometer'in Aralık ayında yaptığı araştırma çok ilginç sonuçlar ortaya çıkarmış.Not: Araştırma Aralık'ta yapıldığı için 2020'nin son günleri verilere dahil edilememiş.
Oyunculuğuyla Birçok Ödül Kazanan Haluk Bilginer'in Kendisine Hayran Bırakan Dizi/Film Performansları
Haluk Bilginer dizi ve sinema sektörünün en çok aranan oyuncularında bir tanesi. Oynadığı rolleri kendine özgü tarzıyla yorumlayan usta oyuncu, yönetmenlerin gözdesi olurken kendine de geniş bir hayran kitlesi oluşturdu. Londra'da aldığı oyunculuk eğitiminin ardından bir süre orada kaldı ve birçok uluslararası yapımda rol aldı. Oyunculuğunun yanı sıra seslendirme de yapan Haluk Bilginer, 'Buz Devri' başta olmak üzere birçok animasyon projesiyle de övgü topladı. Şahsiyet dizisindeki rolüyle 47. Uluslararası Emmy Ödülü'nü alan Haluk Bilginer dünya çapında bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladı. Bilginer'in oyunculuk macerasına ve 15 etkileyici performansına yakından bakalım...
Kolajen Peptitler Eklem Ve Kemik Rahatsızlıklarının Tedavisinde Fayda Sağlıyor
İSTANBUL (AA) - İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Demirhan Dıraçoğlu, bilimsel çalışmaların vücudun ihtiyacı olan kolajenin, morina ve gelincik balıklarının derilerinden elde edilebildiğini gösterdiğini, morina balığının içerdiği prolin, histidin, glisin ve hidroksiprolin aminoasit zincirleri ile özellikle eklem ve kemikler için eşsiz bir fayda sunduğunu belirtti. Dıraçoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, uzun yıllardır cilt ve eklemlerle anılan kolajen peptitlerin, bugün farklılaşan yaşam koşulları sebebiyle sahip olunan stres, anksiyete, uyku bozuklukları, kalp damar hastalıkları, unutkanlık ve odaklanma sorunları gibi birçok farklı sağlık probleminin anahtarı olduğunu anlattı. Özellikle son 5 yılda yapılan 16 bin 500'den fazla çalışmanın, çözümün kolajen peptitlerde olduğunu gösterdiğini belirten Dıraçoğlu, 'Vücudumuzda, hemen her dokuda bulunan protein olan kolajen peptitler, yaş aldıkça azalır. Dolayısıyla vücudun kolajen peptit ihtiyacını dışarıdan tamamlama ihtiyacı ortaya çıkar. Bunun için genellikle ilk olarak akıllara balık veya kelle paça gelir ama bu besinler yeterli olmaz. Kolajenler büyük molekül ağırlıklarında olduklarından vücuttan emilimleri kolay değildir. Bu sebepten uzmanlar, kolajenlerin parçalanmış halleri olan peptit formlarında alınmasını önerirler.' ifadelerini kullandı. 'Eklem ve kemik rahatsızlıklarında ağrı ve iltihabı azaltıyor'Prof. Dr. Demirhan Dıraçoğlu, kelle paça gibi yiyeceklerde kolajen bulunduğunu ancak mide asidinin, bu kolajeni parçaladığını anlatarak, şunları kaydetti:'Bilimsel çalışmalar, vücudun ihtiyacı olan kolajenin, morina ve gelincik balıklarının derilerinden elde edilebildiğini gösterdi. Morina balığı içerdiği prolin, histidin, glisin ve hidroksiprolin aminoasit zincirleri ile özellikle eklem ve kemikler için eşsiz bir fayda sunar. Bu aminoasitler sayesinde kıkırdak onarımı için çok etkili olduğu bilinen kolajen peptitler, aynı zamanda ağrı ve iltihaplanmayı azaltmada da önemli rol oynar. Yapılan çalışmalarla morina balığından elde edilen kolajen peptitlerin eklem ve kemik rahatsızlıklarında ağrı ve iltihabı azaltıp kıkırdak dokusunu yenilediği, iltihap azaltıcı özellikleri sayesinde akne ve selülit tedavilerine destek olduğu, nemlendirme ve kırışıklık önleyici özellikleriyle yaraların kapanmasını hızlandırıp iz oluşumunu engellediği bulgularına ulaşıldı.'Gelincik balığından elde edilen kolajen peptitlerin, vücudun stres yanıtını düzenleyerek sakinleştirici görevi gördüğünü bildiren Dıraçoğlu, bu sayede fibromiyalji ve migren gibi stres kaynaklı hastalıklar için etkili ve hızlı bir tedavi alternatifi oluşturduğunu belirtti. Prof. Dr. Dıraçoğlu, bunların yanı sıra kolajen peptitlerin, hafıza ve odaklanma sorunları, alzaymır ve parkinson gibi hastalıkların önlenmesi ve ilerlemesini yavaşlatma, kalp ve damar sağlığı adına tansiyonun dengelenmesi ile damarlardaki yağ dengelerini düzenleyerek kolesterol seviyelerinin düşmesi gibi faydalar sağladığını kaydetti.
Tüm Dünya'dan 'Türk Saçına' Talep Yağıyor: Kilosu 10 Bin TL'ye Kadar Yükseldi
Türk kadınlarına özgü parlak, dolgun ve yumuşak yapıdaki uzun saçlar, güzelliğiyle peruk ve saç sektöründe son dönemde dünyada 'Türk tipi saç' olarak üne kavuştu. Kadınların saç stillerindeki değişim, artan boya ve kına kullanımıyla saçların doğallığını kaybetmesi gibi nedenlerden dolayı orijinal saç temini zorlaşan perukçularda, saçın kilosu 10 bin liraya yükseldi.
Buket Harıkçı Yazio: Zaman Seni Seçti, Sen Kendini!
İnsanlık 350 bin yıldır tek bir amaç için burada; yaşamak… Fakat artık onun ötesinde bir yerlerde. Estetik, güçlü, donanımlı, kariyerli ve sürdürülebilir mutluluk peşinde. Tüm bunlar için kırmak, çalmak, kabalaşmak ve hakikatten uzaklaşmak pahasına hem de...Şimdilerde insan; duyuları ve zekasıyla fark yaratmak ve bu farklılıklardan bir bilinç yaratarak rakiplerini elemine etmeye çalışmaktadır.Yeterlilik duygusu barındırmayan, hızlı yemek dürtüsüyle beslendiğini zannedip aslında kendi alnına kendisi ile silah dayamaktadır.Kendi dışında güç aramaktadır.Suçlu olduğuna inandırılıp yine kendi türdeşlerden destek almak için kliniklere gitmektedir.Vücudundaki ağrıların ve acıların müsebbibi olup, bunlarla mücadele etmeyi bilmeyen ve bunun için hastanelerde ömrünü geçirmektedir.