onedio
Rıfat Kamaşak Yazio: Mış Gibi Yapan Ülke Çocuğu Olmak
Zordur! Hele içerisinde yaşamayı arzu ettiğiniz ülkenizin gelecekte daha fazla refah, özgürlük ve mutluluk üreten bir ülke olması hayaline sarıldıysanız, daha da zordur. Çok küçük yaşlarda hissetmiştim “mış gibi yapan ülke çocuğu olduğumu”… İstanbul Beşiktaş Barbaros Bulvarına doğru sahil yolundan dönerken trafik ışıklarının bulunduğu yerde tam yolun ortasında koca bir çınar ağacı vardı. Bütün yol o ağaca göre düzenlenmişti, tam yolun göbeğindeydi. Ağaca verdiğimiz önemi göstermek için o ağacın orada olduğunu düşünüp gururlanıyordum. Sonra özellikle geceleri bir sürü insan yolun tam ortasındaki o ağaca çarparak yaşamını kaybetti. Gencecik insanların yaşamları uğruna ağaçlarımızı ve yeşili koruyorduk. Buna benzer durumları birçok yerde görüyordum. İstanbul Kozyatağı’nda köprüye giden yolun tam ortasında iki ağaç benzer şekilde bir sürü yaşam kaybına, kazaya ve trafik yoğunluğuna yol açıyordu. Ama biz ağaçlarımızı koruyorduk, yeşile önem veren bir ülkeyiz falan derken birden zümrüt gibi ormanlarımızın korkunç bir hızla katledildiğinin farkına varmaya başladım. Seneler içerisinde rant için, üst ya da alt yapı için ya da kontrol edilmeyen, umursanmayan yeşil alanların bireylerce ırzına geçildiğine şahit olmaya başladım. Üç beş çınar ağacı göstermelik yol ortasında kesilmemek adına bırakılırken, hektar hektar orman alanlarımız yok ediliyordu. Uçakla seyahat ederken piste iniş ve kalkışlarda bu durum daha fazla gözle görülür hale gelmişti.
Reklam
Balon Balığının Zehri Kansere Umut Olabilir: Gramı 1 Milyon Eurodan Satılıyor
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özoğul, balon balıklarında bulunan tetrodotoksin (TTX) zehrinin 1 gramının 1 milyon eurodan daha fazla olduğunu ve bu zehrin mikroorganizmalar tarafından üretilmesi için çalışmalara başlanıldığını kaydetti. Prof. Dr. Özoğul, 'Balon balığında bulunan TTX zehri, yurt dışında ileri seviyedeki kanser hastalarının ağrılarının dindirilmesinde kullanılıyor' dedi.
Reklam
Reklam
Bora Farsak Yazio: Herbokologlar
etiket
İnternete herbokolog diye girdiğinizde: Her şey hakkında yarı özgün fikirleri ve konuşabilme gücü olan, bir nevi içlerinde bitmek tükenmek bilmez, her şeyi bilen olmak isteyen ya da kendini her şeyi bilen olarak lanse eden kişiler herbokolog olarak adlandırıldıklarını görüyorsunuz.Bizim camiada da bunlar giderek artmaya başladı; sosyal medyanın, televizyonun gücü ön plana çıktıkça ünlü olmak isteyen, kendini ön plana çıkarmak isteyen bir şekilde kendilerinin ve işletmelerinin reklamını yapmak isteyenler bu mecralara taşınırken diğer taraftan da reyting kaygısı ve maddi kaygı içerisinde olan sabah programları da bu insanları koşulsuz davet eder, hatta düzenli davet eder hale geldiler.
Bora Farsak Yazio: Hastanede Öcü Var
etiket
Hiç hasta olup hastaneye ya da doktora gitmekten korkacağımız aklımıza gelir miydi?  Ya da aman gitmeyelim belki hastalanırız diyeceğimiz! Ama onu da gördük. Evet, talihli jenerasyon bizler olduk ve en son 100 yıl evvel görülen bir pandemi bize denk geldi. Aklımızın ucundan geçmeyen problemler, soru işaretleri, maalesef ki gündemimize oluşturdu.
Reklam
Reklam
Yeni Araştırmalar Eski Söylemleri Değiştirdi! Sütyen ile Kanser Arasında Bir Bağ Var mı?
Sütyenlerin kansere yol açabileceği fikri ilk kez 1995’te Sydney Ross Singer ve Soma Grismaijer tarafından yazılan “Dressed to Kill” adlı kitapta ortaya atıldı. Bu iddiaya göre günde 12 saat boyunca özellikle balenli sütyenler giyen kadınlarda meme kanseri riski sütyen takmayanlara göre daha yüksek. Sütyenlerin lenf sistemini kısıtladığı, bunun da memelerde toksinlerin birikmesine yol açtığı öne sürülüyor.Öte yandan, Amerikan Kanser Topluluğu’na göre, lenf bezlerinin sütyen tarafından sıkıştırılması sonucunda kanser oluşabileceğine dair bir kanıt yok. Gerçekte vücut sıvıları meme altından değil, koltukaltındaki lenf bezlerinden geçer. Sütyen takmamanın meme kanseri riskini azaltabileceğine ilişkin de bir kanıt bulunmuyor.
Reklam