Burak Öge Yazio: Umursamazlık İşe Yarar mı?
Savunma amaçlı umursamazlık, İlişkileri koruma için ortaya çıkan yeni bir kavramdır. Fakat ilerleyen zamanlarda farklı alanlarda da kullanılmaya başlamıştır. Çeşitli durumları yönetmede de fayda sağladığı görülmektedir.Savunma amaçlı umursamazlık, dışarıdan gelen tepkiyi bilinçli şekilde engellemek amacıyla savunma davranışıdır. Karşılaştığınız olay sizi etkilememiş ve önemsizmiş gibi davranırsınız. Bu sahte bir davranış olup amaç duygularımızı karşımızdakilere saklamaktır. Eğer bir kişi karşısındakilere karşı umursamaz şekilde yaklaşıyorsa etrafındakilere duygularını göstermek istemediği için olabilir. Bu davranış başlarda taklit ve manipülasyon tekniği olarak algılanabilir. Fakat, işin aslında tam tersi olabilir. Buradaki amaç kişi etrafta güç göstergesinin farkına vardığında, bundan etkilenmemek adına zayıf yönlerini gizlemek istemesidir. Savunma amaçlı denilmesinin nedeni de bu yüzdendir.
Egosunu Okşatmak İçin Tıpış Tıpış Geri Dönen Eski Sevgilinin Yalvarmasının Psikolojik Açıklaması
Belki çoğumuz bu durumu yaşamışızdır. Ayrıldıktan sonra eski sevgiliye geri dönmek istemişizdir ya da karşı taraftan böyle bir istek gelmiştir. O an eski günlerin hasretini çektiğimizden tekrar birlikte olma isteği ağır basmıştır. Fakat bu durumun aslında aynı kitabı baştan okumak gibi olduğunun farkına varmışsınızdır. Her şey baştan belliyken eski sevgilinin geri dönmesinin altındaki sebeplerden birinin ego olduğunu açıklayan bir yazıyla aydınlanma yaşayacaksınız. Kaynak:@PsikolojiU
Toplumsal Olaylara Fazlasıyla Hassas İnsanlar İçin Travmatik Stresle Baş Etmenin 18 Adımı
Ülkede korkunç bir olay yaşanıyor; bizler bir - iki gün sonra hiçbir şey olmamış, yaşanmamış gibi işe gitmek durumunda kalıyoruz. Aslında muhtemelen psikolojilerimiz, bu mecburi bastırma hali yüzünden hayli olumsuz etkileniyor; ve böyle şeylerin de günlük hayatı fazlasıyla olumsuz etkilemesi kaçınılmaz. Bizleri direkt olarak etkileyen travmatik stres, iş yaşamlarımıza da dolaylı olarak performans, dikkat, konsantrasyon, verim ve üretkenlik kaybı olarak yansıyor. O yüzden, travmatik stresle kendi kendimize baş edebilmenin bazı yollarını bilmekte fayda var:
Şeyda Betül Kılıç Yazio: Aklımızı Kaçırmadan 2021'i Nasıl Atlatabiliriz?
Yaşananların korkulandan büyük olduğu aylar yaşıyoruz. Virüs korkusunu; aşılar, mesafeler, maskeler derken biraz yoluna koyuyorduk ki ardından sel ve yangın afetleriyle sınandık, sınanıyoruz. İklim değişikliği başlı başına korkutucuyken sağlıklı kalmak kolay değil. Sosyal medyaya her girdiğimizde asabımız bozuluyor. Gerildikçe geriliyoruz. Vagus sinirimiz yay gibi oldu. Dik durmak ne mümkün? Çoğumuzun hissi çaresizlik ve korku… Hayat devam ediyor. Uzmanlar özellikle Akdeniz’de bir orman yangınından sonra ormanın yok olması söz konusu değildir, diyorlar. Kızılçam kozalakları kendilerini yangından ortalama iki hafta sonra açarlar ve yanmış toprağa ulaşırlar. Ormanlar genç, ergen fidelere emanet…Dijital mesafeyle tetiklenip öfke krizi geçirmenin önüne geçebilirsek daha sakin kalabileceğimiz çok net. Gündemi kaçırma kaygısını ne yapacağız peki?
Kahraman Güler Yazio: Aşk Her Şeyi Affeder mi?
Aşk, her bireyin hayatını gerek olumlu gerek olumsuz şekillerde etkileyebilme gücüne sahip önemli bir olgudur. Herkesin bazen zorlayıcı bazense geliştirici aşk deneyimleri vardır. Kimi için bir yaşam alanıyken kimi için savaş alanıdır aşk. Her bir birey ise bu olguyu yetiştiği ortama, aile ilişkilerine, bakım veren tutumlarına, toplumsal değerlere, sosyal ortamlara göre farklı deneyimleme kapasitesine sahiptir. Bizler dünyaya geldiğimiz ve yetiştiğimiz çevre bağlamında ilişkileri yaşamayı, yönetmeyi ya da yönetememeyi, sürdürememeyi öğreniriz. Bu öğrenimlerimiz ise hayatımızın büyük bir alanını kaplayan aşk deneyimlerimizi ciddi anlamda etkilemekte, partner tercihlerimizi ve ilişki kalıplarımızı belirlemektedir. Bazılarımız ilişkilerde fedakar bir rol üstleniriz. Bazılarımız kaçıngan, bazılarımız bağımlı, bazılarımız otoriter, cezalandırıcı ya da affedici olabiliriz. Bazılarımız anlayışlıyızdır, bazılarımız saldırgan, bazılarımızsa şüpheci.
Bilge Uzun Yazio: Herkes Farklı Yaşarmış Yüreğin Yangınını
Saat epeyce geç oldu. Odanın havasını değiştirmek için mumu alevledim, sıcağı parmağıma temas etti, canım yandı. Mumu da çakmağı da bıraktım, ağlamaya başladım. Parmağım değil yüreğim yanıyordu. Herkes farklı biçimlerde yaşarmış yüreğin yangınını. Bir kere daha anladım. Ülkemin felaketine karşı onlarca farklı tepki görüyorum, oysa bilirim ki acımız ortak.
Geceleri Zihnindeki Rahatsız Edici Düşünceleri Susturamayıp Uyuyamayanlar İçin 9 Öneri
Dönem dönem hepimizin uyku problemi çektiği zamanlar olmuştur. Özellikle geceleri kafamızın içindeki düşünceler bir türlü rahat vermez. 'Ona keşke bunu deseydim, bu niye böyle yaptı?, neden böyleyim?' gibi sorularla sürekli geçmişi sorgular ve ardından önümüzdeki günü de gözden geçirmeye başlarız ve nedense bu genelde geceleri olur. Bu yüzden de uykusuz kalırız. Bir de bu aşırı düşünme haline uykusuzluk eklenince daha da çekilmez hale gelir her şey...İşte bugünkü içeriğimizin konusu geceleri sizi uyutmayan zihninizi susturacak ve kısa bir sürede uykuya dalmanızı sağlayacak öneriler.
Psikoloji Bölümü 2021 Taban Puanları ve Başarı Sıralamaları
Üniversite adayları için heyecanlı dönem başladı. Üniversite tercihlerinin başlamasıyla binlerce öğrenci gideceği üniversiteyi ve bölümü planlamakla ve hayal etmekle meşgul. 2021 Yükseköğretim Kurumları Sınavı için tercih dönemi 5 Ağustos itibariyle resmen başladı. 20 Ağustos'a kadar sürecek dönem içerisinde öğrencilerin adeta ezberleyeceği tercih kitapçığını ÖSYM yayınladı. Biz de sizler için derledik.Psikoloji Bölümü için 2021 yılı taban puanları ve başarı sıralamaları listesini sizlerle paylaşıyoruz. Puanlar geçen yıla (2020) ait olup son yerleştirme puanlarıdır. TYT ve YKS sınavı neticesinde gelen puanınıza göre tercih listesi oluşturabilirsiniz.Not: Mobil cihazlarda daha iyi görünüm için lütfen ekranınızı yan çeviriniz.
Kadınlar Dikkat: 20 Adımda 'Peter Pan Sendromlu' Erkeği Tanıma Rehberi
Bu sendrom anladığınız üzere adını edebiyatın maceraperest, büyümeyi reddeden, hep çocuk kalmak isteyen kahramanı Peter Pan’den alıyor. Genellikle yaşları 25-40 arasında değişen erkekler arasında yeni bir fenomen olarak ortaya çıkıyor. Yetişkinliğin getirdiği sorumlulukları reddeden ve hayatını çocukluğunun dertsiz tasasız yıllarındaki gibi sürdürmeyi seçen bu erkekler konusunda sizleri bilgilendirmeyi bir borç biliyoruz.“Partnerim içindeki çocuğu öldürmeyen biri” diyerek sevimli hale getirmeden önce bir göz atmanızı şiddetle öneririz. Siz içindeki çocuk diyorsunuz ama bize göre onlar tam bir “bumerang nesli”, yani baba evinden ayrılıyor ama bir süre sonra bakmışsın yine aynı yere geri dönmüş, tıpkı bir bumerang gibi.