Ercan Altuğ Yılmaz Yazio: Oyunlaştırmanın Dili / Oyunlaştırma Bireyi İncitmeden Motive Etme Sürecidir
Muhtemelen oyun oynayan çocuk denildiğinde aklımıza gelen ilk şeylerden biri ödevleriyle ilgilenmeyen ve saatlerce oyun oynayan bir çocuk portresi ya da işsiz, bekar bir gencin oyun salonundaki bir anıdır. Ancak, istatistiklere baktığımıza şaşırtıcı bir gerçek vardır.Oyunder’in yaptığı araştırmaya göre, tüm dünyada haftalık ortalama oyun oynama süresi 7 saat, oyun oynayanların yaş ortalaması 31’dir. Türkiye’deki aktif oyuncu sayısı 29 milyondur. Benzer olarak, Türkiye Oyun Sektörü 2019 Raporu’na göre ülkemizde kadınların yüzde 42,8’i oyun oynuyor. Türkiye’de yaş grubuna göre en çok oyun oynayan kesim ise % 35 ile 25-35 yaş arası; % 28,6 ile 35-44 yaşların da görülüyor. Bu ne anlama geliyor? Tüm dünyadaki her grup, her yaştan insanlar oyun oynayabiliyor. Bunlar çalışanlar, öğrenciler veya anneler olabilir. Diğer bir deyişle herkes olabilir. Peki, oyunların her yaşı etkileyecek kadar güçlü kılan özellikleri nelerdir?Bu yazımda özellikle oyunun iyi bir şey ya da kötü bir şey olduğunu söyleyemiyorum. Ancak oyunlardan öğrenebileceğimiz bazı önemli hususların olacağını düşünüyorum.
Mehmet Onur Yazio: Duygusal Zekâsı Yüksek Bireyleri Yönetmek
Hibrit çalışma sistemine geçtiğimiz günden itibaren bireysel olarak birçok zorluğa, düzensiz mesai saatlerine, sanal iletişim kanallarında yaşanan alınganlıklara, yanlış anlamalara cesurca göğüs gerdik. Kimilerimiz kolayca adapte olurken kimilerimiz ise hala fiziksel ofis yaşamının hayali ile yanıp tutuşuyor.Farklı karakterlere ve farklı motivasyonlara sahip insanların bir araya geldiği ekiplerde karşınızdaki kişilerin duygu, düşünce ve isteklerini anlamak, ancak kendinizi onların yerine koyarak yani empati kurarak gerçekleşir. Ekibinizdeki duygusal zekâsı yüksek insanlar ile duygu ortaklığı kurmanızı kolaylaştırmanıza yardımcı olmak için, işte duygusal zekâsı yüksek bireyleri tanıma ve yönetme rehberi:
Gülşah Elikbank Yazio: Hayatınızda Bir Devrim Yapmaya Ne Dersiniz?
Çok sevdiğim bir söz var: Bir çocuğu büyütmek bütün köyün işidir. Fakat ya bütün köy sevgisiz, şefkatsiz kalmışsa… Ya bu köyde artık sevmek, sevilmek hatırlanmıyorsa? Sevilmeyen çocuk çevresinde düşman kişiler görmeye alıştığı için, yetişkin yaşama ulaştığında insanların kendisine daima karşı olacakları düşüncesiyle haklarını savaşarak almayı yeğler, diyordu Adler. Sevgisiz büyütülen çocukların dehşetini yaşıyoruz dünya olarak.
Uğur Batı Yazio: Değişen Gerçekte Beyin midir?
İnsan anda ve sürekli, durmaksızın ve detaylıca, istemsiz ve bazen zorunlu sürekli olarak değişiyor. Saati takip edin… Değiştiniz. Yine değiştiniz. Hep değişirsiniz. Net bir bilgi vereyim: Ben 20 yıl önceki ben değilim. Beynimdeki sinir hücreleri ölüyor ve sürekli yeni nöronlar üretiliyor. Üstelik serebral korteksimin, yani zihnimin mimarisini oluşturan hücre grupları da bu sürece dahil.
Şeyda Betül Kılıç Yazio: Telepsikoloji - Online Terapiler Güvenli mi Yeterli mi?
Uzaktan psikolojik sağlık yardımı almayı denediniz mi? Yüz yüze gibi olmaz ki diyenlerden misiniz? APA’nın online psikolojik yardım hizmetleri için kullandığı telepsikoloji dünya çapında çok talep görüyor. Online psikolojik yardım, coğrafi bariyerleri küçültüp, kendimize ilgimizi büyütüyor. Yalnızlık, çaresizlik ve derin depresyon, kaygı ve panik bozukluklarına online destekle ertelenmeden, en hızlı ve güvenilir bir yolla müdahale edilebiliyor. Uzaktan sağlık yardımı sadece psikologlar için değil birçok sağlık dalının gündeminde. Gelelim online terapiler, danışmanlıklar konusuna… Mevzu pandemi ile daha bir parladı. Bizi evden çıkarmayanla psikolojimizi yerle bir eden neden aynı olunca, uzaktan erişimle psikolojik destek almak elzem hale geldi. Çoğu kişi bu ihtiyacını fark edince sosyal medyadan, web sitelerinden hızlıca bir tarama yaparak randevular oluşturmayı denedi.
Kahraman Güler Yazio: EMDR: Prens Harry'nin Kullandığı Travma Tedavisi Nedir?
Prens Harry, Oprah Winfrey ile AppleTV'de The Me You Can't See adlı yeni bir belgesel dizisi yayınladı. Serinin 3. bölümünde, terapinin kendisine ne kadar yardımcı olduğunu anlatıyor ve hatta kameraların onu “Göz Hareketini Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR)” adı verilen belirli bir terapi yönteminden geçirirken kayda alınmasına izin veriyor.Bölüm sırasında Sussex Dükü, yaklaşık 5 yıldır terapi sürecinden geçtiğini söyledi ve bir terapistin bize rehberlik edebilecek, kendi hayatımızda acı hissettiğimiz zaman ve bundan nasıl kurtulacağımız konusunda farkındalık yaratabilecek kişi olduğunu belirtti. Harry, EMDR'nin her zaman denemek istediği bir şey olduğunu söyledi.
Uğur Batı Yazio: Duygusal Olan İnsanın Beyni mi?
Tolstoy’dan Dostoyevski'nin ölümü üzerine: 'Onu bir kez olsun görmedim ve onunla hiç konuşmadım ama şimdi ölünce birden anladım ki Dostoyevski bana en yakın, en kıymetli, en gerekli insanmış…'
Günümüzün En Popüler Hastalığı Olan Erteleme Hastalığından Nasıl Kurtulabiliriz?
Eminiz ki tam şu an yapmanız gereken bir işi sonraya ertelemiş bir şekilde bu içeriğimize göz atıyorsunuz. Merak etmeyin yalnız değilsiniz; bizlerinde yapması gereken şeyler varken, onları ertelemiş bir vaziyette bu içeriğimizi sizler için hazırlıyoruz. E hadi o zaman hepimizin ruhuna işlemiş ola bu erteleme hastalığı neymiş, nasıl kurtulurmuşuz birlikte öğrenelim...