onedio

Dava Haberleri

Dava ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Dava ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Mahkeme, 22 Haziran Tarihinden Bu Yana Tutuklu Bulunan Gazeteci Fatih Altaylı Hakkında Kararını Verdi
YouTube yayınındaki sözleri nedeniyle “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla 22 Haziran’dan bu yana tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı hakkında mahkemeden karar çıktı. Silivri’de ikinci kez hakim karşısına çıkan Fatih Altaylı hakkında İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 5 yıldan az olmamak üzere hapis cezası talep edilmişti. YouTube kanalındaki programında söylediği sözleri gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla 158 gündür tutuklu bulunan Fatih Altaylı 4 yıl 2 ay hapisle cezalandırılarak hükmen tutuklanmasına karar verildi.İsmail Saymaz'ın haberine göre; Fatih Altaylı kararın açıklanmasından sonra salondan ayrılırken elindeki dosyaları havaya fırlattı.
HBO Max, Müge Anlı'ya Damga Vuran "Palu Ailesi" Olayının Belgeselini Duyurdu
Müge Anlı ile Tatlı Sert'e damga vuran Palu ailesi olayını muhakkak hatırlarsınız. Ocak 2019'dan beri programda işlenen olay öylesine büyük ses getirmişti ki tüm Türkiye ayağa kalkmıştı. Havva Palu'nun oğulları İsa ve Fatih Palu ile 2008'de kaybolan kızları Meryem ve torunu Melike'yi bulmak için başvurmasıyla ortaya çıkan detaylar hala hafızalarımızda yer edinirken HBO Max, Palu ailesi olayının belgesel olarak ekrana geleceğini duyurdu.
İş Görüşmesinde Kadınlara İdrar Söktürücü Verildi: 200’den Fazla Mağdur Var!
Fransa’da şok eden bir olay gün yüzüne çıktı. Kültür Bakanlığı’nda görevli bir insan kaynakları yöneticisi iş görüşmesine gelen kadınların içeceklerine idrar söktürücü karıştırdı. Kadınlar, tuvaletten uzak alanlarda uzun süre bekletilerek büyük zorluk yaşadı. 200’ü aşkın mağdur, yaşadıklarını anlatarak psikolojik ve fiziksel travmalarını paylaştı.Kaynak: The Guardian
Cem Uzan Fransa’da Açtığı Davayı da Kaybetti: Paraları ve Mallarına Haciz Konularak TMSF’ye Devredildi
Türkiye’de 47 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan Cem Uzan hayatını firari olarak Fransa’da sürdürüyor. Cem Uzan, Türkiye’de yargılandığı davaların siyasi olduğunu iddia ederek Fransız mahkemesine başvurmuştu. Fransız mahkemesi Cem Uzan’ın açtığı davada kararını verdi ve Türk mahkemelerinin kararını geçerli saydı. Alınan kararla birlikte Cem Uzan’ın Fransa’da bulunan bazı mal varlıklarına el koyuldu ve TMSF’ye devredildi.Kaynak: Halk TV
Mersin'deki Bir Taksi Durağında Bulunan Lüks Taksiler Sosyal Medyada Viral Oldu
Geçtiğimiz yıllarda Dilan ve Engin Polat'ın dava sürecinde, çiftin lüks araçlarına el konmuş, bu araçlar polis aracı olarak kullanılmaya başlanıştı. Bu durum özellikle turistlerin dikkatini çekmiş, hatta sosyal medyada 'Türkiye'deki polis araçları' başlıklı videolar dünyada viral olmaya başlamıştı. Benzer bir görüntü de Mersin'den geldi. Bir taksi durağında bulunan birbirinden lüks araçlar sosyal medyada viral oldu. Araçlar görenleri şaşkına çevirirken pek çok kişi duruma anlam veremedi.
Senin Aşk Hayatını Özetleyen Cümle Ne?
Aşkı tanımlamak bazen bir kelimeyle, bazen bir cümleyle mümkün olur. Kimimiz için aşk; uyum, sıcaklık ve yumuşaklık getirir, kimimiz için tutku, kimi içinse karmaşa… Bu test, ilişkilerdeki yaklaşımını, duygusal reflekslerini ve sevme biçimini analiz ederek senin aşk hayatını en iyi anlatan cümleyi açığa çıkaracak.Hazırsan, kalbinin ritmine en çok uyan cümleyi birlikte bulalım!
Gülben Ergen'in Eski Kocası Gazeteci Erhan Çelik'in Boşanma Aşamasındaki Eşine Şiddet Uyguladığı İddia Edildi
Yıllar önce Gülben Ergen’le yaşadığı çalkantılı evlilik ve boşanma süreciyle gündeme gelen gazeteci Erhan Çelik, bu kez yeni eşiyle yaşadığı sorunlarla mahkemelik oldu. Çelik hakkında, şu an boşanma aşamasında olduğu eşi Özlem Gültekin’in “fiziksel ve psikolojik şiddet” iddialarıyla savcılığa başvurduğu, ortaya çıkan görüntüler sonrası da hakkında 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığı ortaya çıktı.
Kâbus Evinde 7 çocuk
Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü, minibüs ile 60-65 yaşlarında bir şahsın eve sürekli yaşı küçük kız çocukları getirdiğini ve yaşlı kişilerin de fuhuş amaçlı olarak adrese sürekli girip çıktığı ihbarı üzerine operasyon başlattı Yoksul semtlerden iş ve eğitim vaadiyle topladığı 14 ile 17 yaşındaki 7 kız çocuğu Bakırköy’de eve kapatan Derya Hülagu Tetik, cinsel istismar ve çocuk pornosundan 79 yıl hapse çarptırıldı. 66 yaşındaki adam kendini “Onlara şefkatle yaklaştım, Eyüp Sultan’a götürdüm” diye savundu. Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü, 23 Nisan 2010’da minibüs ile 60-65 yaşlarında bir şahsın eve sürekli yaşı küçük kız çocukları getirdiğini ve yaşlı kişilerin de fuhuş amaçlı olarak adrese sürekli girip çıktığı ihbarını aldı. İhbarı değerlendiren Asayiş Şube Müdürlüğü polisleri Ataköy’deki daireye baskın düzenledi. Çocuklar fuhuşu anlattı İçeri giren polisler yatak odasında 1994 doğumlu mağdur S.K. ile karşılaştı. Evde kalan yaşları 14 ile 17 arasında değişen 7 kız çocuğu üç şüpheli hakkında şikâyetçi oldu. Çocuk yaştaki kızlar, fuhuş bataklığına nasıl sürüklendiklerini detaylarıyla anlattı. 17 yaşındaki S.K.’nın polise verdiği ifadesinde önce ağabey gibi kendilerine yaklaşan Derya Hülagu Tetik’in (66) hediyeler alıp para vererek güvenlerini kazandığını daha sonra da Bakırköy’deki evde kendileriyle cinsel ilişkide bulunduğunu söyledi. S.K., Tetik’in arkadaşları emlakçı Hamdi Ç.’nin de kızlara ilişki teklif ettiğini ancak kızların kabul etmediğini, eczacı Haluk S.’nin ise kızlarla oral yoldan cinsel ilişkiye girdiğini anlattı. Diğer mağdur kızlar da benzer ifadeler verdi. Biri tutuklu, üç şüpheli İfadeler doğrultusunda üç şüpheli gözaltına alındı. ‘Birden fazla çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cinsel taciz, çocuk pornosu bulundurmak ve çocuklara izlettirmek’ suçundan Tetik tutuklanırken, diğer iki şüpheli de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bakırköy 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, önceki gün 18’inci celsede karara bağlandı. Son savunmasında mağdurlara herhangi bir cinsel eyleminin olmadığın aksine onlara şefkatle yaklaştığını söyleyen Tetik, “Onları her ay Eyüp Sultan’a götürürdüm. Yaşım bellidir, sağlık sorunlarım olduğu gibi fiziki yönden de cinsel istismar suçuna yönelik bir yapıya da sahip değilim. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum” diye kendini savundu. Diğer sanıklar da suçlamaları reddetti. Doğal olmayan cinsel CD’ler Mahkleme sanık Hamdi Ç.’yi delil yetersizliğinden dolayı beraat ettirdi. Sanıklardan Haluk S.’yi ise doğal olmayan cinsel içerikli CD’leri evinde bulundurmaktan 10 ay hapis cezasına, cinsel istismardan 8 yıl 4 ay hapse mahkûm etti. Mahkeme sanık Derya Hülagu Tetik’i de 7 kız çocuğunun birden fazla nitelikli cinsel istismarı, cinsel taciz, çocuk pornosu bulundurmak ve çocuklara izlettirmek’ suçlarından toplam 79 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm etti. T24
'Polis Bana Şalteri Kapatmamı Söyledi'
Korkmaz ailesine destek için gelen yaklaşık 80 avukat duruşmaya katılırken, 3 sanık avukatı hazır bulundu. Duruşmayı Hatay'dan gelen öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın avukat olan ağabeyi Gürkan Korkmaz da izledi. Duruşma öncesinde Adalet Sarayı önünde toplanan yaklaşık 80 kişi sık sık 'Ali İsmail Korkmaz ölümsüz' diye slogan attı. Kalabalıktakilerden bir-kaç kişi de Adalet Sarayı karşısındaki yaya üst geçit köprüsüne pankartlar astı. Duruşmada Sezer Zehir (39), Mehmet Aslan (35), İbrahim Arslan (30), Doğukan Bilir (24), Volkan Ferlidilek (38), Mustafa Ayaş (30), Mustafa Arslan (25), Erdoğan Gözseçen (53), Mehmet Beyazıt Mallı (49), Mehmet Avcı (56), Seyitcan Göl (19) ve Habil Duru (51) katıldı. Yılmaz Balkan ve Koray Demirel ise duruşmaya gelmedi. ESOGÜ Beyin Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi uzman doktor Sezer Zehir, olay akşamı nöbetçi olduğunu başka bir hastaneden sevkle gelen Ali İsmail Korkmaz'ı muayene ettiğini ve beyin cerrahisi yoğun bakım servisine yatış işlemini gerçekleştirdiğini söyledi. 'GÖRÜNTÜLERDEKİ PATRONUMU TESPİT ETTİM' Fırın işçisi Mehmet Aslan da olaylardan bir hafta önce başladığını belirterek 'Her gece olaylar oluyordu. Ben hamurhanede çalıştığım için dışarıdaki olayları görmüyordum ve bu konuda bilgim yok. Ancak olay gecesi bir gürültü duydum. Dışarı çıktığımda çöplerin yanında polis mi sivil mi birileri kim olduklarını bilemiyorum birilerini dövüyordu. Görüntülerini izledim jandarmada ifade verdim. Görüntülerdeki patronum İsmail Koyuncu'yu tespit ettim. Dövenleri de dövülenlerin de kim olduğunu bilmiyorum. Olay anında patronum İsmail Koyuncu'nun elinde sopa görmedim' diye konuştu. İbrahim Arslan'da kendisinin esnaf olduğunu belirterek 'Olay gecesi dükkanımın alarmı çaldı. İşyerine gittiğimizde sokağa gaz bombası atılmıştı. Polisler kardeşimi dövüyordu. Kardeşimin esnaf olduğunu söyleyip polislerin ellerinden aldık. Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğünü görmedim' dedi. '7-8 KİŞİ BANA VURDU' Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencisi olan Doğukan Bilir de 'Espark önünde başlayan Gezi Parkı protesto eylemlerine katıldım. Yunus Emre Caddesi'ne yürüdük. Eylemler sırasında tanıştığımız arkadaşlar yanımdaydı. Bunlar arasında Ali İsmail Korkmaz da vardı. 3 kişiydik. TOMA su ve gaz sıkmayınca kaçmaya başladık. Fırının olduğu sokağa girdik. Ali İsmail de yanımızdaydı. Otele doğru kaçıyorduk. Yüzleri gaz maskeli 4-5 kişi ellerinde sopa ve coplarla karşımıza çıktı. Bizi kovalıyorlardı. Sivil giyimli ancak yüzünde maske olan sivil polis olduğunu düşündüğüm bana vurmaya başladı. Daha sonra 7-8 kişi oldular. Onlar da vurmaya başladı. Bana hangi örgütten olduğumu sordular, kimliğimi aldılar ertesi gün emniyetten almamı söylediler. Aldığım darbeler sonucu yere yığıldım. Beni bıraktılar. Gitmek istedim ancak darbeler nedeniyle yürüyemedim. Babamı aradım gelip beni aldı ve hastaneye götürdü. Beni döven polislerden şikayetçiyim. O sırada Ali İsmail Korkmaz'ı görmedim. Ona kimin vurduğunu da bilmiyorum' diye konuştu. Eskişehir Ticaret Borsası'nda çalıştığını belirten Volkan Ferlidilek ise kendisinin isim benzerliği yüzünden tanık olarak çağrıldığını söyledi. Ferlidilek 'Ben o tarihte şehir dışındaydım. Olayları da görmedim. beni yanlışlıkla tanık olarak göstermişler' dedi. Anadolu Üniversitesi'nde işçi olarak çalışan Mustafa Ayaş da 'Ben daha önceden Beşik Otel'in güvenlik kamerasının bakımlarını yapıyordum. Polisler beni aradı. Beşik Otel'deki güvenlik kamerası görüntülerini nasıl alabileceklerini sordu. Ben de işimin olduğunu söyleyerek gelemeyeceğimi belirttim. 2 gün sonra tekrar aradılar ve savcının talimatının olduğunu söyleyince otele geldim. Görüntülerin nasıl yedeklenebileceğini sordular. Onlara nasıl yedekleneceğini gösterdikten sonra otelden ayrıldım. Polislerin görüntülere el koyup koymadıkları bilmiyorum. Kamera görüntülerinde de dövülme olayını görmemiştim' diye konuştu. 'DAYAK YERKEN AĞABEYİM GELİP ESNAF OLDUĞUMU SÖYLEDİ' Esnaflardan Mustafa Arslan da 'Fırın önünde polislerden dayak yerken ağabeyim geldi ve benim esnaf olduğumu söyledi. Bunun üzerine polisler beni bıraktı. Polisler beni eylemsi sanıp dövmüş' dedi. 'OĞLUNUN DÖVÜLME GÖRÜNTÜLERİNİ KENDİSİNE İZLETTİM' Beşik Otel'in sahibi olan Erdoğan Gözseçen ise 'Olay gecesi oteldeydim. Gece 01.30 sıralarında Ercan Bilir'in oğlu Doğukan Bilir benim otelimin önünde dövülmüştü. Diğer olayları görmedim. Güvenlik kamerası görüntülerinin silindiği iddiasını basından öğrendim. Otelimdeki güvenlik kamerası görüntülerinin silinmesi söz konusu değildir. Olaylar sırasında eylemciler kaçarken otelime sığınmak istiyordu. Tuvaletleri kullanmak istiyordu. Bu nedenle kapıyı kapatıp şalteri indireceğim sırada polis kapıyı çalıp içeriyi girdi ve bana şalteri kapatmamı söyledi. Elektrikler kesmiş olduk. Yaklaşık 10-15 dakika şalteri inik kaldı. Daha sonra şalteri kaldırdık. Bu 10-15 dakikalık sürede güvenlik kameraları görüntü kaydetmedi. Sabah saatlerinde Doğukan Bilir'in babası Ercan Bilir otele geldi. Oğlunun dövülme görüntülerini kendisine izlettim. Benden görüntüleri istedi. Kendisine Emniyet ya da savcılık arkacılığıyla alabileceğini söyledim. Daha sonra polisler geldi görüntü aktarmayı bilmediğim için kendilerine hard diski verebileceğimi söyledim. Hard diski götürdüler ancak görüntüyü açamadıklarını belirterek geri getirdiler. Sonra Mustafa Ayaş görüntüleri açtı' şeklinde konuştu. Tanıklardan Mehmet Beyazıt Mallı ise 'Olayın meydana geldiği sokakta dövülme olayı vardı. Ancak kimin dövdüğünü kimin dövüldüğünü bilmiyorum' dedi. Olayın meydana geldiği sokakta esnaflık yapan Mehmet Avcı da 'Ali İsmail Korkmaz dövüldüğü sırada ben lokalde alkol alıyordum. Olay anını görmedim. Bir süre sonra dükkanıma gittiğimde eli sopalı ve gaz maskeli kişiler bir başka kişiyi döverlerken gördüm' diye konuştu. ÇAYCI: POLİSLER BANA DA VURMAYA BAŞLADI Çaycılık yapan Seyitcan Göl, 'Olay gecesi fırının önünde beklerken polisler gelip sopayla bana vurmaya başladı. Bu sırada fırın sahibi gelerek benim esnaf olduğumu söyledi. Beni döven polisleri de tanımıyorum' diye konuştu. KUAFÖR: EVİMİN PENCERESİNDEN UTANMIYOR MUSUNUZ DİYE BAĞIRDIM Erkek kuaförü olan Habil Kuru 'Geceleyin evimdeydim. Pencereden baktığımda sokakta polislerin ellerinde sopalar vardı. Dava konusunda tutuklu olan sivil bir kişiyi gördüm. 4-5 kişi bir kişiyi dövüyordu. Pencereden kendilerine doğru 'Utanmıyor musunuz?. 4-5 kişi bir kişiye saldırır mı?' diye bağırdım. O sırada fırıncı da olay yerindeydi' dedi. 11 NİSAN'A ERTELENDİ Duruşmaya katılan Korkmaz ailesi ile sanıkların avukatları mahkeme heyetine tanık beyanlarına karşı Kayseri 3'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde beyanda bulanacakları belirttiler. Eskişehir 1'inci Ağır ceza Mahkemesi heyeti gelmeyen Yılmaz Balkan ve Koray Demirel adlı tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 11 Nisan 2014 tarihine erteledi. Ali İsmail Korkmaz davası ile ilgili 14 tanıktan 12'si talimatla ifade verdi Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN-Saadet KEFAL / ESKİŞEHİR,(DHA)