onedio

Ebola Haberleri

Ebola ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Ebola ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

İstanbul'da Ebola Şüphesini, Twitter Pek de Ciddiye Almadı! İşte Atılan Şakalı Tweetler
Dün gece Marmara Üniversitesi Araştırma Hastanesi'nin acil servis bölümünün Ebola şüphesiyle boşaltılması ve karantinaya alınması sosyal medyanın gündemine oturdu. Haftalardır dünyanın gündeminde olan, Afrika, Amerika ve sonunda Avrupa'ya uzanan ebola virüsü ile ilgili öne çıkan Twitter paylaşımlarını derledik.Not: Bugün sabah saatlerinde Fildişi Sahilli kadına sıtma teşhisi konulduğu ve acil servisin normale döndüğü öğrenildi.
Ebola Salgınında 337 Ölüm
Dünya Sağlık Örgütü, Batı Afrika ülkelerinde en büyük ebola salgınlarından birinin yaşandığını belirtti. Ebola salgını şubat ayından beri 337 kişinin ölümüne neden oldu. Batı Afrika ülkelerinden Gine Cumhuriyeti’nde 2014 yılının şubat ayında başlayan ebola salgını kontrol edilemiyor. İki aydır ölümcül hastalığın görülmediği Sierra Leone ve Liberya’da da doktorlar yeniden ebola teşhisi koymaya başladı. Dünya Sağlık Örgütü sözcüsü Fadela Chaib, “Sınırlar arasındaki hareketliliğin yoğun olduğu bu üç ülkenin pek çok yerinde karmaşık bir salgın görülüyor. Bu durum, bu salgını en ciddi ebola salgınlarından biri yapıyor” dedi. Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü, 500’den fazla ebola vakasının teşhis edildiğini tahmin ediyor. Gine, Sierra Leone ve Liberya’da 337 kişi ölümcül virüs yüzünden hayatını kaybetti. Ölüm oranı yüzde 90 Ebola virüsü, hasta kişilerin kanı, salgıları ya da vücut sıvıları, kirli iğne veya ortamda bulunan diğer hastalık bulaşan ekipmanlarla temas yoluyla geçiyor. Ölüm oranı yüzde 90'lara ulaşan hastalık sıklıkla ani ateş, yoğun halsizlik, kas, boğaz ve baş ağrısı ve bulantıyla kendisini gösteriyor. Bu belirtileri kusma, ishal, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozulma ve bazı vakalarda iç ve dış kanamalar takip ediyor. Dünya Sağlık Örgütü, vakaların bildirildiği bölgelerde kalan kişilerin belirtilere karşı tetikte olmasını, ilk hastalık belirtisi görülür görülmez doktora başvurulmasını öneriyor. Ebola hemorajik ateşi nedir? Ebola Hemorajik Ateşi ağır, sıklıkla ölümle seyreden insanlarda ve primatlarda (Maymun ve Şempanzeler) görülen ve 1976'dan beri bilinen bir hastalık. Kongo'daki bir nehre hitaben ebola adı verilen virüsün Afrika kaynaklı bir hayvandan yayıldığı düşünülüyor. Ebola için standart tedavi yok. Günümüzde destek tedavisi yapılıyor. Kaynak: Al Jazeera ve AA
Gazze'de Çalışan Norveçli Doktor Ülkesinde Kahraman Gibi Karşılandı
Gazze'deki Şifa hastanesinde zor koşullar altında çalışan Norveçli doktor Mads Gilbert Oslo’da büyük bir topluluk tarafından karşılandı. Norveç’in başkenti Oslo’daki havalimanında karşılama için toplanan kalabalık, İsrail’in katliamlarını sürdürdüğü Gazze’de yüzlerce yaralı Filistinliyi tedavi eden Gilbert’e pankartlar ve çiçeklerle destek verdi. Gilbert bir gün önce Brüksel’de katıldığı bir toplantıda, İsrail'in ağır yaraladığı ve katlettiği bebeklerin ve çocukların fotoğraflarını göstererek 'Bunlar mı terörist?' diye sormuştu. Doktor Gilbert, Gazze'de yaşanan dramı anlattığı ve ABD Başkanı Obama'ya 'Vicdanınız var mı?' diye sorduğu mektuba dünyanın her köşesinden binlerce tepki geldiğini fakat muhatabından ve diğer liderlerden tek bir kelime duymadığını belirtti. Gilbert, 'Bize bulaşıcı hastalık taşıyormuş gibi davranıyorlar. Siyasi ebola virüsü taşımıyorum. Hamas'ın değil Filistin halkının yanında olan doktorlarız. Norveç'teki hastanemle ve dayanışma hareketiyle birlikte Hamas'ı, El Fetih'i, İslami Cihad ya da Filistin Yönetimi'ni değil Filistin halkını ve onların işgale direnme haklarını destekliyoruz. İsrail'in Gazze operasyonunda katledilen her 500 Filistinli sivile karşı 1 İsrailli sivil öldü. Sivil hedeflere hiçbir saldırıyı onaylamam, hepsini kınıyorum ama sivil hedeflere saldıran Filistinliler değil İsrail' diye konuştu. AFP haber ajansının İsrail ordu sözcüsüne dayandırdığı bilgiye göre, İsrail 16 bin yedek askeri daha göreve çağırdı. 7 Temmuz'da başlayan saldırıların ardından İsrail ordusunun Gazze'ye saldırılarında aktif olarak yer alan İsrail askeri sayısı 86 bini buldu. İsrail, 7 Temmuz Pazartesi günü ‘Koruyucu Hat’ adıyla Gazze'ye yönelik hava ve denizden saldırılar başlattı, 17 Temmuz Perşembe günü de karadan saldırıya geçti. Kaynak: Al Jazeera
Ebola Kabusu Afrika'da Hızla Yayılıyor; 729 Kişi Öldü
Afrika'da özellikle Gine, Sierra Leone, Liberya ve Nijerya'yı sarsan ebola virüsünden ölenlerin sayısı her geçen gün artıyorDünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) son açıkladığı verilere göre, Gine, Sierra Leone, Liberya ve Nijerya'da bugüne kadar 729 kişi hayatını kaybetti. Bu sayının önümüzdeki günlerde artması bekleniyor. DHA'dan Gonca Yağcı 'nın haberine göre, Dünya Sağlık Örgütü Genel Sekreteri Dr. Margaret Chan , yayılmayı kontrol etme çabalarına karşın virüsün hızla yayıldığını vurgulayarak bu şekilde devam etmesi halinde sonuçların hem insan kaybı, hem ekonomik açıdan felaket olabileceği uyarısında bulundu. Gine'nin başkenti Conakry'de virüsten en çok etkilenen ülkelerin başkanları ile düzenlediği basın toplantısında konuşan Chan, virüsün uluslararası uçuşlar aracılığıyla yayılma endişelerinden çok dünyanın odaklanması gereken konunun ölümcül virüsün var olduğu Afrika ülkeleri olması gerektiğini söyledi. Uçuşlar erteleniyorDiğer yandan virüsün küresel olarak yayılması endişeleri, Nijerya'nı başkenti Lagos'tan gelen bir ABD vatandaşının hayatını kaybetmesi ile daha da arttı. Uluslararası Hava Ulaşım Birliği Afrika'ya herhangi bir seyahat kısıtlaması vermemesine karşın çok sayıda uçuş ertelendi. Emirates Havayolları Gine'nin başkenti Conakry'ye giden uçuşlarını 'yolcu güvenliği' gerekçesiyle durdurdu. Amerika'daki ilk ebola hastası ile Atlanta'nın Emroy Universitesi hastanesinde tedavi edildiği bildirildi. Afrikalı sporcular, ülkelerine dönmek istemiyorİskoçya'nın Glasgow kentinde düzenlenen İngiliz Milletler Topluluğu oyunlarına Sierra Leone'den katılan bisikletçi, 4 gün karantinada kaldıktan sonra ülkesine gitmesine izin verilmesine karşın evine dönmeye korktuğunu söyledi. Ayrıca Glasgow'da oyunlara katılan 30'ya yakın Afrikalı sporcunun virüs tehlikesi dolayısıyla buradaki kalış sürelerini uzatmak istediklerini belirttiler. Ebola virüsü nasıl bulaşıyor1976 yılında ortaya çıkan insanlarla maymunlarda görülen ebola virüsünün insanlarda nasıl salgın yaptığı bilinmiyor. Hastalık, virüsü taşıyan bir hayvanın ya da hastanın kanına ya da ter, çiş ya da sperm gibi diğer vücut sıvılarına dokununca bulaşıyor. Kurbanlarının yüzde 90'ını öldüren virüsün belirtileri ateş, bulantı, kusma, ishal, kas, baş ve boğaz ağrısı, halsizlik, kaşıntı ve böbrek ile karaciğer yetmezliği. Bazen 3 haftaya kadar anlaşılamayan virüs, organ yetmezliğine ve iç kanamalara yol açabiliyor.
Ebola ile Mücadelede Yeni Umut
Batı Afrika’da çok kısa sürede 729 kişiyi öldüren ve Dünya’da panik yaratan Ebola virüsü, yeni bir salgın başlatmak üzere. ABD’de denenen ZMapp adlı ilaç ise salgını daha ileriye gitmeden bitirebilir. Liberya’da tedavisi olmayan Ebola virüsüne yakalanan Dr. Kent Brantly ve Nancy Writebol, maymunlar üzerinde test edilen ZMapp isimli ilacı kullandı ve iyileşmeye başladılar. Dr. Brantly ve Writebol, Atlanta’daki bir hastanenin karantina bölümünde yatıyor. Gelen son bilgilere göre hâlâ güçsüzler fakat durumları daha iyiye gidiyor. ZMapp, alındıktan 48 saat sonra etkisini göstermeye başlıyor ve 9 gün içerisinde tam etki gösteriyor. Maymunlar ile yapılan denemelerde, Ebola virüsü taşıyan 6 maymundan 4′ü iyileşmeye başlarken, ikisi hayatını kaybetti. Tütün yapraklarından imal edilen ZMapp’in test süreci henüz tam anlamıyla bitmese de, ölmek üzere olduğunu düşünüp yakınlarıyla vedalaşan Dr. Brantly ile Writeboll’u hayata döndürmeyi başardı. İlaç, Afrika ülkelerinde sık sık hortlayan bu virüsün daha fazla can almasını önlemek için kritik önem taşıyan bir adım. ZMapp, küçük bir biyoteknoloji firması olan Mapp Biopharmaceutical tarafından geliştirildi. 2015 yılında son halini alacak ilacın Ebola’yı yeneceği tahmin ediliyor. Stuff
Dünya Sağlık Örgütü Ebola Salgınını 'Acil Durum' İlan Etti
Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Batı Afrika’daki ebola salgınını uluslararası kamu sağlığı için “acil durum” ilan etti ve salgına karşı uluslararası eşgüdümlü tedbir alınması gerektiğini açıkladı. Dört ülkede 1.000′e yakın kişinin ölümüne neden olan ebola salgınını “olağanüstü bir durum” olarak nitelendiren WHO, söz konusu ülkelerde virüsün yayılımının “özellikle ciddi” olduğunu belirtti. Ebola salgını nedeniyle düzenlenen iki günlük olağanüstü toplantının ardından yapılan açıklamada, şöyle denildi: “Ebolanın uluslararası yayılmasını durdurmak ve geriletmek için eşgüdümlü bir uluslararası çaba hayati önem taşımaktadır.”  REUTERS
Ebola Tehdidi, Gine'ye Sınırlarını Kapattırdı
Afrika'da her geçen gün daha büyük tehlike haline gelen ebola virüsü nedeniyle Gine, sınır kapılarını komşu ülkelere kapattı Batı Afrika ülkesi Gine, 961 kişinin hayatına mâl olan ebola virüsünün daha fazla yayılmasına engellemek için komşu ülkeler Sierra Leone ve Liberya ile sınır geçişlerini durdurdu. Al Jazeera'nin haberine göre, Gine Sağlık Bakanı Remy Lamah , düzenlediği basın toplantısında Sierra Leone ve Liberya’da son dönemde artan ölümler sebebiyle sınır kapılarını kapattıklarını açıkladı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) açıkladığı rakamlara göre, virüsün can aldığı ülkeler arasında en yüksek ölüm oranı 367 kişiyle Gine’ye ait. Liberya Devlet Başkanı Ellen Johnson Sirleaf bir hafta önce yaptığı açıklamada komşularıyla sınırlarının birçoğunu kapatma kararı almıştı. Sirleaf ayrıca, virüsten etkilenenlerin karantinaya alınacağını ve bu kişilerin ülke içinde dahi seyahat edemeyeceğini söylemişti. ABD, Liberya’daki diplomatları ve ailelerine ülkeyi terk etme emri verdi. Batı Afrika ülkelerinde seyahat etmemeleri konusunda uyardı. Virüsün giderek yayılmasının ardından Nijerya ise, Sierra Leone ve Liberya’dan sonra olağanüstü hâl ilân eden üçüncü ülke oldu. İdrar, kan, ter veya tükürük gibi vücut sıvısı veya salgılarıyla temas halinde bulaşan Ebola'nın bilinen tedavisi veya aşısı bulunmuyor. Hastalığın en önemli belirtileri yüksek ateş, kusma ve iç veya dış kınama. Bulaşma riskinin en yüksek olduğu kişiler ise hasta yakınları ile tıp görevlileri. 21 gün boyunca kendini gizleyebilen virüs erken teşhis konulduğu takdirde tedavi edilebiliyor. Ebola virüsü genelde yüzde 90 ölüm oranına sahipken, Batı Afrika'da yaşanan salgında ölüm oranının şu ana kadar yüzde 60 olduğu belirtildi. T24
Sıtma Olduğu Anlaşılan Nijeryalı Yolcu Türkiye'den Ayrıldı
Türk Hava Yolları (THY) ‘nın, Lagos-İstanbul seferini gerçekleştiren uçağında rahatsızlanıp, ‘Ebola virüsü’ şüphesiyle tedavi altına alınan ve yapılan tetkiklerde sıtma rahatsızlığı olduğu tespit edilen Stella Omorowa Türkiye’den ayrıldı.Ebola virüsü şüphesiyle Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gören Stella Omorowa ve 4 yaşındaki oğlu yapılan tetkiklerin ardından sabah saatlerinde taburcu edildi. Omorowa, Türk Hava Yolları personeli tarafından Barcelona’ya gitmek üzere Atatürk Havalimanı’na getirildi. Barcelona yolcuğu öncesi soruları yanıtlayan Omorowa, “Bir gün İstanbul’a gezmeye geleceğim” dedi. Hastanede yaşadığı süreç hakkında da açıklamalarda bulunan Stella Omorowa, “Ben rahatsızlandığımda herkes benim Ebola virüsü taşıdığımı düşünmüş. Ama ben herkese Ebola virüsü taşımadığımı anlatmaya çalıştım. Daha sonra yapılan tedavi sonucunda sıtma rahatsızlığı olduğum belirlendi ve tedavim başladı. Şimdi Barcelona’ya dönüyorum. Çok mutluyum” diye konuştu. Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü Atatürk Havalimanı Başhekimi Aykut Yener Kavak ise, “Hastamızı gördüğünüz gibi sağlıklı bir şekilde yolcu ediyoruz. İki gün önce uçak buraya geldiğinde bize hasta yolcumuz var diye anons edildi. Hudut sağlık havalimanı ekibi olarak kabin ekibine hasta hakkında bilgileri sorgulattık. Mevcut salgının olduğu bölgeye herhangi bir seyahati olmuş mu?, Son üç hafta içerisinde hayvanlarla bir teması olmuş mu?, Üç hafta içerisinde etrafında yüksek ateşli rahatsızlık geçiren yakın bir arkadaşı oldu mu? Diye sorular sorduk. Bu soruların cevaplarının negatif olduğunu öğrenince uçağa belli seviyede kontrol tedbirleri alarak çıktı. Daha sonra hastayı değerlendirdik. Hasta yol boyunca kustuğu için bitkin ve yerde yatar pozisyondaydı. İlk müdahalenin ardından hastaneye alınması gerektiğine karar verdik. Şuan hastamız son derece sağlıklı ve hastanenin uçabilir raporu ile kendisini uğurluyoruz” diye konuştu. DHA
Ebola Salgını ve Denek Olarak Kullanılan Halklar
Şubat ayından bu yana Batı Afrika’da Ebola vakaları sebebiyle 1000’in üzerinde ölü olması uluslararası sağlık örgütlerini ve pek çok ülkeyi alarma geçirdi. Yeryüzündeki en ölümcül virüslerden biri olarak kabul edilen Ebola’nın henüz başarıya ulaşmış bir tedavisi yok. Hastalık primatlarla ortak bir bulaşıcılığa sahip ve kan ya da vücut salgıları yoluyla bulaşabiliyor. Üç haftaya kadar uzayabilen kuluçka süresi olan hastalık, ilk belirtilerini mide ağrısı, kusma ve yüksek ateşle gösteriyor. İshal, deri döküntüsü ve yüz bölgesindeki olası kanama semptomları ise hastalığı daha da korkutucu kılıyor. Şubat ayından bu yana Batı Afrika’da Ebola vakaları sebebiyle 1000’in üzerinde ölü olması, özellikle hastalığın Gine, Sierra Leone ve Liberya’nın ardından Nijerya’ya sıçramasıyla birlikte uluslararası sağlık örgütlerini ve başta Batı Afrika ülkeleri olmak üzere pek çok ülkeyi alarma geçirdi. Pek çok hava firması seferlerini durdurdu, ticaret sınırlandırıldı ve denetimler arttırıldı. Bölgeye yönelik temel politikayı, salgını karantinaya almak ve bu ülkeleri tecrit etmek oluşturuyor. Türkiye’de ise iki gün önce Atatürk Havalimanı’nda bir Nijerya yolcusunun yüksek ateş ve kusma belirtisi ile hastaneye kaldırılması basında yer aldı. Bu arada ölümcül bir salgına karşı alınan önlemlerin yetersizliği de Türkiye’nin sağlık politikalarını bir kere daha sorgulamak gerektiğini akla getirdi. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre yayılma hızının yüksekliği sebebiyle son 40 yılın en tehlikeli salgını yaşanırken, WHO bölgede deneysel ilaç ve aşı kullanımını etik bulduğunu ilan ederek, kullanıma yeşil ışık yaktı. Hem tecrit yöntemleri, hem de deneysel tedavilerin kullanımına onay verilmesi pek çok soruyu da beraberinde getiriyor. Salgınlara karşı alınan temel “önlem”, ülke ve bölgeleri tecrit etmek ve hastalığın yayılımını engellemek üzerine kurulu; batılı devletler uzun süreli bir sağlık yatırımı ya da araştırma bütçeleri yerine salgın dönemlerinde kendilerini güvende tutacak ekonomik yardım paketlerini tercih ediyor. Bu toplu ve ani müdahaleler, “X devletinden Y milyon dolarlık yardım paketi” şeklinde medyada yer aldığında kendi kamuoylarında da vicdani bir rahatlamaya sebep oluyor. Bir salgındaki temel yaklaşımlardan birisi olmasına karşın bu yaklaşım, ekonomik olarak zaten kötü durumdaki ülkelerde açlığın (ve çöp yeme gibi davranışların) artmasına sebep olabileceğinden tehlikeli olabilir. Aynı zamanda şirketler de kendiliğinden bölgedeki aktifliğini azaltma eğiliminde. Bu tedbirin hastalığın özellikle “batı ülkelerine” sıçramasını engellerken, diğer yandan bölgedeki yaygınlığını arttırıcı bir etkisi olabilir. İnsanlığın ilerlemiş üretim tekniklerine ve bilimsel gelişmeye tezat biçimde açlık ve yoksulluğa mahkûm kalmış bölgeleri, salgın hastalıklar konusunda da bir başlarına bırakılıyorlar. Ebola ilk kez tanımlandığı 1976 yılından beri bölgede ortaya çıkan salgınlarda bugüne kadar üç bine yakın insanın canını almış durumda. Teknik zorlukların ötesinde hastalığa tedavi ve aşı araştırmaları konusunda ilaç firmaları oldukça isteksiz, çünkü kar amaçlı çalışan bu şirketlerin gözünde görece az sayıda insanın hastalanması ve bölgenin yoksulluğu sebebiyle araştırmalar verimli bir yatırım değil. Ebola karşıtı aşı üretiminde en umut verici çalışmalardan birine ev sahipliği yapan ABD’deki University of Texas Medical Branch’tan virolojist Thomas Geisbert Scientific American dergisine yaptığı, araştırmasına kaynak bulma umudunu belirttiği açıklama dikkat çekici: 'İnsan çalışmaları konusunda yatırım arıyoruz … ancak bu, aşı geliştiren küçük firmaların ekonomik durumuna bağlı. İnsan çalışmaları pahalı ve çok büyük devlet yardımı gerektiriyor. Ebola açısından, küçük bir küresel pazar bulunuyor – büyük ilaç şirketlerini Ebola aşısına özendirecek bir sebep yok dolayısıyla devlet fonuna ihtiyaç duyuyor.' Az sayıdaki deneysel ilaç ve aşı çalışması küçük kamu ve araştırma kuruluşlarında düşük bütçelerle yürütülmeye devam ediliyor. Hastalığa dair araştırmaların ABD’de kamuya ait ve ücretsiz sağlık politikaları sebebiyle sosyalist olmakla suçlanan Kanada’da sürüyor olması tesadüf değil. BBC’nin haberine göre geçtiğimiz gün Kanada WHO’ya bin adet test aşamasındaki aşıyı teslim etti. Ancak aşının test edilmeden bölgede uygulanacak olması pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Ülkemizde 2009 yılında yine test aşamasındaki Domuz Gribi aşılarına karşı oluşan büyük kamuoyu tepkisine benzer şekilde, hasta olmayan insanlara uygulanacak aşıların sağlık açısından etkilerinin belirsiz olması tepki yaratıyor. 1976’dan 2013’e kadar Gabon, Kongo, Uganda ve Güney Sudan’da gözlenmiş olan salgınlar üzerine (pek çok başka yaygın hastalıkta gözüktüğü gibi), nüfus kontrolü ve yoksul bölgelerde insan deneyleri için üretildiğine dair pek çok spekülasyon ortaya atılmış olmakla birlikte, virüsün kökeni ne olursa olsun Afrika’da süregelen ölümlerin ülkeler ve sınıflar arası ekonomik eşitsizliğin bir eseri olduğu ve süregiden politikalarla sadece geçici çözümlere ulaşabileceği aşikar. Çözüm ise günü kurtaran “girişimler” yerine uzun süreli yatırımlar ve önleyici tıp çalışmalarında gözüküyor. Bilimsol