onedio
Makineye Bulaşık Yerleştirebilen Robotlar
Britanya Bilim Festivali'nde sergilenen bir robotun kısa süre içinde bulaşık makinesine eşya yerleştirebilecek bir aygıt olarak görülebileceği ifade ediliyor. ' Boris ' adı verilen robot, tanımadığı nesneleri insan gibi eliyle kavrama yeteneğine sahip ilk robotlardan biri.Boris, İngiltere'deki Birmingham Üniversitesi tarafından beş yılda 350 bin sterlin harcama yapılarak geliştirilmiş bir robot.Yüzü ve bileklerine yerleştirilen derinlik sensörleri, 10 saniye içinde nesnelerin biçimini tespit ederek robot parmaklarıyla uygun bir tutma yöntemi uygulamasını ve isabetli kol hareketiyle engelleri aşarak hedefe ulaştırmasını sağlıyor.Robotu geliştiren ekibin başında görev yapan Profesör Jeremy Wyatt, Boris'in 'eşya tutmak için değil, nasıl tutacağını öğrenmek için programlandığını' belirtti.Profesör ve uluslararası PacMan projesindeki ekibi, 2015'in Nisan ayına kadar bu robotu 'bulaşık makinesine eşya yerleştirebilir' hale getirmeyi hedefliyor.Profesör Wyatt, 'Mutafak tezgahında olduğu gibi eşyaları dağıtıyorsunuz ve bunları inceleyen robot birini gözüne kestiriyor, tutuyor ve bulaşık makinesine yerleştiriyor' diyerek robotun çalışma mantığını açıklıyor.Boris'e neden mutfak işlerinin verildiği sorusuna ise Wyatt gülerek şu cevabı veriyor:'Bulaşık makinesine eşya yerleştiren robotları bugün için ekonomik ve sosyal bir gereklilik olarak gördüğümden değil tabii. Ama bu, insanın yüzmilyonlarca yıl süren evrimi sonrasında geliştirdiği ve manipülatif yetenek gerektiren tipik insan işlerinden biri. Yani bu işi bir robotun yapmasını sağlayarak gelecekte robotları daha esnek kılmayı ümit ediyoruz.'Sanayi robotlarını birinci kuşak, insansız hava araçları, şoförsüz arabalar ve diğer hareketli robotları ikinci kuşak robotlar olarak değerlendiren Profesör Wyatt, Boris'in üçüncü kuşak robotları temsil ettiğini belirtiyor.Akıllı robot BobFestivalde bilim ekipleri farklı bir akıllı robot olarak Bob'u da takdim ettiler.Boris maharetli ama hareketsiz iken Bob lazerli mesafe sensörleriyle etrafındaki nesnelerin ve insanların varlığını tespit ederek tekerlekleriyle rahatça dolaşabiliyor.Bob'u programlayan ekibin başında bulunan Dr. Nick Hawes bu robotun, 'etrafındaki engellerin yerini gösteren bir ısı haritası çıkardığını' söylüyor.En zoru ise hareket halindeki insanlar. Dr. Hawes, Bob'un insan gördüğünde yavaşladığını ve onlarla arasında koyacağı sosyal mesafeyi gözeterek durduğunu belirtiyor.Bob insan müdahalesi olmadan bir hafta boyunca kapalı bir ortamı keşfedip basit gözlemler yaparak belli görevleri yerine getirebiliyor.Dr Hawes , bu robotta yeni olan şeyin 'bağımsızlık' hali olduğunu ve kısa bir süre önce güvenlik şirketi G4S'te gözetim görevlisi olarak üç haftalık bir staj yaptığını söylüyor.Festivale katılan ekipler uzun vadede bu robotların ofis, hastane, depo gibi ortamlarda insanlarla yan yana çalışmasını sağlamayı hedeflediklerini ve İngiltere'nin 'marifetli el' sahibi robot teknolojisini patentleştirdiğini ifade ediyor.BBC Türkçe
Real Madrid'de Bir Dönem Sona Eriyor!
İspanya La Liga'da mücadele eden dünyanın en büyük ve en pahalı takımlarından Real Madrid formasını terleten süper yıldız Cristiano Ronaldo'nun da adı transfer söylentilerine karışmaya başladı.Yaz transfer sezonunda Arjantinli Angel di Maria'yı Manchester United'a, İspanyol Xabi Alonso'yu da Bayern Münih'e satan Real Madrid'de Cristiano Ronaldo'nun bundan rahatsız olduğu biliniyordu. Hatta Portekizli oyuncu bu yönde açıklamalar yaparak kulübün transfer politikasından 'kendi adına' memnun olmadığını belirtmişti. Bundan sonra İngiliz basını harekete geçti, Ronaldo'yu Premier Lig'e gönderdi, Real Madrid'e Ronaldo'nun halefini getirdi. İşte detaylar...İngiliz ekibi Manchester United'dan Real Madrid'e geçtiğinden beri tam 250 maça çıkan ve 255 gol 81 asist ile inanması güç bir istatistiğe imza atan Ronaldo, bu takımla Şampiyonlar Ligi, La Liga ve İspanya Kral Kupası şampiyonluğu madalyalyalarını da kazanmıştı. Fakat bu sezon takımdaki iyi anlaştığı arkadaşlarının ayrılması Ronaldo'yu üzmüş olsa gerek. Ayrıca The Independent Manchester United'ın bu sezon kadrosuna kattığı isimler olan Angel di Maria ve Radamel Falcao'nun istatistik canavarı Cristiano Ronaldo'dan daha fazla kazanması da yıldız oyuncunun kafa karışıklığının olmasının sebepleri arasında gösteriliyor.Hepsi bir araya geldiğinde 29 yaşındaki Ronaldo'nun Santiago Bernabau'de son sezonu bu yıl olabilir. Hatta öyle ki, Real Madrid onun alternatifini bile buldu: Eden Hazard. The Guardian'ın haberine göre, Real Madrid'in yeni ışığı Belçikalı oyuncu olacak. Şu anda 23 yaşında olan Eden Hazard, her geçen zamanda kendini geliştiren bir kanat oyuncusu. Bitiricilik anlamında Cristiano Ronaldo kadar parlak yeteneğe sahip olmasa da her yönü ile gelişime açık bir oyuncu imajı çizen Hazard, 60 milyon Sterlin'lik bedel ile Los Galacticos forması giyebilir. Hazard olmazsa ikinci seçenek ise Liverpool'un 19 yaşındaki İngiliz oyuncusu Raheem Sterling.Peki Cristiano Ronaldo'nun olası yeni takımı hangisi olabilir? Aslında maliyeti düşünüldüğünde zaten olası seçenekler ortaya çıkıyor: Chelsea ve Paris Saint-Germain. Chelsea'nin kozu Ronaldo'nun eski hocası Jose Mourinho olarak gösterilirken Paris Saint-Germain ise Portekizli yıldıza sunacağı maddi olanaklara güveniyor.
Arsenal Welbeck İçin Anlaştı
Forvet bölgesine takviye yapmak isteyen Arsenal, Manchester United’dan Danny Welbeck ile anlaştı.İngiliz basınından BBC’nin haberine göre 23 yaşındaki golcü futbolcunun transferi için Manchester United, Londra ekibiyle anlaşmaya vardı. Bonservis bedelinin ise 16 milyon sterlin civarında olacağı bekleniyor.İngiltere Milli Takımı'nın hazırlık kampında bulunan Welbeck, İngiltere Futbol Federasyonu'ndan yeni takımı ile ilgili görüşme yapmak izin almıştı.Manchester United, Monaco’dan Radamel Falcao’nun kiralanması konusunda hem kulüple hem de futbolcuyla anlaşmıştı. Kolombiyalı golcü sağlık kontrolünün ardından imzayı atacak.Spor365
Goldman: 2017'de Euro/Dolar Paritesi 1 Olacak
Goldman Sachs Group Inc. analistleri euro/dolar paritesinin 2017 sonu itibariyle 1 seviyesine erişme yolunda ilerlediğini savundu.Euro, Mart ayında 2014 yüksek seviyesini görmesinden bu yana yüzde 5,75 değer kaybetti ve Cuma gününü 1.3133'ten kapattı. Goldman'a göre bu düşüş uzun vadeli değer kaybının sadece başlangıcı. Bankanın döviz araştırma grubu geçtikleri bir notta, ABD'de faizlerin artacak olması ile Euro Bölgesi'ndeki tahvil getirileri düşünüldüğünde paranın Avrupa'dan çıkacağını ve yüksek getiri vaadeden piyasalara kaçacağını yazdı.Goldman'ın tahminlerine göre euro/dolar altı ay içinde 1.25'e gerileyecek. 12 ay içinde ise 1.20 olacak. Paritenin 2015 sonunda 1,15'i, bir yıl sonra ise 1,05'i göreceğini öngören Goldman, 2017 itibariyle ise euro ve doların değerinin eşitleneceğini iddia ediyor. Beklentinin gerçekleşmesi durumunda euro fiziki anlamda dolaşıma girdiği 2002'den bu yana ilk kez eşitliğe erişecek.Goldman geçtiği notta, 'Euro dinamiklerinin ciddi şekilde değiştiğini düşünüyoruz ayrıca ABD'nin beklenen performansı da göz önünde bulundurulduğunda euronun uzun bir süre değer kaybedeceği öngörülebilir,' ifadelerine yer verdi.Paritenin dolar tarafına bakıldığında; Fed'in 2015'te faizleri yükseltmesi bekleniyor. Bu da Hazine tahvillerini yükselterek sırasıyla yüzde 0,894 ve yüzde 2,227'den işlem gören 10 yıllık Almanya ve İspanya tahvilleri arasındaki farkı artırabilir. ABD 10 yıllıklarının faizi ise yüzde 2,334 seviyesinde.ABD'de faiz oranlarının artması, dolar cinsinden varlıkların getirisini yükselterek doların yatırımcılar için cazibesini artıracak. Euro Bölgesi'nde tahvil faizlerinin çok düşük olması nedeniyle Euro Bölgesi yatırımcıları getiri arayışıyla diğer piyasalara yöneliyor.ABD Hazine tahvilleri Euro Bölgesi tahvillerine kıyasla çok daha fazla getiri sağlasa da dolar önde gelen diğer para birimleri karşısında kısa zaman önce değer kazanmaya başladı. Yen ve sterlin gibi diğer para birimleri karşısındaki yükseliş ise yaklaşık bir ay önce başlamıştı.Bununla beraber Avrupa Merkez Bankası düşük enflasyonla mücadele etmek ve büyümeyi canlandırmak amacıyla daha fazla tedbir almaya hazır. AMB Başkanı Mario Draghi farklı etkinliklerde euro hakkında konuştu. Hatta Ağustos ayındaki politika toplantısında 'Düşük kur göstergeleri bugün iki ya da üç ay öncesine kıyasla çok daha iyi,' diye konuşmuştu.Bir hafta önce Jackson Hole'de düzenlenen merkez bankası yetkilileri sempozyumunda Draghi Euro Bölgesi'ne ilişkin enflasyon görünümünü aşağı çekerek Merkez Bankası'nın daha fazla genişleme tedbiri almasına gerek olduğunu söylemişti. Merkez Bankası 4 Eylül Perşembe günü aylık toplantısını gerçekleştirecek.Emtia Vadelileri İşlem Komisyonu'na göre euroya karşı alınan pozisyonların değeri 19 Ağustos haftasında 23.1 milyar dolara ulaştı.JAMES RAMAGEWSJ
Erdoğan'ın 3 Yılda 1 Milyon TL Artan Serveti İçin Maliye'ye Başvuruldu
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, 12. Cumhurbaşkanı Seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 yıl önce verdiği mal beyanına göre bugün itibariyle kişisel servetinin 1 milyon TL artmış olması karşısında Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu uyarınca inceleme yapılmasını gerektiğini belirtti. Umut Oran, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yanıtlaması istemiyle 3 ayrı sor önergesi vererek yasanın açık hükmünü anımsattı. TBMM Başkanı Çiçek ve bakanlar Şimşek ile Bozdağ'ın yanıtlaması istemiyle 3 ayrı soru önergesi hazırlayarak TBMM'ye sunan Umut Oran, 3628 Sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu'nun 8. Maddesi uyarınca milletvekilleri ve Bakanlar Kurulu üyelerinin mal beyanını TBMM Başkanlığına sunduğunu anımsattı. Oran önergelerinde şunları kaydetti:  Bugün 4,4 milyon TL ve 200 bin dolar12- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Resmi Gazete'de dün yayımlanan mal beyanına göre; çeşitli bankalarda 4 milyon 404 bin TL ve 200 bin dolar ile oğlu Burak Erdoğan'dan 500 bin TL alacağı, Rize Güneysu Dumankaya Köyü'nde değeri 10 bin TL olan 2 bin m2 arazisi bulunmaktadır. 2011'de sterlin de vardı Son olarak 2011 seçimleri sonrasında 16 Haziran 2011 tarihinde malvarlığını açıklayan R.T. Erdoğan; 3 milyon 390 bin 384 TL, 25 bin Sterlin ve 199 bin 867 doları bulunduğunu açıklamıştı. 3 yılda artın 1 milyon TL incelendi mi? İki mal beyanı arasında geçen 3 yıllık sürede servetinin 1 milyon TL artması karşısında 3628 Sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu uyarınca Recep Tayyip Erdoğan hakkında yapılmış herhangi bir incelemeniz var mıdır? Erdoğan hakkında inceleme yapılmayacak mı? 3628 sayılı Yasa'nın 'Haksız mal edinme' başlıklı 4. Maddesi uyarınca Erdoğan hakkında inceleme yapılacak mı? TBMM girişimde bulundu mu? TBMM Başkanlığı'ndan Erdoğan hakkında Maliye'ye veya Yargıtay'a ulaşmış herhangi bir bildirim var mıdır? Görev Maliye'nin harekete geçecek mi? 3628 sayılı Yasa'nın 18/2. Maddesi uyarınca bu konuda yetkili olan Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 yıl arayla verilmiş iki mal beyanı arasında kişisel servetinin 1 milyon TL artmış olması hakkında re'sen harekete geçecek mi? Maliye kaç mal beyanını inceledi? 3628 sayılı Yasa kapsamında bakanlık olarak son 5 yıl içerisinde kaç davaya müdahil oldunuz, bu davalar kaç kişi hakkında açılmıştı, sonuçları ne oldu? Bu yasa kapsamındaki kaç davayı Hazine adına temyiz ettiniz, temyiz sonuçları ne oldu? Son 5 yıl içinde bu yasa kapsamında kaç ihbar bakanlığınıza ve savcılıklara yapıldı, bunlardan kaçı hakkında dava açıldı?
Manchester United Alay Konusu Oldu
İngiltere'de, yeni teknik direktörü Louis Van Gaal yönetiminde bu sezona da iyi başlayamayan Manchester United, League One takımlarından Milton Keynes Dons'a 4-0 yenilerek Carling Kupası'na henüz ikinci turda veda etti. Milton Keynes Dons taraftarları karşılaşma sırasında Manchester United'la dalga geçti. United taraftarlarına hitaben 'Artık ünlü değilsiniz' diye bağıran Milton Keynes Donslular, Van Gaal'la da alay etti. Milton Keynes Dons taraftarları Hollandalı teknik adama hitaben 'Sabah kovulacaksın' diye bağırdı. Geçtiğimiz sezon İngiltere'de yedinci olan ve Avrupa kupalarına katılma hakkı kazanamayan Manchester United, 1995'ten bu yana ilk kez, Türkiye'de geçmişte Süt Kupası ve Lig Kupası adlarıyla bilinen Carling Kupası'na ikinci turdan itibaren katılmak zorunda kalmıştı. Louis Van Gaal ise karşılaşma sonrası yaptığı açıklamada 'Şoke olmadım çünkü neler olabileceğini biliyorum. Yeni bir takım bir ayda inşa edilmez' dedi. Çok fazla hata yaptıklarını vurgulayan Van Gaal, yedek ve genç oyuncuların durumunu görmek istediğini, kararından dolayı pişman olmadığını söyledi. Manchester United, Premier Lig'deki ilk iki maçında sahasında Swansea'ye 2-1 yenilmiş, deplasmanda Southampton'la 1-1 berabere kalmıştı. Milton Keynes Dons takımı ise bu sezon İngiltere'de, Türkiye'deki karşılığı üçüncü lig olan League One'da, ilk dört maç sonunda yedi puanla yedinci sırada. Takımın oyuncularına bir sezon için ödenen ücret ise yaklaşık 3 milyon sterlin (yaklaşık 3,8 milyon euro). Manchester United sadece yıldızı Wayne Rooney'ye üç ayda bu ücreti ödüyor. Öte yandan, İngiliz gazeteleri Manchester United'ın Milton Keynes Dons'a 4-0 yenilerek elenmesine sayfalarında geniş yer verdi. Daily Telegraph spor ekinin manşetinde 'Formayı utandırmak' derken, Guardian 'ın spor ekinin manşeti 'Küçük düşürücü Dons yenilgisi United'ı ve Van Gaal'a yeniden taban yaptırdı' oldu. Independent Hollandalı teknik adama atfen 'MK Dons 4 - LVG 0' ifadesini kullandı. Times ise Di Maria'nın bir kriz döneminde Manchester United'a transfer olduğunu vurguladı. Di Maria'nın United formasını ilk kez takımının Cumartesi günü deplasmanda Burnley'yle oynayacağı lig maçında giymesi bekleniyor.BBC
Reklam
Angel Di Maria 99 Milyon Dolara Manchester United'da
Manchester United, Real Madrid'in Arjantinli yıldızı Angel Di Maria'yı 59.7 milyon sterlin(99 milyon dolar) karşılığında renklerine bağladı.Manchester United, Real Madrid’in gözden çıkarttığı Arjantinli orta saha Angel Di Maria’yı 99 milyon dolara renklerine bağladı. İngiltere tarihinde ilk kez bir kulüp, transfer yaparken bu kadar para ödedi. Di Maria, bu sabah Manchester’da sağlık kontrolünden geçecek. Transferin gün içinde açıklanması bekleniyor. Arjantinli kanat oyuncusunun, Kırmızı Şeytanlar’ın Cumartesi günkü Burnley maçında sahada olması bekleniyor. Torres’i geride bıraktı Di Maria'nın bonservis bedeli, İngiltere için bir yeni bir transfer rekoru. Chelsea, 2011'de Fernando Torres için Liverpool'a 50 milyon sterlin ödemişti. Mesut Özil, geçen yıl Real Madrid'den 42.4 milyon sterlin, Sergio Aguero da 2011'de Atletico Madrid'den Manchester City'ye 38 milyon sterline transfer olmuştu.Eurosport
Premier Lig: Vine Paylaşımlarını Engelleyeceğiz
İngiltere Premier Lig yetkilileri BBC'ye taraftarların internete gol videoları koymasının önüne geçeceklerini söyledi.Dünya Kupası sırasında sosyal medyaya binlerce izinsiz gol videosu konuldu.İngiltere'de sezon yarın açılıyor ve bu eğilimin devam etmesi bekleniyor.Fakat Premier Lig, telifli görüntüleri yayınlamanın yasa dışı olduğunu söyleyerek, taraftarları görüntüleri internete koymamaları konusunda uyardı.Üstelik televizyonda görüntüyü dondurup geriye alabilme imkanı her isteyenin bir maçın istediği bölümünü görüntüye almasını müthiş kolaylaştırdı.Dünya Kupası'nda bir golü mü kaçırdınız, ne gam!Vine yoluyla sosyal medyaya bir kaç dakika içinde yüklenen görüntüler taraftarlara belli anları defalarca seyretme ve paylaşma imkanı veriyor.Fakat bir çok futbolsever bu tür videoları Twitter gibi sosyal paylaşım alanlarına koymanın telif yasalarını çiğnemek anlamına geldiğinin farkında değil.Premier Lig yetkilisi Dan Johnson BBC Newsbeat programında 'Taraftarların bir şeyi görüp, anında yakalamalarını ve paylaşmalarını anlıyorsunuz tabi, ama nihayetinde, yasaları çiğnemiş oluyorlar' dedi.Televizyon şirketleri Premier Lig maçlarını gösterebilme hakkını elde edebilmek için milyonlar ödüyorlar.Johnson 'Bu telif haklarının ihlalidir ve futbolseverlere bu görüntüleri paylaşmamalarını tavsiye ediyoruz. Twitter ile işbirliği içinde, bu tür faaliyetleri engellemek amacıyla gif ya da Vine tarama teknolojileri geliştiriyoruz' diye konuştu.Premier Lig yetkilisi 'Biliyorum keyif kaçırıcı gibi geliyor kulağınıza, ama telif haklarımızı korumak zorundayız' diye ekledi.İngiltere Premier Lig maçlarını üç sezon gösterebilmek için Sky Spor ve BT Spor 3 milyar sterlin ödeyerek bir rekora imza attılar.Sun ve Times gazeteleri de maçların internet sitelerinde yayın hakkını satın aldı ve insanların bu görüntülere ücretsiz ulaşabilmesi fikrinden çok rahatsızlar.Premier Lig gollerini gösteren Sun+'ya abone olmak için ayda 8 sterlin (yaklaşık 29 Türk lirası) ödemek gerekiyor.Bu siteler, topun ağlara dokunuşundan itibaren iki dakika içinde videoları izleyicilerine sunmaya çalışıyor.Sun gazetesinin Spor bölümü editör yardımcısı Dean Scoggins da bu yayın hakları için büyük paralar ödediklerini ve gazetenin avukatlarıyla yasadışı paylaşımlar konusunda atacakları adımları değerlendirmekte olduklarını söyledi.Resmi olmayan paylaşımların kalitesi çok iyi olmayabilir ama önemli olan bedava olmaları.İnternetteki en çok kullanılan futbol Vine hesaplarından bazılarının yüzbinlerce takipçisi var.Televizyonlar daha gollerin tekrarını tamamlamadan görüntüleri sosyal medyaya aktaran bir kullanıcı Nick, 'Ben yapmasam, bir başkası mutlaka koyacak' diyor ve golden sonraki saniyeler ve dakikalar içinde çok sayıda görüntünün internete düştüğünü söylüyor.Twitter ise bu konudaki tutumunu, 'Vine kullanıcıları üçüncü tarafların haklarını ihlal eden içerik koyamazlar' diye özetliyor.
Reklam
Dünya Kentlerini Ziyaret Etmek İçin En Uygun Aylar Hangileri?
Bu sene iznim gecikti, bir türlü fırsat bulamadım, her yer çoktan dolmuş kalacak yer ayarlayamadım gibi cümlelerin tatil planınızdaki etkisini en aza indirmek için tüm sene boyunca nereye ne zaman gidilir, bu işten en uyguna nasıl çıkılır sorularına nokta atışı cevaplar!Kaynak
Fenerbahçe'den Dev Sponsorluk Anlaşması
Fenerbahçe, 106 milyon Sterlin'lik sponsorluk forma reklamı ve stat isim hakkı anlaşması yaptı. Sözleşme, Fenerbahçe Avrupa kupalarına katıldığı sezon başlayacak.Fenerbahçe, dünyanın en eski futbol takımlarından Sheffield United ile İngiltere'de bir dostluk maçı oynadı ve gelirin tamamı maden kazasında ölen vatandaşlarımızın yakınları için kullanılacak. Fakat Chelsea gibi bir dev yardım maçı için İstanbul'a gelirken Fenerbahçe'nin bir üçüncü lig takımına (League One) takımına konuk olması kafaları karıştırmıştı. Fakat altındaki neden ortaya çıktı. HEDEF BAMBAŞKA Fenerbahçe, Sheffield ile sadece bu hazırlık maçı için değil geleceği yönelik de bir anlaşmanın içinde. İki taraf Galatasaray'ın, Reading, Alaniya ve Watford gibi takımlarla yaptığı anlaşmaların bir benzerini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Ama Sheffield'ın yüzde 50'sinin sahibi Suudi Prens Abdullah bin Musa'ed bin Abdulaziz Al Saud'un ise bambaşka planları var. PRENSİPTE DEV ANLAŞMAYA VARILDI Fenerbahçe yönetimi Arap dünyasının en büyük kağıt üreticisi olan Prens Abdullah'ın 'SMPC Grup'u ile hem stat hem de forma reklamı için anlaşmaya varmış durumda. Tek eksik Fenerbahçe'nin Avrupa'da boy gösteremeyecek olması. Stat anlaşması gelecek sezondan geçerli olacak şekilde yılda 11 milyon 250 bin Sterlin'den 8 yıllık, formadaki göğüs reklamı içinse yıllık 4 milyon Sterlin'den 4 yıllık prensip anlaşmasının yapıldığı bildirildi. Fenerbahçe bu sezon Avrupa'ya gidebilseydi bu anlaşma bu yıldan geçerli olacaktı. Öte yandan F.Bahçe bu sezon tek yıllık forma reklamı da bulamadığı için reklamsız çıkma kararı aldı. PRENS ABDULLAH SIKI BİR FENERBAHÇE TARAFTARI Öte yandan The Star gazetesine konuşan Fenerbahçe yöneticisi Altuğu Acar da, daha önce Fenerbahçe yönetimiyle Prens Abdullah'ın daha önce bir araya geldiklerini açıkladı. Acar, Saracoğulu'nda oynanan Galatasaray maçından önce de Prens Abdullah ve Sheffield'li yöneticileri İstanbul'da konuk ettiklerini doğruladı. Acar ayrıca Prens Abdullah'ın çok sıkı bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu ve pek çok Fenerbahçe maçını da bizzat izlediğini ve takım hakkında bilgi aldığını, ayrıca Soma'daki maden kazasından sonra da pek çok yardım yaptığını hatırlattı.Eurosport
Kate Moss'un Bodrum Tatili Olaylı Bitti
Ünlü manken Kate Moss Bodrum tatili dönüşü havalimanında biletini unutunca görevlilerle tartıştı. Moss yeni bilet alarak İngiltere'ye uçtu Dünyaca ünlü manken Kate Moss'un Bodrum'daki bir detoks merkezinde tamamladığı tatilinden sonra İngiltere'ye dönüşü olaylı oldu. Bodrum Milas Havaalanına bilet almadan ve alkollü halde geldiği belirtilen Moss, uçak biletini görmek isteyen gümrük görevlilerine sorun çıkardı. Ünlü mankenin gelişiyle hareketlenen havaalanında bulunan diğer yolcular da Moss'u an ve an görüntüledi. VİP YERİNE EKONOMİK BİLET Rahat tavırlarıyla dikkat çeken ünlü manken, görüntüsünü alan çevredeki yolculardan şikayetçi olmadı. Görgü tanıkları Kate Moss'un yetkililere biletini unuttuğunu ve 21.30 uçağı için yeni bir bilet almak istediğini anlattığını ifade etti. Yolculuklarında VIP tercihi önemsemediği belirtilen ünlü güzel, 129 sterlin tutarında bir ekonomi sınıfı bilet alarak diğer yolcularla birlikte kuyrukta bekledi. Uçağın yaklaşık 2 saat 20 dakika rötar yapması sebebiyle tahmin edilenden daha uzun süre beklemek zorunda kalan Moss, çevresindeki yolcularla sohbet etti. Moss'un Londra'daki Gatwick Havaalanı istikametinde havalanan uçağının ardından, olaylı havaalanı macerası sosyal medyada geniş yankı buldu. Milas Havaalanı'nda bulunan birçok yolcunun 'Kate Moss ile az önce aynı havaalanında bekledik' tweetlerinin ardından konuya büyük ilgi duyan İngiliz medyası, haberlerde Moss'a geniş yer verdi. Yedi gün boyunca suit odada kalan Moss'un burada 3 bin 640 euro harcadığı belirtiliyor. Daha önce birçok kez Türkiye'ye tatil için gelen Moss'un plaj kulübünde güneşlendiği sırada çekilen görüntüleri basına yansımıştı.Sabah
Reklam
Dünyamızın Bilinmeyen Gerçekleri!
Güneş Sistemi’nin 9 gezegeninden biri olan Dünya hakkında bilinmeyenbelki milyonlarca, belki de daha fazla şey var. Pek çok bilim insanı ve kaşif Dünya üzerinde çalışmalarına devam ediyor ve her geçen gün dünya hakkında yeni bilgi ve gerçekleri ortaya çıkartıyorlar. Dünya ile ilgili bu bilgilerin içinden en ilginç olanlarını derlemeye çalışmak istedik ve ortaya faydalı ve enteresan bilgilerle dolu uzun bir liste çıktı. İşte dünyamız hakkındaki ilginç ve enteresan bilgiler! DÜNYA HAKKINDA BİLİNMEYEN GERÇEKLER -Dünya, bir bowling topundan bile daha pürüzsüzdür. Bowling topunun üzerindeki, hissedilemeyen pürüzlerin aksine, en yüksek dağ ile en derin okyanus bile Dünya yüzeyinin kalınlığının sadece 5.000′de 1′ini oluşturur. -Her gün, uzayda yarattığımız uydu çöplüğünden ortalama olarak 1 parça Dünya’ya geri düşmektedir. -Her gün uzaydan Dünya’ya 100 ton ağırlığında meteorit tozu düşmektedir. -Ozon deliği küçülmektedir. 2012 senesinde deliğin büyüklüğü, son 10 senedeki tüm değerlerden daha küçüktü. -Eğer fabrikalara uygulanan CO2 salınımı ücretlendirmesi üzerinden hesap yapılacak olursa, atmosferin parasal değeri 4.300.000.000.000.000 Sterlin olacaktır. Atmosferdeki her metreküp başına 1.3 CO2 molekülü düşer. -Dünya’da üretilen en pahalı yapı, yapımı için 150 milyar dolar harcanmış olan Uluslararası Uzay İstasyonu’dur. -Dünya üzerinde keşfedilmiş en dayanıklı canlı olan Tardigrad, vakumlu uzay ortamında 10 gün hayatta kalabilmektedir. -Çin’deki hava kirliliği uzaydan görülmektedir ancak Çin Seddi, uzaydan görülemez. -Bir günde tam olarak 24 saat yoktur. Doğrusu, 23 saat 56 dakika 4 saniyedir. -Günümüzde, an itibariyle Dünya etrafında 22.000 adet uydu dolanmaktadır. Bunların sadece %5′i çalışmaktadır, %8′inin yakıtı bitmiştir, %87′si ise bozuktur/çalışmamaktadır. -Dünya’ya düşen en büyük meteor, krater oluşturmamıştır. Meteor, yapısı itibariyle köşeli ve kenarları düz olduğu için, muhtemelen bir taşın suda sekmesi gibi yüzeyde sekmiş ve durmuştur. -Armstrong Limiti olarak bilinen yükseklik limiti yerden 19 kilometredir. Bu limitten sonra astronot kıyafeti giymek gerekmektedir. Eğer giyilmeyecek olursa, vücuttaki su, vücut sıcaklığında kaynamaya başlayacaktır. -Dünya’daki suların %97′si tuzlu, %3′ü tatlı sudur. -Antarktika’daki toplam buz miktarı, Atlas Okyanusu’ndaki su miktarına eşittir. -Bir Litre okyanus suyu içerisinde, 1 gram altının 13 milyarda biri kadar altın elementi bulunur. -Dünyaya her saniye 50 ila 100 şimşek düşer. -Denizlerdeki atıkların %90′ı plastiklerdir. -Okyanuslarda ortalama 1.000.000 adet tür yaşadığı düşünülmektedir. Üstelik tüm okyanus türlerinin sadece%33′ünün keşfedildiği düşünülmektedir. -Dünya üzerindeki tüm volkanik aktivitelerin, %90′ı okyanus tabanlarında gerçekleşmektedir. -Dünya’nın en derin noktası olan Mariana Çukuru, okyanus yüzeyinin yaklaşık 11 kilometre dibindedir. -Dünya, Güneş Sistemi içerisinde levha tektoniğine sahip tek gezegendir. Ancak eğer levha hareketi olmasaydı, karbon tüketilip yenilenemezdi ve Dünya, tıpkı Venüs gibi aşırı ısınırdı. -Nadir elementler olarak bilinen kimyasallar, sanıldığı kadar ‘nadir’ değildirler. Lutetyum elementi Dünya kabuğunda altından 200 kat daha fazla bulunur. Ki bu, nadir elementler arasında en seyrek bulunanıdır. -Dünya’daki altının %99′u, çekirdeği içerisinde bulunur. Öyle ki, Dünya’nın çevresini 45 santimetre kalınlığında sarabilecek kadar altın vardır. -Dünya’nın çekirdek kısmı 5500 santigrat derece sıcaklıktadır. Bu sıcaklık, Güneş’in yüzey sıcaklığına hemen hemen eşittir. -Dünya’nın kalbi olarak sayabileceğimiz çekirdek, 2500 kilometre çapa sahip bir demir küredir. Akkor olacak düzeyde sıcak olmasına rağmen, çekirdek üzerindeki basınç o kadar fazladır ki, demir bu sıcaklıkta eriyemez. -Dünya’nın en büyük kristalleri, 55 ton ağırlığındadır. Bu kristaller, Meksika’nın altındaki Naica gümüş madenlerinde yatmaktadır. -Dünya üzerinde açılan en derin delik, Sakharin-1 kuyusudur ve 12.4 kilometre derinliğe inmiştir. Dünya’nın yüzeyinden merkezine olan uzaklık (yarıçapı) ise 6371 kilometredir. -Dünya’nın en derin noktasında (karada) yaşayan bakteriler, yüzeyin 2.8 kilometre altında bulunmuştur. Bu bakteriler hayatta kalabilmek için uranyumdan yayılan radyoaktiviteyi kullanarak suyu kullanılabilir enerjiye dönüştürecek bir metot geliştirmiştir. -Amazon Nehri’nin yaklaşık olarak tam altında, yer yüzeyinden 4 kilometre derinlikte, Rio Hamza Nehri adı verilen bir su akmaktadır. Bazı noktalarda 400 kilometre kadar genişliğe ulaşabilen bu nehir, toprağın içerisinde saatte sadece 1 milimetre akabilmektedir. -Her yıl, Sahra Çölü’nden Amazon Ormanları’na 40 milyon ton ağırlığında, besince zengin kum taneleri uçmaktadır. -Türkmenistan’da bulunan Cehennem Kapısı isimli çukur, yer altında sıkışmış gazın, düzgün bir krater içerisinde alev almasından ötürü, 40 yıldan uzun bir süredir, durmaksızın yanmaktadır. -Dünyada şimdiye kadar kaydedilen en yüksek sıcaklık, 1922 yılında Libya’nın El Azizia ilinde kaydedilen 57.8 santigrat derece sıcaklıktır. -Dünyada şimdiye kadar kaydedilen en soğuk gün, Antarktika’daki Vostok İstasyonu’nda kaydedilmiştir ve -89.2 santigrat derecedir. -Dünya üzerindeki ilk canlılık örneklerine günümüzden 3.5 milyar yıl öncesine ait tabakalarda, Avusturalya’darastlanmaktadır. Bu o kadar uzun bir süredir ki, o dönemde atmosferde oksijen bile bulunmamaktadır. -Dünya’nın en kurak bölgesi olarak bilinen Antarktika’nın Kuru Vadi bölgesine son 2.000.000 yıldır hiç yağış düşmemiştir. -Bugüne kadar gezegenimizde 106.000.000.000 insan yaşamıştır. 2050 yılına ulaştığımızda Dünya’da 9.200.000.000 insan olacağı tahmin edilmektedir. -Dünya’nın yaşı yaklaşık olarak 5 milyar yıl olarak hesaplanırken, Dünya’daki yaşam yalnız son 150 – 200 milyon yılda vardır. Yani ‘yaşam’, Dünya hayatının yalnız 5% – 10%’u kadardır. -Dünya’nın en büyük çölü Sahara, 9 000 000 km2′siyle neredeyse ABD büyüklüğündedir. -Güneş ışınları (ışık fotonu) Dünya’ya 8 dakika 3 saniye içinde ulaşmaktadır. -Dünya’nın en büyük şelalesi, 979 metresiyle Venezuella’daki Angel Şelalesidir. -Asya kıtası Dünya kuru alanının %30′unu kaplamaktadır ve Dünya nüfusunun 60%’ını barındırmaktadır. -Dünyanın en geniş alana yayılmış kenti 25.427 km2 ile Avustralya’nın Mt.Isa Queensland kentidir. -Dünyanın en çok ülke ile sınır komşusu olan ülke Çin’dir. Çimin komşu ülke sayısı ise 15 dir. -Dünyanın en yüksek yerleşim birimi deniz seviyesinden 5.090 m. yukarıda olan Çin’in Webzhuan bölgesidir. -Dünyada en çok can kaybına yol açan Cyclone adlı kasırga Bangladeş’te 1991 yılında gerçekleşmiştir ve 200.000 kişinin ölümüne neden olmuştur.teknokulis
Geleceğin Savaş Teknolojisi: İnsansız Savaş Uçakları
Adını Keltik mitolojisindeki gök gürültüsü ve yıldırımlar tanrısından alan 'Taranis' isimli uçak, İngiltere'nin çokuluslu savunma şirketi BAE Systems'ın da en tuhaf görünen hava aracı. Firma, gri, pürüzsüz kanatları geriye doğru uzanan kama şeklindeki bu İnsansız Savaş Uçağı (UCAV), veya genel adıyla insansız hava aracı (İHA) için 'İngiltere'de üretilen en gelişmiş savaş uçağı' diyor. Taranis, çatışma bölgelerinde uzun menzilli atışlar yapabilecek insansız savaş uçaklarının bir prototipi olarak tasarlandı. İngiltere'nin en yeni savaş uçağı 'Thyphoon' modelinin 2030 yılında yenisiyle değiştirilmesi planlanıyor. Taranis projesinin başarısı, İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne gelecekte kullanacağı pilotlu ve pilotusuz savaş uçakları konusunda karar vermesi için yardımcı olacak. Taranis hakkındaki detaylar gizli tutuluyor. Ama boyutları yaklaşık, Hava Kuvvetleri'nin mevcut eğitim uçağı Hawk kadar. Düşük radar kapasitesi ve kızılötesi ışınlarla nesneleri tespit etme özelliklerine sahip olacak şekilde tasarlanan Taranis'in gelişmiş bir egzoz sitemi var. Motorlarının ısısıyla çıkabilecek izlerin takip edilmemesi ve vurulmaması için farklı bir teknolojiye sahip. Savunma şirketi BAE Systems'la Taranis'in üretimi için ortak çalışan Rolls-Royce'un araştırma geliştirme birimi başmühendisi Conrad Banks, 'Yapmamız gereken gaz türbinini tamamen savaş uçağının bedenine iliştirmekti' diyor. BAE Systems, bu hafta düzenlenen Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı'nda, Taranis'in adı gizli tutulan bir bölgede yaptığı test uçuşlarını ve gelişmiş gizlilik yetenekleriyle ilgili son havadisleri paylaştı. BAE Systems'ın geleceğin savaş uçakları mühendisliği birimi müdürü Chris Garside 'Taranis projesi, İngiltere hükümeti ve İngiltere sanayisini nasıl bir arada çalışabileceğini gösteren muazzam bir örnek' yorumunu yapıyor. Avrupa'nın tek insansız savaş uçağı projesi Taranis değil. Kanalın hemen diğer ucu Fransa'da da, Dassault Aviation adlı havacılık firması, Neuron isimli benzer bir savaş uçağının denemelerini yapıyor. Fuarda ayrıca, Fransa ve İngiltere, iki yıl boyunca savaş uçakları sistemlerinin gelişimi için 120 milyon sterlin'lik (205 milyon dolar) ortak çalışma planını açıkladı. Proje kapsamında, Taranis ve Neuron'un denemelerinden alınan dersler de birleştirip ortak çalışma yürütülecek. Fransa geçen yıl, bütçe kaygılarını göz önünde bulundurarak ABD'nin US Reaper model insansız hava aracından almaya karar verdi. Avrupa devletleri, tek başlarına insansız savaş uçakları için etkin bir pazar olacak kadar büyük değil. Dolayısıyla, bu sistem ancak, diğer ülkelerle beraber çok uluslu İHA'lar geliştirmeleri durumunda ekonomik olabilir. Farnborough fuarında, her türden, her boyuttan insansız hava aracına (İHA) sahip olan 80 firma var. Fakat bu İHA'ların çoğu silah taşımaya uygun tasarlanmamış. Büyük çoğunluğu bilgi taşımak ve gözlem amaçlı geliştirilmiş. Dünyanın en sık İHA kullanan birimi ABD silahlı kuvvetleri, 8 bin İHA'ya sahip olabilir ama yalnızca yüzde 1'i silahlı. İnsanlı ya da insansız, savaş uçakları geliştirmenin ve üretmenin pahalı olduğu, ekonomik bir gerçek. Taranis şimdiden 185 milyon sterline mal oldu. Yine de, artan maliyetlerine rağmen İHA'lar tüm dünya genelinde hava kuvvetlerinde önemli bir rol oynamaya devam edecek. Bunun nedeni ise açık: İnsansız hava araçları sıkıcı ama karmaşık meseleleri çabucak halledebiliyor. Yapamadıkları şey ise, nüanslara dayanan kararlar alabilmek. Bu nedenle hem pratik hem de ahlaki nedenlerle yakın zaman içerisinde bu insansız araçların insanlı uçakların yerini tamamen aldıklarını görmemiz mümkün olmayacak. Geleceğin savaşları açısından daha mümkün olan ise, insansız araçların insanlılarla beraber iş görmesi. Fakat bu kadar farklı sistemlere sahip yapıları yakın şekilde çalıştırma konusu henüz üzerinde çalışılmaya başlanmış bir mesele. Bu yıl başında, Dassault'un Neuron İHA'sı, insansız savaş uçakları açısından önemli bir ilki gerçekleştirdi ve yanında bir diğer savaş uçağı olan Fransa'nın son model insanlı jeti Rafale ile beraber uçtu. Fakat insansız savaş araçları Taranis ve Neuron gibi İHA'lara benzemeyebilir. İnsansız savaş araçları, şu anda var olan ve hali hazırda pilotların kullandığı savaş jetlerinin insansız versiyonları olabilir. İsveç'in Saab firması, Gripen tipi çok amaçlı savaş uçağının insansız modelini geliştirme fikrini değerlendirmeye aldı. Saab'ı bu fikre iten sebep ise, hava kuvvetleri için, bir geleneksel uçak bir de insansız savaş uçağı üretmek yerine tek tip bir uçak gövdesi geliştirmenin daha ucuz olacağı gerçeği. Saab Genel Müdürü Hakan Buskhe, 'Bu, bir uçağın çeşitli görevler için pilotlu mu pilotsuz mu uçacağına dair kararlar alınırken uygun maliyetli çözümler bulma arayışıyla ilgili' diyor. Yalnızca İsveçliler değil, Boeing de F-16 savaş uçakları için benzer bir değerlendirme yapıyor. Avrupalı politikacıların askeri İHA'larla ilgili karşılaştıkları zorluklara rağmen, küresel İHA pazarı, son yıllarda birçok ülkede kısıtlanan askeri bütçelerin büyük oranda dışında tutuluyor. Pazar yılda yüzde 5'e yakın büyüyor ve İngiliz danışmanlık şirketi IHS'nin uzmanlarına göre gelecek 10 yılda da büyümeye devam edecek. Pazar, 2014 ve 2023 yılları arasında 90 milyar dolara kadar çıkacak. Fakat, bu büyümeyi sağlayacak olan, kısa vadede küçüleceği öngörülen ABD savunma pazarı olmayacak. İHA pazarının ABD dışında yıllık büyüme oranının da gelecek on yılda yüzde 10 veya daha fazla olacağı öngörülüyor. IHS danışmanlık kuruluşundan İHA uzmanı Derrick Maple, 'Bu oranın çoğu, kendi sanayilerini geliştiren Rusya ve Çin'den geliyor' diyor ve ekliyor: 'Öncelikli talepleri kendileri için kullanmak fakat özellikle Çin'in ihraç etme isteği var.' Uzman, Rusya'nın da 'gelecek on yılda 10 milyar dolardan fazla harcama amacında olduğunu' belirtiyor ve 'İnsansız savaş araçları üretecekler' diyor. Taranis'in başarısına rağmen, Avrupalı ülkelerin, 2030 yılı sonrasında pilotlu savaş uçaklarının yanında kendi insansız savaş uçaklarını üretip üretmeyecekleri henüz kesin olarak bilinmiyor. İHA uzmanı Maple, 'Çok uluslu programların geliştirilmesi siyasi olarak zorlayıcı bir durum' diyor ve şöyle devam ediyor: 'Ama bana göre bunun üstesinden gelmek Avrupa için bir ihtiyaç, aksi halde ABD ve İsrail'e bağımlı olmaya devam edecekler.'BBC Türkçe
Reklam
Dünyanın En Pahalı Elması: 217 Milyon Lira
Güney Afrika'daki Cullinan madeninden çıkarılan 122.5 karat büyüklüğündeki mavi elmasa 62 milyon sterlin (217 milyon lira) değer biçildi. Petra Elmas Şirketi tarafından çıkarılan elmasa biçilen bu değer, onu dünyanın en pahalı elması yapıyor. Yaklaşık 25 gram ağırlığındaki elmasın değeri, daha önce aynı madenden çıkartılan ve bir karatı 500 bin pound değerinde olan diğer bir elmasa göre hesaplandı. Elması bulan Petra şirketi , servet değerindeki bu elmas sayesinde bir günde milyonlarca sterlin kar elde etmiş oldu. İşlenmemiş elmas için bugüne kadar biçilen en büyük değer, yine aynı şirketin 2010 'da çıkardığı 507 karat büyüklüğündeki ve 21 milyon sterlin değerindeki bir beyaz elmasa aitti. Mavi elmas , kırmızı elmastan sonra en nadir bulunan elmas türü. Kaynak: Sabah
Banksy'nin İlk Eserleri Açık Artırmaya Sunuldu
Dünyaca ünlü sokak sanatçısı Banksy ‘nin ilk eserleri eski menajeri tarafından ‘ Banksy: The Unauthorised Retrospective ‘ adlı sergiyle açık artırmaya sunuldu. Londra’da 11-25 Haziran tarihleri arasında ünlü Sotheby’da düzenlenen ‘ İzinsiz Retrospektif ‘ sergi, sanatçının 10 yıl beraber çalıştığı menajeri Steve Lazarides tarafından düzenleniyor. Sergideki eserlerin birçoğunun şu ana kadar kimse tarafından görülmediğini vurgulayan Lazarides’in açık artırmadan yaklaşık 1 milyon sterlin (yaklaşık 3 milyon 500 bin lira) kazanacağı öğrenildi. Her fırsatta sokak sanatının ‘ para ‘ için yapılmaması gerektiğini vurgulayan ve eserleri üzerinden izinsiz kazanç sağlayanları sert bir dille eleştiren Banksy’nin bu sergiyi de onaylamayacağını söyleyen Lazarides, “Kesinlikle nefret ederdi. Hiçbir zaman bu şekildeki sergileri desteklemedi. Benim galerimde bir sergi fikrine de hiçbir zaman ikna olmamıştı” dedi. Bristol’da yaptığı ‘Mobil Aşıklar‘ eserini duvardan sökerek kulüplerine koyan ve bu sayede bağış toplayan Broad Plains Boys Club’a geçen ay bir mektup gönderen Banksy , ilk defa bir eseri üzerinden para kazanılmasına razı olmuştu. Sokak sanatçısı mektupta gençlik kulübünün ihtiyacı olan parayı, ‘hayır işi’ olması nedeniyle bu eserle sağlamasını onayladığını yazmıştı. Diken
Reklam
'Kraliçenin Kuğusu'nu Yedi...
İngiltere'de yaşanan bu olay, Ahmet Uğurlu'nun başrolünde 'Mahsun' karakterini canlandırdığı Tabutta Rövaşata filmini akıllara getirdi...
Orwell Ödülü'nün Adayları Açıklandı
George Orwell adına verilen ve Britanya’nın en prestijli edebiyat ödüllerinden biri olarak kabul edilen Orwell Ödülü’nün adayları açıklandı. Sue MacGregor, Robert McCrum ve Trevor Phillips’ten oluşan seçici kurul, ödüle başvuran 235 kitap arasından altı ödülü kısa liste için seçti. Margaret Thatcher’ın biyografisini kaleme alan Charles Moore, This Boy adlı kitabında yetiştiği dönemi anlatan Alan Johnson, kitlesel göçlerin Britanya’ya “zarar verdiğini” öne sürdüğü kitabıyla epey tartışa çıkaran David Goodhart, Gaiutra Bahadur, Frank Dikötter ve James Fergusson ödüle aday gösterildi. Kazanan, aynı zamanda üç bin sterlin tutarındaki para ödülünün de sahibi olacak. Orwell Ödülü, Georger Orwell’in “siyasî metni, sanat eserine dönüştürme” görüşüne paralellik gösteren eserlere veriliyor. Ödül, uzun listesine muhafazakâr yazarları da eklediği için eleştirilmişti. Ödülün direktörü ve tarihçi Jean Seaton, “İnsanlar kaç kere ‘Orwell mezarında ters döndü’ dediler, ben bile ipin ucunu kaçırdım artık” dedi. Ödülün kazananı, 21 Mayıs’ta Londra’da düzenlenecek törenle açıklanacak. Thatcher biyografisi de aday » Coolie Woman, Gaiutra Bahadur » The Tragedy of Liberation, Frank Dikötter » The World’s Most Dangerous Place, James Fergusson » The British Dream, David Goodhart » Margaret Thatcher: The Authorised Biography, Charles Moore Taraf
Mutluluğa İlk Kez 'Maddi Değer' Biçildi
London School of Economics üniversitesindeki araştırmacılar öncelikle insanları en çok hangi etkinliğin mutlu ettiğini araştırdı İngiltere'de London School of Economics üniversitesindeki yapılan araştırmayla, mutluluğa ilk kez 'maddi değer' biçildi. Araştırmaya göre en 'zengin' hissettiren etkinlik dans etmek. Sonra insanların mutluluğunun oranı, bu histe en çok payı olan başka bir etken olan, 'para' ile karşılaştırıldı. BBC Türkçe'de yer alan habere göre, yapılan hesaplar sonunda, sanatsal ve kültürel aktiviteler ile sporun insanlara, yıllık gelirlerinde 5 bin sterlin (yaklaşık 18 bin TL) artış olmuşçasına' mutluluk verdiği ortaya çıktı. Mutluluk kaç paraya denk geliyor? 40 bin İngiliz aile üzerinde yapılan araştırma, The Daily Telegraph gazetesinde yayımlandı. Yaş, sağlık ve eğitim gibi mutlulukta etkili olan diğer faktörler dışarıda tutularak hangi etkinliğin insanları daha çok mutlu ettiği soruldu. Araştırmaya göre iyi hissettiren etkinliklerin başını dans etmek çekiyor. Bu kişilerde benzer bir mutluluğu sağlayabilecek para miktarı ise bin 670 sterlin (yaklaşık 6 bin TL). Mutluluk araştırmasında dans etmeyi, yüzmek izliyor. Haftada bir gün yüzmek size maaşınızda bin 630 (yaklaşık 5 bin 800 TL) artış olmuş kadar iyi hissettirebilir. Yüzmek, futbol ve bisiklete binmekten iki kat daha mutlu ediyor. Mutluluk ölçümünde dans ve yüzmenin ardından ise kütüphaneye gitmek geliyor. Müzik dinlemek ise araştırmacıların tahminlerinin aksine, daha geri sıralarda yer alıyor. Maddi değeri 742 sterlin (yaklaşık 2 bin 500 TL). Araştırma, İngiliz hükümetinin sosyal politikaların, halkın mutluluğu üzerindeki etkilerini ölçme girişimi açısından da önemli. London School of Economics'ten Daniel Fujiwara, 'Soyut verileri somutlaştırarak, uygulanan sosyal politikaların halka faydalarını daha iyi anlayabilir ve buna göre yeni politikalar üretebiliriz' diyor. 'Mutlu insanlar daha sağlıklı' Araştırmada, insanları mutlu eden bu faaliyetlerin sağlık üzerindeki etkisi de hesaplandı. Düzenli olarak kültürel etkinliklere katılanların ve spor yapanların, toplum ortalamasından daha sağlıklı olduğu ortaya çıktı. Fujiwara, 'İnsanlara daha çok spor olanağı sunarsak, bu onların daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Bu da devletin sağlığa ayırdığı bütçeyi azaltacaktır. Ancak bu, sporun insan hayatında sağladığı mutluluk hissinin yanında önemsiz kalıyor' diyor. Araştırmaya göre spor yapan her bir kişi, İngiltere ulusal sağlık sistemine (NHS) yılda 100 sterlin (yaklaşık 360 TL) tasarruf ettiriyor. T24
Dolar mı? Altın mı? Euro mu? Hangi Yatırım Daha Karlı?
Dolar mı, altın mı, euro mu sorusu son birkaç senenin en popüler yatırım sorularından birisi. Dolar gibi dünyanın en güçlü para birimine mi, yoksa 12 yıllık boğa piyasası saltanatı süren ve yatırımcılarına sürekli kazandırmış olan altına mı yatırım yapmak gerekiyor? Avrupa Birliği para birimi olan Euro ise ekonomik krizlerden daha ne kadar etkilenir?Genel olarak hemen hepimizin paraya olan ihtiyacı artış gösterdi. Bunun nedeni ise gelişen teknoloji, yükselen yaşam standartları ve bunun dışında kişisel ihtiyaçlarımız gösterilmektedir. Gelecekte daha iyi bir yaşama sahip olmak, çocuklarımıza daha iyi bir eğitim olanağı sunmak, emeklilikte rahat bir yaşam sürmek, kendi işimize, evimize sahip olmak gibi milyonlarca ihtiyacımız var.Paraya olan ihtiyacımıza ek olarak günümüzde parayı daha bilinçli bir şekilde yönettiğimizi de söylemek gerekir. Birikim yapma konusunda herkes çok daha sağlam adımlar atıyor ve geleceğe yönelik yatırım yapıyor. Bu yatırım da çok farklı şekillerde yapılmaktadır. Kimisi gayrimenkul yatırımı yapıyor, kimisi eski yöntemle bankalarda bekletiyor. Kuyumcudan altın alarak yastık altı denilen şekilde paranın değerlendirilmesi ise günümüzde pek tercih edilmiyor ve bankalarda oluşturulan altın hesapları kullanılıyor.Günümüzde yatırım yapma konusunda da daha bilinçli olduğumuzu belirtmek gerekir. Finans piyasalarına duyulan güven artmış durumda ve başarılı yatırımcı sayısında artış gözlenmektedir. Finans piyasalarının eskiye göre daha iyi bir şekilde denetlenmesi, işlem özelliklerinin günümüz teknolojisi ve şartları ile uyumlu hale getirilmesi gibi nedenlerden dolayı yatırımcıların finans piyasalarına olan güveni artmış durumda. Forex ve borsa piyasası günümüzün en yüksek işlem hacmine sahip finans piyasalarıdır ve borsa nasıl oynanır 1 sitesi olarak bu iki finans piyasası hakkında yeni yatırımcılara bilgiler vermeye devam ediyoruz.Altın Yatırımı Karlı mı? Altın 12 yıllık geçmişi boyunca yatırımcılarına sürekli kazanç sunmuştur. Merkez bankalarının elinde her daim rezerv olarak bulunduğu için de güvenli liman olarak değerlendirilmektedir. Dövizlere güvenin azaldığı zamanlarda ilk olarak tercih edilen emtiadır. Bilindiği gibi altın 2013 yılında göstermiş olduğu performans nedeniyle artık güvenli liman olarak görülmüyor ve yatırımcılarına büyük kayıplar yaşattı. 12 yıl boyunca düzenli bir artış gösteren altın 1,800 dolar seviyelerinden 1,180 dolar seviyelerine kadar sert düşüşler gösterdi ve ayı piyasası hakimiyetine girdi. Durum böyle olunca birçok uzman ve ünlü yatırımcı altından uzak durulması gerektiği hakkında uyarılarda bulundu. Altın yatırımları ile ünlü olan Paul Johnson yaşamış olduğu büyük kayıpla gündeme damgasını vuran isim oldu. Dolar Yatırımı Karlı mı? Amerikan doları ise FED’in yapmış olduğu varlık alımlarının sonlandırılacağı haberi ile değer kazandı. USD/TL paritesinin değeri 2 seviyesinin üzerine çıktı ve merkez bankasından müdahale geldi. Doların göstermiş olduğu iyi performans altının değer kaybetmesine neden oldu. Bilindiği gibi dolar ve altın fiyatları arasında ters bir ilişki bulunmaktadır. FED’in yaratmış olduğu spekülasyon nedeniyle altın büyük bir değer kaybı gösterirken, dolar yukarı yönlü hareket etmeye başladı. Durum böyle olduğu için de yatırımcılar, yatırımı dolara mı yapmalı sorularını uzmanlara yöneltmeye başladılar. Altın ve dolar arasındaki ilişki forex piyasasının çift yönlü işlem özelliği ile birleştiği zaman kazançlı yatırımlar yapılabilmektedir. Altın bilindiği gibi Amerikan doları üzerinden işlem görmektedir ve çift yönlü işlem özelliği sayesinde de hem değer kazanan hem de değer kaybeden yatırım aracından kazanç elde edilebilmektedir. Bu durumda; altın değer kaybederken Amerikan doları satın alınıp altın elde çıkarıldığında kazanç elde edilecektir. Aynı şekilde altın değer kazanırken de dolar satılıp altın alımı yapıldığı zaman yatırımdan kar elde edilmiş olur. Euro Yatırımı Karlı mı? Euro Bölgesi’ne bakıldığı zaman 2013 yılının, geçen yıllarda olduğu gibi politik olaylar, ekonomik krizler, spekülasyonlar, enflasyon, artan işsizlik, yüksek faiz oranları gibi olayların yoğun yaşandığı bir yıl olduğu görülmektedir. Almanya ve Fransa’nın birbirine ters düşen görüşleri, Yunanistan’da ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde görülen krizler Euro’yu olumsuz etkiledi. G20 toplantılarına damgası vuran isimlerin başında Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi vardı. Euro Bölgesi’nin ve Euro para biriminin geleceği hakkında yapmış olduğu yorumlar tüm dünyada dolandı. 2012 yılında piyasaların kahini olarak bilinen Nouriel Roubini tarafından yapılan Euro’nun iflas edeceği yorumu büyük ses getirmişti. Yatırımcılar Euro’dan uzak dururken, 2013 yılında euroya yatırım yapma konusunda tereddütlüydü. Euro açıklanacak olan makro ekonomik veriler öncesinde genel seyrinden aşağı da bir seyir izledi ama genel anlamda olumlu gelen veriler sonrasında yönünü yukarı çevirmeyi başardı. Hangi Finans Piyasası Daha Karlı? Forex piyasası günümüzün en kazançlı finans piyasası olarak görülmektedir. Tüm dünya üzerinden yönetilen küresel bir finans piyasası olması, her fiyat hareketinden yararlanmayı sağlayan işlem özellikleri, risklerin sınırlandırılabilme özelliği ve internet üzerinden haftanın 5 günü 24 saat boyunca işlem yapabilme özelliği sayesinde en güvenli ve kazançlı yatırımlar forex piyasasında yapılmaktadır. Hangi yatırım daha karlı sorusunun en doğru cevabı olarak işlem yapılan piyasaya ve yatırımcının deneyimine göre değişkenlik gösterdiğini söylemek gerekir. Borsada hisse senetleri kazandırırken, forex piyasasında işlem özellikleri nedeniyle deneyimli yatırımcının kazandığı ortadadır. Bu nedenle bu finans piyasalarında işlem yapacak olan yeni yatırımcıların parasını piyasaya yatırmadan önce iyi bir deneyim kazanması gerekmektedir. Demo hesap olanaklarından faydalanılarak bu deneyimi risk almadan kısa sürede kazanabilirsiniz. Finans piyasalarında ve özellikle forex piyasasında EUR/USD paritesi şeklinde işlem gören euro ve dolar yine en çok işlem hacmine sahip yatırım aracı oldu. Dövizler ve emtialar dışında ise 2013 yılının kazandıran yatırım araçları hisse senetleri oldu. Dövizlerde ve emtialarda görülen düzensiz fiyat hareketleri sonrasında yatırımcılar hisse senedi alım satımı yapmaya yönlediler. Özellikle ABD ve Avrupa hisse senetlerinin göstermiş olduğu iyi performans sayesinde yatırımcılar hisse senetlerinden güvenli kazanç elde etti. Dolar, altın ve euro yatırımı finans piyasalarının en yüksek işlem hacmine sahip yatırımlarıdır. İşlem hacimlerinin yüksek olması kısa vadede yüksek kazançlar elde edebileceğiniz anlamına gelmektedir. Ama bunun için iyi bir deneyime sahip olmanız ve anlık meydana gelen fiyat dalgalanmalarından nasıl faydalanacağınızı bilmeniz gerekmektedir. KAYNAK
Reklam