onedio

Fatih Altaylı Haberleri

Fatih Altaylı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Fatih Altaylı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

11-17 Ağustos: Türkiye Gündeminde Bu Hafta Neler Vardı?
Türkiye gündemi her daim hareketli, dinamik ve değişken. Her an yeni bir haberle, yeni bir gelişmeyle karşı karşıya kalıyoruz. Durum böyle olunca da gündemi takip edip ‘eskimeden’ kalabilmek zorlaşıyor.Biz de sizler için mutlaka okumanız gereken içerikleri tek yerde topladık.İşte gözden kaçırılmaması gereken ve mutlaka okumanız gereken içerikler...
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 12 Köşe Yazısı
Gazetelerin köşe yazarları bugün neler yazdılar, gündemi nasıl  gördüler? İşte günün öne çıkan köşe yazarları... Dedesinin torunu... | Yılmaz Özdil | Hürriyet Mustafa Kemal’in, melhame-i kübra, kan deryası diye nitelendirdiği Sakarya Meydan Muharebesi’nde 27’nci makineli tüfek alayı komutanıydı. Kuvayi milliye kahramanı.Kurtuluş savaşında ayak basmadığı cephe, vuruşmadığı mevzi kalmadı. TBMM özel oturumunda şeref madalyasıyla ödüllendirildi. Milli mücadelenin gözünü budaktan sakınmayan evladı, Nazım Kafaoğlu. Yazının devamını okumak için tıklayınız. Radikal İslamcılık yükselişte | Emre Uslu | Taraf Günlük siyasi kakofoni içinde muhafazakâr toplum tabanındaki bir dönüşümü ıskalıyoruz. 1980’lerin sonu 1990’ların başında olduğu gibi yeniden yükselişe geçti. Bu orta ve uzun vadede Türkiye ve bölge için tehlikedir. AKP hükümetinin ilk yıllarında Radikal İslamcılık sosyolojik olarak geriletilmişti. AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte İslamcı argümanların birçoğu ortadan kalkmış İslamcıların da iktidara gelip başarılı olabildikleri görülmüştü. Hatta AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye’de Mücahitler Mücahit oldu. Bu bir normalleşmeye işaretiydi. Yazının devamını okumak için tıklayınız. Böyle giderse zorla hepimizi cemaatçi yapacaklar! | Ruşen Çakır | Vatan Hükümete yakın medya kuruluşlarının Fethullah Gülen cemaati aleyhine yaptıkları yayınları izliyor, daha doğrusu izleyebiliyor musunuz? Açıkçası, konuyla çok yakından ilgili olmama rağmen ben çoktan pes ettim. Bu yayınların tam gaz devam ettiğinin farkındayım; arada sırada sağda solda gözüme çarpanlar da oluyor ama harcanan onca emeğe rağmen bunların sosyal medyada yoğun bir şekilde paylaşıldığına, herhangi bir tartışmaya yol açtığına, dolayısıyla herhangi bir etki yarattığına tanık olmadım. Yazının devamını okumak için tıklayınız.Cemaatçilerin yerine dombracı ülkücüler geldi, demokratlar için değişen bir şey yok | Ezgi Başaran | Radikal Peki bu kadar emek, bunca tasfiye gayreti sonucunda emniyet ‘cemaatçilerden’ temizlendi mi? Gidenlerin yerine kimler geldi? Hükümetin içi rahatladı mı? … Hükümetin içi hâlâ rahat değil. Seçim öncesi YouTube’da yayımlanan ses kayıtları sayesinde karşılarına aldıkları kişilerin nasıl bir dinleme ve dinlediklerini tasnif etme kapasitesi olduğunu gördüler. Ki bu bakımdan sahiden de korkutucu ve yaygın bir ‘güç’ söz konusuydu. Dolayısıyla emniyetin tamamını lağvedip ‘fabrika ayarlarına’ döndürmeden tam olarak rahat etmeyeceklerdir. Yazının devamını okumak için tıklayınız. Türkiye’de basının özgür olmadığı açık değil mi? | Nazlı Ilıcak | Bugün Freedom House'un raporu Türkiye'yi, Libya, Ukrayna, Zambia gibi özgür olmayan ülkeler kategorisine koyuyor. Özellikle Twitter ve YouTube'un kapatılmasının bu olumsuz etkiyi yarattığını düşünüyorum. Aksi takdirde, Türkiye'ye, Zambia ya da Libya ile eşdeğer bir konumda yer verilmezdi. Twitter ve YouTube'un kapatılmasının yanı sıra Freedom House'un işaret ettiği bir diğer nokta da çok önemli. Yazının devamını okumak için tıklayınız. AKP’nin önünde iki yol var, biri krizli yeni kıskaca işaret ediyor | Ali Bayramoğlu | Yeni Şafak AK Parti Grup Başkan Vekili Canikli’nin şu sözleri tartışma ve sorun istikametini şimdiden tarif ediyor: ‘Fiili olarak icraatın başı bundan sonra Başbakanlar olmayacak, Cumhurbaşkanları olacak…’ Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından yüzde 50′nin üzerinde oyla seçilecek olması, şüphe yok onun siyasi meşruiyetini ve ağırlığını arttıracaktır. Ancak yasal tablo değişmeyecektir. Anayasa’nın fiilen esnetilmesi ise mümkün değildir. Yazının devamını okumak için tıklayınız. Solcuya haram olan Müslüman’a helal mi? |Ahmet Hakan 1 Mayıs’ta eylem yapan solcu gençlerden birinin ayağında en düşük fiyatı 150 lira olan bir ayakkabı vardı. Bazı hükümet yandaşları bunu “mesele” ettiler. “Yuh! Solcuya bak, marka ayakkabıyla eylem yapıyor” falan dediler.Dini bütün bir hükümetin bakanı, koluna tam 7 yüz bin liralık saat takıyor. Üstelik dini bütün hükümetin bakanının o saati rüşvet olarak alıp almadığı konusunda en azından şüphe var. Yazının devamını okumak için tıklayınız. 17 Aralık darbesini Erdoğan yaptı, demokrasiyi hedef aldı | Cengiz Çandar | Radikal Sözünü ettiğimiz ‘demokrasi ve özgürlükler açığı’ndan kastımız, öncelikle ‘basın özgürlüğü’, ‘ifade özgürlüğü’, ‘din ve vicdan özgürlüğü’ gibi alanları kaplayan özgürlüklerdeki ‘açık’. Ve bir de ‘hukuk devleti’ olabilme, ‘hukukun üstünlüğü’nün geçerliliği konularında tanık olunan ‘açık.’ Bu ikincisi, ülkedeki demokrasinin yapısını ve ‘kalitesi’ni ifade ediyor. Yazının devamını okuak için tıklayınız. Gülen Cemaati mensubu olmak suç mudur? | Sevilay Yükselir | Sabah Bugün değil. 17 Aralık sürecinin başından beri dikkat çekmeye çalıştığım bir konudur HSYK (Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu) konusu. Son dönemlerde Gülen Cemaati güdümündeki yargı mensuplarının adeta karargâhı haline gelen bu kurulun sahip olduğu güç Bakanlar Kurulu'nun sahip olduğu güçten daha da mühim. Hükümet geç de olsa bu gerçeği görüp HSYK ile ilgili birtakım değişikliklere gitti ama bunların hiçbiri kesin çözüm değil. Yazının devamını okuak için tıklayınız. Boş yere kürek çekmek | Aslı Aydıntaşbaş | Milliyet Freedom House, siz isteseniz de istemeseniz de önemli bir kuruluş. Dünyada demokrasi ve temel özgürlükler karnesini veren yegâne yapılardan biri.Haliyle bu yılki basın özgürlüğü endeksinde Türkiye’nin notunu ”kısmen özgür ülke” statüsünden ”özgür olmayan ülke” statüsüne düşürmüş olması, isteseniz de istemeseniz de ciddidir. Zaten de bu not, memlekette okuyan, yazan ve hâlâ üç sıkımlık entelektüel dürüstlüğü kalanlar için büyük sürpriz olmamıştır. Yazının devamını okumak için tıklayınız. Çoktan Seçmeli Hukuk! | Mustafa Balbay | Cumhuriyet  Bacon, “Hâkimlere Dair” başlıklı yazısında, “işkencelerin en kötüsü yasalarla yapılandır” der. Bu söz, içinden geçtiğimiz hukuksuzluk sürecinin en çarpıcı tarifidir. Öyle bir Türkiye’de yaşıyoruz ki, yürürlükteki yasalar hakkıyla uygulansa tartışılan adaletsizliklerin tümü sona erecek. Bu yapılmadığı için yeni yasalar yapılmasını istiyoruz! Örneğin; Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 134. maddesinde, günümüzde en çok konuşulan dijital verilerin nasıl delil değeri taşıyacağı olabildiğince açık biçimde dile getirilmiş. Buna göre, bir kişiye ya da kuruma ait bilgisayara, CD’ye el konacağı zaman bire bir örneğini içeren imajının çıkarılması, bunun oradaki muhatap kişiye ya da avukatına verilmesi gerekiyor. Yazının devanmını okumak için tıklayınız. Habertürk | Fatih Altaylı | Yemezler! 17 Aralık'ta ortaya dökülen onca rezalet arasında açık söylüyorum, beni en fazla şaşırtan Zafer Çağlayan oldu.  20 yıldır tanıdığım Zafer Çağlayan'ın adını bu soruşturma içinde, hatta en göbeğinde görünce hem şaşırdım, hem üzüldüm.  Yıllar önce, çocukluk arkadaşım, şimdinin İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan'ın 'hemşerisi' olarak tanıştırdığı, Ankara Sanayi Odası'nın parlak yöneticisi o iddiaların muhatabı olmamalıydı.  Büyük hayal kırıklığı yaşadım. Yazının devamını okumak için tıklayınız.
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Bu korkunç başlığı atmak istemezdim. Ancak maalesef gerçek bu. Zira devlet, utanmadan, sıkılmadan, tekrar tekrar bize şunu söylüyor: Başta Gezi, herhangi bir protesto eylemine karışan, hatta kazara oradan geçen vatandaş işkenceyi, kötü muameleyi ve evet, öldürülmeyi hak ediyor! Sadece şu son iki günde görülen davalar, yayınlanan görüntüler, edilen sözler bunun kanıtı: 1- Değil mahkemede izleyenleri, tanık ifadelerini okuyanları bile ağlatan Ali İsmail Korkmaz (19) cinayeti davasında, birbirinden güçlü deliller (Adli Tıp raporu, video görüntüleri, ifadeler) sunuldu... Cinayetin faillerinden olduğu anlaşılan Yalçın Akbulut’un tutuklanma talebiyse nedense reddedildi! Tutuklu sanık Şaban Gökpınar’ın sözleri, polisin ve aslında iktidarın ayrımcı bakış açısını özetledi: “Gezi eylemlerine katılan şahsın beyanlarına ne kadar itibar edilebilir?” Katillerin, muhbirlerin, “sokak başbakanları”nın (*) beyanı dururken mahkeme ne diye itibar etsin, di mi ama?
"Kızım Tolga Karel'i Hiç Sevmezdi"
Defne Joy Foster'ın annesi Hatice Foster, kızının ölümü sonrası tanık olarak dinlenecek olan Tolga Karel hakkında konuştu.Defne Joy Foster'ın ölümünün ardından açılan davada, manken Senem Kuyucuoğlu ve oyuncu Tolga Karel'in tanık olarak dinleneceği belirtilmişti. Defne Joy Foster'ın annesi Hatice Foster, Söylemezsem Olmaz programında son gelişmelere ilişki çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte 'Kızım, Tolga Karel'i hiç sevmezdi' diyen Hatice Foster'un açıklamaları: 'Defne'nin Senem Kuyucuoğlu ile ne dostluğu var, ne de başka bir şey...Kızım Senem'i tanımıyordu; hiç konuşmuşluğu da yoktu. Benim kızım asla uyuşturucu almadı. Zaten raporunda da uyuşturucu maddeye rastlanmadı. Senem'in söylediklerinin hepsi yalan!' 'Allah Defne'nin eşinden razı olsun. O kadar iyi bakıyor ki torunuma. Bugün Defne'nin kızının 6. yaş günü. Benim üzüntüm hakikatin ortaya çıkmamasına. Birçok kişi susturuldu. Karşı taraf çok kuvvetli çünkü. Örneğin kızımın öldüğü gece, onların alt katındaki kadın bağırış çağırışların olduğunu söylemişti. Sonra o da susturuldu. Mahkemede ne olduysa 'Altan çok efendi çocuktur' dedi.' 'Olayı ilk duyduğum an 'Kızıma bir şey yaptılar' diyerek dövünmeye başladım. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorum. O çocuk yaptı demek istemiyorum ama bunların hepsi kapatıldı. Fatih Altaylı bunları açıkladı; umarım o da gelecektir duruşmaya.' 'Bazı insanların sorgulanması gerekiyor; onlardan birisi de Tolga Karel. Defne Joy Tolga Karel'i hiç sevmezdi.'ensonhaber.com
6 Yılda 63 Bin 43 Dinleme
 Al Jazeera’nin elde ettiği ve yasadışı dinleme operasyonun temelini oluşturan müfettiş raporuna göre 2008 - 2013 yılları arasında İstanbul’da 63 bin 43 kişinin telefonları dinlendi. Rapora göre Aydın Doğan da sahte isimle dinlenenler arasında. İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde inceleme yapan müfettişler, dinlemelerin istatistiğini çıkardı. Buna göre 2008 ile 2013 yılları arasında tam 63 bin 43 kişinin telefonları dinlendi. Bu dinlemelerin 51 bin 231’i GSM numarası üzerinden gerçekleştirildi. 6 bin 921 kişinin telefonu ise gerçek ad veya kod adı ile dinlendi. IMEI numarası üzerinden de 4 bin 891 kişi dinlendi. Dinlemelerin yıllara göre dağılımına da raporda yer verildi. Buna göre: 2008 yılında 10 bin 218, 2009 yılında 11bin 961, 2010 yılında 11 bin 386, 2011 yılında 16 bin 342 2012 yılında 13 bin 577, 2013 yılında 8 bin 842 kişiye teknik takip yapıldı. İncelenen altı yıl içinde en çok telefon 2012 yılında dinlenirken, en az dinleme 2013 yılında yapıldı. Yasal ve yasal olmayan tespiti mümkün değil Raporda müfettişler, bu rakamları verdikten sonra genel bir değerlendirme yaptı. İdari soruşturmanın bir zaman aşımı süresinin olduğuna dikkat çeken müfettişler şu ifadeleri kullandı: “Sayıları binlerle ifade edilen ve hangilerinin yasal zeminde, hangilerinin ise raporlarımızda belirtildiği üzere kanuna aykırı olarak alınmış dinleme kararı olduğunun tamamının, müfettişliğimizce tespiti mümkün görülmemektedir.” Müfettişler, Cumhuriyet Savcılığı'nın bir çalışma yaparak kanunsuz yapılan dinlemelerin tespitinin suçun bütününün ortaya çıkarılmasına fayda sağlayacağını belirtti. Doğan ailesi ve grubu da dinlemede Selahattin Günday'ın Al Jazeera'da yer alan haberine göre, Bir mülkiye müfettişi ve polis müfettişinin birlikte hazırladığı ve İstanbul’da devam eden yasadışı dinleme soruşturmasının temelini oluşturan raporda Aydın Doğan başta olmak üzere Doğan ailesi ve Doğan Holding çalışanlarının da dinlendiği belirtildi. Raporda, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'ın telefonlarının Ocak 2009 ile Temmuz 2009 tarihleri arasında dinlemeye alındığı yazıyor. Gerekçe bu şekildeki pek çok dinleme kararındaki gibi 'Ergenekon soruşturması'. Rapora göre Aydın Doğan da sahte isimle dinlenenler arasında. Doğan grubunun patronu, ‘Ahmet ve Ahmet Doğan’ isimleri ile dinlemeye alındı. IMEI numarası ile alınan dinleme kararının talep yazısında, dönemin İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in imzası var. ‘Ahmet’ adı ile talep edilen ilk dinleme talebine onay veren hakim ise İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin eski başkanı Gökmen Demircan. Üç ay dinlenen Aydın Doğan ile ilgili ikinci kez dinleme kararı istendi. Üç ayın sonunda istenen dinleme talep yazısında bu sefer ‘Ahmet Doğan’ ismi kullanıldı. Bu yazının altında da Erol Demirhan’ın imzası yer aldı. Bu talebe, Balyoz davasının başkanlığını da yapan Hâkim Ömer Diken olur verdi. Aile üyeleri de listede Dinleme sadece Aydın Doğan ile sınırlı kalmadı. Rapordaki belgelere göre, dinlemeye Aydın Doğan’ın kızı ve Doğan TV Holding AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ile damadı ve Doğan Holding Yönetim Kurulu üyesi ve Doğan Yayın Holding Başkanvekili Mehmet Ali Yalçındağ da alındı. Her iki isim de yine Ergenekon kapsamında dinlendi. Dinleme kararı IMEI numarası üzerinden ‘Haydar Şar’ sahte ismiyle alındı. Dinleme talep yazısında Erol Demirhan’ın imzası yer alırken, karara eski Balyoz hâkimi Murat Üründü imza attı. Ancak müfettiş raporunda bu iki ismin telefonlarının sadece dört gün dinlendiği yazıyor. Emniyet ‘dinleme neticesinde istenen verim elde edilemediği’ gerekçesiyle dinlemeyi sonlandırdı. Dinleme ile elde edilen delillerin imha edildiğine ilişkin de tutanak tutuldu. Doğan Holding çalışanları da dinlendi Rapora göre, Doğan ailesinin yanı sıra Doğan Medya Grubu çalışanları da dinlendi. Doğan Holding Sanayi Başkanı Ahmet Çağlar ile Doğan grubu çalışanı Alper Altınok da Ergenekon kapsamında dinlemeye alındı. Bu dinleme kararları Aydın Doğan’ı dinleme kararı ile birlikte alındı. Bir dönem Doğan Holding Yönetim Kurulu üyeliği yapan Nebil İlseven de dinlemeye alınan isimler arasında. Rapordaki belgelere göre, İlseven, Doğan Medya Grubu'nda çalıştığı dönemde Ergenekon kapsamında hem dinlendi hem de elektronik postası takibe alındı. İlseven’in dinleme kararları gerçek ismi ile alındı. Hürriyet Gazetesi çalışanları da rapordaki belgelerde yer aldı. Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Doğaner Gönen ile muhabiri Toygun Atilla da Ergenekon kapsamında dinlendi. Doğan Medya Grubu'nda çalıştığı dönem dinlemeye takılan gazeteci Fikret Bila ve gruptan ayrıldıktan hemen sonra dinlenen Fatih Altaylı’nın isimleri de rapordaki belgelerde var. Selahattin Günday | Al Jazeera
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Tayyip Erdoğan ’ın konuşmaları insanda bazen tuhaf duygular uyandırıyor. Ciddi mi değil mi, anlamak zorlaşıyor. Arada bir: Zekâmızla dalgasını mı geçiyor, aklımızı hiçe mi sayıyor , diye sormaktan kendimi alıkoyamıyorum. İyi de, bu kadar da kısa olmaz ki bellek dediğin. Daha dün olan bugün unutulmaz ki. İlginç, Erdoğan şu günlerde ‘ anayasa ’dan, ‘ hukuk ’tan dem vurmaya başladı. Başbakan “zekâmızla dalgasını mı geçiyor, aklımızı hiçe mi sayıyor” diye sormaktan kendimi alamıyorum.
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Yozlaşmış siyasal iktidarlar, ceplerini doldurmak için çeşitli yöntemlerkullanır: 1) Haraç ve komisyon: Erdoğan TOBB’da yaptığı konuşmada “Paralel Yapı” diye nitelediği Gülen Cemaatiiçin “İşadamlarından haraç alıyorlar” dedi... Bu haberin çıktığı gün, Cumhuriyet, Sabah-atv operasyonu için, AKP iktidarının işadamlarından topladığı haracı, şu satırlarla aktarıyordu: “Havuz Nasıl Doldu: AKP’nin Sabahatv’yi ihale karşılığı işadamlarına aldırarak__yandaş medya oluşturma operasyonu saat saat telefon dinlemelerine takıldı ve 25 Aralık fezlekesine girdi.