Sanatın Döngüsel İletişimi: Akın Ekici Bir Zaman Fraktalı Sergisi
Sanatın insanla ilişkisini bilimsel ve felsefi bakış açılarıyla ele alan görüşlerin bir kısmı, sanatın içeriğinin dönüştürülmüş hafızayı temsil ettiğini öne sürer. Buna göre, sanat içeriğinin çerçevesinde yer alan tüm anlamlar korunarak gelecek nesillere taşınır. Yaratıcı sanatsal yeteneğin doğasının, birçok farklı unsuru tutarlı bir modelde bütünleştirme gücünden oluştuğu ifade edilir. Duyguları, fikirleri, anlatıları, hikayeleri kendine özgü bir iletişim kurma biçimiyle anlatır. Bizimle iletişim kurmaya devam eden bir döngüde daim olur. Üstelik sanatçılar çoğu kez bizim yapamadığımız bir şeyi yapmamıza yardımcı olur.Duygularımızı ifade edebilmenin yolunu açarlar eserlerinde. Kimi zaman kelimelerle, kimi zaman renklerle ve kimi zaman formlarla… Sanat eserlerinin alıcısı olduğumuzda her zaman deneyimleyemediğimiz konulara dair içgörüler kazanırız. Sanat bize kendimizi tanıyabileceğimiz bir ayna verir. Anlaşıldığımızı ve yansıtıldığımızı hissederiz. Bir resim yalnızca bin kelimeye bedel olmakla kalmaz, aynı zamanda evrensel bir dil kullanarak herkese hitap eder. Sanatı anlamak ve anlamlandırmak, hem izleyicilerinin hem de sanatçının işbirliğine dayanır. Resimlerin sesi olmak, onların sessiz imgelerini, nasıl yaratıldıklarını, bize nasıl etki ettiklerini, bize ne 'anlatmaya çalıştıklarını' birer hikâyeye dönüştürmek, bu anlamda retorik bir görevdir.