Tam Ne Güzel Bir Kadın Hikayesi Diyorsun Bir Bakıyorsun Yine Olmamış: Sultan Gelin
'Sultan Gelin' 1974 yapımı bir Halit Refiğ filmi. Filmi herhalde izlemeyen çok az insan vardır. Türk sinemasının en başarılı filmlerinden biri olduğunu kabul etmekle birlikte dönemine ve kadın meselesine ışık tutması yönünden de pek eleştiriye açık durmayan filmi, sizlerin huzurunda biraz boklamak istiyorum. Sen kim köpeksin de Halit Refiğ filmi boklarsın diyeceksiniz, biliyorum.
90'larda Parliament Sinema Kulübü'nde Yayınlanan Unutulmaz 20 Film
90'ların en büyük eğlencelerinden biriydi Parliament Sinema Kulübü. Her pazar akşamı, Star 1 kanalında televizyonda ilk kez yayınlanan bir film olurdu ve film başlamadan önce 'Parliament Sinema Kulübü pazar gecesi sinemasını sunar.' anonsu yapılırdı.Not: Filmlerin özetleri Beyazperde ve Sinemalar.com'dan alınmıştır.
Kitaplar Hakkında Şimdiye Kadar Bilmediğiniz 16 Efsanevi Gerçek
Kitaplar çantamızda, hayatımızda, kitaplığımızda, kütüphanemizde... Tarihin en eski dönemlerinden, antik çağlardan beri hayatımızda olan Heredot'a göre ise milattan önce 10. yüzyılda papirüslerin birbirine yapıştırılmasıyla başlayan mükemmel serüven... Hayatımızda bu kadar yer etmiş olmalarına rağmen kitapları veya onlara özel detayları ne kadar biliyoruz? Bu bilgi açlığını sonlandırmaya geldik! Hazırsanız başlıyoruz.
Cenk Yüksel Yazio: Şahane Hayat, Müzisyenler ve Herbokoloji Ana Bilim Dalı Mensupları
Şayet bu yazıyı pandemi döneminin başında yazmış olsaydım, insanların kişisel dönüşüme daha çok kıymet vereceklerine, iyiye kanalize olacaklarına, dünyanın bu döngüden çok ama çok şey öğreneceği ne kadar çok büyük umutlar besleyen o saf salak gürûhun üyelerinden biri olduğum için bu başlığın şahane hayat kısmını gerçekten inanarak atabilirdim. Lakin devamına da baktığınızda anlayacağınız gibi, tamamen bir ironiden ibarettir.Neden diye soracak olursanız? (Ki biraz aklı olanın böyle bir soru soracağını düşünmüyorum elbette…) Dünyada insanın haricinde her şey ama her şey kusursuz bir uyumla çalışmakta. Bir tek nedense insan bozguncu olarak dünyadaki her şeye, her değere, her gelişime zarar vermekte. Sanki insan dünyanın kanserli olan hücresi ve yavaş yavaş kanserli hücre tüm bedene yayılıyor. İlahi planda insanlar yukarıyla sözleşme yaparlar ve insan olarak gelmek istediklerini dile getirirlermiş. Yani aslında bizim insan olarak dünyaya gelişimiz bir tekamül sıralaması içerisinde kendi isteğimizle gerçekleşen bir durummuş. Şayet, böyle bir dünyaya ve kötülerin çoğunluk olduğu bir ortama insan olarak gelmek benim tercihim ise beni de Allah bildiği gibi yapsın! Ne işin var kardeşim? Otur oturduğun yerde… Huriler, Nuriler, şakalar, espriler. Rahat mı battı da bedenlendin bu dünyada? Vardır bir nedeni diyorum. Hikmetinden sual olunmaz yine de :)