SANAT

Roman Robroek, Hollanda'nın güneyinden 31 yaşında ödüllü bir fotoğrafçı. 'Kentsel fotoğrafçılık' alanında, terk edilmiş yerlerin eşsiz fotoğraflarını çekiyor. Kentsel fotoğrafçılık yolculuğuna başladığında; çoğunlukla boş, terk edilmiş ve çürümüş binalar gördü.  Merak duygusunun onu etkilemesi çok uzun sürmedi. Bu binaların arkasındaki hikaye neydi? Orada kim yaşıyordu? Bu nesneler hangi amaca hizmet etti ve neden terk edildiler? Bu merak, onunla 'kentsel fotoğrafçılık' arasında yakın bir bağ oluşturdu ve Dünya'nın dört bir yanındaki pek çok güzel yeri ziyaret etti. Kapalı kapılar ardına bir göz atma fırsatının, hem rahatlatıcı hem de cazip bir deneyim olduğunu söyledi. 'Bir yere gittiğimde dikkat çekmemeye çalışarak ansızın çevreye dalıyorum, her adımı izliyorum ve her sese yakından bakıyorum.' Robroek; doğal ışıkla aydınlanan çeşitli binaların, kültürel mirasların ve anıtların iç ve dış kısımlarını benzersiz bir şekilde yakalama konusunda harikulade çalışmalar ortaya çıkartıyor. Benzersiz tasarımlı merdivenler, asla beklemeyeceğiniz bir odadaki detaylar veya pencerenin dışındaki rüya manzaralar... İşte karşınızda Roman Robroek'in kadrajından 'terk edilmiş yerler.'

Hiç Instagram'da gezinirken deja vu hissi yaşadınız mı? Bunun bir nedeni var; en çok beğenilen içerikleri gören, en çok beğenilen mekanları takip eden, kullanıcıların en çok verdiği pozları izleyen ve adına Insta Repeat denen bir sistem. Anchorage, Alaska'da yaşayan 27 yaşındaki anonim, bu sistemin arkasındaki beyinlerden biri.Aslen film sektöründe olan anonim şunları söyledi: “Insta Repeat'in amacı, medya oluştururken yakalanan trendleri birbirleriyle eşleştirmek ve kullanıcıların karşılarına benzer şekilde üretilmiş içerikler çıkarmak.Birçok maceraperestin keşfettiği devasa bir çöl olan Alaska'da yaşarken, o aynı yer ve senaryoların nasıl beslendiğini tekrar tekrar göstermeye devam etti.“Sanatçılar ve içerik oluşturucular kalıplara düşüyor. Ama ben Instagram'da olan şeyin daha aşırı olduğunu düşünüyorum.”Bu görüntülerin ardındaki ironiden zevk alıyor, çoğu zaman aynı şeyleri iddia eden diğer insanların neredeyse aynı fotoğrafları paylaştığında, genellikle 'özgünlük' ve 'yaratıcılık' ile ilgili popüler sloganlarla karşılaşıyorum.“Çekim için açık hava tipini seçtim çünkü yaşadığım yerde çok görüyorum ama daha da önemlisi, insanların tümünün aynılığına karşı olan “özgür' ve 'özgün” bir yaşam tarzını bu şekilde yansıttıklarını görüyorum. Anonim yaptığı şey karşısında bir miktar olumsuzluk yaşadı ancak sayfanın kimseyi eleştirmek ya da kötülemek amacında olmadığını belirtiyor.

Binlerce insan, çocukluklarını çizgi filmler olmadan hayal edemez ve özellikle Simpsons, kültür, medya ve halkın üzerinde büyük bir etkiye sahip olmuştur.Luie B, insanların hallerini Simpsons tarzında gerçeğe dönüştüren San Diego'lu bir illustratör. Sanatçı şovun sahibi şirketle bağlantılı değil, 'The Simpsons' portrelerini sosyal medya hesaplarında paylaşıyor. Springfield vatandaşlarına dönüşen gerçek kişilerin portreleri görenleri hayrete düşürüyor.

Kar ve buz her zaman mistik bir havaya sahip olmuştur, bu da İzlanda'yı büyüleyici bir yer haline getiriyor. New York'ta yaşayan fotoğrafçı ve yönetmen Drew Doggett, bu büyülü atmosferi “Efsaneler Diyarı'nda” adlı yeni fotoğraf serisinde yakalamayı başardı ve “bu topraklar ve atlar arasındaki benzersiz ilişkiyi” vurguladı.“Hayatım boyunca, yeryüzünde görülmesi neredeyse imkansız olan yerlere gitmeye çalıştım. İzlanda olağanüstü bir yer, atlar bu sıra dışı ve nefes kesici araziler için mükemmel komşular. İkisinin kombinasyonu gerçekten unutulmaz. İzlanda'ya fotoğrafçılık kariyerime ve çocukluğumdan beri sahip olduğum maceraya olan ilgimden dolayı gittim. Jules Verne'nin Deniz Altındaki Yirmi Bin Fersah, bir gün hayatımda macera istediğimi bilerek okuduğum ve sürekli okuduğum kitaplardan biri,” diye açıklıyor Doggett.“Hayvanları belgelemenin zorlukları dışında, İzlanda'nın hava koşullarının tahmin edilmezliği bu serinin oluşturulmasının en zor yanıydı. Ansızın bastıran yağmurlar karşısında sığınacak bir yer bulmamız gerekti.' Drew Doggett çalışmalarına bakanların 'nostaljik ve ilham verici” duygularını canlandırmayı umduğunu söylüyor. İşte fotoğrafçı Drew Doggett'in 'In the Realm of Legends' (Efsaneler Diyarı'nda) olarak adlandırdığı fotoğraf serisi.

Ukraynalı sanatçı Alla Mingaleva, klasik sanatın figürlerini modern dünyaya uyarladı. Ve çalışmalarını Instagram hesabında yayınladı. Ortaya gerçekten müthiş sonuçlar çıktığını söyleyebiliriz. Alla'nın tarihi bir figürü modern bir ortamla birleştirme şekli, onları sıradan insanlar gibi bir barda içki içerken, ofiste çalışırken, sokakta yürürken biçimlendirmesi ile gerçekleşmiş. Hatta Alla bu projenin en sevdiği kısmının tüm bu karakterleri bir ofis ortamına yerleştirmek olduğunu söylüyor.Gelin bu birbirinden ilginç çalışmalara beraber bakalım... 🤗