Yok Denilen Uygarlığımızın, Alay Edilen Kültürümüzün Saklı Olduğu Devlet: Göktürkler
Göktürkler, herkesin adını duyduğu fakat hakkında bilinenler sadece birkaç detaydan ve hükümdar isminden ibaret olan bir hakanlıktır. Bugünkü Türkiye'yi anlayabilmek için Türk Tarihini, Türk Tarihini kavrayabilmek için de Göktürkler anlamak bir zaruriyettir. İşte bu ana fikre istinaden, bu sefer herkesin sıkılmadan okuyup anlayabileceği bir şekilde Göktürkleri incelemeye karar verdik. İlginizi çekerse Göktürkler hakkındaki diğer yazıları da incelemenizi tavsiye ederiz:Türk Tarihinin İlk Yazılı Vesikası Orhun Kitabelerinden Öğüt Dolu 12 Alıntı10 Maddede Göktürklerin Başbelası: Çinli Casus Chang Sun Sheng ve Faaliyetleri
Engelli Çocukları Gaz Odasında Öldürüp, Cesetlerini Yakan Ölümcül Nazi Programı: T4
Ötanazi.Acı çekmeksizin, ağrısız bir ölüm. Ya da hayatından ümit kesilen veya tedavisi imkânsız hastanın, ağrı ve acı duymaksızın öldürülmesi.Bu tanım, sözlüklerde geçen hali. Fakat Almanya Nazisi için ‘ötenazi’ kavramı, çok başka anlamlara gelen bir ölüm şekli.Küçücük engelli çocukların, gaz odalarında zehirlenerek öldürülmesi sonra da yakılması anlamına gelen hatta…T4 programı da, bu sonsuz öldürme eyleminin adı…
Ramazan'ın Her Gününe Özel Anadolu'nun Dört Bir Yanından 29 Ulu Cami
Anadolu'nun her köşesinde adı ulu olan camiler mevcut. Bu camilerin tarihi 12. yüzyıla kadar gidiyor. Yapıldıkları tarihlerde bulundukları şehrin en büyük camisi olma özelliği taşıyan ulu camilere büyük cami anlamına gelen cami-i kebir ismi de verilmiştir. Anadolu beylikleri dönemine denk gelen bu mimari atılımdan hareketle ulu camilere Anadolu beyliklerinin mirası olarak görmek yanlış olmaz. Bu camilerin asıl amacı bayram ve cuma namazlarını şehirdeki tüm cemaatin bir arada kılmasına imkan sağlamaktır. Anadolu'nun dört bir yanından Ramazan'ın her gününe özel 29 ulu camiyi en samimi duygularınızı harekete geçirmesi için derledik.
Öğrenmeye Tam Gaz Devam: Ege ve Yunan Tarihi Hakkında İlk Kez Duyacağınız İlginç Bilgiler
Yunan Tarihi, herkesin en az birkaç kez duyduğu ve içerisinden bazı parçaları bildiği uzun bir konudur. Birçok kişi merak etse de kalın kitaplardan ürkerek bu tarihi okumaktan korkmaktadır. Biz yine burada, en sade şekliyle, sıkıcı detaylara takılmadan, ilgisi olanlar için Ege ve Yunan Tarihini kabaca özetlemeye çalıştık. Yunan coğrafyasında ilk arkeolojik kalıntıların bulunmasından itibaren Büyük İskender'in ölümüne kadarki süreci ele aldık.
Hakkında Pek Fazla Şey Bilmediğimiz Ellis Adası'ndan 35 Göçmen Fotoğrafı
Augustus Sherman 1892-1925 yılları arasında Ellis Adası'nda bir memur olarak çalışıyordu. İşi sayesinde, Amerika Birleşik Devletleri'ne giriş yapmak isteyen göçmenlerin fotoğrafını çekme fırsatı bulmuştu. Fotoğrafçılık eğitimi olmayan Sherman'ın AllThatIsInteresting'de bir araya gelen bu karelerine bakılırsa kendisi doğuştan yetenekliydi.
II. Mahmut'u Tahta Geçiren, Osmanlı'nın En Gizemli Sadrazamlarından Birisi: Alemdar Mustafa Paşa
Birçok Osmanlı padişahını tanırız, hiç yoksa bile adlarını duymuşuzdur. Bazı sadrazamlar vardır ki en az padişahlar kadar mühim işler başarmıştır. Fakat bu sadrazamların adı fazla bilinmez. Burada yazımıza konu olan Alemdar Mustafa Paşa tam da bu tipte bir şahsiyettir. Kendisinin dikkat çekici hayatını, Osmanlı Tarihi içerisindeki önemini, icra etmiş olduğu mühim ve enteresan işleri, en sade ve anlaşılır biçimde sizlere sunmaya gayret gösterdik.
Yakın Türkiye Tarihinden Muhtemelen Daha Önce Hiç Görmediğiniz 15 Görüntü ve Ses Kaydı
Tarih her zaman yazılı olarak karşımıza çıkmaz. Bazen bir resim, bazen arkeolojik bir bulgu; yakın dönemlerde ise ses kaydı veya bir video, bunların hepsi tarihi bir kaynaktır. Hatta resim, fotoğraf, video veya ses kayıtları, bazen yazıdan daha etkili olabilmektedir. Biz burada, Türkiye'mizin yakın tarihinin tozlu raflarında kalmış 15 video ve ses kaydını sizler için derledik. Listedeki yakın döneme ait videoları Associated Press arşivinden elde ettik. Bu tarihi materyalleri keyifle incelemenizi temenni ederiz.
Türk Tarihinin İlk Yazılı Vesikası Orhun Kitabelerinden Öğüt Dolu 12 Alıntı
Orhun Yazıtları, tarihimizin en değerli eserlerinden birisidir. 750'li yıllarda dikildiği tahmin edilen bu anıtlar, maalesef asırlar boyunca bulundukları yerde doğaya terk edilmişti. Yazıtlar kısa bir süre önce müzeye alınarak kapalı bir alanda muhafaza edilmeye başlanmıştır. Anıtlar hakkında kısa bir bilgi vermek gerekirse bunlardan Kül Tigin yazıtı, 732 yılında abisi Bilge Kağan tarafından kardeşi Kül Tigin'in vefatı anısına diktirilmiştir. Bilge Kağan Yazıtı ise 734'te vefatından bir yıl sonra, oğlu Tengri Kağan tarafından babasının anısına diktirilmiştir. Tonyukuk yazıtı ise bu iki anıtın bulunduğu yerden çok daha uzaktadır. Tonyukuk, Bilge ve Kül Tigin'in babalarına da vezirlik yapmış tecrübeli bir devlet adamıydı. Bu sebeple onun yazdırdıkları da çok mühimdir.Anıtların çevirileri için Muharrem Ergin ve Talat Tekin hocalarımızın eserlerinden faydalandık. Hocalarımızı rahmetle anarak, bize bu eserleri bıraktıkları için sonsuz teşekkür ediyoruz.
Ölümden Sonra Ruhun Yaşayacaklarını Anlatan Gizemli Bir Vesika: Tibet Ölüler Kitabı
M.Ö. 3200'lü yıllarda yazının keşfedilmesinden bu yana, bulunan bütün yazılı materyaller insanlığa yeni bir şey katmıştır. Bu yazılı materyallerin bazıları günümüzde halen gizemini korumaktadır. Bu gizemli eserlerden olan Voynich Elyazması en fazla tanınanlardan birisidir. Biz bu içerikte Voynich Elyazması gibi dili çözülemediği için değil, bilakis içerisinde yazılanlarla bir gizem oluşturan Tibet Ölüler Kitabı veya orijinal ismiyle Bardo Thodol'ü ele alacağız.