11 Maddede Açıklıyoruz: Neden Bazı İnsanlar Parayı Ne Olursa Olsun Tutamaz?
Bazı insanlar var, ne kadar kazanırlarsa kazansınlar cüzdanları hep boş, kartları hep limitte. Ay sonu gelsin de toparlanırım derler ama ay sonu geldiğinde yine eksiye düşerler.
Peki neden bazılarımız parayı elde tutmakta bu kadar zorlanıyor? Bu sadece savurganlık meselesi mi, yoksa altında yatan daha derin nedenler mi var? Gel, birlikte detaylıca bir bakalım.
1. Parayı yarınlar yokmuşcasına harcamak, en büyük tuzaklardan biri.
Bazı insanlar için para, sadece bugünü yaşamak için bir anahtardır. Yani biriktirmek ya da yatırım yapmak gibi kavramlar yoktur kafalarında. Bu biraz kaderci, biraz da anlık yaşama eğiliminden kaynaklanır.
Oysa para aynı zamanda geleceği kurmak, güvende hissetmek ve hedeflere ulaşmak için de bir araçtır. Eğer onu sadece harcamalık görüyorsan, elinde durmaması gayet doğal.
2. Bütçe planı yapmamak, arabayı haritasız sürmeye benzer.
Ne kadar kazandığını bilmek güzeldir ama neye ne kadar harcadığını bilmiyorsan, işte orada sıkıntı başlar. Pek çok insan “ya harcamıyorum ki” diye düşünür ama ay sonunda “nereye gitti bu para?” diye kendini sorgularken bulur. Çünkü aslında harcıyordur, sadece farkında değildir.
Kira, fatura tamam ama dışarıda içilen kahveler, markette sepete atılan “ufak tefek” şeyler… Bütçe yapmayan biri için bunlar görünmez ama ay sonunda hesaba etki eden şeylerdir.
3. Duygusal harcama alışkanlığı; moralin bozulduysa alışverişe, sevindiysen yemeğe.
Para sadece ihtiyaçlara değil, duygulara da harcanabiliyor. Kendini kötü hissedince alışverişe koşmak, iyi haber alınca kendini ödüllendirmek için dışarıda ziyafet çekmek… Bu gibi refleksler, aslında iç dünyadaki eksikleri maddi şeylerle doldurma çabası.
Biliyoruz iyi geliyor. Hiç yapmayalım değil tabii ki arada yapalım ancak dengede tutmak lazım. Aksi halde bu tür harcamalar kısa vadede iyi hissettirse de uzun vadede cüzdana pek yaramıyor.
4. Azıcık keyif de yapamayacak mıyım? bahanesiyle yapılan küçük harcamalar çığrından çıkabiliyor.
Kendini mahrum bırakmamak elbette önemli. Ama her küçük harcamayı bir kereden bir şey olmaz mantığıyla yapmak, sonunda büyük bir açık yaratıyor.
Her gün dışarıdan kahve almak, marketten tatlı bir şeyler almak, ay sonunda yüzlerce liraya denk gelebiliyor. Küçük harcamaların toplam etkisi bazen büyük harcamalardan daha fazla oluyor ama göz ardı edildiği için fark edilmiyor.
5. Finansal hedef belirlememek, paranın yönünü kaybettirir.
Nereye gitmek istediğini bilmeyen bir gemi, rüzgâr nereye eserse oraya sürüklenir. Para da aynen böyle. Şu kadar birikim yapacağım, 3 yıl sonra ev alacağım, çocuğum için fon oluşturacağım gibi net hedefler yoksa, para elde uzun süre kalmıyor.
Oysa bir hedef varsa, o hedefe ulaşma motivasyonu bile seni harcama yaparken iki kez düşündürür.
6. Kredi kartını doğru kullanmamak, gelecekten çalmak demek.

Kredi kartı, kontrol edilebildiğinde hayat kolaylaştırır. Ama kontrol kaybolduğunda adeta dipsiz bir kuyu haline gelir. Yeteri kadar taksitle her şeyi alabilirsin mottosuyla alınan eşyalar, ay sonunda kabarık ekstre olarak döner.
Minimumu ödenmiş birikmiş borçlarsa, faizle birlikte katlanır.
7. Ay sonunda toparlarım ya... dememek lazım.
Birçoğumuzda, ay başında harcamayı abartır çünkü ay sonu gelince maaşla her şeyin sıfırlanacağına inanırız. Bu, kısa vadeli düşünme eğilimidir. Seni sürekli sıfırlayan ama asla ilerletemeyen bir döngüye sokar. Para yönetimi, bugünü değil bütünü görmekle ilgilidir. Ayın 1’i ile 30’u aynı plan içinde düşünülmeli.
8. Onlar yapıyor ben neden yapmayayım? hiiiiiç dememek lazım!
Instagram, TikTok, YouTube… Sürekli birileri tatilde, sürekli birileri alışverişte. Biz neden olmayalım? İster istemez bu kıyaslama, seni görünür tüketim tuzağına sürüklüyor. Kendin için değil, başkalarına göstermek için harcamaya başlıyorsun. Bu da paranın çok hızlı akmasına neden oluyor. Oysa herkesin yaşam tarzı, geliri ve önceliği farklı. Kendi yolunu çizmeyi öğrenmezsen, başkalarının yolunda savrulursun.
9. Para biriktirmeyi erteleme.
Biraz daha kazanayım, o zaman birikime başlarım. Bu ayı bir atlatalım öyle başlarız...
Eğer 10 birim kazanırken biriktiremiyorsan, 20 birim kazandığında da biriktiremeyeceksin. Çünkü mesele miktar değil, alışkanlık. Birikim yapmayı bir gelir seviyesi değil, bir yaşam biçimi olarak görmek gerekiyor. Ne kadar küçük olursa olsun, düzenli birikim yapmak, finansal güvenin temelidir.
10. Finansal bilgi eksikliği, parayla sağlıklı ilişki kurmayı zorlaştırır.
Faiz oranı nedir, enflasyon nasıl etkiler, tasarruf hesabıyla yatırım hesabı farkı nedir... Bunlar sana çok teknik gelebilir ama aslında bunlar temel bilgiler. Parayı yönlendirebilmek için önce onu anlamak gerekir.
Ne yazık ki bu konular çoğu insan için karmaşık geliyor ve bu yüzden tamamen uzak duruluyor. Oysa birkaç temel bilgiyle bile paranı daha verimli yönetmek mümkün.
11. Disiplin yoksa, hiçbir sistem işe yaramaz.
İşin sonunda istediğin kadar bütçe yap, hedef belirle, plan oluştur… Eğer disiplinli bir şekilde bunlara sadık kalmıyorsan, işler yine sarpa sarar.
Finansal disiplin, biraz da kendinle yaptığın bir anlaşmadır. O anlaşmaya sadık kaldıkça güvende hissedersin. Disiplin, sadece finans değil, hayat yönetimidir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın