onedio
article/comments
article/share
Haberler
“Ah Dedem Zamanında Şurdan Bir Arsa Alsaydı…” Eskiden Mülk Sahibi Olmak Gerçekten Kolay mıydı?

etiket “Ah Dedem Zamanında Şurdan Bir Arsa Alsaydı…” Eskiden Mülk Sahibi Olmak Gerçekten Kolay mıydı?

Dedelerimizin zamanında emlak işleri ne kadar da farklıymış, değil mi? 'Ah be dedem, o zamanlar şuradan bir arsa alsaydı şimdi köşeyi dönmüştük!' diyenlerden misiniz? Yalnız değilsiniz! Peki, gerçekten de eskiden mülk sahibi olmak bu kadar kolay mıydı? Bu konuya birlikte bakalım!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Paranın değeri o zamanlar bambaşkaydı.

Onların zamanında paranın bir değeri vardı, altın gibi mübarek. Şimdiki gibi cep delik cepken delik durumu pek yoktu. Belki de bir maaşla koca bir arsa alınamıyordu ama o zamanın asgari ücretiyle bile bankadan kredi çekip ömür boyu borç ödeme derdiyle uğraşmadan, birkaç yıllık birikimle daha rahat ev sahibi olunabiliyordu. Yani, paranın alım gücü gerçekten de dudak uçuklatan cinstendi. Birikim yapmak şimdiki gibi imkansız bir hedef değil çok daha ulaşılabilir bir rüyaydı. Şimdiki gibi paran pul olmuyordu, değerini koruyordu.

Nüfus az, arazi çoktu yani toprak bolluğu vardı.

Eskiden nüfus bugünkü gibi patlama yapmamıştı. Şimdiki gibi her yer gökdelenlerle dolmamış, her köşeye rezidans dikilmemişti. Kısacası, arazi boldu, talep ise şimdikine göre çok daha azdı. İnsanlar şehir merkezlerinde kümelenmek yerine daha geniş alanlara yayılmıştı. Haliyle bu durum arsa ve ev fiyatlarını da daha makul seviyelerde tutuyordu. Elbette İstanbul gibi büyük şehirler bile bugünkü hallerinden çok uzaktı ve köy denebilecek kadar sakin yerlerdi, bu da fiyatları cazip kılıyordu. Dünyanın sonuna doğmuşuz be!

İnşaat maliyetleri şimdiki gibi uçmuyordu.

Şimdilerde bir ev inşa etmeye kalksan demirinden çimentosuna, işçiliğinden nakliyesine kadar her şeyin fiyatı uzaya fırlamış durumda. Eskiden ise inşaat maliyetleri bu kadar astronomik değildi. Malzemeler daha ucuzdu, işçilik masrafları daha düşüktü ve bürokrasi de bugünkü kadar karmaşık değildi. Bu da ev yapmanın ya da yaptırmanın genel maliyetini ciddi oranda düşürüyordu. Yani dedeniz bir arsa alıp üzerine kendi evini yapmaya kalksa şimdiki gibi bir servet harcamak zorunda kalmazdı.

Kredi çekmek diye bir şey lügatlarında yoktu.

Şimdilerde ev sahibi olmanın neredeyse tek yolu banka kredileri ama gelin görün ki eskiden bu kadar yaygın değildi. Dedelerin zamanında insanlar daha çok birikim yaparak hiç olmadı aile içi destekle ev sahibi olurlardı. Banka kredisi denilen kavram ya hiç yoktu ya da bugünkü gibi faizler ve ödeme planlarıyla dolu bir sistem değildi. Bu da insanlara borç yükü altına girmeden, kendi imkanlarıyla ev alma şansı sunuyordu. Kredi faizleri ve uzun vadeli borçlar, o zamanın gündeminde pek yoktu anlayacağınız.

Gelir düzeyine göre fiyatlar daha erişilebilir durumdaydı.

Günümüzde asgari ücretle ev kirası ödemek bile başlı başına bir dertken, eskiden gelir düzeyine göre ev fiyatları çok daha makul seviyelerdeydi. Birkaç yıllık maaş birikimiyle bir ev almak, şimdiki gibi 20-30 yıl banka borcu ödeme gerektiren bir durum değildi. Yani özetle, ortalama bir maaşla çalışan biri bile düzenli birikim yaparak bir süre sonra kendine ait bir mülke sahip olabiliyordu. Fiyat ve gelir dengesi şimdiki kadar bozuk değildi. Otomatik olarak bu da mülk edinmeyi daha ulaşılabilir kılıyordu.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Kentleşme çılgınlığı henüz başlamamıştı.

Kentleşme çılgınlığı henüz başlamamıştı.

O zamanlar şimdiki gibi her yer beton yığınına dönüşmemişti. Kentleşme henüz bu denli hızlı ve kontrolsüz bir şekilde ilerlemiyordu. Şehirler yavaş yavaş büyüyor, yeni yerleşim yerleri planlı bir şekilde oluşturuluyordu. Bu da arsa değerlerinin bugünkü gibi aniden fırlamasını engelliyordu. Herkes şehir merkezinde yaşamak zorunda hissetmiyor, daha sakin ve uygun fiyatlı yerlerde ev sahibi olabiliyordu. Özetle, şehir merkezine yakın olmak diye bir derdi yoktu çoğu insanın.

Teknoloji ve globalleşmenin etkisi yoktu.

Günümüzde teknoloji ve globalleşme, emlak piyasasını da derinden etkiliyor. Eskiden internet, emlak siteleri, yabancı yatırımcılar gibi faktörler yoktu. Emlak piyasası daha çok yerel dinamiklere göre şekilleniyordu. Bu da fiyatların spekülatif artışlardan daha az etkilenmesini sağlıyordu. Yabancıların toprak satın alması ve global ekonomik krizlerin emlak piyasasını doğrudan etkilemesi gibi durumlar pek söz konusu değildi. Her şey daha lokal bir düzeyde ilerliyordu.

Anlayacağınız işimiz dedelerimize göre çok daha zor!

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünden 2012 yılında mezun oldum. Televizyona olan ilgim çocukluk yıllarıma dayanıyor zira gerçek bir TV geek’i olduğumu söyleyebilirim. Uzun yıllar boyunca Türkiye’nin en bilinen televizyon kanallarından birinde içerik editörlüğü yaparak ekranın mutfağında yer alma şansı buldum. 2020 yılından bu yana da Onedio’da ilişkiler, teknoloji, müzik ve tabii ki televizyon odaklı içerikler üretiyorum. Yazarken sadece bilgi aktarmaktan ziyade okuyucunun kalbine dokunacak bir his bırakmayı önemsiyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
1
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın