Ülkemizde maalesef birçok aile, çocuklarını birey olarak görmekte zorlanıyor. Çocuklar genellikle “ailenin bir uzantısı” ya da “ailenin onurunu temsil eden varlıklar” olarak yetiştiriliyor. Bu anlayış, çocuğun kendi tercihlerini yapmasını, hayır demesini ya da farklı düşünmesini tehdit gibi algılatabiliyor. Özellikle kariyer seçimi, evlilik kararları ya da yaşam tarzı gibi konularda ailelerin müdahalesi oldukça yaygın. Sonuç olarak, çocukların birey olarak gelişmesi yerine, ailenin beklentilerine göre şekillenen “uyumlu çocuklar” yetiştirilmesi tercih ediliyor. Bu durum, hem özgüveni hem de sağlıklı sınır kurmayı engelliyor.
Takipçilerinden gelen mesajları okuyan bir içerik üreticisi, istemediğini belirtmesine rağmen evlendikten sonra eşinin ailesinin aile apartmanında yaşamak zorunda kalan takipçisinin hikayesini anlattı. Pek çok kişi kadına hak verse de aile apartmanının avantajları olduğunu savunanlar da oldu.
Buradan izleyebilirsiniz;
Aile apartmanı, Türkiye’de oldukça yaygın ama bir o kadar da tartışmalı bir durum.

Kimileri bunu avantaj olarak görürken kimileri ise özgürlüğü tamamen kısıtlayan bir durum olarak görüyor. Avantaj olarak, aile desteği her zaman yakındadır, özellikle çocuk büyütme sürecinde bu destek çok işe yarar. Ancak mahremiyetin sınırlı olması, sürekli göz önünde olma hissi, evlilikte çiftin sınırlarını korumasını zorlaştırabilir. Her gün aileyle iç içe olmak bazı çatışmalara da zemin hazırlayabilir. Bu yüzden, açık iletişim ve net sınırlar olmazsa bu durum evliliği yıpratabilir.
Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Aile apartmanında yaşayabilir miydiniz?
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın