Banyoda En Çok Unutulan 11 Temizlik Noktası
Banyo, evin hijyen mabedi gibi görünse de aslında birçok mikroorganizmanın bulunduğu, temizlikte en çok hile yapılan alanlardan biri. Zaten duş alırken temizleniyor zannettiğimiz yerler, çoğu zaman bakteriler için beş yıldızlı otel haline geliyor. Özellikle günlük temizlik rutininin dışında kalan detaylar, zamanla kokuya, küfe ve hatta sağlık sorunlarına bile davetiye çıkarabiliyor. İşte size banyonun temizlenirken en fazla unutulan noktaları! Esas temizlik derinlerde saklı sonuçta.
1. Duş perdesi ve askılığı.

Çoğumuz duş perdesini sadece süs gibi görüp yıllarca aynı şekilde kullanıyoruz. İşin aslı perde, her duşta nemle haşır neşir olduğundan dolayı bakteri ve küf için mükemmel bir üreme alanı haline geliyor. Üstelik sadece perde değil, onu taşıyan askılık da zamanla paslanıp mikrop barındırabilmekte. Yıkamayı aklımıza getirmediğimiz bu parçalar zamanla kötü koku ve tuhaf lekelerle uyarı vermeye başlıyor. Perdeler makinede yıkanabilirken, askılığı sirke veya karbonatla silmek kısa sürede çözüm yaratmış oluyor. Korkarız ki aksi halde mis gibi duş alıyorum sanarken küflü havayla ciğerlerinize zarar verebilirsiniz. Ayda bir kez yıkamayı alışkanlık haline getirmek şart!
2. Duş başlığı.

Suyun içinden geçtiği şey nasıl kirli olabilir ki diye düşünenler çok yanılıyor aslında. Duş başlıkları, suyun içinde yer alan kireç, mineral ve bakterilerin kolayca tutunabildiği yerlerden. Gözle görünmeyen tabakalar, zamanla suyun tazyikini düşürürken mikropları da beraberinde saçmaya başlıyor. Haftada bir sirkeli suda bekleterek veya karbonatla fırçalayarak temizleyebilirsiniz. Yıkanıyorum ama temizlenemiyorum hissinin kaynağı belki de budur, kimbilir. Temizlikte küçük detayları pas geçmemek gerek.
3. Diş fırçalık ve sabunluk.

Diş fırçalıklarının dibinde oluşan o yapışkan, gri tortuyu hatırladınız mı? İşte o, bakterilerin sevdiceği olan nemli kalıntıların ta kendisi. Özellikle diş fırçalarının alt kısmı, sürekli ıslak kaldığı için küf ve bakteri üretmeye fazlasıyla müsaitlik sağlıyor. Aynı şekilde sabunluklarda da zamanla sabun artıkları, tüyler ve toz birleşerek hijyen faciasına dönüşüyor. Haftalık olarak sabunluğu boşaltıp yıkamaklı, diş fırçalıkları için de dezenfektanlı bir bez kullanarak temizlik işlemi gerçekleştirilmeli. Bir de sıvı sabun kullanıyorsanız pompa kısmını da mutlaka silmelisiniz. El temizliğiyle başladık, alet temizliğiyle bitirelim.
4. Havluluk ve askılıklar.

Havlumu temiz tutuyorum diyorsun ama onu astığın yerin ne durumda olduğunu hiç kontrol ettin mi? Havluluklar, sürekli nemle temas ettiği için paslanma, toz tutma ve bakteri üretme potansiyeli taşıyor. Özellikle metal olanlarda zamanla pas ve sararmaya sebep oluyor. Söylemeden geçmeyelim, askılıklar da toz biriktirir ve havlulara bu toz kolayca geçebilir. Haftalık olarak nemli bezle silmelisiniz, Gerekiyorsa anti-bakteriyel spreyle desteklemek de güzel bir opsiyon.
5. Duş zemini köşe birleşimleri.

Göz hizasında temizlik iyi ama yer hizası da en az onun kadar önemli. Duşakabin veya küvetin zeminle birleştiği köşeler, genellikle temizlik sırasında es geçiliyor. Ama bu alanlar sabun artıkları, saç ve vücut yağlarının biriktiği bakteri cennetleri. Özellikle silikon kenarlarda zamanla kararma, küf oluşumu ve kötü koku meydana geliyor. Not olarak ekleyelim, silikon yerleri 6 ayda bir yenilemek çok büyük fark yaratacaktır. Temizliğin en sinsi düşmanı hep köşelerde saklanır zaten.
6. Banyo havalandırma fanı.

Temizliğin görünmeyen kahramanı havalandırma sistemleri, aslında tozun ve nemin buluşma noktası. Fanların üstü zamanla toz, saç ve küf ile kaplanıyor. Bu birikintiler sadece kötü kokuya neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda banyoda hava kalitesini de ciddi şekilde düşürüyor. Havalandırma sistemlerini ayda bir söküp içini temizlemelisiniz. Özellikle alerjiniz varsa bu pek önemli hale geliyor.
7. Banyo çöp kovası ve kapağı.

İçine sadece kuru çöpler atılıyor sanılan banyo çöp kutuları, aslında mikropların ve kötü kokuların merkez üslerinden biri. Özellikle ped, kulak çubuğu gibi ürünlerin atıldığı bu kutuların içi kadar kapağı da düzenli bir şekilde temizlenmeli. Genelde göz ardı edilen bu alanlarda bakteriler hızla çoğalıyor. Haftada bir çamaşır suyu veya sirke yardımı ile temizleyip, torbasını da değiştirmeyi unutmamalısınız. Kapağını hep kapalı tutmayı da atlamayın.
8. Lavabo altı dolap içi.

Geldik zaten gözükmüyor diyerek yıllarca temizlik malzemelerini tıkıştırdığımız çilekeş lavabo altı dolapları da rutubet ve küfün etkisi altına girebiliyor. Özellikle de sıvı temizleyicilerden sızan damlalar, zamanla dolap tabanını çürütüyor ve kötü koku oluşturuyor. Bir de nem var tabii ki. Ayda bir dolabı boşaltıp havalandırın.
9. Banyo paspası ve kaydırmazlar.

Ayağımızı bastığımız yerin temiz olduğunu varsayıyoruz ama o paspaslar her duş sonrası ıslanan, kuruduğunda ise toz ve saç biriktiren bir yapıya sahip. Sık sık yıkanmayan paspaslar, zamanla küflenmeye başlıyor. Kaydırmaz tabanlı olanlar ise alttan nem tutarak bakteri oluşumuna neden oluyor. Unutmayın ki temiz ayaklar kirli paspasta durmamalı. Altını üstünü bir silkeleme zamanı gelmedi mi?
10. Banyo kapı kolu ve ışık düğmesi.

Temizlikte en çok unutulan yerlerin başında, bizzat temizlik öncesi dokunduğumuz alanlar geliyor yani kapı kolları ve düğmeler! Ellerimizle taşıdığımız bakteri ve kir, bu yüzeylerde birikiyor. Ortak kullanılan banyolarda bu alanlar hastalık bile taşıyor. Haftalık olarak ıslak mendille silmek yeterli.
11. Tavan ve fayans üst kenarları.

Göz hizasının üstünde kalan yerleri ne yazık ki çoğumuz unutuyoruz. Oysa bu alanlarda zamanla buharın etkisiyle sararma, kireç lekesi ve hatta örümcek ağı bile oluşuyor. Tavan kenarları ve fayans bitişleri nemli bezle silinmediğinde, bakteri barınaklarına dönüşüyor. Bu bölgeleri ayda bir gözden geçirmelisiniz.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın