Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray, İstanbul'da Kurulmasaydı Bu Kadar Başarılı Olur muydu?
Eğer Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray İstanbul dışında bir şehirde kurulmuş olsaydı, bugün yine bu kadar büyük ve başarılı kulüpler haline gelebilirler miydi? İstanbul’un sunduğu sosyo-ekonomik ve kültürel avantajlar, bu üç kulübün büyümesinde ne kadar etkili oldu? Başka bir şehirde, aynı imkanlara ve potansiyele sahip olmaları mümkün müydü? Türk futbolunun en güçlü markaları arasına girmelerini sadece sportif başarıyla açıklamak yeterli mi? Yapay zeka ile bu soruya cevap aradık.
İstanbul, üç büyük kulübe ev sahipliği yapıyor.
69 sezonluk lig maratonunun 61'inde İstanbul imzası var. Diğer sekiz sezon 7'si Trabzon, biri de Bursa'nın şampiyonluğu ile sonuçlandı. 61'in birini Başakşehir kazanırken; 60 şampiyonluk üç takıma bölündü.
Peki ya İstanbul'da yüz yılı aşkın önce kurulmasalardı?
Başakşehir'in 2010 sonrası İBB ismini değiştirerek kurulması bir yanı bu üç kulp 1903, 1905 ve 1907 tarihlerinde kuruldu. Tarih sahnesine çıkışlarıyla birlikte cumhuriyetin kurulmasını takip eden yıllarda büyük başarıların mimarları oldular. Peki bu takımlar İstanbul'da değil de bir Anadolu şehrinde kurulsa bu kadar başarılı olurlar mıydı diye yapay zekaya sorduk. Olamazlardı dedi. İşte sebepleri...
Ekonomik sebeplerle...
İstanbul, Türkiye’nin ekonomik merkezi. Reklam gelirleri, sponsorluklar, medya ilgisi ve taraftar kitlesi açısından İstanbul çok büyük bir avantaj sağlıyor. Eğer bu kulüpler Ankara, İzmir, Adana gibi büyük şehirlerde bile kurulmuş olsaydı, yine güçlü olabilirlerdi ama bugünkü kadar uluslararası tanınırlık ve finansal güç yakalamaları zor olurdu.
Medya ve kamuoyu etkisi sebepleriyle...
Türkiye'deki medya merkezleri İstanbul’da yer alıyor. İstanbul takımları, medya üzerinden daha fazla görünürlük kazanıyor. Başka bir şehirde olsalardı, ulusal basında bu kadar ön plana çıkmaları kolay olmayabilirdi.
Örnek: Trabzonspor büyük bir camia ama medya gücü İstanbul kulüplerinin çok gerisinde kalıyor.
Tarihi ve kültürel sebeplerle...
Bu üç kulüp, Osmanlı ve erken Cumhuriyet döneminde İstanbul'un merkezi konumundan çok beslendi. İstanbul'da okullar, yabancı etkiler, diplomatik çevreler ve liman bağlantıları bu kulüplerin erken dönemde Avrupa takımlarıyla temas kurmasını ve farklı spor kültürleriyle buluşmasını sağladı. Anadolu’daki bir şehir bu etkileşimi sağlayamazdı.
Taraftar potansiyeli gibi sebeplerle...
İstanbul’un göç alan yapısı sayesinde bu kulüpler çok geniş ve heterojen bir taraftar kitlesine ulaştı. Eğer bir Anadolu şehrinde kurulmuş olsalardı, muhtemelen daha lokal kalırlardı. Bugünkü gibi Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca taraftarları olmazdı.
Sonuç...
Muhtemelen bölgesel başarıları olan önemli kulüpler olabilirlerdi ama bugünkü gibi “Türkiye’nin en büyüğü” olamazlardı.
Belki Bursaspor, Trabzonspor, Adanaspor gibi güçlü yerel kulüpler seviyesinde kalabilirlerdi. Bu büyüklüğün en temel dayanağı İstanbul’un sunduğu nüfus, ekonomi, medya ve kültürel etki.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Küme Düşürülen Lyon'a Yardım Eli Rakibi PSG'den Geldi
Yorum Yazın
Bunu bilmek için yapay zekaya gerek yok ki.
ilgili çekici bir başlık ve boş içerik