Bir Katliamın Anatomisi: 2 Temmuz 1993 Madımak Oteli'nde Yaşananlar
“Güneşin ak yüzüne bir duman çöktü
Bir türkü çığlıkla ateşe düştü
Kuytu bir köşede bir çiçek küstü
Döktü yaprağını boynunu büktü
Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz
Bilmez misin ki türküler yanmaz
Şu Sivas'ın elinde sazım çalınmaz
Güllerim yandı yüreğim dayanmaz...”
Madımak katliamının üzerinden 32 yıl geçti. 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta düzenlenecek Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne giden 33 aydın, bir grup gerici tarafından “Sivas laiklere mezar olacak” sözleriyle yakılarak öldürüldü. İnsanlık tarihine kara leke olarak Sivas Katliamı’na bugün bir kez daha ölenler anılıyor, katiller lanetleniyor.
2 Temmuz 1993'te 33 aydının ölümü kameralara böyle yansıdı. İnsanlar diri diri yakılırken dışarda bulunan gericilerin "Cehennem ateşi", "Yakın" sözleri...
2 Temmuz 1993’te Ne Oldu? Madımak Olayı Nedir?

1993 yılında Sivas’ta düzenlenen dört günlük Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri’ne, çoğunluğu Alevilerden oluşan yazarlar, sanatçılar ve düşünürler söyleşilere katılmak, kitaplarını imzalamak, eserlerini paylaşmak üzere davet edildi. Şenliğin açılış günü olan 1 Temmuz’da konuşma yapan isimlerden biri de yazar Aziz Nesin’di.
Olaylardan iki gün önce, kentte dağıtılan bir bildiride Aziz Nesin’in Aydınlık gazetesinde yayımlamaya başladığı “Şeytan Ayetleri” kitabına atıf yapılmış; Nesin açık şekilde hedef gösterilmişti. Aynı bildiride dönemin valisi Karabilgin’in etkinliklere destek vermesi de sert biçimde eleştiriliyordu. Aziz Nesin için “Müslümanlarla alay edercesine şehirde dolaşıyor” ifadeleri kullanılmıştı.
2 Temmuz Cuma günü, namaz çıkışında kalabalık bir grup etkinliklerin düzenlendiği kültür merkezine doğru yürüyüşe geçti. “Sivas laiklere mezar olacak” sloganlarının atıldığı kalabalık, yeni dikilen “Halk Ozanları” heykelini de hedef aldı; heykel yıkıldı, yerlerde sürüklendi.
Yaklaşık iki saat sonra otelin içi de ateşe verildi. Kalabalık dağılmadı; aksine, otel yanarken sloganlar ve tezahüratlar sürdü. İhlas Haber Ajansı tarafından olay yerinde kaydedilen görüntülerde, bazı kişilerin “Yakın!” diye bağırdığı, bir başkasının ise alevleri gördüğünde “Cehennem ateşi işte!” dediği net bir şekilde duyuluyordu.
Gün boyu devam saldırılarda otel önünde 15 bini aşkın gericinin toplandığı resmi raporlarda yer aldı. Saldırganlar Cuma namazından ellerinde benzin bidonlarıyla çıkarak gözlerini kırpmadan 33 kişiyi diri diri yaktı.
Madımak Oteli’nin önündeki araçlar ateşe verildi, otelin camları kırıldı, içeridekiler büyük bir tehlike altındaydı.
Bölgeye güvenlik ekiplerinin geç geldiği ve hiç müdahalede bulunmadığı katliamın görüntülerinde yer alıyor.
2 Temmuz 1993 günü saat saat yaşananlar:

30 Haziran – 1 Temmuz 1993
Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri başlıyor.
Türkiye'nin dört bir yanından Alevi sanatçılar, ozanlar, yazarlar ve aydınlar Sivas’a geliyor.
Katılımcılar arasında Aziz Nesin, Metin Altıok, Hasret Gültekin, Muhlis Akarsu gibi isimler yer alıyor.
Etkinlik programı basına yansıyor. Aziz Nesin’in Salman Rüşdi’nin Şeytan Ayetleri kitabını çevirmekte olduğu bilgisi duyuluyor.
2 Temmuz 1993 – Cuma
11.00 – 12.00
Cuma Namazı – Sivas Ulu Camii
Cuma namazından çıkan bir grup gerici “Aziz Nesin dışarı!”, “Sivas Aziz’e mezar olacak” gibi sloganlarla yürüyüşe başlıyor.
Kalabalık giderek büyüyor, valilik binası önünde toplanıyor.
13.30 – 14.00
Valilik önünde protesto
Kalabalık, Madımak Oteli’ne doğru yöneliyor.
O sırada otelde 100’den fazla sanatçı, gazeteci ve katılımcı bulunuyor.
Polis, göstericileri engellemekte yetersiz kalıyor.
14.00 – 18.00
Madımak Oteli önünde saldırı
Gericiler otelin önünü kuşatıyor, taşlar ve sloganlarla binayı hedef alıyor.
Saatlerce süren bu kuşatma sırasında saldırganlar, otelin alt katına kadar giriyor.
Otel binası ateşe veriliyor. Alevler kısa sürede binayı sarıyor.
18.00 – 20.00
İtfaiye ekipleri geç müdahale ediyor.
Görüntülerde güvenlik güçlerinin saldırganlara müdahale etmediği görülüyor.
Otel içinde mahsur kalanlar, dumandan zehirleniyor veya yanarak can veriyor.
Bazı kişiler, otel çatısından kurtarılıyor.
Yazar Aziz Nesin, Salman Rushdie’nin “Şeytan Ayetleri” romanının çevirisini Türkçe yayımlayacağını açıklaması nedeniyle gericilerin hedefi oldu.

2 Temmuz 1993’te, Sivas’taki Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında şeriat isteyen gericilerin katliamında Aziz Nesin sağ olarak kurtuldu.
Müjdat Gezen 2015 yılında Kafa dergisinde yazdığı yazıyla Aziz Nesin’in katliam dair aktardıklarını kaleme almıştı. Gezen’in yazdıkları şöyleydi:
Aziz Nesin’e çok tehdit gelirdi. Konuşurduk, “Korkmuyor musun?” filan diye... Aziz Abi de “Oğlum bizim korku duvarını çoktan aştık” derdi. Sivas Madımak olayında çok endişelendim. Saatlerce telefonla arayıp, ulaşmaya çalıştım. En sonunda Ankara’daki evinde buldum. “Abi korktun mu” dedim. “Korktum” dedi ve çok can acıtıcı bir söz söyledi: “Yakılarak ölmekten korktum Müjdat...” Ve sonra o gün yaşadıklarını anlatmıştı. Madımak’taki oda arkadaşıyla birlikte üstlerini ıslatmışlar.
Oda arkadaşı demiş ki, “Gel şu yatağa sırtüstü yatalım cesedimizi bulanlar korktuğumuzu anlamasınlar.” Tüylerim diken diken olmuştu bunu Aziz Nesin’den dinlediğimde...
Aziz Nesin, öldüğünde gömüldüğü yerin bilinmesini istemiyordu. Böyle bir vasiyeti vardı. Nedeni ise kabir ziyaretine karşı olmasıydı. O yüzden öldüğünde onu gömmeden bir gece önce 7 tane çukur kazdırdık. O çukurlardan bir tanesine gömülecek, kimse de hangisi olduğunu bilmeyecekti. Oğulları Ali ile Ahmet basını meşgul ederken ben arkada ambulanstan naaşı indirdim ve gömeceğimiz yere doğru ilerlemeye başladım.O sırada bir baktım uzaktan helikopter sesi geliyor. Hemen oradaki görevli çocuğa “Çabuk bulunduğumuz yere göm üstünü de greyderle kapa...” Apar topar gömdük. Biz de aynı anda bütün çukurları kapatmaya başladık. Böylece helikopterden film çekenler Aziz Nesin’in naaşının hangi çukurda olduğunu anlayamadılar. Sadece ailesine ve çok merak eden birkaç yakın dostumuza “Buraya gömdük bilginiz olsun” dedim onlar dışında da kimse bilmedi, bilmeyecek nereye gömüldüğünü... Ara sıra gittiğim zaman onu ziyaret ediyorum. Orada yatıyor şimdi üzerinde de çocuklar oynuyor.
Madımak merdivenlerinde üç şair… Behçet Aysan, Uğur Kaynar, Metin Altıok…

Madımak katliamında öldürülen 33 yazar, türkücü ve aydının isimleri şöyle:

Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
Muhibe Akarsu - 44 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
Gülender Akça - 25 yaşında
Metin Altıok - 53 yaşında, şair, yazar, felsefeci
Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı
Sehergül Ateş - 30 yaşında
Behçet Sefa Aysan - 44 yaşında, şair
Erdal Ayrancı - 35 yaşında
Asım Bezirci - 66 yaşında, araştırmacı, yazar
Belkıs Çakır - 18 yaşında
Serpil Canik - 19 yaşında
Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
Nesimi Çimen - 62 yaşında, şair, sanatçı
Carina Cuanna Thuijs - 23 yaşında, Hollandalı akademisyen
Serkan Doğan - 19 yaşında
Hasret Gültekin - 22 yaşında şair, sanatçı
Murat Gündüz - 22 yaşında
Gülsüm Karababa - 22 yaşında
Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
Koray Kaya - 12 yaşında
Menekşe Kaya - 15 yaşında
Handan Metin - 20 yaşında
Sait Metin - 23 yaşında
Huriye Özkan - 22 yaşında
Yeşim Özkan - 20 yaşında
Ahmet Özyurt - 21 yaşında
Nurcan Şahin - 18 yaşında
Özlem Şahin - 17 yaşında
Asuman Sivri - 16 yaşında
Yasemin Sivri - 19 yaşında
Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
İnci Türk - 22 yaşında, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencis
2 otel çalışanı da katliamda yaşamını yitirdi:
Ahmet Öztürk - 21 yaşında
Kenan Yılmaz - 21 yaşında
Katliamda hayatını kaybedenlerin en yaşlısı 66 yaşındaki edebiyatçı Asım Bezirci, en genci ise folklor ekibinde yer alan 12 yaşındaki Koray Kaya’ydı.
Dönemin siyasilerinin katliamı alkışlamadığı kaldı! Tansu Çiller, otel dışındaki 'halkın' zarar görmemesine seviniyordu...

2 Temmuz olaylarında Süleyman Demirel’in yerine göreve gelen Tansu Çiler’in görevi devralmasının üzerinden 1 hafta geçmişti. Çiller, Madımak Oteli’nde yaşananlarından ardından 'Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise olayın ‘münferit olduğunu’ iddia etmiş ve 'Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş... Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır... Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır” diye konuşmuştu.
İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ise Aziz Nesin’i 'Aziz Nesin'in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir” sözleriyle hedef göstermişti.
İnsanlık 2014 yılında zamanaşımına uğradı!

1993 yılında yaşanan Madımak katliamı davası 2014 yılına geldiğimizde zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldı. Kitle örgütleri ve bazı siyasi partiler ‘insanlık suçlarında zaman aşımının kaldırılmasını’ talep etti.
Mahkeme Başkanı ise 'İnsanlık suçunda zaman aşımı olmaz ama bu suçu işleyenler kamu görevlisi değil sivil oldukları için davanın düşmesine karar verilmiştir' dedi.
Sivas Katliamı'na ilişkin firari 3 sanığın yargılandığı son davada da karar 14 Eylül 2023'te çıktı. Mahkeme heyeti, davanın düşmesine karar verdi.
Sosyal medyada ölenler #UnutmaMadımakAklımda etiketiyle anılıyor.

👇🏻

👇🏻

👇🏻

👇🏻

👇🏻

👇🏻

👇🏻

👇🏻

👇🏻

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
bu gerici yobazların torunları da Leman Dergisini yakmaya çalıstı bunların zihniyeti değişmez. Solingen'de yakan Nazilerle bunlar kardeştir...
işine bak gevşeklik yapma gerici de sensin yobaz da sensin emniyet müdürü neden bütün polisleri (16 polis hariç) stadyuma maç güvenliği için götürüyor jandar... Devamını Gör
bundan tam 32 yıl önce bir "öfkeli kalabalık" sivas'ta insanları diri diri yakmıştı. öfkeli kalabalıkların aklı yoktur, vicdanı yoktur, dini yoktur. öfkeli k... Devamını Gör
Şimdi bu şeytandan bozma insanlara kabir hayatından sonra cennet kapıları açılacak. İpekten elbiseler giyecek, şarap akan ırmaklardan şarap içecek, genç hizm... Devamını Gör