onedio
article/comments
article/share
Haberler
Bir Zamanlar Facebook’ta Herkesin Yaptığı 10 Paylaşım

etiket Bir Zamanlar Facebook’ta Herkesin Yaptığı 10 Paylaşım

2004 yılında hayatımıza giren Facebook, sosyal medya uygulamaları açısından ilkimizdi. Herkes bir sürü paylaşım yapar, ilkokul arkadaşlarına rahatlıkla ulaşırdı. Yapılan paylaşımlar bu zamandan bakınca komik görünüyor ama inanın hala bunları beğenip paylaşım yapanlar var. Facebook zaman tüneline birlikte giriyoruz. Başlayalım!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

1. Bilimsellikten uzak olan ama içimizi rahatlatanlar.

1. Bilimsellikten uzak olan ama içimizi rahatlatanlar.

Kulağa soğan sokma, elma sirkesiyle tansiyon düşürme ve brokolinin inanılmaz faydaları gibi paylaşımlar sıklıkla tekrarlanırdı. Şimdilerde bayrağı Facebook'ta kalan yaşlı büyüklerimize bıraktık.

2. 'Şu an ne yapıyorsun?' sorusuna verilen aşırı detaylı yanıtlar.

2. 'Şu an ne yapıyorsun?' sorusuna verilen aşırı detaylı yanıtlar.

Facebook’un o ilk zamanlarında herkes kendi mini blogunu yazıyor gibiydi. “Elimde çay, dışarıda yağmur…' , 'Bugün biraz hüzünlüyüm” tarzında cümleler, sanki Orhan Pamuk’la ortak yazılmış gibi ciddi bir hava taşırdı. Sadece ne yaptığımızı değil, ne hissettiğimizi de yazıya döker, altına da bir iki :( iliştirirdik. Hatta hava durumunu yazmazsak arkadaşlarımız endişelenirdi. Şimdiki gibi estetik story yoktu, o yüzden her duygumuzu kelimelere dökerdik. Bugün dönüp okuyunca ne alaka desek de durum böyleydi o zamanlar.

3. 'Şu etkinliğe katılıyor' paylaşımları.

3. 'Şu etkinliğe katılıyor' paylaşımları.

Konser, tiyatro, ev partisi, hatta kahve içerken Facebook'ta bir etkinliğe katıldığını paylaşmak, hem ben buradayım demekti. Etkinliğe gitmesen bile katılıyor butonunu tıklamak sosyal bir duruştu. Arkadaşlarımız, sen de mi gidiyorsun diye yorum atar, biz de belli değil ama istiyorum diye pasif bir heyecanla yanıt verirdik. Bazen sırf crush’ın etkinliğine katıldı diye “ben de diyerek umutsuz bir yakınlaşma başlatılırdı. Bugünlerde etkinlik bildirimi anca bilet alınca yapılıyor ama o zamanlar belki giderimin bile ilanı vardı.

4. Herkesi gaza getiren zincir paylaşımlar.

4. Herkesi gaza getiren zincir paylaşımlar.

O dönemler birbirimizi gaza getirdiğimiz, zincir paylaşımları çokça yapardık. Seviyoruz bu hayatı!

5. Özlü sözlü postlara bayılırdık.

5. Özlü sözlü postlara bayılırdık.

Söylemeden geçmeyelim, bu paylaşımı yapan kişiler postlarını önce kendileri beğenirdi. Hayırlı cumalar, güzel sabahlar paylaşımları havada uçuşurdu resmen.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

6. O dönemde Youtube'u kırıp geçiren, çok izlenen videoları herkes paylaşırdı.

6. O dönemde Youtube'u kırıp geçiren, çok izlenen videoları herkes paylaşırdı.

'Oh Charlie, bit my finger!' repliğini nasıl unutabiliriz ki? O zamanlar, şimdiki gibi komik videolar sel olup akmıyordu. Bir kaç tane olan ve herkesin döne döne paylaştığı bu videolar bizleri çok eğlendirirdi.

7. Arkadaşları, çizgi film görsellerine etiketleme paylaşımlarını çok severdik.

7. Arkadaşları, çizgi film görsellerine etiketleme paylaşımlarını çok severdik.

Bir görsel, üzerinde 10'dan fazla, farklı çizgi film karakteri…Hepsine karakterine göre arkadaşlarımızı etiketlerdik. Bu paylaşımlar, arkadaşlar arası gizli bir karakter testi gibiydi. Bazen etiketlenince sevinirdik, bazense beni niye Gargamel yapmış bu ya diye içten içe alınırdık. Etiket savaşları çıkar, görselin yorumları resmen mahalle sohbetine dönerdi. Şimdi storylerde anket yapıyoruz ama o zamanlar herkesin karakteri Facebook’ta çizgi filmle ölçülürdü.

8. Doğum günü kutlama bombardımanları.

8. Doğum günü kutlama bombardımanları.

Birinin doğum günü Facebook'ta kutlanmazsa resmen yok sayılmış hissedilirdi. Nice mutlu yıllara klişeleriyle dolu bir duvar görmek, o günün en büyük moral kaynağıydı. Bazen hiç konuşmadığın insanlar bile kutlardı çünkü hatırlatma vardı! En yakın arkadaşlar uzun yazılar yazarken, diğerleri iyi ki doğdun canım ile işi bitirirdi. O kadar çok kutlama olurdu ki, bildirimler çılgınca akardı.

9. Nasıl hissettiğimizi fütursuzca paylaşırdık.

9. Nasıl hissettiğimizi fütursuzca paylaşırdık.

O zamanlar şimdilerde olduğu gibi her anımız sosyal medyada değildi. Tüm saflığımızla nasıl hissettiğimizi durum kısmında paylaşırdık. Otomatik gelen his tanımları vardı.

10. Oynadığımız oyunlar için bol bol can isterdik arkadaşlarımızdan.

10. Oynadığımız oyunlar için bol bol can isterdik arkadaşlarımızdan.

“Lütfen bana can gönderin!”, “20 level atladım” cümleleriyle dolu bir haber kaynağı… Candy Crush oynayan biriysen, arkadaş listen sana potansiyel can vericiydi. Her paylaşım, bir sonraki seviyeye geçmek için alınan stratejik bir adımdı. Hatta bu yüzden Facebook’ta hiç tanımadığımız insanları ekleyip “can alışverişi yapardık. Oyunu oynamasan bile gelen bildirimden kaçamazdın. Şimdilerde uygulamaya izin ver demek bize soğuk gelirken, o zamanlar her şeyimizi veriyorduk.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünden 2012 yılında mezun oldum. Televizyona olan ilgim çocukluk yıllarıma dayanıyor zira gerçek bir TV geek’i olduğumu söyleyebilirim. Uzun yıllar boyunca Türkiye’nin en bilinen televizyon kanallarından birinde içerik editörlüğü yaparak ekranın mutfağında yer alma şansı buldum. 2020 yılından bu yana da Onedio’da ilişkiler, teknoloji, müzik ve tabii ki televizyon odaklı içerikler üretiyorum. Yazarken sadece bilgi aktarmaktan ziyade okuyucunun kalbine dokunacak bir his bırakmayı önemsiyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın