onedio
article/comments
article/share
Haberler
Bize Bir Enstrüman Seç, Sana Tanıman Gereken Bir Şarkıcı Önerelim!

etiket Bize Bir Enstrüman Seç, Sana Tanıman Gereken Bir Şarkıcı Önerelim!

Kabul edelim ki herkes müzik dinliyor ama biraz daha yakından bakınca kimin hangi tınıya daha yakın olduğunu anlamak mümkün. Bir enstrüman seçerek sesiyle başka bir evrenin kapısını aralayabilecek bir sanatçıyla tanışmanı sağlayacağız! Sonuçlarda tanıyor olsan da “Bu şarkıcıyı biliyordum ama unutmuşum.” dedirten, tanımıyorsan da “İyi ki tanımışım!' dedirten isimler var!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Hadi bir enstrüman seç!

Laufey!

Laufey!

Yumuşak vokali, retro havası ve sade caz düzenlemeleriyle yeni neslin gece modu favorilerinden. İzlanda ve Çin kökenli, Berklee mezunu bir yetenek. Klasik müzik altyapısını günümüz lo-fi dünyasına taşıyor. Şarkılarında sık sık aşkın yalnız tarafını anlatıyor ama bunu “Herkesin başına gelir.” der gibi sakin bir tonla yapıyor. Özellikle akustik performanslarında sesi âdeta bir battaniye gibi.

Tamino!

Tamino!

Belçikalı-Lübnanlı, hem yakışıklı hem gizemli kontenjanından giriyor ama olay sadece dış görünüş değil. Sesi derin, dramatik ve tüyleri diken diken eden cinsten. Jeff Buckley ile karşılaştırılıyor sık sık ama o kendi yolunu çizmiş durumda. Ortadoğulu müzikal kökleri ile batı ezgilerini zarif bir şekilde harmanlıyor. Şarkılarında ney sesi duyman da mümkün, distorsiyonlu gitar da. Yani hem mistik hem modern.

Mitski!

Mitski!

Japon-Amerikalı bu indie kraliçesi, âdeta “Duyguların Sesi” gibi çalışıyor. Şarkı sözleri bazen yalnızlık, bazen sevgi ihtiyacı, bazen de “Her şeyi bırakıp kaçsam mı?” hissi üzerine kurulu. Sahne performansı ve klipleri görsel olarak çok güçlü. Sık sık müzikten uzaklaştığını açıklasa da sonra yine bomba gibi dönüyor. Müziğiyle kendini ifade eden ve aynı anda hem kırılgan hem güçlü durabilen ender isimlerden.

Arlo Parks!

Arlo Parks!

Şiirle müziği birleştiren Londralı genç bir yetenek. 2000 doğumlu ama yaşına rağmen kelimelere hâkimiyeti şaşırtıcı. Şarkılarında akıl sağlığı, aidiyet, aşk ve büyüme gibi konuları işliyor. R&B, neo-soul ve indie-pop arasında zarifçe dolaşıyor. BBC ve Mercury Prize gibi ciddi ödüllerle çoktan parladı ama hâlâ mütevazı bir tonda üretmeye devam ediyor. “Yanındayım.” hissi veren nadir seslerden biri.

Sevdaliza!

Sevdaliza!

İran asıllı Hollandalı sanatçı, müziği kadar klipleri ve sahne tasarımlarıyla da âdeta bir sanat projesi gibi. Elektronik tınılarla derin vokalleri birleştiriyor. Felsefe, kadınlık, beden ve güç gibi temaları hem sözlerinde hem görsellerinde sıkça kullanıyor. Müziği bazen tedirgin edici, bazen büyüleyici ama her zaman etkileyici. Dinlerken kendini bir distopik bir filmde hissedebilirsin.

Oscar and The Wolf!

Oscar and The Wolf!

Gerçek adı Max Colombie. Belçika çıkışlı bu isim, synth-pop ve R&B arasında dolaşan melankolik şarkılarıyla biliniyor. Dans edilesi beat’leri var ama hüzünlü bir altyapıyla geliyorlar. Parlak ışıklar altında ağlamak istiyorsan tam senlik. Özellikle canlı performanslarında çok atmosferik bir hava yaratıyor. Işık, kostüm, ses… Hepsi uyum içinde.

Lianne La Havas!

Lianne La Havas!

İngiliz şarkıcı-söz yazarı, soul ve folk’ı öyle güzel birleştiriyor ki insan dinlerken kendini İngiliz kırsalında piknik yapıyor gibi hissediyor. Gitarı şahane çalıyor ve sesi hem sıcak hem net. Âdele gibi büyük isimlerle sahne aldı ama kendi çizgisini hep korudu. Akustik performansları özellikle dinlemeye değer. Zor duyguları sakin bir sesle anlatma konusunda tam bir usta.

Jordan Rakei!

Jordan Rakei!

Avustralya doğumlu ama İngiltere merkezli. Hem prodüktör hem vokalist hem söz yazarı. Müzik türü tanımlamak zor ama caz, funk, soul ve elektronik arasında gidip geliyor. Samimi sözleriyle tanınıyor. Onu dinlemek loş ışıklı bir odada kitap okurken arkadan gelen ideal müzik gibi. Yani sakin ama boş değil. Üzerine düşündükçe derinleşen cinsten.

Aurora!

Aurora!

Norveçli olduğu için Aurora, doğayla bağlantılı biri ve ruhanî bir havası var. Müzikleri epik bir masal gibi ilerliyor. Vokali hafif fantastik diyebiliriz ve neredeyse büyüleyici. Çocukluğunda Björk dinleyerek büyümüş ve o etkiyi hissetmemek imkânsız. Şarkılarında doğa, ölüm, hayat döngüsü gibi büyük temaları işlerken bile bir şekilde içten ve sade kalabiliyor. Birkaç şarkısından sonra kendini buzlarla kaplı bir ormanda yürürken hayal edebilirsin.

Mac Ayres!

Mac Ayres!

Amerikalı bu genç yetenek, lo-fi R&B ve neo-soul’un tam kıvamında işler yapıyor. Şarkıları sakin, biraz tembel ama çok samimi. Sesi yumuşak ve tınılar epey sıcak. Ev yapımı gibi hissettiren kayıtlar, sade ama etkili düzenlemeler... Kendinle baş başa kalmak, biraz kafanı dinlemek istediğin anlarda çalmaya uygun. Kendi işini kendi yapan sanatçılardan. Her şeyin kontrolü onda.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
Gençlik yıllarımdan beri çeşitli blog sayfalarında duygu ve düşüncelerimle beraber deneyimlerimi dijital dünyaya aktarıyorum. Daha sonra benim için Onedio'da editör olmak büyük bir adım oldu. 2022'den bu yana çeşitli markalarla beraber Onedio'da okuyucuların ilgisini çeken, gündemi hızlıca yakalayan ve herkesin kendisinden bir parça bulabileceği liste ve test içerikleri hazırlıyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
9
4
3
1
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Ctrl Alt Remix YT

Arlo parks kim la?

Bir Asya Masalı

Bizim köylü ya, beraber büyüdük. O köşeyi döndü, ben ise şehre yerleştim. ))))

Bir Asya Masalı

Piyano çok severim. İran asıllı holandalı kandını çok hoş tanımlamışsınız. Doğrusu hoşuma gitti anlatım tarz ve biçi mi.