Bu Tarihi Kişiliklerden Hangisi Senin Rakibin?
Tarihte öyle isimler var ki yaşadıkları dönemi değiştirmiş, devrim yaratmış ya da iz bırakmış insanlar olmuşlar. Ama ya sen o dönemde yaşasaydın? Belki aynı alanda parlamaya çalışırdınız, belki zıt kutuplar gibi bir ömür savaşıp dururdunuz. Bu testte karakterine, bakış açına ve yaşam tarzına göre geçmişteki hangi güçlü tarihi figürle ciddi bir rekabet içinde olabileceğini söylüyoruz. Kimi zaman aynı sahnede olmanın zorluğu, kimi zaman da birbirinizin gölgesinde kalmamak için verdiğiniz çaba belirleyecek bu rekabeti. Hazırsan geçmişe doğru bir karakter yolculuğuna çıkıyoruz!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. İnsanların seni tanımlarken en sık kullandığı kelime nedir?
3. Hayat felsefeni bir cümleyle özetlesek ne derdin?
4. Hangi ortamda parlamayı başarırsın?
5. Karşında güçlü biri olduğunda ilk tepkilerin neler olur?
6. Sahip olduğun en büyük meziyet ne?
7. Tarihi bir dönemde yaşasaydın hangi alanda öne çıkardın?

8. Seni motive eden şey ne?
9. Kaybettiğinde neler hissedersin?
10. Strateji mi, içgüdü mü?
Napoleon Bonaparte

Sen, liderlik doğanda var olan, risk almaktan korkmayan ve kendi potansiyeline fazlasıyla güvenen birisin. Tam da bu yüzden, tarih sahnesinde Napoleon gibi biriyle yolların kaçınılmaz olarak kesişirdi. Taktik zekan, stratejik planların ve otoriter tavrın sizi hem benzer hem de sürekli çarpışan kutuplar haline getirirdi.
İkiniz de kazanmayı takıntı haline getirirsiniz. Ancak senin farkın, gerektiğinde geri adım atabilmen ya da farklı bakış açılarını değerlendirebilmen olabilir. Bu, seni Napoleon’dan daha esnek ve belki de daha uzun ömürlü yapardı. İkinizin rekabeti sadece savaş alanlarında değil, söz düellolarında ve karar mekanizmalarında da süregelirdi. Tarih kitapları muhtemelen bu rekabeti bir “güç savaşı” olarak yazardı.
Leonardo da Vinci

Zihinsel olarak çok yönlü, sanata ve bilime eşit oranda ilgi duyan birisin. Sürekli öğrenmek isteyen ve yeni şeyler denemekten korkmayan yapın, seni Leonardo da Vinci'nin doğal rakibi haline getirirdi. O, düşüncelerini resme ve mühendisliğe dökerken; sen, belki farklı tekniklerle ama aynı tutkuyla üretmeye devam ederdin. Onunla rekabet etmek, seni daha üretken yapardı ama bazen yetersizlik duygusunu da beraberinde getirirdi. Aranızda bir çekişme olurdu ama bu çekişme düşmanlıktan çok “ilhamlı kıskançlık” barındırırdı. Kim daha yaratıcı, kim daha ileri görüşlü diye ölçüşürdünüz.
Sigmund Freud

Sen insan zihninin derinliklerine inmeyi seven, neden-sonuç ilişkilerini çözmekten keyif alan birisin. Bu yüzden Freud gibi bir figürle çatışmaman mümkün değil. Fikirlerin sürekli çarpışır, yöntemleriniz taban tabana zıt olabilirdi. Freud’un teorileriyle senin sezgisel ya da daha çağdaş bakış açın çatışırdı. Birbirinizi anlamakta zorlanır ama yine de tartışmalardan beslenirdiniz. Bu entelektüel mücadele bazen seni yorabilir, bazen de seni dönüştürebilirdi. Ama bir gerçek var: Rekabetiniz her iki taraf için de ilerleme olurdu.
Che Guevara

Sen adalet, eşitlik ve mücadele denince ilk akla gelen kişilerdensin. Che ile yan yana gelmeniz durumunda ortak bir amaç uğruna birleşebilirsiniz; fakat yöntemlerdeki fark sizi rakip haline getirebilir. Onunla yaşanacak rekabet, ideolojik bir mücadele olurdu. Kim daha kararlı, kim daha tutarlı, kim daha halkın dilinden anlıyor? Bu sorular sizi sürekli karşı karşıya getirirdi. Bazen onun yöntemlerini radikal, seninkileri ise pasif bulurdu. Ama ikiniz de aynı hedefe yürüyen farklı yolların yolcularıydınız.
Cleopatra

Sen hem akıllı hem de çevreni etkileyebilecek bir cazibeye sahip birisin. Sözlerinle yön verir, duruşunla dikkat çekersin. Cleopatra ile aynı çağda olsaydın, ya onunla el ele verirdiniz ya da her şeyin iktidar savaşı olurdu. O, politik zekasıyla senin önünü kesmeye çalışır, sen onun yöntemlerini sorgulardın. Aranızda diplomatik oyunlar ve stratejik hamlelerle örülü bir çekişme olurdu. Bu mücadele, güzelliğin değil, zihinlerin savaşı olurdu. Kim daha manipülatif, kim daha ikna edici? Cevap, zamanın akışında değişirdi.
Jeanne d’Arc

Senin ruhunda bir savaşçı yatıyor. Doğru olduğuna inandığın şey uğruna her şeyi göze alabiliyorsun. Bu yönün, Jeanne d’Arc’la seni doğal bir çatışmaya sokar. O, inancı uğruna savaşırken; sen belki daha mantıklı ya da sorgulayıcı biri olarak onu zorlardın. Mücadeleleriniz aynı hedefe yönelik olabilir ama yollarınız hep farklı olurdu. Rekabetiniz bazen senin daha gerçekçi, onun daha idealist olmasıyla kırılırdı. Ama sonunda ikiniz de tarihe geçecek bir mücadele ortaya koyardınız.
Frida Kahlo

Senin duygusal derinliğin, yaratıcılıkla iç içe. Hayatın acı taraflarını inkâr etmiyorsun, aksine onu üretimin merkezine koyuyorsun. Frida ile bu yüzden sürekli çarpışırsınız. O, kendini resimle ifade ederken; sen belki yazı ya da başka yollarla ortaya koyardın aynı acıyı. Ama kıyas kaçınılmaz olurdu: Kim daha özgün, kim daha cesur? Rekabetiniz hüzünlü ama ilham verici olurdu. Ruhsal yaralarınızı birbirinize göstermekten çekinmez, ama birbirinizin “gerçekliği”ni de kıyasıya sorgulardınız.
Marie Curie

Sen merak eden, sorgulayan, somut cevaplar peşinde koşan birisin. Marie Curie gibi bir isimle karşı karşıya gelmek seni sınırlarını zorlamaya iterdi.
Onun azmi, disiplinli çalışma tarzı seni hayran bırakır ama aynı zamanda rekabet duygunu da körüklerdi. Sen daha yaratıcı çözümler sunarken, o kanıtlarla ilerlemeyi seçerdi. Rekabetiniz sessiz ama derin olurdu. Kimin teorisi daha önce kabul görecek, kim daha önce ödül alacak? Bu sorular sizi birbirinize bağlayan ip olurdu.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Senin ruhunda bir savaşçı yatıyor. Doğru olduğuna inandığın şey uğruna her şeyi göze alabiliyorsun. Bu yönün, Jeanne d’Arc’la seni doğal bir çatışmaya sokar.... Devamını Gör
Jeanne d'arc çıktı fakat benim ne işim bahtsız Fransız ile bahtsız diyorum çünkü gerçekten bahtsız yanlış devirde dünyaya gelmiş ve İngiliz İngilizliğini yap... Devamını Gör
Ekran fotosunda Che Guevara görünüyor o adamdan dost olur düşman değil