onedio
article/comments
article/share
Haberler
Burcuna Göre Ne Kadar Yalnızsın?

Burcuna Göre Ne Kadar Yalnızsın?

Yalnızlık... Kimi için kaçılması gereken bir korku, kimi içinse kendini bulma hali. Peki senin yalnızlıkla aran nasıl? Bunu doğduğun gün belirlemiş olabilir mi dersin? Burcuna göre sen ne kadar yalnız, ne kadar çevresi kalabalık birisin öğrenelim!

Hadi teste!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Burcunu seçer misin?

Sen %35 yalnızsın!

Enerjisiyle herkesi kendine hayran bırakan, sosyalliğiyle çevresindeki herkesi kendine çeken birisin. Ancak bu enerjik ve sosyal kişilik, bir o kadar da hassas ve net bir karaktere sahip. Kırıldığın zaman, kimsenin seni anlamasına izin vermeden, herkesi hayatından çıkarabilecek kadar kararlı ve net bir yapın var. Bir yandan da, yalnız kalmayı seçtiğin anlar oluyor. Bazen kalabalıklar içinde kaybolmak yerine, kendi dünyanla baş başa kalmayı tercih ediyorsun. Ancak bu durum uzun sürmüyor, çünkü uzun süreli yalnızlık senin doğana aykırı. Sen, enerjini ve neşeni çevrendeki insanlara yaymayı seven, sosyal bir kelebeksin. Kendi kabuğuna çekilip, dünyadan uzaklaşmak yerine, etrafındaki insanlarla bağlantı kurmayı, onlarla paylaşımda bulunmayı seviyorsun. Bu yüzden yalnızlık, senin için sadece kısa bir mola, kısa bir nefes alma süreci. Sonrasında yine enerjik, yine sosyal, yine herkesi etrafında toplayan sen oluyorsun.

Sen %50 yalnızsın!

Hayatını sakin bir ritimde yaşamayı tercih eden biri olarak tanınıyorsun. Karmaşadan uzak, huzurlu ve kendi hâlinde olmayı seviyorsun. İç dünyanın zenginliği ve derinliği, seni çevrendeki gürültüden uzaklaştırıyor. Ancak bu durum, insanlara kolay kolay güvenmediğin anlamına gelmiyor. Evet, belki biraz temkinli ve seçicisin ama bu, senin kalbinin kapılarını herkese açık tutmadığın anlamına gelmiyor. Bir kişiye güven duyman ve onunla özel bir bağ kurman belki zaman alıyor ama bu bağ bir kere oluştuğunda, yalnızlığı hemen terk ediyorsun. Kendini tamamen o kişiye adıyorsun, onunla paylaşımların ve anıların biriktikçe biriktiriyor. Bu durum, senin aslında ne kadar sosyal ve sıcakkanlı biri olduğunu gösteriyor. Yani evet, belki biraz çekingen ve içine kapanık olabilirsin ama bu, senin duygusal dünyanın zenginliğini ve sıcaklığını asla gölgelemez.

Sen %60 yalnızsın!

Hayatın içinde, etrafını saran kalabalıkların içinde bile, seni gerçekten anlayan insanların sayısı oldukça az. Her ne kadar gülümsemeyi başarıyor olsan da, içinde sürekli bir 'yalnız mıyım?' sorusu yankılanıyor. Bu soru, kalabalıkların içinde bile seni yalnız hissettiriyor. Her ne kadar çevrende bir sürü insan olsa da, seni gerçekten anlayan, seninle aynı dili konuşan insanlar ne yazık ki çok az. Bu durum, içinde sürekli bir yalnızlık duygusu oluşturuyor. Gülümsediğin zaman bile, bu yalnızlık duygusu içinde bir yerlerde saklanıyor ve kendini 'yalnız mıyım?' sorusu ile belli ediyor. Bu durum, sadece senin değil, birçok kişinin yaşadığı bir durum. Çevremizdeki kalabalıklar, bizi anlamayan insanlarla dolu. Bu yüzden, gülümserken bile içimizde bir yalnızlık duygusu oluşuyor. Bu durum, içimizde sürekli bir 'yalnız mıyım?' sorusunun yankılanmasına neden oluyor. Bu durumu aşmanın yolu, belki de gerçekten bizi anlayan insanları bulmak ve onlarla vakit geçirmek olabilir. Böylece, gülümserken bile içimizde yankılanan 'yalnız mıyım?' sorusunun sesini biraz olsun azaltabiliriz.

Sen %70 yalnızsın!

Kendini duygusal bir labirentin içinde bulmanın nedeni, derin duyguların ve bağ kurma arzun. Yalnızlık, seninle olan bu duygusal dansında adeta bir gölge gibi seni takip ediyor, seni buluyor. Bu, senin sevgiye olan aşırı ihtiyacından kaynaklanıyor. Çünkü sen, gökyüzünün en romantik burçlarından birisin. Sevgiye olan bu doyumsuz açlığın, kalbinin en derin köşelerinde saklı. Bu yüzden, her an, her saniye sevgiye, ilgiye ve şefkate ihtiyaç duyuyorsun. İşte bu yüzden, seninle birlikte olmak bir aşk şarkısı gibi; hem tatlı, hem hüzünlü, hem de son derece tutkulu.

Sen %40 yalnızsın!

Kalabalıkların enerjik ritmi, cıvıl cıvıl seslerin seni saran melodisi, birbirinden farklı yüzlerin oluşturduğu renkli tablo... Evet, kalabalıkları seviyorsun. Ancak bu kalabalıkların içinde, her ne kadar dışarıdan bakıldığında bir parçası gibi görünsen de, bir anda kendini yalnız hissetmenin acı tatlı hüznü çöker üzerine. İçten içe, sessizce ve derinden... Bir anda, kalabalığın içindeki o gürültülü sessizlik seni sarar. Bir yandan etrafındaki insanların neşeli kahkahaları, bir yandan ise içindeki o boşluk... İşte tam da bu noktada, ilgi eksikliği hissi baş gösterir ve içsel yalnızlık, yavaş yavaş kapılarını aralar. Belki de bu, bir çığlık atmak, fakat sesinin duyulmaması gibidir. Belki de bir ışık olmak, ama gözlerin kamaşmaması... İşte bu, ilgi görmemenin getirdiği içsel yalnızlık duygusudur. Çünkü sen, kalabalıkların içinde fark edilmeyi, ilgi görmeyi, değerli olduğunu hissetmeyi arzuluyorsun. Ancak bu arzuların karşılanmaması, içindeki yalnızlık duygusunu besler ve büyütür. Sonuçta, kalabalıkların içinde bile yalnız hissetmek, ilgi görmemenin getirdiği içsel yalnızlık, belki de hayatın en ironik durumlarından biridir. Ancak unutma ki, her yalnızlık bir başlangıçtır ve belki de bu yalnızlık, seni kendi içindeki derinliklere, kendi benliğine doğru bir yolculuğa çıkaracak.

Sen %65 yalnızsın!

Yalnızlığı bir sanat biçimi olarak ustaca kullanıyorsun, adeta bir balerin gibi zarif ve kontrollü. Ancak bu, senin tercihin kadar, aynı zamanda bir çeşit özlem de. İçinde derinlerde, belki de farkında bile olmadan, birinin senin karmaşık düşüncelerini, duygularını çözmesini, seni tam anlamıyla anlamasını bekliyorsun. Bu yalnızlıkla baş etme yeteneğin, seni analiz etme sürecinde daha da izole ediyor. Kendi iç dünyanın labirentlerinde kayboluyor, dış dünya ile olan bağlantını koparıyorsun. Bu süreçte, bir yandan da kendi iç dünyanı keşfederken, bir yandan da dış dünyayı analiz ediyorsun. Yalnızlık, senin için bir kalkan gibi. Kendi düşüncelerini, duygularını koruma altına alıyor, dış dünyanın seni etkilemesini engelliyor. Ancak bu kalkan, aynı zamanda seni dış dünyadan da izole ediyor. Kendi iç dünyanın derinliklerine daldıkça, dış dünyayla olan bağlantın giderek zayıflıyor. Bununla birlikte, yalnızlık senin için bir tercih kadar, aynı zamanda bir beklenti de. Kendi iç dünyanı anlamak, çözmek için bir başkasının yardımına ihtiyaç duyuyorsun. Kendi düşüncelerini, duygularını anlamak, çözmek için bir başkasının bakış açısına, anlayışına ihtiyaç duyuyorsun. Bu yüzden, yalnızlıkla baş etme yeteneğin, aslında bir çeşit beklenti, bir çeşit özlem. Kendi iç dünyanı anlamak, çözmek için bir başkasının yardımını bekliyorsun.

Sen %75 yalnızsın!

Senin doğanla bütünleşmiş olan 'beraberlik' kavramı, hayatının en önemli parçalarından biri. Tek başına olmak, senin dengenin bozulmasına sebep olur. Senin için yalnızlık, bir geminin pusulasız kalması gibidir; rotasını kaybeder, dengesini yitirir ve sonunda çıkmaza sürüklenir. Sevgi ve ilgi, senin yaşam enerjini besleyen iki büyük güç. Onlar olmadığında, bir çiçeğin su ve güneş ışığından mahrum kalması gibi, sen de içsel bir çöküş yaşarsın. Sevgisiz ve ilgisiz kaldığın zamanlarda, sanki içindeki yaşama sevinci solup gider. Tıpkı bir ağacın yapraklarını döktüğü sonbahar mevsimi gibi, sen de içindeki enerjiyi, canlılığı yitirirsin. Bu yüzden, senin için beraberlik, sevgi ve ilgi hayati öneme sahip. Onlarla dolu bir yaşam, senin için en ideal olanı. Onlarla beslendiğinde, tıpkı baharın gelişiyle birlikte yeniden canlanan doğa gibi, sen de yeniden can bulur, enerjini ve yaşama sevincini geri kazanırsın.

Sen %80 yalnızsın!

Yalnızlık, seninle bir bütün olmuş gibi. İç dünyanın karmaşık labirentlerinde kaybolmuşsun. Duyguların, okyanusun en derin noktası kadar derin. Güven konusunda ise, Everest dağının zirvesi kadar yüksek bir eşik çizmişsin. Kimseye kolay kolay yer vermiyorsun kalbinde. Bu, seni bir nevi içsel bir yalnızlıkla baş başa bırakıyor. Bir yandan da bu durum, senin gizemli bir hava katıyor. İnsanlar, seni anlamak için adeta bir maceraya atılıyorlar. Bu macera, bazen heyecan verici olurken, bazen de onları korkutuyor. Ancak sen, kendi dünyanın efendisi olarak, kimseye kolay kolay giriş izni vermiyorsun. Bu da seni daha da ilginç ve merak uyandırıcı kılıyor. Yalnızlık, belki de senin en iyi dostun. Çünkü sen, yalnızlığın içinde kendini buluyorsun. Kendi düşüncelerinle baş başa kalmak, sana huzur veriyor. Belki de bu yüzden, kimseye kolay kolay yer vermiyorsun kalbinde. Yalnızlık, seninle bir bütün olmuş ve bu durum, seni içsel bir yalnızlıkla baş başa bırakmış. Ancak bu durum, seni daha da güçlü ve ilginç kılıyor.

Sen %45 yalnızsın!

Hayatın karmaşasında, kalabalıkların içinde bir an durup kendi kendine olmanın değerini bilenlerden misin? Eğer öyleyse, yalnız kalmıyor, özgürlüğünü ilan ediyorsun demektir. Çünkü yalnızlıkla özgürlük arasındaki ince çizgiyi aşmayı başaranlardan birisin. Bir yandan sosyal bir kelebek gibi etrafındaki insanlarla vakit geçirmeyi seviyorsun. Gülüşler, sohbetler, kalabalık mekanlar, renkli geceler... Tüm bunlar senin enerjini yükseltiyor, hayata daha çok bağlanmanı sağlıyor. İnsanlarla bir arada olmak, senin için hayatın en güzel yanlarından biri. Diğer yandan ise, kendi başına olmayı, kendi düşüncelerinle baş başa kalmayı, kendi sesini dinlemeyi de seviyorsun. Kendi iç dünyanda yürüdüğün yolculuklar, seni daha da güçlendiriyor, olgunlaştırıyor. Kendi başına olmak, senin için bir terapi, bir özgürlük alanı. Bu iki durum arasında mükemmel bir denge kurmayı başaranlardan birisin. Ne tamamen kalabalıkların içinde kayboluyor, ne de tamamen yalnızlığa gömülüyorsun. Kendi başına olmayı seviyorsun, ama insanlarla olmayı da... Bu dengeyi kurabilenler, hayatın tadını en iyi çıkaranlardır. Ve sen, bu dengeyi en iyi kuranlardan birisin.

Sen %60 yalnızsın!

Bazen, hayatın tüm karmaşasında, kendi ayakları üzerinde durabilen biri olmak kadar güzel bir şey olmadığını düşünürsün. Kendi kararlarını alabilen, kendi yollarını çizen, kendi hayatını yöneten biri olmak; bu senin güçlü yanın. Ama işte, bazen, bu güçlü duruşunun ardında saklanan bir yalnızlık hissi var. İçinde, sessizce ve derinden yankılanan bir çığlık, birinin sana 'yanındayım' demesine olan ihtiyacı ortaya çıkarıyor. Bu his, belki de dışarıdan bakıldığında görülemeyecek kadar derinde, belki de sadece senin farkında olduğun bir duygu. Ancak bu duyguyu hissetmek seni daha da insan yapıyor. Kendine yetebilen ama aynı zamanda birinin desteğine, birinin varlığına ihtiyaç duyan biri olmak... Bu, belki de hayatın en karmaşık ama aynı zamanda en gerçekçi hallerinden biri. Kendine yetiyorsun, evet. Ama bazen, sadece birinin 'yanındayım' demesine öyle bir ihtiyaç duyuyorsun ki... Bu, senin dıştan güçlü, içten biraz yalnız olduğunun kanıtı. Ama unutma, bu seni daha da özel ve değerli kılıyor. Çünkü sen, hem güçlü hem de duygusal bir bireysin. Ve bu, senin en büyük gücün.

Sen %85 yalnızsın!

Hayatın renkli boyutlarına farklı bir perspektiften bakıyorsun, kalbindeki duyguları hiç kimseyle aynı şekilde paylaşmıyorsun. Bu özelliklerinle, kendi benzersiz dünyanın yıldızı oluyorsun. Ancak bu durum, seni astroloji dünyasının en yalnız burçlarından biri haline getiriyor. Bu karmaşık ve derin düşünce dünyan, seni çevrendekilerden farklılaştırıyor ve bu da insanların seni tam anlamıyla kavramasını zorlaştırıyor. Belki de bu yüzden, çoğu zaman kendini anlaşılmamış hissediyorsun. Seninle aynı frekansta olan kişileri bulmakta zorlanıyorsun, çünkü seninle aynı dili konuşabilenler oldukça az. Bu durum, senin gibi özel bir bireyin hayatını daha da ilginç kılıyor. Her ne kadar bu durum bazen yalnızlık hissi yaratsa da, unutma ki senin bu benzersizliğin, seni sen yapan en önemli özelliklerinden biri. Bu yüzden, kendini olduğun gibi kabul et ve bu farklılığını gururla taşı. Belki de bir gün, senin gibi düşünen ve hisseden birini bulacaksın. Kim bilir?

Sen %90 yalnızsın!

Kendini yalnız hissettiğinde, içine kapanıyor ve hayal dünyasına sığınıyorsun. Bu, sanki bir kitabın sayfaları arasında kaybolmuşçasına, farklı bir evrene adım atıyorsun. Ancak, bu kaçışın bir süre sonra seni tatmin etmiyor. Çünkü ruhun, derinlerde, sürekli bir 'bağ kurma' ihtiyacıyla yanıp tutuşuyor. Birileriyle anlamlı bir bağlantı kurma, duygusal bir paylaşım yapma arzusu, seni en çok yoran şey oluyor. Bu duygusal yalnızlık, seni adeta bir çıkmaz sokakta hissettiriyor. İçinde bulunduğun bu durum, sanki bir film sahnesi gibi, sürekli tekrar ediyor. Ve her seferinde, bu durumun ağırlığı biraz daha artıyor, biraz daha yoruyor seni. Bu durum, bir dizi finali gibi, hiç bitmeyecekmiş gibi görünüyor. Ancak, unutma ki her hikayenin bir sonu vardır ve senin hikayenin de mutlu bir sonu olabilir. Belki de bu duygusal yalnızlık, seni daha güçlü bir birey yapmak için var. Belki de bu, senin hikayenin en önemli bölümü...

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İlginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
6
2
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın