Büyük Bir Hata: Kuvayı Milliye'ye Karşı Ölüm Fetvalarını Mustafa Sabri Efendi Vermemişti!
Gündemimizde, bir okula adının verilme teşebbüsüyle düşen son şeyhülislamlardan Mustafa Sabri Efendi hakkında, bilhassa sosyal medya üzerinde günlerdir yanlış bir bilgi dolaşıyor: şeyhülislamın, Mustafa Kemal Paşa ve Kuvayı Milliye hareketine katılanlar hakkında ölüm fetvası verdiği.
*Tepkiler Hakkında Açıklama*
Bu yazı dahil olmak üzere, hiçbir yazımızda tarihî karakterleri, toplumları veya olayları savunmadığımız gibi hiçbirini övmek amacında da olmadık. Bu durum, geçmişte yayınlanan ve profilimizde listelenen içeriklerde açıkça görülmektedir. Bizim bu yazı ile amacımız, her zamanki gibi, tarihin avukatı değil aynası olmaktı.
Mustafa Sabri'nin Milli Mücadeleye destek vermediğini, hatta aleyhine birçok çalışmada bulunduğunu yazıda tekrar tekrar belirttik. Buna rağmen, sadece başlığın etkisine kalınarak bir yorumlamaya ve ön yargıya gidildiği görülmektedir. Mustafa Sabri'nin İstiklal Harbine verdiği zararlar ortadadır. Bizim amacımız ne onu ne de başka birisini savunmak değil, topluma yayılmaya çalışan yanlış bir tarihî bilgiyi düzeltmektir.
Mustafa Sabri Efendi, son padişah VI. Mehmed Vahdeddin devrinde 1919 ve 1920'de kurulan hükumetlerde Şeyhülislamlık yaptı.

Fakat, tarih metodolojisine aşina olmayanlar için, gözden kaçan büyük bir hata var. O da kurulan hükumetlerin detayını ve kronolojiyi iyi bilmemek.
1919 ve 20 yıllarının yaz aylarında sadrazamlık yapan Damad Ferid Paşa kabinesini 5 sefer yeniden kurmuştu!

Bu kabine değişiklikleri sırasında, doğal olarak nazırlıklarda (bakanlıklar) ve diğer bürokrasi makamlarında da birçok değişiklik olmaktaydı. Mustafa Sabir Efendi 1919 yılındaki hükumetlerde Şeyhülislamlık makamındaydı.
Said Nursi ve İskilipli Atıf ile birlikte Teali-i İslam Cemiyetinde faaliyet gösteren Mustafa Sabri Efendi, Kuvayı Milliye'nin başarısız olacağına inananlardandı.

Bu sebeple tıpkı Sadrazam Damad Ferit Paşa gibi, Anadolu hareketini desteklemeyen ve hatta tam tersine, karşısında duran bir tavır takındı. İşte bu sebeple, günlerden beri sosyal medyada, Mustafa Sabri Efendinin ölüm fetvalarını çıkarttığı söylendiğinde, bu bilgi hiç sorgulanmadan kabul edildi.
1920'deki Damad Ferid Paşa'nın ikinci kısa sadaret devrinde, Mustafa Sabri ilk etapta Şeyhülislam değildi.

5 Nisan 1920'de bu makama Dürrîzâde Abdullah getirildi. Damad Ferid Paşa'nın bu yeni hükumeti, Kuvayı Milliye aleyhine çok sert politikalara başvuracaktı.
Bunların ilk örneği olan meşhur ölüm fetvaları 11 Nisan 1920'de çıkartıldı. Şeyhülislam Dürrîzâde Abdullah efendi her ne kadar tereddüt ettiyse de bu belgenin altına imzasını koymaktan çekinmedi.
Mehmed Rifat (Börekçi) Bey, bu fetvaya karşı direnen yegane hocaların başında geliyordu.

Ankara'da Milli Mücadele ve Kuvayı Milliye hareketine destek veren Rifat Bey, ölüm fetvalarına karşılık, İstiklal Harbini destekleyici yeni bir fetvayı Büyük Millet Meclisine verdi. Mehmed Rifat Bey bundan kısa süre sonra İstanbul Hükumeti tarafından görevden alındı.
Dürrizade Abdullah Efendinin, Kuvayı Milliye hareketine katılanların katledilmelerinin meşru' olacağını onayladığı belgenin altındaki imzası.

Ketebet'ül-Fakir
Dürrîzâde Es-seyyid Abdullah
Afa-Anhumâ
Netice itibarıyla bu büyük tarihî suçun Mustafa Sabri'ye yüklenip, Dürrizâde Abdullah Efendinin adının duyulmamış olması düşündürücüdür.

Bunun en büyük sebebi şüphesiz ki Mustafa Sabri'nin, Damad Ferid Paşa kabinesine verdiği sorgusuz destek ve sonuna kadar Kuvayı Milliye karşısındaki saflarda yer almasıdır.
Mustafa Sabri Efendi, kendi devrinde örneği fazlaca görüldüğü bir biçimde, Milli Mücadelenin başarılı olamayacağına inanan kesim saflarında yer almıştır. Yaptığı birçok faaliyet ve aldığı tavırlar millî menfaatlerin aleyhine görünmekteyse de, söz konusu ölüm fetvalarını kendisinin verdiği, gerçek dışı ve tamamen yanlış bir bilgidir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
öncelikle bu iğrenç ve sinsi aklama içeriğine uzunca ve belgelerle, bizzat mustafa sabri isimli katıksız vatan haininin yazılarıyla yanıt vermek isterdim fak... Devamını Gör
helal lan
yazının içeriği araştırılıp tartışılır fakat üslubun tamamen yanlış. arkadaşın da dediği gibi bu aklama kampanyası nedir Ve gerçekten de gerekli midir? beni... Devamını Gör
ONEDİO bilmediği işlere girmesin..Hele böyle konulara