Büyük Depremler Tıpkı Domino Gibi Zincirleme Deprem Başlatabilir mi?
Bazen bir deprem olduğunda sadece o bölgeyi etkilediğini düşünürüz ama işin aslı pek de öyle değil. Veriler, çok büyük depremlerin dünyanın diğer ucundaki fay hatlarını bile etkileyebildiğini gösteriyor. Özellikle 2004 yılındaki Hint Okyanusu depremi bu konuda önemli bir örnek olarak öne çıkıyor. Araştırmalar, depremin yalnızca bulunduğu bölgeyi değil, binlerce kilometre ötede yer alan ülkeleri bile etkilediğini ortaya koydu. Üstelik sarsıntılar, daha önce hiç depremle anılmayan bölgelerde bile görülebiliyor.
2004 depremi, yalnızca bir afet değildi. Zincirleme bir etki başlattı.

Tarihin en ölümcül felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçen 2004 Hint Okyanusu depremi yalnızca dev dalgalarla değil, yaydığı sarsıntılarla da iz bıraktı. 9.3 büyüklüğündeki bu dev deprem, yaklaşık 1.3 milyar ton TNT’ye eşdeğer enerji saldı ve bilim insanlarına göre bu, 100.000 Hiroşima bombasına denk geliyor.
O zamana kadar bilim insanları büyük depremlerin bu denli uzak bölgelerde sarsıntılar yaratabileceğini düşünmüyordu. Ancak 1992 yılında Kaliforniya’daki 7.3 büyüklüğündeki Landers depremi, Yellowstone Ulusal Parkı gibi uzak bölgelerde küçük sarsıntıları tetikleyince bu düşünce değişmeye başladı. Araştırmacılar bu kez daha geniş çaplı bir analiz yaparak 1990'dan bu yana meydana gelen 15 büyük depremi inceledi ve çarpıcı bir sonuca ulaştı: Bu depremlerin çoğu, dünyanın dört bir yanında küçük sarsıntılara neden olmuştu.
Büyük depremler dünyanın dört bir yanında küçük sarsıntılar yaratabiliyor.

Araştırmacılar, büyük depremlerden önceki ve sonraki beş saatlik süreçte yaşanan yer hareketlerini, dünya genelinde 500'den fazla istasyonun verileriyle analiz etti. Sonuçlar, Hint Okyanusu depremi gibi büyük depremlerin Alaska, Kaliforniya ve hatta Ekvador gibi uzak bölgelerde küçük depremleri tetikleyebildiğini gösterdi.
Normalde dünyada her beş dakikada yaklaşık 600 küçük sismik olay yaşanırken, büyük depremler sonrasında bu sayı iki katına çıkıyor. Hatta 2004’teki depremden sonra 2.400’e yakın ekstra küçük sarsıntı kaydedildi.
Peki nasıl tetikleniyor?

Büyük depremler sırasında oluşan yüzey dalgalarının bu tetikleyici etkide rol oynadığı düşünülüyor. Love dalgaları yanal bir şekilde, Rayleigh dalgaları ise yuvarlanan bir hareketle yayılıyor ve bu dalgaların fay hatlarındaki su akışını değiştirebildiği veya faylarda biriken stresi artırabildiği tahmin ediliyor. Araştırmacı Kris Pankow, yüzey dalgalarının geçtiği bölgelerdeki su yollarının değişebileceğini, bunun da fay hattını kaymaya zorlayabileceğini söylüyor. Ancak bu teoriler hala netleşmiş değil.
Her büyük deprem aynı etkiyi yaratmayabiliyor ama yine de bilim insanları bu zincirleme etkinin nasıl işlediğini anlamak için çalışmalarını sürdürüyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın