Cazı Türkiye’ye Taşıyan İsim: Müziğin Efsanelerinde Okay Temiz’le Tanışın
Anadolu’nun ritmini alıp caz sahnesine taşıyan, vurmalı çalgılarla sınır tanımayan, hem yerli hem de dünya müzik çevrelerinde saygıyla anılan bir isim varsa o da Okay Temiz. Adını duyduğunda “Aa tanıyorum!” diyenler kadar, “Keşke daha önce tanısaydım!” diyenler de var. Hazırsan, gel birlikte bu efsanevi müzisyeni yakından tanıyalım:
Her şey annesinin dizinin dibinde başladı.

Okay Temiz’in müziğe olan ilgisi öyle tesadüfi değil. Annesi klasik Türk müziği eğitimi almış bir kadın. Evde sürekli makamlar, usuller konuşuluyor. Küçük Okay ise bu dünyanın ortasında büyüyor. Ritme karşı özel bir ilgisi olduğunu fark ettiğinde ise durdurabilene aşk olsun. Ankara Devlet Konservatuvarı’nda vurmalı çalgılar okuyor, ardından Tophane’de sanat enstitüsünde devam ediyor.
Sırt çantasını alıp müziğin peşinden dünyayı dolaşıyor.

1960’ların sonunda İsveç’e gidiyor ve burada Don Cherry ile yolları kesişiyor. Bu öyle sıradan bir tanışma değil; Don Cherry, caz tarihinin en deneysel ve özgür isimlerinden biri. Onunla birlikte Avrupa ve Amerika turnelerine katılıyor. Hindistan’a gidip tabla ve Hint ritimlerini öğreniyor, Afrika müziğine kulağını açıyor.
Darbukayı sadece çalmıyor, kendi yapıyor!

Şimdi bu insanın olayı sadece iyi çalmak değil… Bildiğin kendi enstrümanını da kendisi yapıyor. El dövmesi bakırdan darbukalar, tablasına kadar her şey özel üretim. Sahneye çıktığında o aletlerin hepsi bir orkestranın farklı bir karakteri gibi.
Magnetic Band, Oriental Wind ve özgür cazın Türkiye sesi...

Okay Temiz’in kurduğu ilk önemli topluluklardan biri Magnetic Band, ardından gelen Oriental Wind ise adeta müzikal bir devrim. Bu gruplarla sadece caz yapmıyor; Anadolu halk müziğini, Sufi geleneklerini, doğaçlamayı ve ritmi birleştiriyor. Bir bakıyorsun sahnede bir ney sesi, arkasından doğaçlama bir bas yürüyüşü, ardından çat diye darbuka giriyor.
Daha önce dinlemeyenleriniz varsa hemen böyle alalım!
Albüm mü dedin? Onlarca...
Sadece çalmıyor, öğretiyor da…

Okay Temiz “Ben sahnemi yaparım, gerisine karışmam” dememiş. Genç müzisyenler için atölyeler açmış, perküsyon dersleri vermiş, yıllarca bilgisini aktarmış. Hatta bir dönem devlet sanatçısı bile olmuş.
Elektronikle uğraşan dedeler kontenjanından!

80’lerde elektronik müzikle ilgilenmeye başlamış. Synth kullanmış, ses efektleriyle oynamış. Yani daha memlekette MIDI kablosu ne diye tartışılırken, Okay Temiz çoktan deneylerini yapmaya başlamış. Şimdilerde “deneysel müzik” denilen şeyin temelini atanlardan biri aslında.
Türkiye cazının öncülerinden biri.

Bugün Türkiye’de caz müziğinin bir sahnesi varsa, bunda Okay Temiz’in katkısı büyük. Çünkü o sadece müzik getirmemiş, müziği buradan alıp götürmüş. Cazın içinden geçen ama Anadolu’dan hiç çıkmayan bir tını onunki. Kendi köklerine sadık kalırken, dünyaya açılan bir kapı olmuş resmen.
Ve evet… hala aktif!

Dile kolay, 80’ini devirmiş ama sahneden inmiyor. Hala çalıyor, üretiyor, konser veriyor. Yeni nesil müzisyenlerle projeler yapıyor. Enerjisi gençleri kıskandırır cinsten.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın