onedio
article/comments
article/share
Haberler
Cezaevindeki Ayşe Barım'dan Mektup: "Cezaevinde Hayatımı Kaybedersem Sorumluluğu Kimde?"

Cezaevindeki Ayşe Barım'dan Mektup: "Cezaevinde Hayatımı Kaybedersem Sorumluluğu Kimde?"

'Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından biri olmak' iddiası ile altı aydan uzun süredir cezaevinde tutuklu bulunan menajer Ayşe Barım, bir mektup yazdı. Ayşe Barım mektubunda sağlık durumuna dikkat çekerek 'Yaşamak istiyorum' dedi.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

28 Ocak'ta tutuklanan menajer Ayşe Barım, cezaevinden sağlık durumunu da ön plana çıkaran bir mektup yazdı.

28 Ocak'ta tutuklanan menajer Ayşe Barım, cezaevinden sağlık durumunu da ön plana çıkaran bir mektup yazdı.

Mektubunda sağlık durumuna dikkat çeken Ayşe Barım, son 3 ay içerisinde kalp rahatsızlığından kaynaklı olarak 6 kez baygınlık geçirdiğini açıkladı.

Hastalığına ilişkin sağlık kurumlarının resmi raporlarını kaynak gösteren Barım, bu süre kapsamında 30 kilo kaybettiğini belirtti. Son olarak, 'Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde hayatımı kaybedersem bunun sorumluluğu kimdedir?' sorusunu soran Ayşe Barım, 'Devletime ve adalete inancımı kaybetmeden yaşamak istiyorum' dedi.

İşte Ayşe Barım’ın mektubunda yazdıkları:

'Ben Ayşe Barım,

Bu mektup bir yardım çağrısı değil, vicdan çağrısıdır. Ocak 2025'te sosyal medya üzerinden kimliği belirsiz hesaplarca başlatılan organize iftira kampanyası ile gerçek dışı bir Ayşe Barım kimliği inşa edildi. Ben 23 yıldır oyuncu menajerliği yapıyorum. Her zaman dürüstlükle ve mesleki ilkelere sadık kalarak sadece işimi yaptım.

Hiçbir gerçekliği olmayan, delilsiz ve dayanaksız iddialar ile 12 yıl önce gerçekleşmiş Gezi Parkı Olayları ile ilişkilendirilerek tutuklandım. Soruşturması yıllar önce tamamlanan ve o dönemde hiçbir şekilde ilişkilendirilmediğim bu olaylar ile yıllar sonra sadece sosyal medya üzerinden ortaya atılan gerçek dışı iddialarla son derece ağır bir suçlama ile karşı karşıya bırakıldım. Oysaki benim bu iddialarla hiçbir ilgim yok ve hiçbir suç işlemedim. Masumum…

İlk itirazımızda mahkeme adli kontrol ile serbest bırakılarak tutuksuz yargılanmama hükmetti. İddia makamının itirazı ile yeniden tutuklandım ve 213 gündür halen başıma bütün bunların neden geldiğini anlamadan bir hücrede özgürlüğümden ve sağlıklı yaşam hakkımdan yoksunum.

Hastalıklarım, Silivri Devlet Hastanesi, İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs ve Damar Cerrahisi Hastanesi, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi tarafından düzenlenen resmi raporlarla sabittir. Yaşadığım bu tutukluluk süreci boyunca gittikçe ağırlaşan 6 ayrı kalp hastalığım, beynimde 2 stentli anevrizmanın yanı sıra bu süreçte oluşan müdahale edilememiş yeni bir anevrizma sebebiyle ani ölüm riski altında yaşam mücadelesi veriyorum. Ayrıca sağlıksız ve hızlı bir şekilde 30 kilo kaybettim, ağır kas yıkımım oluştu ve kilo kaybım devam etmektedir. Hastalıklarımın her biri ani ölüm riski taşıyan hastalıklar olduğu gibi cezaevi koşulları nedeni ile gelişen ağır kaygı bozukluğum ve yaşadığım panik ataklar bu riski yükseltmektedir. Son 3 ay içerisinde kalp rahatsızlığımın ilerlediğinin belirtisi olarak 6 kez baygınlık geçirdim.

Hem 2 Temmuz 2025 tarihli Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi raporu hem de 14 Ağustos 2025 tarihli Türk Tabipler Birliği Bilim Kurulu raporu cezaevi koşullarının ve sürecin bu hastalıkları ağırlaştırdığını ve ani ölüm riskimin durumunu açıkça ortaya koyuyor. Uzmanlar ifadelerinde yaşadığım kalp sorunları ve beyin anevrizması için yapılması gereken tedavilerin ve hatta tetkiklerin dahi ileri teknolojik olanaklara sahip merkezlerde bile ciddi ölüm ve sakatlık riski barındırdığını, bu nedenle hayatımı güvenle teslim etmek üzere seçeceğim hekimler tarafından tedavi edilme hakkımın acilen tanınmasının gerekliliğini vurguluyorlar.

Benim tek isteğim yaşam hakkımın korunmasıdır. Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde hayatımı kaybedersem bunun sorumluluğu kimdedir? Hukuken ve vicdanen sorulması gereken asıl soru budur. Haksız yere atılan iftiralarla elimden alınan hayatımın geri verilmesini talep ediyorum. Adaletin bir an önce tecelli etmesini istiyorum ve sesimi kamuoyunu vicdanına teslim ediyorum. Devletime ve adalete inancımı kaybetmeden YAŞAMAK istiyorum.

Ayşe Barım

Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, 27/08/2025'

👇

👇

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
2007 yılında başladı medya sektörü maceram, 2009 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi İnternet Gazeteciliği ve Yayıncılığı bölümünden mezun olunca daha da perçinlendi. Türkiye’nin en büyük medya kuruluşlarında stajyer, editör, haber müdürü ve danışmanlık gibi görevler aldıktan sonra 2022 yılından bu yana Onedio’dayım. ‘Eşik bekçiliğidir’ diye ustalarımızdan öğrendiğimiz gazeteciliğin ‘etik’ değerlerine inanarak ve sadık kalarak Türkiye ve dünya gündemini en sıcak haliyle size iletmeye çalışıyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
12
6
2
1
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
ali nalcaci

Üst üste televiz sektorundeki erkekleri karalayan haberleri neden yayinladiginiz belli oldu, kendinden olmayana ekmek yedirmeyem Ayşe anneniz propaganda mi i... Devamını Gör

Ayşegül Kılıç

of kes ya milletin hayatını karartirken kimsenin yaşamak istemesi umrunda değildi neymiş başka bir kimlik oluşturulmuş da bilmem ne... herkes seni işaret ett... Devamını Gör

futboltopu20

dizi tv sektörünün 10 yılının sorumluluğu kimde onun hesabını kim verecek

sedat

Dizi sektorunde tekellesmeye sebep oldugu icin mi tutuklu yargilandigini dusunuyordunuz? Adalet bi gun size de lazim olabilir sayin trol