Çocukluğunla İlgili En Özlediğin Şey Ne?
Çocukluk… Zamansız bir gülümseme, anneden gelen bir koku, sokakta top oynarken düşüp yara alan dizler… Hayat büyüdükçe karmaşıklaştı belki ama içimizin bir köşesinde hala o saf, renkli, masum zamanlar yaşıyor. Peki senin çocukluğunda en çok özlediğin şey ne?
Hadi teste!
1. Çocukken seni en çok mutlu eden şey neydi?
2. Oyuncak reyonunda en çok hangisine yönelirdin?
3. En çok kimle zaman geçirirdin?
4. Çocukluğunda hangi tat seni hemen o günlere götürür?
5. Aşağıdakilerden hangisi sana daha nostaljik geliyor?
6. Çocukken en çok ne olmak isterdin?
7. Okul deyince aklına ilk ne geliyor?
8. Yaz tatili senin için ne demekti?
9. Hangi çocuk şarkısı hala aklında?
10. Şu an çocukluğuna dönecek olsan ilk ne yaparsın?
Sen neşeni ve oyuncaklarını özlüyorsun!
Çocukluk... Ah, o güzelim çocukluk günleri! Sınırsız hayal gücüyle dolu, rengârenk oyuncaklarla bezenmiş, masumiyetin ve eğlencenin doruklarına çıktığımız o tatlı dönem. Hani o ilk oyuncağınızın kokusunu hâlâ hatırlıyor musunuz? O, çocukluk aşkınız, en değerli hazineniz, elinizden bir an olsun düşürmediğiniz peluş ayıcık... İşte o, yerini hiçbir şeye bırakmayan, kalbinizde özel bir yeri olan oyuncağınız. Bir çocuk için oyuncaklar sadece plastik veya kumaştan yapılmış nesneler değil, aynı zamanda hayal dünyasının kapılarını aralayan sihirli anahtarlar. Onlarla geçirdiğimiz her an, bize hayatın en değerli derslerini öğretir: Paylaşmayı, sevgiyi, dostluğu ve hayal kurmanın gücünü... Ve şimdi, büyüdük... Ama kalbimizdeki o küçük çocuk hâlâ orada, hâlâ oyun oynamak istiyor. Belki de ona biraz zaman ayırmalı, belki de onunla biraz oyun oynamalıyız. Belki de hayatın karmaşasında kaybolmuş o çocuksu neşeyi, masumiyeti yeniden bulmalıyız. Ne dersiniz, hazır mısınız kalbinizdeki çocukla yeniden oyun oynamaya?
Sen ailenin sıcaklığını özlüyorsun!
Çocukluğun, hafızanın en derin köşelerinde saklı, bir annenin sıcacık kokusu, bir babanın içten gülümsemesi ve mutfaktan yayılan mis kokulu kek aromasıyla dolu. Bu anılar, senin için zamanın ötesinde, kalbinin en sıcak köşesinde yer alıyor. Yıllar geçse de, herkesin hayatının farklı yönlerine savrulmuş olmasına rağmen, kalbindeki o aile sıcaklığı hâlâ ilk günkü gibi taptaze ve canlı. Bu duygular, seni sen yapan, hayata dair bakış açını şekillendiren ve belki de en çok ihtiyaç duyduğun anlarda sana güç veren anılar. Ailenle geçirdiğin o güzel günler, belki de hayatının en güzel anılarından bazıları. Ve belki de en önemlisi, bu anılar sayesinde, ailenle olan bağın hâlâ ilk günkü gibi güçlü ve sıcak. Biraz nostalji, biraz hüzün, biraz da sevinçle dolu bu anılar, senin hayatının en değerli hazinelerinden. Ve belki de en güzeli, bu anıları her hatırladığında, kalbindeki o aile sıcaklığını yeniden hissedebilmen. Çünkü aile, ne olursa olsun, her zaman kalbinin en sıcak köşesinde yaşar.
Sen mahalleni ve oyunları özlüyorsun!
Bir zamanlar sokaklar bizimdi. Saklambaç oynadığımız, ip atladığımız, misketlerimizi paylaştığımız, yakan top oyunlarıyla heyecanlandığımız o güzel günlerde, çocukluğumuz sokaklarda geçti. Sokağın tozlu yollarında, dostluklar kurduk, paylaşmayı öğrendik, düştük kalktık. O zamanlar çocuk olmanın verdiği özgürlükle, ayakkabılarımızı çıkarıp sokaklarda koşardık. Şimdiyse, apartman dairelerindeyiz. Beton yığınlarının arasında, o eski samimiyeti, sıcaklığı, çocukluğumuzun o masum neşesini özlüyoruz. Belki de ayakkabılarımızı çıkarıp, çıplak ayaklarımızla betonun soğuk yüzeyinde koşmanın zamanı gelmiştir. Belki de çocukluğumuzun o özgür ruhunu tekrar canlandırmanın, o eski dostlukları, paylaşımları hatırlamanın, düşüp kalkmanın ve en önemlisi eğlenmenin zamanıdır. Hadi, ayakkabılarını çıkar ve koşalım biraz. Belki de bu, çocukluğumuzun o özlediğimiz samimiyetini, sıcaklığını ve neşesini geri getirebilir. Kim bilir, belki de bu, çocukluğumuzun o masum dünyasına bir yolculuk olabilir.
Sen eski masumluğunu özlüyorsun!
Bir zamanlar senin için hayat, minik sürprizlerle dolu bir çocukluktu. Bir bayram sabahı cebine sıkıştırılan harçlık, annenin gülümseyerek eline tutuşturduğu yeni alınmış boya kalemleri, ilk defa büyülü perdeye yansıyan renklerle tanıştığın sinema salonu... İşte bu küçük ama değerli anılar, senin çocukluk dünyanı süsleyen parlak yıldızlardı. Şimdi büyüdün ve hayatın karmaşası içinde büyük mutluluklar peşinde koşarken, belki de o minik sevinçleri unuttun. Belki de hayatın hızına yetişmeye çalışırken, o küçük ama değerli anıları bir kenara bıraktın. Ama dur ve biraz düşün. O çocukluk anılarına dön, o küçük sürprizlere, o saf sevinçlere...nVe biliyor musun? Senin içinde hâlâ o neşeli çocuk var. O, hâlâ o bayram harçlığının heyecanını, yeni boya kalemlerinin kokusunu, sinemanın büyülü atmosferini arıyor. O çocuk, hâlâ senin içinde, gözlerini parıl parıl parlatan, hayata karşı merakını ve heyecanını kaybetmeyen bir bölümün. Belki de hayatın karmaşasında kaybolmuş gibi görünen o küçük sevinçleri yeniden bulmanın zamanı gelmiştir. Belki de o neşeli çocuğu yeniden keşfetmenin, onunla yeniden tanışmanın zamanıdır.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
İlginizi çekebilir:
Evet/Hayır Testine Göre Unutamadığın Biri Var mı?
Senin Kalbin Neden Atmıyor?
Senin Dışlanmanın Sebebi Ne?
Yorum Yazın
Sen mahalleni ve oyunları özlüyorsun!
Sen mahalleni ve oyunları özlüyorsun!
eski masumluğunu