Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fotoğraflarıyla Paylaşım Yapan Avukat Cem Duman Gözaltına Alındı
AKP Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan’ın da “istismar” uyarısıyla gündeme taşıdığı tartışmalı paylaşımlar yapan avukat Cem Duman gözaltına alındı.
Son günlerde sosyal medyada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarını kullanarak yaptığı içeriklerle tepki toplayan Duman, güvenlik güçlerince ifadesi alınmak üzere gözaltına alındı. Paylaşımlarının kamuoyunda rahatsızlık yarattığı ve özellikle AKP kanadından sert eleştiriler geldiği belirtiliyor.
Günlerdir sosyal medyada konuşulan Avukat Cem Duman'ın gözaltına alındığı öğrenildi.

Avukat Cem Duman’ın, dün sabah Selahattin Yılmaz’ın liderliğini yaptığı silahlı suç örgütüne yönelik operasyon kapsamında gözaltına alındığı ortaya çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde düzenlenen operasyonda, Yılmaz’la bağlantılı olduğu değerlendirilen 14 kişi yakalandı. Gözaltına alınanlar arasında 2 avukatın da bulunduğu belirtildi.
Avukat Cem Duman, tepki çeken son paylaşımlarından birinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan adına kendisine gönderildiğini söylediği bir kravatın paketini kameralar karşısında açmıştı. Bu görüntüler, kamuoyunda “reklam yapmak” ve “siyasi istismar” eleştirilerine neden olmuştu.
AKP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan "istismar" diyerek söz konusu paylaşımlarla ilgili uyarılarda bulunmuştu.

Avukat Cem Duman'a ait basın bülteni:

Sevgili klavye delikanlıları;
Ekte siz ve tüm kamuoyu ile paylaştığım, 8 yıldır faaliyette olan ofisime ait fotoğrafta görünen Gazi
M.Kemal Atatürk portresinin yeni yerleştirildiğini düşünebilirsiniz.
FAKAT bilinen o’dur ki:
Bugüne kadar ofisimde şahsımı ziyaret eden herkesin, tüm müvekkillerimin ve gözaltı süresinin hemen
öncesinde 8 yıldır hizmet verdiğim ofisimi arayan çok değerli emniyet mensuplarının da şahit olup
gördüğü üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun var olan portresi ifademde yer almayan cümlelerle
şahsıma yönelik yapılan bu mesnetsiz, hayâsız yalan ve karalamalara cevabımdır.
Sözlerime başlamadan önce son 10 gündür sevdalısı ve neferi olduğum canım vatanım
Türkiye gündemini istemeden de olsa meşgul ettiğim için affımı diliyor, ancak tüm bilgi
kirliliklerine son vermek için bu açıklamayı yapmam gerektiğini düşünerek takdirini siz Yüce
Türk Milleti’ne sunuyorum.
Fetö kaçağı Cevheri Güven denen teröristin hakkımdaki iftiralarına, benimle bu kadar
sık neden uğraştığına ilişkin tüm delil ve ispatlarım;
1) Fetö kaçağı Cevheri GÜVEN, videolarında benim Ümitcan Uygun’un şüpheli olarak
yargılandığı ‘Aleyna Çakır’ ve ‘Esra Hankulu’ dosyalarında avukatı olduğumu, bu
sebeplerle kendisine hakaret ve tehdit eden kişilere dava açarak milyonlarca TL para
kazandığımı iddia etmiştir. Şahsımın 6 ay süreyle Ümitcan Uygun’un avukatlığını
yaptığı doğrudur ancak bu kişinin avukatlığını yaptığım dosya ilk tutuklanmasına sebep
olan ‘Uyuşturucu madde kullanımına özendirme’ suçuna ilişkindir. Bu dosyadaki
avukatlık hizmetinden memnun kalan Ümitcan ve ailesi Aleyna Çakır dosyasına vekalet
sunmamı istemiş, dosyayı inceledikten sonra bu teklifi kabul ederek bu dosyada da kısa
süre müdafiilik yapmış idim. Ancak Ümitcan Uygun’u ‘Uyuşturucu madde kullanımına
özendirme’ suçundan tahliye ettirdikten 17 gün sonra bu kez de adının ‘Esra Hankulu’
dosyasında şüpheli olarak geçmesi üzerine babası Durak Uygun beni arayarak bu
dosyaya da bakmamı istemişse de bir kız evladı sahibi ve mesleki etik değerleri taşıyan
bir avukat olarak tekliflerini reddederek dosyaya bakamayacağımı söyledim. Bunun
üzerine de Ümitcan Uygun tarafından tutuklu bulunduğu cezaevinden şahsıma azilname
gönderilmiş, o günden sonrasında da kendisi ve ailesi ile tüm iletişimim kesilmiştir.
Fetö kaçağı Cevheri Güven aynı videoda benimle alakalı ünlü gazeteci Ahmet HAKAN
ile fotoğraflarımızı yayımlamış, yıllardır avukatlığını yaptığımı, aynı Ümitcan Uygun
gibi kendisine yapılan hakaret ve tehdit davalarına karşı dava açarak milyonlarca TL
para kazandığımı iddia etmiştir. Sayın Ahmet HAKAN Bey ile ilk tanışmam 24 Temmuz
2025 tarihindedir. Daha sonra da bir kez ofisimi ziyaret etmiş olup son kez de 11
Ağustos 2025 tarihinde ortak bir dostumuzla birlikte kahve içmek için buluşmuştuk.
Özetlemek gerekirse Sayın Ahmet HAKAN’ı canlı olarak hayatımda 3 kez gördüm ve
kendisinin ne benimle ne de yanımda çalışan avukatlarla bir vekalet ilişkisi yoktur.
Bu 2 ana başlıkta anlattığım Ümitcan UYGUN ve Ahmet HAKAN konusu ile alakalı olarak bu
fetö kaçağına ve ona inanan akıl fukaralarına ‘Hodri Meydan!’ diyorum. Eğer benim bu videoda
bahsedildiği gibi Ümitcan UYGUN’un avukatı olarak Aleyna ÇAKIR dosyasında katıldığım
bir duruşma dahi var ise, yine Ümitcan UYGUN’un Esra HANKULU dosyasına vekalet
sunmuşluğum dahi var ise, Ümitcan UYGUN vekili olarak herhangi bir kişiye açtığım hakaret
veya tehdit davası var ise ve tek bir kuruş almış isem; Sayın Ahmet HAKAN’ın şahsım veya
hukuk büromda çalışan herhangi bir avukatla vekalet ilişkisi var ise, onun adına açtığımız
herhangi bir hakaret veya tehdit dosyamız var ise, tek 1 kuruş para kazanmış isek, 15 yıla yakın
meslek hayatım boyunca kazandığım tüm paraları TSK Mehmetçik Vakfı ve Çocuk Esirgeme
Kurumu’na bağışlamaya hazır olduğumu açık yüreklilikle söylüyorum.
2) 3) Fetö kaçağı Cevheri GÜVEN yine aynı videolarında ofisimde asılı bulunan Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını asmamı haksız kazanç elde
etmek saiki ile yaptığımı söyleyerek beni nüfuz ticareti ile ilişkilendirmeye çalışmıştır.
Erzurum Hınıslı, muhafazakar denilebilecek ölçüde dini hassasiyet sahibi, merkez sağ
çizgide olan, Türkiye Cumhuriyeti sevdalısı, ülkücü teşkilat ve camiada büyütülen,
devlet memuru eğitimci anne ve babanın bir evladı olarak öncelikle Kurucu Önderimiz
Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye yüzyılının mimarı ve hayranı olduğum tek kişi olan
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve sağduyusu ve ülke menfaati için
yaptığı tüm çalışmaları imrenerek takip ettiğim bilge lider Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin
videoda gösterilen ofisimde ayrı ayrı fotoğrafları olmasına ve özellikle 3 metrelik dev
Atatürk portresi gösterilmeksizin sadece Sayın Cumhurbaşkanımızın fotoğrafının hedef
alınmasını şaşkınlıkla izlediğimi belirtmek istiyorum. Buradan bu teröriste ve buna
inanan avarelerine sesleniyorum; Ne yapsaydım sizin gibi maklube yemekten beyninde
hücre kalmamış vatansızları mı yoksa atletini, çorabını, çok af edersiniz sümkürdüğü
peçeteyi sakladığınız vatansız sözde hocanızın mı fotoğrafını assaydım? Sayın
Cumhurbaşkanımızın fotoğrafı Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk ile tüm resmi
kurumlarda, binlerce ev ve ofiste, son resmi verilere göre de ülkenin %52’sinin evinde
ve gönlünde asılıdır. Sanırım 102 yıllık Cumhuriyet tarihinde, ülkenin mevcut
Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafını ofisine astığı için yargılanan ve karalamaya kalkılan ilk
vatandaş benim. Ancak bunu yapanlar da bilmelidir ki bu benim için bir gurur
kaynağıdır.
4) Cevheri Güven isimli fetö kaçağı yine bir videosunda şahsıma yönelik parayla alelade
bir okuldan bir şekilde mezun olan liyakatsız bir avukat olduğumdan bahsetmiş,
bununla da kalmayıp diplomamın dahi sahte olabileceğini iddia etmiştir. Bu fetö
kaçağına cevabım şudur ki; İlkokul ve Orta Okulu Eskişehir’de devlet okulunda, lise
eğitimimi burslu olarak Özel Eskişehir Atayurt Koleji’nde, lisans eğitimimi de
üniversite sınavında gösterdiğim yüksek başarı neticesinde Atılım Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nde %100 eğitim bursu ile tamamladım. Aksini iddia ediyorsan hodri meydan!
Bu Fetöcü hain ve avareleri ofisimin dizaynına, özellikle altın rengini tercihim
üzerinden yüklenerek beni “gösteriş meraklısı” gibi sunmaya çalışmaktadır. Evet,
ofisimin mobilya ve aksesuarlarında altın rengini sık kullandığım doğrudur; bunun
sebebi ise tek kelimeyle altın rengini sevmemdir. Kaldı ki kimi medya organlarının bu
tercihi magazinleştirerek asıl gündemi saptırma çabasını da üzüntüyle izliyorum.
Erzurum Hınıs kökenli ve bu kültür ile yetişmiş biri olarak altının kültürümüzde ve aile
geleneklerimizde taşıdığı sembolik değeri çocukluğumdan beri içselleştirdim; altın
tonlarına meylim estetik bir tercihten öte, etnik kimliğimin ve kültürel aidiyetimin doğal
bir yansımasıdır. Fotoğraflardaki ofis, sekiz yıldır alın terimle var ettiğim; mimar
desteği olmadan kendi tasarladığım ve hâlen hukuk bürosu olarak kullandığım çalışma
alanıdır. Ofis, ilk kurulduğu günden bu yana kültürel köklerimin izlerini taşıyan altın
içerikli detaylarla tasarlanmış ve bugün de aynı çizgide devam etmektedir. Bu konuda
anlaşılmaz bir biçimde beni eleştirenlere ise, bugün daha iyisini yapabilmeleri için
başarı ve kolaylıklar diliyorum.1- Bu gülünç seviyesindeki Fetocunun iddialarına verdiğim cevaplardan sonra
kamuoyuna hakkımda ortaya atılan 2 önemli konuya değinmek istiyorum.
8 Ocak 2020 yılında öz yeğenim olan Enes Duman ile öğrencilik döneminde yanımda
yaz stajlarını yapan, daha sonra resmi stajyerim olan ve avukat olarak yanımda
çalışırken maalesef trafik kazasında hayatını kaybeden oğlum ve kızım yerine
koyduğum bu 2 kardeşimi dahi şuanki gündemle ilişkilendirmeye çalışan mahlukatlar
olduğunu görmekteyim. Merhume Cemre PARMAKSIZ’ın ailesi maalesef taziyeden
sonra tarafımla iletişim kurmayı reddetmiş akabinde şahsıma bu kaza sebebiyle iş kazası
davası açmıştır. 2020 yılından beri devam eden dava halen derdest olup, dava
kapsamında hazırlanan 3 ayrı bilirkişi raporunda da kusursuz olduğum bilirkişi marifeti
ile belirtilmiştir. Bu 2 canı kaybetmenin üzüntüsünü ailecek her saniye yaşar iken bu
konuyu sulandırmaya çalışanlara tavsiyem en kibar deyimle çenelerini kapatmalarıdır.
2- Avukatlarım aracılığı ile gözaltı ve akabinde halen tutuklu bulunduğum cezevinde
öğrendiğim kadarıyla kendisini sözde “araştırmacı gazeteci, siyasi yorumcu ya da sosyal
medya fenomeni” olarak tabir eden kişiler, emniyet ifademde “BU ÜLKEYE
KEMALİZM ELİYLE AVRUPA KÜLTÜRÜ AŞILANMAK İSTENMİŞTİR,
BAŞARAMADILAR. İSLAM’IN NURU GALİP GELDİ, KEMALİZM
KAYBETMİŞTİR.” diye bir beyanım olduğunu paylaşmışlardır. Bu beyanı kimler ve
hangi eller kaleme alarak şahsım aleyhine böyle saçmalık dolu bir iftira atmaya
kalkmışlardır anlam verememekteyim. 9 sayfalık ifademin 8 sayfası bir şekilde sosyal
medyaya sızdırılmıştır. Bu ifadenin neresini nasıl okuyup böyle bir cümlenin var
olduğunu iddia etmektedirler? Bu deli saçması iftirayı ortaya atan ve paylaşan kişi,
kişiler, sosyal medya hesapları ve platformları hakkında yasal süreci başlattığımı değerli
Kamuoyu’nun bilgisine sunarım.
Öncelikle ve önemli belirtmek isterim ki, 15 yıla yakındır ceza hukuku ile ilgilenen ve
binlerce soruşturma dosyasında görev alan bir avukat olarak böylesine mesnetsiz ve kaba
tabirle bomboş bir dosya ile ilk defa karşılaşıyorum. Emniyet sorgusunda şahsıma ilk olarak
“Aziz İhsan AKTAŞ isimli kişi hakkındaki bilgimi”
, sonrasında da “Selahattin Yılmaz
kimdir ve ilişkiniz nedir?” olmak üzere 2 ana soru sorulmuştur. İlk soruya cevap olarak Aziz
İhsan AKTAŞ ismini basından duyduğumu, kati suretle tanımadığımı, simasını dahi
bilmediğimi, hayatımda hiçbir araya gelmediğimi kısacası bir iltisakım olmadığını ve zaten
bu kişinin de şahsımdan bir şikâyeti olmadığını beyan ettim. İkinci soruya cevap olarak ise
emniyet ifademde de belirttiğim gibi Selahattin Yılmaz ailecek görüştüğüm, düğünümde
nikah şahitliği yapan, 2022 yılından beri tanıdığım, 2023 Ekim ve 2024 Ekim ayları
arasında resmi olarak bir cafe işlettiğimiz, ortaklığımızı bitirme sürecinde maddi
konulardan dolayı aramızda ufak çaplı bir kırgınlık olan, bu nedenle de yaklaşık 8-9 aydır
görüşmediğim ve aramızda avukat müvekkil ilişkisi dahi bulunmayan değerli bir
ağabeyimdir.Sözlerime son verirken, 15 yıllık meslek hayatım boyunca “Kahramanmaraş Ezgi
Apartmanı dosyasında müşteki vekilliği, maddi durumu olmayan birçok kadının boşanma
ve ceza davalarında mağdur vekilliği, onlarca şehit ve gazi ailesine haklarını elde etmeleri
için ve buna benzer binlerce davayı bilâ bedel mesleki etik ve ülke sevdalısı bir avukat
olarak üstlenmeme rağmen, vatansız bir alçağın hakkımdaki iftiraları ile kamuoyunda algı
oluşmasına ve itibar suikastine uğramama, tutuklanmama sebep soruşturma dosyasında
hakkımda şikayet olmaması ve diğer şüpheliler ile kati suretle hiçbir iltisakım
bulunmamasına rağmen burada olmamı, başta Kurucu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk
ve Türkiye yüzyılının mimarı hayranlık beslediğim SN.Cumhurbaşkanımız RECEP
TAYYİP ERDOĞAN ve temsil ettiği duruşun kültürü ile büyüdüğüm Terörsüz Türkiye’nin
mimarı SN.DR.DEVLET BAHÇELİ’ye ve ülkesine her an çalışarak vefa borcunu ödemeye
çabalayan bir hukukçu olarak böyle bir dosyadan dolayı tutuklu olmaktan hicap duyduğumu
siz değerli kamuoyuna derin sevgi ve saygılarımla belirtmek isterim.
26.08.2025
Saygılarımla
Av. Cem DUMAN
Metris 1 No.lu Cezaevi
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Sonda yazan "Çünkü bizim için bu dava, makam süslerinin değil, milletin derdiyle dertlenenin, gece gündüz çalışanların davasıdır." cümlesini okuyunca beni bi... Devamını Gör
Tam bunu yazacaktım benden önce davrandın. Tabi aklın yolu birdir. Tam bir komedi olmuş 🤣🤣🤣
Hacı sizin söylediğiniz hiçbir şey kamuoyu nezdinde karşılık bulmuyor ki zaten. Dalkavuklar kongresini millet ve tarih zannediyorsunuz o kadar.
Cb yi istismar ettiler açıklaması yaparken, cb yi istismar ediyorsun. Eyyüpün de gözaltına alınması gerek diye düşünüyorum.