Ders Çalışma Bahanelerinden Hangisi Senin Favorin?
Bazen öyle bir sıkılırız ki ders çalışmak bize bir yük gibi gelir. O esnada aklımıza ilk gelen ders çalışma bahanesine sığınırız ve içimiz biraz da olsa rahatlar.
Peki senin ders çalışma bahanen ne? Sonuçları merakla bekliyoruz!
1. Söyle bakalım, günde kaç saat ders çalışıyorsun?
2. Diyelim ki ders çalışmaya niyetlendin ama eve çoook kalabalık bir misafir geldi. İlk hamleni öğrenebilir miyiz?
3. Ders çalışırken molaların ne kadar sürüyor genelde?
4. Hiç bu molalarından sonra ders çalışmayı bıraktığın oldu mu?
5. Molalarında neler yapıyorsun genelde?
6. Bize saatlerce ders çalışabileceğin bir çalışma masası seçer misin?
7. Ders çalışma motivasyonunu öğrenebilir miyiz?
8. Son sorudayız! Anlamadığın konuyu çalışmayı bırakıyor musun?
“Zaten bu konuyu anlamıyorum.” deyip ders çalışmayı bırakanlardansın!
Bazı konular var ki ne yapsan olmuyor gibi hissediyorsun. Kitabı açıyorsun, bir satır okuyorsun, sonra ekrana boş boş bakmalar… O klasik cümle geliyor hemen ardından: “Ben bunu anlamıyorum zaten.” diyorsun. Ama şöyle bir şey var: Anlamaman asla anlamayacağın anlamına gelmiyor. Sadece şu an biraz kafan karışık olabilir. Belki de anlatan kişinin tarzı sana uymadı. İlk denemede anlamamak başarısızlık değil. Sadece beynin “biraz daha uğraşalım mı?” demesi. Yani pes etmeden önce bir çay iç, geri dön. Bazen ikinci deneme bambaşka hissettirebilir.
“Sınavlara daha çok var, sonra çalışırım.” diyenlerdensin!
Takvime bakınca “Daha çok var yaa.” dediğin günleri biliyoruz. Sonra o takvim bi’ anda hızlanıyor gibi oluyor, değil mi? Tarih bir bakmışsın yarın olmuş.
Sen işleri son dakikaya bırakmayı sevmiyorsun aslında ama motivasyon da öyle el sallayarak gelmiyor. 'Yarın başlarım.' demek daha kolay geliyor. İyi haber şu: Kimse senden saatlerce masa başında oturmanı beklemiyor. Günde 10 dakika başlasan, zamanla o süre zaten artar. Hem kendine bir iyilik yapmış olursun, hem de son gece göz altı torbalarıyla arkadaş olmak zorunda kalmazsın. :)
“Çok yoruldum, gece çalışırım.” deyip gece uyuyanlardansın!
Plan süper: Gündüz dinlen, gece sakin kafayla çalış. Ama sonra gece geliyor... Yastık çağırıyor, battaniye sarılıyor, gözler kayıyor ve bir bakmışsın sabah olmuş. Yorgun olman çok normal. Gün içinde bir sürü şeyle uğraşıyorsun zaten. Ama kendini kandırmak da bir yere kadar. “Gece çalışırım.” dediğin an aslında içten içe biliyorsun ki o gece tatlı bir uyku seni bekliyor. Belki çözüm, enerjini en az yorgun olduğun zamana saklamak. Zorla değil, akıllıca. Kim bilir, belki 15 dakikalık bir çalışmayla günün en verimli anını yakalarsın.
“Odam çok dağınık, böyle çalışamam.” deyip dağınıklığı bahane edenlerdensin!
Kalem yok, defter kayıp, masanın üstü sanki başka evrenden gelen notlarla dolu... Haliyle “Bu ortamda ders mi çalışılır?” diyorsun ve haklısın, biraz düzen iyidir. Ama bazen o “Oda toplamadan çalışamam” hali, çalışmamak için biraz fazla uzayan bir temizlik rutinine dönüşebiliyor. Bir bakmışsın kitap açılmamış ama masa cilalanmış. O yüzden şöyle yap: Önce sadece çalışacağın alanı toparla. Hepsine saldırmana gerek yok. Bir küçük alan, bir küçük adım... Gerisi zaten gelir. Odan değil, sen çalışıyorsun sonuçta :)
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Yorum Yazın