İnsanlığın Kaderini Önümüzdeki 16 Yıl Belirleyecek!
"Eğer atmosfere 3.2 trilyon tondan fazla karbondioksit salacak olursak 2 derece ısınmanın altında kalabilme ihtimalimiz üçte ikiye düşüyor. Endüstri Devrimi’nin başından bu yana atmosfere 2 trilyon ton karbondioksit salmışız, yani tehlikeli limitlere yaklaşmamamız için elimizde salabileceğimiz sadece 1.2 trilyon ton karbondioksit var. Şu andaki hızımızla gidecek olursak, 2031 yılında bu 1.2 trilyon tonu da salmış olacağız. Ondan sonra saldığımız her ton bizi felakete biraz daha yaklaştıracak."
1992 yılında dünya devletleri, Rio’da yaptıkları toplantının sonunda iklim değişikliğiyle ilgili iki önemli konuda görüş birliğine vardılar. Birincisi şuydu: “İklim değişikliği vardır ve insanlığın geleceğini tehdit edecek boyuttadır.” İkincisi ise: “Küresel ısınma, Endüstri Devrimi öncesinin ortalama sıcaklığına oranla 2 derece artışla sınırlanmayacak olursa, insanlığın geleceği tehlikeye girebilir.”
1. ABD ve Çin'in Tavrı

1997 yılında Kyoto’da yapılan toplantıdan ise çoğumuzun adını duymuş olduğu Kyoto Protokolü'nü ortaya çıktı. Bu anlaşmaya göre gelişmiş ülkeler, 2008-2012 yılları arasında başta karbondioksit olmak üzere seragazı salımlarını 1990 yılında saldıkları miktarın yaklaşık %5 altına indirmeyi kabul ediyorlardı
Ancak bugüne kadar ABD de, Çin de iklim değişikliği konusunda herhangi bir seragazı azaltımı yapmaya yanaşmıyordu. ABD, Çin ekonomisinin büyüklüğünden bahsederken, Çin’in bir adım atmadan kendilerinin adım atmasının ekonomilerine büyük zarar vereceğini söyleyerek yan çiziyordu. Çin ise daha yeni büyümeye başladıklarını ve atmosferdeki seragazı miktarından aslında başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin sorumlu olduğunu ve önce onların adım atması gerektiğini belirtiyordu.
2. Bir Umut Işığı Belirdi

Geçtiğimiz ay Lima'da bir araya gelen ABD ile Çin’in en sonunda iklim değişikliğini engellemek için seragazı salımlarını azaltma yönünde bir anlaşmaya vardıkları duyuruldu.
ABD ve Çin’in üzerinde anlaştıkları konu şu: Amerikan Başkanı Obama, ABD’nin karbondioksit salımlarını 2025 yılına kadar 2005’teki salım miktarının %26-28 altına düşüreceğini kabul ediyor.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ise aslında bir indirim hedefi koymuyor, ancak Çin’in salımlarını 2030 yılından itibaren azaltacağını kabul ediyor. Anlaşma, Çin’in seragazı salımlarını ne zaman ve ne kadar azaltacağını belirtmese de 2030 yılından itibaren azaltım yoluna gireceğini kabul etmiş olması, aslında bu anlaşmanın daha da önemli parçasını oluşturuyor.
3. Bu Son Şansımız Olabilir mi?

Bu anlaşmanın insanlık adına son bir umut olduğu gerçeğinin altını çizmemiz gerekir. Çünkü küresel ısınma hususunda son eşik olarak kabul edilen 'devrilme noktası'' adlı olguya ulaşmamıza ramak kaldı.
4. Ortalama Sıcaklıklardaki 2 Derece Artış Sonumuzu mu Getirecek?

Dünyanın ortalama sıcaklığının 2 derece artması, çoğumuza önemsiz geliyor olabilir. Ancak şunu hatırlatmakta fayda var: Ortalama sıcaklıklarda, Endüstri Devrimi’nin başından bugüne kadarki artış, sadece 0.8 derece ve bu, dünyadaki buzulların önemli bir kısmının erimeye başlamasına yol açtı.
5. Şayet Arttırırsak...

Eğer sıcaklık artışı 2 dereceye çıkacak olursa buzulların erimesini durdurmanın imkanı olamayacak. Dünyadaki buzulların tamamının erimesi durumunda ise dünyanın deniz seviyesi bugüne kıyasla 80 metre yükselecek. Bu da dünyanın çok önemli tarım alanlarının sular altında kalması anlamına geliyor. Yaklaşık 1 milyar insanın bu bölgelerde yaşadığını göz önüne alacak olursak, bunun yaratacağı sorunu da kısmen anlamaya başlamış oluruz.
6. Bizi Hangi Felaketler Bekliyor Olacak?

Ortalama sıcaklıkların 2 derece artmasının buzullar üzerine etkisi, bizler için sadece bir örnek. Küresel ısınmanın yol açacağı kuraklık, şiddetli fırtınalar, yağmur ormanlarının zarar görmesi, okyanusun asitlenmesi ve canlı türlerinin kaybı içinde yaşamakta olduğumuz problemin boyutunu algılayabilmemiz açısından önemli. Bu problemlerin her biriyle başa çıkabilmemiz mümkün ama hepsi birleşip üzerimize geldiğinde insanlığın önemli bir bunalımla karşılaşması kaçınılmaz.
7. Kalan Limitimiz Nedir?

Yalnız burada bilimin ne dediğine de kulak vermek gerekiyor. Bilim kısaca diyor ki: “Eğer atmosfere 3,2 trilyon tondan fazla karbondioksit salacak olursak 2 derece ısınmanın altında kalabilme ihtimalimiz üçte ikiye düşüyor.” Diğer açıdan bakacak olursak da 3,2 trilyon tondan fazla karbondioksit salacak olursak %33 ihtimalle insanlığın sonu gelmiş olabilir.
Endüstri Devrimi’nin başından bu yana atmosfere 2 trilyon ton karbondioksit salmışız, yani tehlikeli limitlere yaklaşmamamız için elimizde salabileceğimiz sadece 1,2 trilyon ton karbondioksit var.
8. 2031 Yılına Kadar Yapmamız Gerekenler nedir?

Şu andaki hızımızla gidecek olursak, 2031 yılında bu 1,2 trilyon tonu da salmış olacağız. Ondan sonra saldığımız her ton, bizi felakete biraz daha yaklaştıracak.
Bu nedenle her ne yapıyorsak bunu şimdi ile 2031 yılı arasında yapmalıyız. Bu limitin altında kalabilmemiz için salımlarımızı 2050 yılına kadar %70 azaltmamız, 2100 yılına kadar da sıfıra indirmemiz gerekiyor.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi,
Prof. Dr. Levent Kurnaz
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!