onedio
article/comments
article/share
Haberler
Efsanenin Gerçek Hikayesi: Barış Manço- Sarı Çizmeli Mehmet Ağa

etiket Efsanenin Gerçek Hikayesi: Barış Manço- Sarı Çizmeli Mehmet Ağa

Hepimiz o efsanevi nakaratı ezbere biliriz: 'Yaz tahtaya bir daha, tut defteri kitabı...' Peki, Barış Manço'nun dilimize pelesenk olan bu şarkısındaki Sarı Çizmeli Mehmet Ağa'nın sadece bir hayal ürünü olmadığını, gerçekten yaşamış bir gönül adamı olduğunu biliyor muydunuz?

Bu hafta, Barış Manço'nun bizzat araştırıp kaleme aldığı, cömertliğin ve insanlığın simgesi olan o gerçek hayat hikayesine yolculuk yapıyoruz.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Bir Anadolu Efsanesi: Mehmet Ağa

Bir Anadolu Efsanesi: Mehmet Ağa

Barış Manço bu şarkıyı yazarken, halk arasında dilden dile dolaşan gerçek bir karakterden ilham almıştır. Mehmet Ağa, köyün toprak sahibi, varlıklı bir ağasıdır; ancak onu 'Ağa' yapan serveti değil, kocaman yüreğidir.

Hikayeye göre Mehmet Ağa'nın yaşam felsefesi şöyledir:

'Veren el, alan elden üstündür.'

Ağa, ayın belli günleri şehre iner, esnafı tek tek dolaşır ve "Sarı çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı" sözünün hakkını vererek, kimin ne borcu varsa kapatır.

Ağa, ayın belli günleri şehre iner, esnafı tek tek dolaşır ve "Sarı çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı" sözünün hakkını vererek, kimin ne borcu varsa kapatır.

Mehmet Ağa, sadece köyünün değil, civar şehirdeki esnafın da tanıdığı bir isimdir. Ancak bu tanışıklık ticaretten öte bir 'babalık' hukukuna dayanır. İhtiyaç sahipleri şehre iner, esnaftan alışverişini yapar ve hesabı ödeme sırası geldiğinde o sihirli cümleyi kurarlar: 'Mehmet Ağa'nın hesabına yaz.' Sadece borç ödemekle kalmaz, köyünde yeni evlenen gençlere toprak vererek hayatlarını kurmalarına önayak olur.

Barış Manço, "Kimse göçmez bu dünyadan mal ile" derken aslında Mehmet Ağa'nın bu onurlu iflasını ve manevi zenginliğini anlatır.

Barış Manço, "Kimse göçmez bu dünyadan mal ile" derken aslında Mehmet Ağa'nın bu onurlu iflasını ve manevi zenginliğini anlatır.

Hayatını başkalarının mutluluğuna adayan bu güzel insan, hikayenin sonunda dünya malının geçiciliğini en acı şekilde kanıtlar. Tüm mal varlığını yardım yolunda harcayan Mehmet Ağa, vefat ettiğinde beş parasız ve fakir bir şekilde hayata gözlerini yumar.

Barış Manço'nun dizeleri, Mehmet Ağa'nın hayatıyla birleşince bambaşka bir anlama bürünüyor:

Barış Manço'nun dizeleri, Mehmet Ağa'nın hayatıyla birleşince bambaşka bir anlama bürünüyor:
  • 'Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile / Yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile'

 Manço burada Mehmet Ağa'nın karakteri üzerinden bizlere insanlık dersi veriyor. İyiliğin en iyisini, en güzelini yapmayı öğütlüyor.

  • 'Yaz dostum altı üstü beş metrelik bez için / Yaz dostum boşa geçmiş ömre yaşam denir mi'

 Mehmet Ağa beş parasız ölmüş olabilir ama 'boşa geçmiş bir ömür' yaşamamıştır. Asıl boşa geçen ömür, sadece 'beş metrelik bez' (kefen) için mal biriktirmekle geçendir.

  • 'Sarı çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı'

 Bu söz artık sadece bir borç ödemesi değil; yapılan iyiliklerin, dürüstlüğün ve erdemin bu dünyada veya öte dünyada mutlaka karşılık bulacağının (hesabın ödeneceğinin) bir sembolüdür.

Şarkının sonunda Barış kendine de bir iğne batırır:

  • 'Yaz dostum Barış söyler kendi bir ders alır mı?'

Şimdi o efsane şarkıyı tekrar dinleyelim!

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın