onedio
article/comments
article/share
Haberler
Erhan Afyoncu’dan Nüfus Uyarısı: “Sonunda Felaket Kapıya Dayandı”

etiket Erhan Afyoncu’dan Nüfus Uyarısı: “Sonunda Felaket Kapıya Dayandı”

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Türkiye’de hızlı düşen nüfus artış hızına dikkat çekti. Nüfus artış hızındaki düşüşün Türkiye için savaştan bile daha önemli bir tehdit olduğunu söyleyen Afyoncu, “ Şanlıurfa, Van, Şırnak, Mardin, Muş, Siirt, Diyarbakır, Batman, Ağrı ve Gaziantep gibi doğurganlık hızı yüksek illerimiz olmasa doğurganlık hızımız 1 çocuğa kadar inecek. Sonunda felaket kapıya dayandı” ifadelerini kullandı.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Türkiye’de son yıllarda nüfus artış hızında yaşanan düşüş tartışılmaya devam ediyor.

Türkiye’de son yıllarda nüfus artış hızında yaşanan düşüş tartışılmaya devam ediyor.

Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Türkiye’de durma noktasına gelen nüfus artış hızıyla ilgili uyarıda bulundu. Böyle giderse Anadolu’da yaşlı bir nüfus olacağını söyleyen Afyoncu, “Bu çok ciddi bir risk. Gerçek bir beka sorunu.” ifadelerini kullandı.

“Sonunda felaket kapıya dayandı”

“Sonunda felaket kapıya dayandı”

Nüfusun Osmanlı Devleti’nin yıkılmasında önemli bir yer olduğuna dikkat çeken Erhan Afyoncu, “Doğurganlık hızında Bulgaristan'ın bile gerisindeyiz. Nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.1'in çok altında kaldık. Şanlıurfa, Van, Şırnak, Mardin, Muş, Siirt, Diyarbakır, Batman, Ağrı ve Gaziantep gibi doğurganlık hızı yüksek illerimiz olmasa doğurganlık hızımız 1 çocuğa kadar inecek. Sonunda felaket kapıya dayandı. Çok kritik bir duruma geldik.” ifadelerini kullandı.

Erhan Afyoncu’nun paylaşımı

Erhan Afyoncu’nun paylaşımı
twitter.com

'Türkiye nüfus meselesinde bir kâbusa doğru gidiyor. Nüfus artış hızımız durma noktasına geldi. Şu anda Türkiye'nin en önemli sorunu nüfustur. Böyle giderse Türkiye ne olur? Ben açık ve net söyleyeyim; Anadolu'da yaşlı bir Türk nüfusu olur. Tarım başta olmak üzere hiçbir alanda çalışacak işgücü üretemeyiz. Kendisini toparlayamazsa da bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Bu çok ciddi bir risk. Gerçek bir beka sorunu. Ben bunu 10 yıldır söylüyorum, yazıyorum. Bu birçoğumuzun farkedemediği, savaştan bile daha önemli bir tehdit.

Osmanlı İmparatorluğu’nun son asırlarında da nüfusumuz artmamış, bu yüzden savaşları ve bir imparatorluğu kaybetmiştik. Prut Savaşı'nda Rusları yendik. 1711'de biz Rusları yenerken bizim nüfusumuz 30 milyondu, Rusların nüfusu 16 milyondu. Osmanlı 140 bin asker çıkardı, Ruslar 60 bin asker çıkardı. 93 harbi dediğimiz, 1877-78 savaşında Ruslar 100 milyona ulaşmıştı, Osmanlı 26 milyondu. Ruslar 800 bin kişilik asker çıkardılar, biz 300 bin. 1. Dünya Savaşı'na geldiğimizde Rusya 175 milyona ulaştı, biz 22 milyonduk. Ruslar 11 milyonluk ordu çıkardı biz 2 milyon 750 bin. 

Cumhuriyet kurulduğu zaman Atatürk'ün en büyük amaçlarından biri Türkiye'nin nüfusunu artırmaktı. 13 milyona düşmüştük. Çok çocuklu aile yapısı teşvik edildi. İzlenen siyaset sayesinde başarılı olundu. Türkiye 1960'lara kadar bu politikayla geldi. 1965'te çok yanlış bir şey yapıldı. 1965'te kabul edilen 557 sayılı Nüfus Planlaması Hakkındaki Kanun, Türkiye'deki nüfus politikalarında bir dönüm noktası oldu. Yıllarca nüfus planlaması yapıp çocuk sayısının azlığını teşvik ederek nüfus artış hızımızı düşürdük. Hep kendimizi mukayese ettiğimiz Avrupa ile bu konuda hiç karşılaştırma yapmadık ve Avrupa'nın durumuna gelebileceğimizi hiç hesaplamadık. Batı ülkelerinin nüfus yoğunluklarının bizim ülkemizden dört-beş misli gazla olmasına rağmen Avrupalıların nüfus planlaması yapmayıp yeni doğumları teşvik ettiklerini görmezden geldik.

Doğum kontrolü sistemiyle Türk nüfusunu azalttılar. Bu tarihimizdeki en büyük yanlış işlerimizden biridir. Anadolu'nun batısında nüfus artış hızı düştü. Ege ve Marmara bölgelerinde çocuk sayısı azaldı. İç Anadolu ve Karadeniz doğurganlık hızını bir süre muhafaza etti. Fakat somunda bu iki bölgemizde de doğurganlık hızımız azaldı.

Doğurganlık hızımız 1945'te 6.9, 1960'ta 6.38 çocuk iken, 1965'teki nüfus planlaması uygulamasının başlamasından sonra 1978'de 4.3, 1983'te 4, 1993'te 2.7, 2001'de 2.38, 2023'te ise 1.51 çocuğa kadar düştü. Büyük şehirlerde bu durum 1'e kadar iniyor.

Doğurganlık hızında Bulgaristan'ın bile gerisindeyiz. Nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.1'in çok altında kaldık. Şanlıurfa, Van, Şırnak, Mardin, Muş, Siirt, Diyarbakır, Batman, Ağrı ve Gaziantep gibi doğurganlık hızı yüksek illerimiz olmasa doğurganlık hızımız 1 çocuğa kadar inecek.

Sonunda felaket kapıya dayandı. Çok kritik bir duruma geldik. Genç nüfusumuz var derken ortanca yaşın ağırlıklı olduğu bir nüfus yapısına sahip olduk. Eğer ciddi tedbirler alıp doğurganlık hızımızı en az 2.1'de tutamazsak Avrupa gibi yaşlı nüfus ağırlıklı bir ülke olmaya doğru gidiyoruz.'

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
Ankara Üniversitesi Tarih Bölümü’nde okuduktan sonra her zaman daha fazla ilgi duyduğum habercilik sektöründe çalıştım. Gazete ve internet sitelerinin çeşitli departmanlarında görev aldıktan sonra 2021 yılında beri Onedio’nun bünyesinde bulunmaktayım. Doğru ve yorumsuz şekilde Türkiye ve dünyadan haberleri sizlere ulaştırmak için buradayım.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
113
99
58
5
3
3
1
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
beyaz duman

Amca diyememiş ki ekonomi bok gibi. Millet aç karınını zor doyuruyo, ev kirasını zor ödüyo bu insanlar nası evlensinde çocuk yapsın. Keşke böyle insanlar sor... Devamını Gör

Norris

Çözüm üretmesi gerekenler dert yanıyo

İnanç Yıldırım

Millet karnını doyuramıyor çocuğa nasıl bakacak