ESG Yatırım Nedir? Gerçekten Sürdürülebilir Bir Yatırım Modeli mi?
Son zamanlarda yatırım dünyasında sıkça duyduğumuz üç harf var: ESG. Peki ama bu ESG tam olarak ne demek, neden bu kadar popüler oldu ve gerçekten dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi başarıyor mu, yoksa sadece “yeşil” görünen yeni bir pazarlama taktiği mi?
Hadi gelin birlikte bakalım.
Şimdi, önce şu ESG'nin ne olduğunu bir netleştirelim.

ESG, yani Environmental, Social ve Governance. Türkçesiyle çevresel, sosyal ve yönetişim. Basitçe anlatmak gerekirse; bir şirket doğayı ne kadar koruyor, çalışanlarına nasıl davranıyor ve yönetim kadrosu ne kadar düzgün iş yapıyor, bunlara bakılıyor.
Çevresel alanda karbon salımı, atıklar, geri dönüşüm gibi meseleler var.

Sosyal dediğimizde, çalışan memnuniyeti, eşitlik, kadınların yönetimde olup olmadığı gibi konular devreye giriyor. Yönetişim kısmında ise, şirketin içi dışı bir mi, patron muhasebeyle uğraşan akrabasına her ay ek maaş yazdırıyor mu, işler adil mi; onlara bakılıyor.
Eskiden şirketlerin tek derdi "ne kadar para kazanıyorum?" idi.
Ama şimdi işler değişti. Artık 'Nasıl kazanıyorum?' sorusu da önemli. Haliyle yatırımcılar da, 'Ben bu parayı yatırıyorum ama kime güveniyorum, bu şirket dünyayı mı kurtarıyor yoksa sessizce batırıyor mu?' demeye başladı.
Böyle sorular soruluyor tabii ama işin bir de karanlık tarafı var.
Her 'yeşilim, çevreciyim' diyenin samimi olduğunu sanmayın. Bazı şirketler var ki, ESG raporu yazmış, her köşeye sürdürülebilirlik posteri asmış ama arkada hâlâ çevreyi katlediyor. İşte buna 'greenwashing' deniyor. Yani dışarıdan yemyeşil gözüken ama içten hâlâ fosil yakıtla çalışan şirketler.
Gelelim en merak edilen kısma: ESG yatırımı para kazandırır mı?
Cevap: Evet, ama her zaman değil. Bazı şirketler gerçekten hem dünyaya iyi davranıyor hem de yatırımcısına. Ama bazen de “gezegen için iyi olan” senin cüzdan için o kadar da tatlı olmayabiliyor. Yani kazanırsın ama belki biraz daha yavaş.
Peki şirketlerin aldığı ESG puanlarına ne kadar güvenebiliriz?
Açık konuşmak gerekirse, burada da iş biraz karmaşık. Çünkü bu puanları veren onlarca farklı kuruluş var ve hepsinin kriterleri farklı. Birine göre mükemmel olan bir şirket, diğerine göre vasat çıkabiliyor. Hatta bazen işin içine politik veya ticari hesaplar da giriyor. Yani sırf yüksek puanı var diye hemen “Bu şirket süpermiş” demek fazla safça olabilir. Yatırım yapmadan önce biraz araştırmak, arka planı kurcalamak şart.
Ama her şeye rağmen ESG bizce iyi bir başlangıç.
Çünkü bu model sayesinde artık şirketler “Ben sadece kâr ederim, gerisi beni ilgilendirmez” diyemiyor. Toplumsal baskı, yatırımcı ilgisi ve regülasyonlar sayesinde ESG artık şirketlerin ajandasının üst sıralarında yer alıyor. Bu da uzun vadede sadece şirketleri değil, sistemi dönüştürecek potansiyele sahip. Yani bugünden yarına dünyayı kurtarmaz belki ama önümüzdeki on yıllarda yatırım alışkanlıklarını değiştirme gücüne sahip.
Son olarak, ESG dünyayı kurtarır mı?
ESG yatırımı tek başına dünyayı kurtarmaz. Ancak yatırım yaparken 'Ben bu parayla neyin parçası oluyorum?' diye sormak bile çok şey değiştiriyor. Yani bir yanda cebine para girsin, öte yanda gezegen kalsın dengesini kurmaya çalışmak... Fena mı olur?
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın