Günümüzde pek çok genç, daha iyi yaşam koşulları, özgürlük, kaliteli eğitim ve kariyer fırsatları gibi sebeplerle yurt dışında yaşama hayali kuruyor. Özellikle ekonomik belirsizlikler, işsizlik ve sosyal güvencelere duyulan ihtiyaç, gençleri farklı ülkelerde kendilerine yeni bir gelecek aramaya itiyor. Ayrıca birçok genç, yurt dışında daha adil bir sistemde yaşama ve emeğinin karşılığını alma umuduyla göç etmeyi planlıyor. Hatta bunun için pek çok şeyi göze alabileceklerini de söylüyorlar.
Kanal Dünya'nın sokak röportajında gençlere 'Avrupa’da garson olmak mı, Türkiye’de doktor olmak mı?” sorusu soruldu. Gelen cevaplar ise ülkemizin durumu üzerine düşündürdü.
Buradan izleyebilirsiniz;
"Avrupa’da çöp toplamayı bile yeğlerim."

Gençler, Türkiye’de saygın ve iyi bir mesleğe sahip olsalar bile, yurt dışında sıradan bir işi tercih edebiliyor çünkü o işin bile daha güvenli, huzurlu ve insanca koşullarda yapılabildiğini düşünüyorlar. Bu tercih, maddi kazançtan çok yaşam kalitesi, adalet duygusu ve geleceğe dair umut arayışından kaynaklanıyor. Türkiye'de doktor, mühendis, öğretmen gibi saygın mesleklerde çalışan birçok genç, yurt dışında garsonluk, şoförlük ya da depo işçiliği gibi daha sıradan görülen meslekleri bile tercih edebiliyor. Çünkü orada emeklerinin daha çok karşılık bulduğuna, yaşam standartlarının daha yüksek olduğuna ve sosyal hakların daha güvence altında olduğuna inanıyorlar. Bu durum, aslında yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik bir tercihi de yansıtıyor. Gençler, sistemin onlara sunduğu imkanlardan memnun olmadıklarında, statüden çok huzura, mesleki unvandan çok yaşanabilir bir hayata önem veriyor. Bu da onları, kendi ülkesinde itibar gören bir mesleği bırakıp başka bir ülkede sıradan ama daha huzurlu bir yaşam sürmeye yöneltiyor. Bu durum ise ülkemizin bugünü ve geleceği üzerine uzun uzun düşündürüyor.
👇




Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Bir zamanlar 3 çocuk dediğiniz çocuklar büyüdüler 😉
Gazi, İngiliz kralına İstanbul'da servis yaparken tökezleyerek elindekini döken garson için, "bu millete her şeyi öğrettim de uşalıklığı öğretemedim" demişti... Devamını Gör
Anlattığın hikayeye bak sonradan yaptığın yoruma bak ne diyelim keşke hepiniz gerçek memletlerinize gitsenizde sizde bizde rahat etsek
elin memleketinde Suriyeli mülteciler gibi yaşayacağıma kendi ülkemde karın tokluğuna paşalar gibi yaşarim.