GSYH Her Şeyi Açıklar mı? Bir Ülkenin Gerçek Ekonomik Sağlığı Nasıl Ölçülür?
GSYH, gayrisafi yurt içi hasılanın kısaltılmışı. Ekonomi programlarında çokça duyduğumuz bir terim bu. Bu terim ülkelerin ekonomik durumunu gösteriyor. Peki ekonomik olarak ülkelerin refahını tek başına GSYH'ye bakarak anlayabilir miyiz? Bir ülkenin gerçek ekonomisini anlamak için GSYH yeterli mi içerikte anlattık!
GSYH artarken eşitsizlik de artıyorsa topluma yayılan bir büyüme yoktur!
Bir ülke ekonomik olarak büyüdüğünde toplumdaki her vatandaşının refahının artması beklenir. Ama bu her zaman böyle olmayabilir. Eğer büyüme sadece zengin kesimde ise o zaman bu ekonomide bir dengesizlik olduğu söylenebilir. GSYH artabilir evet ama bu sadece belli bir kesim için geçerli olduğu için tam anlamıyla doğru olmaz.
GSYH artınca her zaman işsizlik düşmez.
GSYH artınca işsizlik ortaya çıkabilir. Yaşanılan süreçte birçok kişi işsiz kalabilir. İşsizlik oranının artması zaten ekonomik sağlığın önemli bir göstergesi. Ekonomi büyüdükçe yeterli istihdam ortaya çıkmıyorsa o zaman bunu yaşayan ülkenin ekonomik sağlığının olumsuz etkilendiğini söyleyebiliriz.
GSYH'nin oranları bazen yanıltıcı olabilir.
Kişi başına düşen GSYH yüksek seyredebilir. Ama bu her zaman doğru bir veri sayılamaz. Çünkü en zenginlerin olduğu kesim bu oranı yukarı çekerken halkın büyük kısmı daha düşük yaşam standartına sahip olabilir. Bu elbette ekonominin iyi olduğunu gösteren bir değer olamaz, çünkü refah tüm halka yayılmamıştır.
GSYH büyürken çevreye büyük zarar verebilir.
GSYH artığında bunun ülke için iyi olduğu düşünülebilir. Ama aslında o ülkenin kaynakları tükenir ve çevre tahribatı yaşanır. Kısa süreliğine GSYH yükselse de uzun vadede sürdürülebilir olmaz. Bu da gerçek bir toplumsal refahın oluşmasını engeller.
Borçla yapılan harcamalar GSYH'yi artırsa da sürdürülebilir olmaz.
GSYH hesaplamasında harcamaların yeri önemli elbette ama bu harcamalar kredi kartlarıyla oluyorsa o zaman kısa vadede sorunlar olabileceğini söyleyebiliriz. Kısa vadeli canlanmalar olsa da uzun vadede krizler meydana gelebilir. GSYH sadece harcamanın ne kadar olduğunu gösterir ama bu harcamanın doğru yolla olup olmadığını göstermez.
GSYH, üretimle ilgili bir kavram, yaşam kalitesiyle değil.
GSYH refahı doğrudan ölçen bir kavram değil. Yaşam kalitesini gösteren eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim, sosyal güvenlik gibi etkenler GSYH'de yer almasa da toplumun refahını gösterir.
Kayıt dışı ekonomi GSYH tarafından ölçülemez.
GSYH sadece verilere göre hareket ettiği için kayıt dışı ekonomiyi ölçemiyor. Bunun sonucunda da tam bir sonuç elde etmek mümkün olmuyor. Kayıtsız yapılanların hiçbiri istatistiklerde yer almıyor. Mesela kayıt dışı istihdam bilinemediği için ekonomi tam anlamıyla anlaşılamıyor doğal olarak.
Ekonominin nasıl büyüdüğü de önemli!
Ekonomi büyürken nasıl büyüdüğüne dikkat etmek gerek. İnşaat, tüketim ve ithalatla gerçekleşen büyüme aslında gerçek bir büyüme değil. İhracata, teknolojik gelişmeye dayanan üretim çok daha sağlıklı bir ekonomi meydana getiriyor. GSYH'nin artışı ilk sayılanlara dayalıysa ülkede gerçek bir ekonomik gelişme olduğunu söyleyemiyoruz.
Enflasyonun şişirdiği GSYH, refahı tam şekilde aktaramaz.
Nominal GSYH artışı sadece fiyatların artmasından kaynaklanıyor. Bu artışta aslında ekonomi büyüyor gibi görünüyor ama alım gücü azalıyor. Reel GSYH ise ekonominin gerçekten büyüyüp büyümediğini gösteren bir kavram. O yüzden GSYH'nin artışının her zaman toplum için iyi olduğunu söyleyemeyiz.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın