Hangi Duyguya Aşırı Bağlısın?
Hayatınızda hangi duygu hakim? Belki de aşırı derecede bağlı olduğunuz bir duygu var ve farkında bile değilsiniz. Belki de aşkın büyüsüne kapılmışsınız ve her kararınızı aşkla şekillendiriyorsunuz. Ya da belki de öfke, hayatınızın her alanına sızmış ve siz farkında olmadan sizi yönlendiriyor. Belki de korkularınız, adımlarınızı belirliyor ve sizin için en güvenli yolu çiziyor. Ya da belki de mutluluk, hayatınızın her köşesini aydınlatıyor ve siz her zaman pozitif bir enerjiyle dolup taşıyorsunuz.
Hangi Duyguya Aşırı Bağlısın?
Haydiii!
1. Cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını da seçer misin?
3. Boş bir hafta sonun var. Ne yapmayı tercih edersin?

4. Bir arkadaşının seni en iyi tanımladığı kelime... ?

5. Hayalindeki tatil hangisi?

6. Sabahları uyanınca ilk düşündüğün şey?

7. Bir tablo olsaydın, neye benzerdin?

8. Hayatında sık sık değişiklik yapar mısın?
9. Bir hayvan seç desek?
10. Son olarak hayatında en önemli şey sen misin?
Aşk
Senin için aşk, sadece bir duygu değil; bir yaşam biçimi. Hayatının merkezine koyduğun bu derin his, sana yön veriyor, seni besliyor ve senin kim olduğunu şekillendiriyor. Aşk senin için bir renk değil, tüm renklerin birleşimi; bir şarkı değil, hayatın kendisi gibi. Senin doğanda paylaşmak var. Sevgini saklamak, bastırmak ya da ölçüp vermek sana göre değil. Kalbinin kapılarını sonuna kadar açmak, kendinden vermek, karşılık beklemeden sevmek… İşte bunlar senin ruhunun temel taşları. Birlikte yaşanan anların değerini bilir, sevdiğin kişinin ruhuna dokunmak istersin. Çünkü sen, yüzeysel ilişkilerde değil; kalbin kalbe değdiği yerlerde var olursun. Senin için bir bakış, bin kelimeye bedel olabilir. Samimi bir sarılma, en karmaşık cümlelerden daha çok şey anlatır sana. Ruhunun huzur bulduğu yer; maskelerin düştüğü, gerçek duyguların özgürce aktığı o derin bağlardır. Karşındaki insanla yalnızca zaman değil, anlam paylaşmak istersin. O yüzden senin için aşk, sadece birlikte olmak değil; birlikte “bir şey” olmak demektir.
Tutku
İçinden gelen o güçlü ateş, seni sıradanlıktan uzaklaştırıyor. Sırf var olmak yetmez sana; sen yaşamak istersin, dolu dolu, hissederek, içine işleyerek. İçindeki bu bitmeyen heyecan, seni özel kılıyor. Çünkü seninle her şey ya tutkuyla yapılır ya da hiç yapılmaz. Yarım adımlar, seni kesmez. Rutinler, sıradanlık, ‘idare eder’ halleri… Hiçbiri sana göre değil. Senin için ya sonuna kadar hissetmeli ya da hiç başlamamalı. Çünkü sen hayatı yoğun yaşamak istiyorsun. Risk almaktan, ileri atılmaktan korkmazsın çünkü biliyorsun: Gerçek yaşamak, ancak cesaretle mümkün. İçinde sürekli hareket halinde bir ruh var. Bir şeyler üretmek, ilerlemek, başarmak… Bunlar senin doğanda var. Kalbin heyecanla attığında, gözlerin bir hedefe odaklandığında, içinde yükselen güçlü duygularla harekete geçtiğinde işte o zaman gerçekten “yaşıyorum” diyorsun. Ve o anlarda seni hiçbir şey durduramaz. Senin canlılığın sadece nefes almakla ilgili değil; senin enerjin, içinden taşan tutkudan geliyor. O tutkuyu bir kez hissettin mi, tüm yorgunlukları unutur, sınırlarını zorlarsın. Senin ışığın, içindeki o sönmeyen istekten besleniyor. Ve o tutku, seni her zaman bir adım öteye taşıyor.
Sakinlik
Senin için hayatın en değerli tarafı sakinlik. Kalabalıklar, karmaşalar, yoğun duygular arasında kaybolmak sana göre değil. Huzur senin sığınağın, en çok ihtiyaç duyduğun şey. Çünkü sen, iç dünyasıyla barışık biri olarak yaşamanın kıymetini çok iyi biliyorsun. Başarı, ilişkiler, hayaller… Hepsi güzel ama eğer içinde huzur yoksa, hiçbirinin bir anlamı kalmaz senin için. Sen, gönlü rahat bir hayatın peşindesin. Kalbini yormayan, zihnini bulandırmayan, seni sen yapan bir yaşam tarzı seni en çok mutlu eden şey. Hayatı aceleye getirmeyen, her şeyin bir zamanı olduğuna inanan bir yapın var. Tartışmalardan uzak durur, anlam ararsın. İnsanlarla ilişkilerinde denge ve anlayış senin için çok önemli. Kırıcı olmak yerine dinlemeyi, tepki vermek yerine düşünmeyi tercih edersin. Kalabalıktan uzaklaşıp bir ağacın altında oturmak, denizin sesini dinlemek, bir kitapla baş başa kalmak… İşte o anlarda gerçekten yenileniyorsun. Kendinle baş başa kaldığında, içindeki sesi daha net duyuyor, hayatın ne olduğunu daha iyi anlıyorsun.
İlgi
Senin varlığın fark edilmek istiyor. Girdiğin ortamlarda ışığın hemen hissediliyor. Sessiz kalmak, geri planda durmak sana göre değil. Sen, enerjini paylaşmayı, dikkat çekmeyi ve etkileşimde olmayı seven birisin. Gülüşün, konuşma tarzın, beden dilin… Hepsi bir bütün olarak seni anlatıyor. İnsanlar seni fark etmeden geçemiyor. Çünkü sen olduğun yerde sadece bulunmazsın; oraya bir hava katarsın. Senin varlığın bir nevi sahne gibi dikkat çekici, canlı ve etkileyici. Sen yalnızlıktan değil, kalabalıktan besleniyorsun. İnsanlarla konuşmak, paylaşmak, anlaşılmak… Bunlar senin ruhunu besliyor. İlgi görmek seni güçlendiriyor, seni motive ediyor. Çünkü senin enerjin, karşılık aldıkça daha da büyüyor. Bu senin için bir ego meselesi değil; bu senin varoluş tarzın. Değer görmek, fark edilmek, insanların dikkatini çekmek seni canlı tutuyor. Sevildiğini, onaylandığını, önemsendiğini hissetmek seni daha çok kendin yapıyor. Ve bu yüzden, sahnede ya da bir sohbette, her zaman bir adım öndesin.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Sakinlik
Sakinlik
Aşk çıktı. Doğru. Aşk benim için "BİR"olmaktır. Diğer yarımı da sonunda bulduğuma inanıyorum. Şükür.❤️🧿🍀🐞🙏🏽🥰✋🏽